Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2661 E. 2020/78 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2661
KARAR NO: 2020/78
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/381 D.İş – 2019/386 Karar
TARİH: 24/10/2019 Ek Karar
DAVA: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin borçlulardan ibraz edilen kambiyo senedi nedeniyle alacaklı olduğunu, borcun vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, borçluların mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu, alacağın rehinle temin edilmediğini belirtilerek borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı kadar ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 05/08/2019 tarihli kararı ile; talebin, İcra İflâs Kanununun 257 ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla kabulü ile; alacaklının 57.970,00 TL alacağının ifasının temini için borçluların yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklariyle diğer haklarının borca yeter miktarının İ.İ.K.’ nunda belirtilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesi ile, haciz tutanağında borçlu sıfatıyla … olarak yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, çek keşidecisinin … Turizm ve Tic. A.Ş. Olduğunu, gerek çek keşidecisi şirketin, gerekse çekte hamil …’ın çek alacaklısı sıfatıyla ihtiyati haciz talep eden …’yı tanımadıklarını, hiçbir şekilde bu şahsa borçlu olmadıklarını, müvekkilinin çeki … isimli kişiye verdiğini, bankadan yapılan araştırmada söz konusu çekin karşılıksızdır şerhinden sonra alonj yolu ile alacaklıya geçtiğini belirterek, ihtiyati haciz kararı tutanağının tebliğini takiben her türlü itiraz haklarının saklı kalması kaydı ile çek nedeniyle hiçbir şekilde borçlu olmadıklarını, ihtiyati haciz kararının usulsüz olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/10/2019 tarih 2019/381 D. İş – 2019/386 Karar sayılı kararında; “Talep, ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir. İİK’nun 265/1 maddesi uyarınca “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” İİK 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacze itirazın süresi ve koşulları aynı yasanın 265. maddesinde açıkça hükme bağlanmıştır. Bu itiraz sebepleri sınırlı olup, şekli niteliktedir. Somut olayda her ne kadar, borçlu çek keşidecisi şirket ve çekte hamil …’ın, çek alacaklısı sıfatıyla ihtiyati haciz talep eden …’yı tanımamakta olup, bu şahsa hiçbir borçları bulunmadığını, çekin … isimli kişiye verildiğini ve çeklerle ilgili dolandırıldığından Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunduklarını belirterek borçlu olmadıklarından bahisle ihtiyati hacze itiraz etmişler ise de; borçlu bulunmadığı ve dolandırıldığına ilişkin iddialar yargılamayı gerektirmekte olup, açılacak bir menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. İtiraz edenlerin itirazları İİK 265.maddesinde düzenlenen itirazlardan olmadığı…”gerekçesi ile, İhtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile, İİK’ da ihtiyati haczin şartlarının belirlendiğini, bu nedenlerle İcra ve İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itirazın koşulları açıkça hükme bağlandığını, anılan maddede, borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebileceğinin düzenlendiğini, bu itiraz sebepleri sınırlı olup, şekli nitelikte olduğunu, mahkemece İcra ve İflas Kanunu’nun 265. maddesinde sayılan itiraz sebepleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkeme kararında yazılı gerekçeyle borçlu müvekkilinin dolandırıldığına ilişkin iddialar yönünden menfi tespit davası açılması gerektiği belirtilerek davanın reddinde hukuka uyarlık bulunmadığını, Verilen ihtiyati haciz kararının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … E.,sayılı dosyası ile takibe konulduğunu ve Beykoz İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyası ile de hacze gelindiğini, haciz tutanağında borçlu sıfatıyla … olarak yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, zira çek keşidecisi borçlulardan şirket … Turizm ve Tic. A.Ş. olduğunu, haczin uygulandığı adresinde şirketin ticari faaliyetinin yürütüldüğü adres olduğunu, Gerek çek keşidecisi şirket gerekse çekte hamil …’ın çek alacaklısı sıfatıyla ihtiyati haciz talep eden …’yı’yı tanımamakta olup, hiçbir şekilde bu şahsa borçlu olmadığını, bu firma ile hiçbir şekilde mal ve hizmet alışverişi bulunmadığı gibi kendisini tanımadığından sebep çeke dayanak olabilecek bir borcu da bulunmadığını, Müvekkilinin söz konusu çeki … isimli kişiye verdiğini, aleyhine İhtiyati haciz kararı uygulanmadan önce de Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2019/6628 Soruşturma no.ile yapılan şikayette de ihtiyati haciz kararı verilen çek de dahil olmak üzere keşide edilen çekler ile ilgili ne şekilde dolandırıldığının ifadesinde açıklandığını, Nitekim bankadan yapılan araştırmada da söz konusu çekin karşılıksızdır şerhinden sonra alonj yolu ile alacaklıya geçtiğini, son hamil alacaklı ile ondan önce alacaklı sıfatı gözüken kişiye gerek şirket gerekse … olarak borçlu olmadığını beyanla söz konusu çeke ilişkin mahkemenin gıyabında ihtiyati haciz kararı vermesinin de ayrıca usulsuz olup ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/381 D. İş – 2019/386 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’ sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep çekten dolayı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz İİK 257 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, 257. maddeye göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İhtiyati haciz talep edebilmek için alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve vadesinin gelmesi yeterli olup, alacağın varlığı hakkında yaklaşık ispata yeterli delillerin sunulması gerekir. İhtiyati hacze itiraz ise İİK 265. maddede gösterilmiş olup, maddede itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Maddede ön görülen sınırlı itiraz sebepleri dışında bir sebeple ihtiyati haciz kararına itiraz edilemeyecektir. Somut olayda aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlular dosyaya sunulan talebe konu çekin keşidecisi ile lehdar cirantasıdır. İhtiyati haciz talep eden ise çeke göre çekin ciro yoluyla yetkili hamildir. Dayanak çek TTK’ nın 780. maddesinde öngörülen unsurları taşımakta olup, ciro silsilesinde kopukluk da görülmemektedir. Süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmiş olup karşılıksız olduğuna dair şerh düşülmüştür. Çek arkasındaki bilgilere göre ihtiyati haciz talep eden çeki bankaya ibraz eden yetkili hamildir. İhtiyati hacze itiraz edenin itiraz sebepleri İİK 265. maddede sayılan itiraz sebeplerinden olmayıp, itirazın reddine dair verilen mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Sonuç olarak; borçluların ihtiyati hacze itirazı yerinde olmayıp, itirazın reddine dair mahkeme kararı esas itibarıyla doğru olduğundan, ihtiyati hacze itiraz eden borçluların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz edenler taafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/01/2020 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.