Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2622 E. 2021/1906 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2622 Esas
KARAR NO: 2021/1906 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/112 Esas – 2019/805 Karar
TARİH: 18/09/2019
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin, davalı …’in şirket yetkilisi ve tasfiye memuru olduğu … Limited Şirketi’nden olan 64.684,44 TL bedelli 2017 yılı cari ekstresi alacağına istinaden İstanbul Anadolu Adliyesi … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin 05.02.2019 tarihinde tasfiye memuru …’in adresine tebliğe edildiğini, davalı tasfiye memurunun ödeme emrine itirazda bulunmadığını ve icra takibinin kesinleştiğini, ancak davalının TTK m.643’ün göndermesiyle TTK m. 541 ve m. 542’ye aykırı hareket ederek tasfiye sürecini sona erdirip, şirketi ticaret sicilden terkin ettirdiğini, müvekkil şirkete hiçbir ödeme yapılmaksızın alınan tasfiye kararının, müvekkilinin alacağına kavuşmasını engeller mahiyette olduğunu ileri sürerek … Limited Şirketi şirketinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, müvekkilinin yetkilisi olduğu … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin herhangi bir malvarlığı olmadığından ihyasında da herhangi bir hukuki yarar bulunmadığını, hiç bir neden ve açıklama gösterilmeden, bir kanıt sunulmadan, soyut nedenlere dayalı ya da terkinden uzunca bir süre geçtikten sonra kötü niyetle, salt şirketi zarara uğratmak amacıyla ihya isteminde bulunulması halinde hukuki yararın bulunmadığının kabulü gerektiğini, masraf ve zaman gerektiren ihyanın, gerçek amacına uygun olup olmadığının tespitinin Türk Medeni Kanununun 2 nci maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına göre belirleneceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, müvekkilinin yasaya uygun işlem yaptığını, tasfiye sürecindeki tüm yetki ve sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğunu, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmaması nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağını savunarak müvekkili yönünden davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/03/2019 tarih ve 2019/112 Esas 2019/805 Karar sayılı Kararı ile; ” ….…… İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının sonuçlandırılması ve infazı ile ilgili işlem yapılmasının gerektiği; bu nedenle, davacının işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davacı tarafından, açılan davanın sübut…” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken terkin edilen “Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi”nin; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının sonuçlandırılması ve infazı ile sınırlı olarak ticaret siciline kayıt ve tesciline, Tasfiye memuru olarak …’in atanmasına, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yetkilisi olduğu … Ticaret Limited Şirketi’nin herhangi bir malvarlığı olmadığından ihyasında da herhangi bir hukuki yarar bulunmadığını, hiç bir neden ve açıklama gösterilmeden, bir kanıt sunulmadan, soyut nedenlere dayalı ya da terkinden uzunca bir süre geçtikten sonra kötü niyetle, salt şirketi zarara uğratmak amacıyla ihya isteminde bulunulması halinde hukuki yararın bulunmadığının kabulü gerektiğini, masraf ve zaman gerektiren ihyanın, gerçek amacına uygun olup olmadığının tespitinin Türk Medeni Kanununun 2 nci maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına göre belirleneceğini savunarak hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, tasfiye edilerek ticaret sicilden terkin edilen şirketin TTK 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılması gerektiğinden bahisle ihyası istemine ilişkindir. Davacı, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibi devam ederken ilgili şirketin tasfiye kararı aldığını, takibin kesinleştiğini, ancak müvekkiline ödeme yapılmadan şirketin tasfiye edildiğini ileri sürerek alacağının tahsili için şirketin ihyasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince şirketin söz konusu icra takip dosyasının sonuçlandırılması ve infazı ile sınırlı olarak ihyasına, tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir. Dosya içinde bulunan belge ve bilgilerden, ihyası istenen şirket hakkında davacı tarafça başlatılmış bir icra takibi bulunduğu halde bu alacağa ilişkin tasfiye işlemleri yapılmaksızın şirketin tasfiye sonu kararının alındığı, tasfiye sonucunda ticaret sicilden terkin edildiği, ilgili şirketin tasfiye işlemlerinin eksik bırakıldığı anlaşılmaktadır. Şirketin sorumlu tutulmasını gerektirebilecek bu durum nedeniyle ticaret sicilindeki terkin kaydının kaldırılması isteminde bulunulabilir. Buna göre, davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği ticaret sicilinden terkin edilmiş şirketin yeniden ihyasını istemesinde hukuki yararı mevcut olup, bu davayı açma hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla ilk derece mahkemesini kararında bir isabetsizlik görülmemiş olup, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tasfiye memuru tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,9 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/12/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç (YHGK.nun 13/12/2018 tarih ve 2017/11-2924 Esas – 2018/1935 Karar) maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.