Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2594 E. 2020/655 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2594
KARAR NO: 2020/655
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2019
DOSYA NUMARASI: 2019/123 Esas – 2019/792 Karar
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ : 18/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 18/12/2007 tarihli kira sözleşmesi m8 bendinde belirtilen AVM’nin %80 doluluk oranına ulaşmadığını, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/133 D.iş sayılı dosyayla keşif ve bilirkişi tetkikatının yapıldığını, bilimsel raporla %80 doluluk oranı davalı tarafından sağlamadığını ve davacının Bakırköy … Noterliği 20/02/2012 tarih ve … yevmiye sayıya kayden kira sözleşmesinin feshedildiğini, taşınmaz yararına davacı tarafından yapılan kalıcı, faydalı dekorasyon giderlerinin tespiti için Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/430 D.iş sayıya kayden yapılan keşif ve bilirkişi raporu alındığını, davalı aleyhine ikame olunan davada Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/503 E. – 205/761 K. sayılı dosyasıyla 43.054,64 TL faydalı masraflar, 38.592,39 TL’nin iadesiyle toplamda 81.647,53 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verildiğini, kararın taraflarca temyiz edildiğini, Yargıtay 3. HD tarafından HMK m177 uyarınca ıslahın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle bozulduğunu, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/205 E. -2018/859 K. Sayıyla davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 54.881,61 TL alacağın tahsiline karar verildiğini, ancak alacağın davalılardan tahsil edilemediğini, toplanan delillerden alacak toplamının 81.647,53 TL olduğunun sabit olduğunu, taleple bağlı kalınarak tahsiline karar verilen 54.881,61 TL düşüldüğünde karar altına alınmayan 26.765,92 TL alacağın dava tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiklerini bildirerek karar altına alınmayan 26.765,92 TL asıl alacağın, beş yıl geriye doğru hesaplanan 12.044,65 TL faiz alacağının, her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu kira sözleşmesinin, 01/03/2008 tarihinde akdedildiğini, kira sözleşmesinin tanziminin üzerinden 10 yılı aşkın bir sürenin geçmiş olduğunu, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/205 E. – 2018/895 K. Sayılı dava dosyasının ekinde de vekil eden şirket ile davacı şirket arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin davacı şirket tarafından tek taraflı feshedildiğini, kira sözleşmesinin 10. Maddesinin b bendinde “taraflar sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh edemez” hükmünün bulunduğunu ve bu hükme aykırı bir davranış olduğunu bildirerek yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 16/09/2019 tarih ve 2019/123 Esas – 2019/792 Karar sayılı kararında; ” … Somut olayda, taraflar arasında kira sözleşmesinin olduğu, dava konusu uyuşmazlığın kira sözleşmesinin feshinden kaynaklı bakiye kira bedeli alacağının ve kiralanana yapılan masrafların tazminine ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 4. Maddesinde belirtildiği üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalara bakmak görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, talep konuları olan kira bedeli iadesinin ve kiralanana yapılan masrafların HMK m.4 hükmünün kapsamında olması nedeniyle görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, tarafların tacir olması ve ticari faaliyet için iş yeri kiralanmasının davayı ticari dava haline getirmeyeceği, davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, görevin dava şartı olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş … ” gerekçesi ile; Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın Antalya 3. Ticaret Mahkemesi 2009/825 E. (- bozulmakla 2013/503 E. – bozulmakla 2018/205 E. – bozulmakla 2019/464 E.) sayılı davada karar altına alınmayan bakiye 26.765,92 TL. alacak ile, isbu alacağın beş yıl geriye doğru 12.044,65 TL. faiz alacağının ferileriyle birlikte tahsiline dair ticari bir dava olduğunu, Ayrıca taraflar arasında aynı ihtilaftan doğan İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1023 E. sayılı davanın derdest olduğunu, Antalya 3. Ticaret Mahkemesi 2009/ 825 E. sayılı dava 3 kez Yargıtay’ca usulden bozulduğunu, görev yönünden bozmanın olmadığını, İşbu dava ticari nitelikte bir dava olmakla, mahkemenin görevsizlik kararının istinafının zaruri olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına ve Ticaret Mahkemesinin Görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle bakiye kira alacağı ile taşınmaza yapılan faydalı giderlerin tahsil edilemeyen kısmının tahsiline ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’ nın 4. maddesine göre uyuşmazlıkta Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, davacının istinaf sebebi yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/06/2020 tarihinde HMK 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.