Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2645 E. 2020/132 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2645 Esas
KARAR NO: 2020/132 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/209 Esas 2017/352 Karar
TARİH: 06/11/2017
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 05/02/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili sigorta şirketi tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalı nakliyat firmasına tam ve hasarsız olarak teslim edildiğini, emtianın davalı tarafından alıcısına hasarlı teslim edildiğini , hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini belirterek, 3.915.TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 02/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanı ile, konişmento da taşıyıcı olarak … Ltd. Şti.’nin yer aldığını, husumet itirazında bulunduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/11/2017 tarih 2016/209 Esas 2017/352 Karar sayılı kararında; “Davacı ve davalı vekilleri beyanları, sunulan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, davacı … şirketi ile dava dışı sigortalı arasındaki nakliyat abonman sigorta poliçesi ile teminat altına alınan emtiada denizyolu ile taşınması esnasında meydana gelen hasar bedelinin sigortalısına ödediğinden dolayı hasar bedelinin TTK nun 1472. maddesi gereğince tahsilinin talep edildiği dosyada mevcut ödeme belgesinden sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemenin 02/10/2013 tarihinde yapıldığı ve davanın 24/08/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmakla TTK’nın hak düşürücü süre başlıklı 1188/1 Maddesinde “eşyanın ziyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkı , bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı taktirde düşer. (2)Bu süre taşıyanın eşyayı veya bir kısmını teslim ettiği veya eşya hiç teslim edilmemişse, onun teslim edilmesinin gerektiği tarihten itibaren işlemeye başlar. (3)Sorumlu tutulan kişinin rücu davası, 1. Fıkrada öngörülen hak düşürücü sürenin sona ermesinden sonra da açılabilir. Ancak, rücu davası açma hakkı, bu hakka sahip olan kişinin , istenen tazminat bedelini ödediği veya aleyhine açılan tazminat davasında dava dilekçesini tebellüğ ettiği tarihten itibaren doksan gün içinde kullanılmadıkça düşer” hükmüne yer verilmiş olup hasar tespit tarihinin 27/08/2013 tarihi olup davanın 24/08/2015 tarihinde açıldığı ve TTK’nın 1188. Maddesi gereğince 1 yıllık hakdüşürücü sürenin geçtiği ve sigorta şirketi tarafından ödemenin 02/10/2013 tarihinde yapılıp TTK’nın 1188/3. Maddede belirtilen doksan günlük süre geçtiği nedenle davanın hakdüşürücü süreden reddine karar verilmesi gerektiği…”gerekçesi ile, Davanın TTK’nun 1188. maddesi gereğince hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkeme gerekçeli kararında müvekkili şirketçe sigortalısına 02/10/2013 tarihinde ödeme yapıldığını ve davanın 24/08/2015 tarihinde açıldığını, bu hususta TTK’nın hak düşürücü süre başlıklı 1188/1.maddesi hükmü bulunduğunu, hasar tespit tarihinin 27/08/013 tarihi olup davanın 24/08/2015 tarihinde açıldığını ve TTK mad.1188 gereğince 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve sigorta şirketi tarafından ödemenin 02/10/2013 tarihinde yapıldığını, 02/10/2013 tarihinde yapılan ödemeye binaen TTK 1188/3.maddesinde belirtilen doksan günlük sürenin geçtiğini, bu nedenle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İşbu dava açılmadan önce davalı aleyhine 14/08/2014 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış olmakla, TTK mad. 1188/1’de bahsi geçen emtiaların tesliminden itibaren 1 yıl içinde dava açma şartı yerine getirildiğini, zira hasar tarihi 27/08/2013 olmakla, dava öncesi davalı aleyhine yapılan icra takibi 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yapıldığından ve BK. 154 gereği icra takibi zaman aşımını kesen sebepler arasında sayıldığından, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesinin reddi gerektiğini, Dilekçe ekinde sunulan Yargıtay 11. H.D.’nin 20/10/2014 tarih 2014/9094 E. 2014/15985 K. sayılı kararında görüleceği üzere teslim tarihinden itibaren 1 yıl içinde icra dairesine müracaatta bulunulması halinde TTK 1188. maddesine göre hak düşürücü süre içinde mahkemeye müracaat şartı gerçekleşmiş olduğunu, yanı sıra davalı tarafça dava öncesi yapılan işbu icra takibine 15/09/2014 tarihinde itiraz etmiş olmakla, taraflarınca işbu davanın 24/08/2015 tarihinde açılmış olmakla her halükarda davanın süresinde açıldığından, yerel mahkeme kararının gerekçesinin yerinde olmadığını, TTK’nın 1188/3. maddesinde belirtilen 90 günlük süre geçtiği nedenle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi kanaatine varıldığı şeklinde hüküm kurulduğunu, Anlaşılacağı üzere işbu doksan günlük sürenin sorumlu tutulan kişinin açacağı dava olduğunu, bu bakımdan da müvekkili şirketin sorumlu tutulan kişi olmadığını, zira müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının zararını ödeyerek, sigortalısının halefi olduğunu, bu bakımdan önce beyan ettikleri üzere müvekkilinin TTK 1472 v.d. maddeleri gereğince ve nakliyat emtia sigortası genel şartları madde 26 uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu ve ayrıca münhasıran ödeme yaparak temlik alacaklısı sıfatıyla dava hakkı kazandığını, yani müvekkili şirketin sigortalısının yerine geçerek işbu davayı ikame ettiğini, bu nedenle müvekkili şirketin 90 günlük süre öngören madde metninde bahsedilen sorumlu tutulan kişi konumunda olmadığını, Bu itibarla davalı aleyhine süresi içerisinde hukuki takibat yapıldığından, 22/09/2017 tarihli bilirkişi ek raporu ve 11/10/2017 tarihli beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi yönde kurulan hükmün kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/209 Esas 2017/352 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacı … şirketi tarafından sigortalanan dava dışı şirkete ait emtianın davalı tarafından deniz yoluyla taşınması sırasında kısmi hasarlanması ve davacı … şirketinin hasar bedelini sigortalısına ödemesi nedeniyle hasardan sorumla olan davalıdan TTK 1472. Maddesine göre rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın TTK 1188 maddesinde ön görülen hak düşürücü süre içinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.TTK’nın 1472/1. Maddesinde ” Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. ” 1188. Maddesinde ”(1) ) Eşyanın zıyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkı, bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşer.(2) Bu süre taşıyanın eşyayı veya bir kısmını teslim ettiği veya eşya hiç teslim edilmemişse, onun teslim edilmesinin gerektiği tarihten itibaren işlemeye başlar.” hükümleri, TBK’nın 154. Maddesinde ”Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı kesilir:1. Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse.2. Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa.” hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda dosya içinde bulunan navlun faturası, konimento, sigorta poliçesi, CMR belgesi, hasar tespit tutanağı, ekspertiz raporu ve ödeme belgelerine göre, davacı ile dava dışı şirket arasında Emtia Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi düzenlendiği, anılan sigorta poliçesi ile sigortalanan dava dışı şirkete ait emtianın davalı tarafından deniz yolu ile taşınmasının kararlaştırıldığı, davalı taşıyanın organizesi ile emtiaların Çin’den İzmir limanına kadar … gemisi ile parsiyel taşıma (aynı güzergahtaki birbirinden farklı müşterilerin yüklerinin, aynı kamyon, tır veya konteyner içersinde karışık şekilde taşınması) olarak taşındığı, emtianın 27/08/2013 tarihinde varış limanına ulaştığı, aynı tarihte yapılan kontrolde taşınan emtiaların bir kısmının hasarlı olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık meydana gelen hasardan davalı taşıyanın sorumlu olup olmadığı, hasardan sorumlu ise sorumluluk miktarı ile TTK 1188. Maddede öngörülen taşıyana karşı her türlü tazminat taleplerinde hak düşürücü sürenin dolup dolmadığı noktasında çıkmaktadır.Mahkemece davanın yükün tesliminden itibaren TTK 1188/1-2 maddelerinde ön görülen hak düşürücü süreden sonra açıldığı belirtilmiş ise de, dava dilekçesinde belirtilen ve görevsiz mahkemece örneği dosya içine getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davacı tarafından davalı hakkında davaya konu hasar nedeniyle ödenen bedelin tahsili için takip yapılmış olup, itiraz üzerine takip durmuştur. Dosya içinde örneği mevcut olan takip dosyasına göre davaya konu alacak nedeniyle davacı tarafça davalı aleyhine 14/08/2014 tarihinde icra takibi başlatılmıştır. Söz konusu takip davaya konu malın teslim ve hasar tespit tarihi olan 27/08/2013 tarihinden itibaren TTK 1188 maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde yapılmıştır. Yapılan takip hak düşürücü süreyi kesmiştir. TBK’nın 157/2 maddesine göre Zamanaşımı, icra takibiyle kesilmişse, alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. Buna göre hak düşürücü süre davalı borçlunun takibe itirazı üzerine yeniden işlemeye başlamıştır. İcra dosyasına göre borçlunun takibe itiraz tarihi 05/09/2014’tür. Bu tarihten itibaren yeniden 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamıştır. (Yargıtay 11. HD. 2016/798 E., 2016/6249 K.) Dava ise görevsiz mahkemede 04/09/2015 tarihinde açılmıştır. Buna göre dava hak düşürücü süre içinde açılmış olup, mahkeme kararı hatalı olmuştur. Buna göre davacı istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması gerekir. 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Bu nedenle davacı istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, taraf delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip oluşacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2017 tarih ve 2016/209 Esas 2017/352 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a4. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafça yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf aşamasında sarfedilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş gideri (31,50.TL+32,50.TL=) 64,00.TL olmak üzere toplam 162,10.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5- Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/02/2020 tarihinde HMK 353/1-a4. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.