Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2722 E. 2020/279 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2722 Esas
KARAR NO : 2020/279 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2014/2390 Esas 2017/527 Karar
TARİH : 18/05/2017
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura ve cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine borçlu şirket hakkında İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının hiç bir gerekçe bildirmeden itiraz edererek takibi durdurduğunu, davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle öncelikle yetksizilik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte olursa haksız açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 18/05/2017 tarih 2014/2390 Esas 2017/527 Karar sayılı kararında;”Mahkememizce yapılan yargılamada, tarafların delilleri toplanmış, icra dosyası celp edilmiş, 25/04/2016 tarihinde bilirkişi incelemesi için defter incelemesi yapılmasına karar verildiği, taraflara defterlerini ibraz etmesi için kesin süre verildiği, ancak davacı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmadığı ve defterlerini de ibraz etmediği anlaşılmıştır.Davayı ispat yükü davacı tarafa ait olup davacı bu sorumluluğu yerine getirmekten kaçınmıştır. Davacı dava dilekçesinde ve icra dosyasında takibe dayanak olarak faturadan kaynaklı ödenmemiş fatura bakiyesine dayanarak müvekkili şirket ile borçlu davalı şirketin ticari defterlerine delil olarak dayanmıştır. Alacağın tespit edilmesi ticari defter ve belgelerin incelenmesini gerekli kıldığından dosyaya sunulan delillerden davacının haklılığı belirlenemediğinden HMK 120 maddesi gereğince süresinde ödenmeyen harç ve avansın , HMK 114 maddesi gereğince dava şartı sayıldığından HMK 115/2 maddesi gereğince reddi gerektiği …”gerekçesi ile, Dava şartı yokluğu nedeniyle açılan davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkilinin davalı şirket aleyhinde başlatmış olduğu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibin davalı-borçlunun haksız itirazıyla durduğunu, taraflarınca itirazın iptali davası açıldığını, yerel mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verdiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 13.11.2014 tarihli dava dilekçesi ile davalı aleyhinde dava ikame etmiş olmakla dava şartı olan gider avansının da aynı tarihli 194088 sıra nolu tahsilat makbuzuyla yatırıldığını, HMK’nın 114. maddesine göre davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmasının dava şartlarından olduğunu, HMK’nın 120. maddesinde ise dava şartı olan gider avansının miktarı konusunda açıklama yapıldığını,Buna göre, dava şartı olan gider avansının dava açılırken mahkeme veznesine … sıra nolu tahsilat makbuzuyla da sabit olduğu üzere yatırıldığını, ön büro personeli tarafından talep edilen tüm gider avansını dava açılırken yatırdıklarını, bu halde mahkemenin dava şartı olan gider avansının yatırılmamış olduğundan bahisle verdiği red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 25.04.2016 tarihinde taraflara ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeleri ve bilirkişi incelemesi için gerekli olan gider avansını mahkeme veznesine depo etmek için kesin süre verildiğini ve kesin süre içinde gider avansı ödenmediğinden bahisle dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin hüküm kurulduğunu, Mahkemece delil ikamesi için gerekli olan gider avansı ile dava şartı olan gider avansının birbirine karıştırıldığını ve bu nedenle yanlış karar verildiğini, Delil ikamesi için belirlenen gider avansına HMK’nın 324. maddesinde yer verildiğini, Bu halde delil ikamesi için belirlenen gider avansının yatırılmamasının hukuki sonucunun tarafın o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılması olduğunu, delil ikamesi gider avansının yatırılmamasının başlı başına red sebebi olmadığını, Ancak uyuşmazlıkta delil ikamesi gider avansının mahkemece verilen süre içinde yatırılmamasının delile dayanmaktan vazgeçme sonucunu dahi doğurmayacağını, zira mahkemenin bu hususta kesin süre vermesinin de bir takım usullere tabi olduğunu, Mahkemece kesin sürenin sonuçlarının taraflarına ihtar edilmemiş olduğundan kesin süre verilmesinin aleyhte sonuç doğurmaması gerektiğini, Kesin süre verilirken gider avansı olarak talep edilen giderlerin kalem kalem belirtilmediğinden gider avansının yatırılmaması sonuçlarının ne olacağı açıkça belirtilmemiş olduğundan mahkemece verilen kesin sürenin sonuç doğurmayacağını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2390 Esas 2017/527 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, açık hesap ticari ilişkide faturadan kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Davacı, taraflar arasındaki açık hesap ticari ilişkide faturadan kaynaklı alacaklarının tahsili için yaptıkları takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece alacağın varlığının ve miktarının tespiti için ticari defter ve belgelerin incelenmesi gerektiği, dosyaya sunulan delillerden davacının haklılığının belirlenemediği, HMK 120. maddesi gereğince süresinde ödenmeyen harç ve avansın HMK 114 maddesine göre dava şartı sayıldığından bahisle HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 120. maddesinde gider avansı düzenlenmiştir. Buna göre “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir”. 30.09.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 1. maddesinde tarifenin amacının dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu açıklanmıştır.Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. Gider avansının yatırılmaması veya ikmal edilmemesi halinde dava usulden reddedilecektir.Ancak Kanunun 324. maddesinde delil ikamesi avansı, 325. maddesinde ise re’sen yapılması gereken işlemlerde giderler düzenlenmiştir. 324. madde gereğince “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır”.325. maddeye göre ise “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir”. düzenlemesi yapılmıştır.HMK’nın 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinden ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur. Tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi olanağı HMK.’un 324. Maddesi düzenlemesi karşısında yoktur. Ayrıca delil ikamesi avansının da ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekir.Somut olayda, davacı tarafça dava açılırken tarifeye göre belirlenen gider avansı peşin olarak yatırılmıştır. Mahkeme, 25/02/2016 tarihli yenileme tensip tutanağı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar vermiş, bilirkişi ücreti olarak 650 TL’nin ve tebliğ bedellerinin davacı tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına, avansın yeterli olmaması halinde iki haftalık kesin süre içinde davacı tarafça tamamlanmasına karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansı dava şartı olarak nitelendirilemez. Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması davanın dava şartı yokluğu ile reddine neden teşkil etmez. Taraf belirtilen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılır.Mahkeme dava şartı olarak belirlediği gider avansına yönelik ara kararında gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamalı, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermeli, dava şartına yönelik gider avansı ile ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına veya tebliğ evrakına açıkça yazmalıdır. Eğer delil ikamesine yönelik avans isteniyor ise HMK.’un 115. maddesine göre değil, 324. maddesine göre işlem yapmalıdır. Delil ikamesi için avans yatırılması talep ediliyor ise ara kararında delil avansını oluşturan tebligat, bilirkişi ücreti gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamalı, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermeli, HMK 324/2 maddesine göre verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da açıkça belirtmelidir. Buna rağmen ilgili tarafın delil avansını kesin süre içinde yatırmaması veya tamamlamaması halinde uygulanacak yaptırım HMK 324/2 maddesinde belirtildiği şekilde tarafın o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasıdır. Mahkemece, söz konusu yasal düzenlemelere aykırı hareketle, usulüne uygun kesin süre verilmeden ve talep edilen avans delil avansı olup, dava şartı olmadığı gözetilmeksizin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.Bu nedenle davacı istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen şekilde eksik hususlar giderilip sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/05/2017 tarih ve 2014/2390 Esas 2017/527 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a4. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafça yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf aşamasında sarfedilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş gideri 42,40.TL olmak üzere toplam 163,70.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansı varsa, talep halinde yatıran tarafa iadesine, 5- Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/02/2020 tarihinde HMK 353/1-a4. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.