Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2572 E. 2020/17 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2572 Esas
KARAR NO: 2020/17 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/1001 Esas
TARİH: 04/07/2019
DAVA: İstirdat – Menfi Tespit – İhtiyati Tedbir Talebi.
KARAR TARİHİ: 15/01/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili 02/07/2019 tarihli dilekçesi ile; davalılar hakkında menfi tespit davası açtıklarını, mahkemeden tedbir talep ettiklerini ve mahkemece tedbir taleplerinin kabul edilerek teminat karşılığında tedbir kararı verildiğini, vezneye giren paranın alacaklılara ödenmemesi amacıyla mahkemece kurulan ara kararı gereğince %15 oranında teminat mektubunu dosyaya sunduklarını, bu teminat mektubuna ilişkin borçlu olunan ve menfi tespiti istenen İstanbul 18. icra müdürlüğüne, mahkemece müzekkere yazıldığını, bu müzekkere sonrasında dosyada alacaklı oldukları … A.Ş isimli firmadan 200.000,00 TL para tahsilatı gerçekleştiğini, bu tahsilattan sonra icra müdürlüğünden mahkemeye müzekkere yazılarak ihtiyati tedbir kararının halen devam edip etmediğini, mahkeme dosyasında verilen başkaca herhangi bir tedbir kararı bulunup bulunmadığı husususun bildirilmesinin istenildiğini, mahkemenin 20/06/2019 tarihli cevabi yazısında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de verilen süre içerisinde teminat yatırılmadığından ihtiyati tedbir kararının uygulanmadığının belirtildiğini, mahkemece teminat mektubunun geçersizliği gibi bir durumun ortaya çıktığını belirterek teminat mektubunun güncel tarihli olarak sunulabilmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, daha önceki ihtiyati tedbir kararına ilişkin sunulan … Bankasına ait 24/04/2018 tarihli … muhaberat numaralı teminat mektubunun teminat fonksiyonu kalmadığından taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili 27/06/2019 tarihli celse beyanında; davanın tespit davası olduğunu, icra dairesinden yatan para mahkemeden gönderilen yazı doğrultusunda müvekkili hesabına geçtiğini, davanın menfi tespit davası olduğunu ve müvekkilinin mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemeyeceğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 04/07/2019 tarih 2017/1001 Esas sayılı ara kararında; ”Dosya aslının talimat mahkemesinde bulunduğu, dosyanın taraflardan biri açısından bilirkişi raporu sunulması aşamasına geldiği, bu aşamada tedbir talebinin dosya aslı ve bilirkişi raporu incelendikten sonra verilmesi gerekliliğinin yaklaşık ispatın değerlendirilmesi açısından zorunlu olduğu anlaşıldığından bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, teminat mektubuna haciz konulmakla iadesi talebinin de reddine…”gerekçesi ile, İhtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesinden dava dilekçesi ile birlikte 10/11/2017 tarihinde ihtiyati tedbir talep edildiğini, Dava dilekçesi ile taraflarınca talep edilen ihtiyati tedbir talebinin 02/02/2018 tarihinde yani talep tarihinden itibaren yaklaşık 4-5 ay sonra verilen ara karar ile kabul edilerek, %15 teminat yatırıldığı takdirde icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, 02/02/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararı kabulü ile birlikte söz konusu kararın 16/04/2018 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini ve kararın tebliği ile birlikte icrasının 1 hafta içinde yerine getirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, 23/04/2018 tarihinin resmi tatil olması nedeni ile 24/04/2018 tarihinde müvekkili tarafından verilen teminat mektubunun mahkeme veznesine sunularak ihtiyati tedbir icrasının yerine getirildiğini, Yine 24/04/2018 tarihinde teminat mektubunun örneği İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına İstanbul 14. Asliye Tİcaret Mahkemesince dilekçesi ekinde gönderdikları ara kararla birlikte gönderildiğini, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/04/2018 tarihli üst yazısından anlaşılacağı üzere ” ihtiyati tedbir ara kararı ekli olmakla, Bilgi ve gereği rica olunur. ” şeklinde yazılan üst yazı ile birlikte, ihtiyati tedbir kararının yerine getirildiği, teminat mektubunun zamanında ve usulüne uygun sunulduğunu ve ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının icra dairesince yapılması gerektiği mahkemenin yazmış olduğu üst yazıdan anlaşıldığını, Yukarıda belirtilen dava devam ederken dosya bilirkişi aşamasına geldiği ve İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesine talimat ile birlikte 2018/95 Talimat dosyası çerçevesinde dilekçesi ekinde gönderilen 26/07/2018 tarihinde verilen bilirkişi raporu aldırıldığını, dilekçe ekinde gönderilen talimat dosyasından da anlaşılacağı üzere bilirkişinin müvekkili şirketin borçlu olmadığına kanaat getirdiğini belirtir raporunu mahkemeye sunduğunu, Bilirkişi raporunda müvekkili şirketin borçlu olmadığını belirtmesi üzerine dosya sürüncemede bırakılmak amacı ile davalı tarafından 19/11/2018 tarihinde belirsiz alacak davası açılmış ve söz konusu dosyanın İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 1001 Esas sayılı dosyası üzerinden birleştirildiğini, Söz konusu dosya devam ederken 19/06/2019 tarihinde müvekkili şirket alacaklısı … A.Ş tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas dosyasına müvekkil şirket adına 200.000,00.TL gönderildiği, bu tahsilatın alacaklı vekili tarafından hesaba havalesi talebinde bulunulması nedeniyle İstanbul … İcra Dairesi tarafından mahkemenize müzekkere yazıldığını, ihtiyati tedbir kararının halen devam edip etmediği, mahkeme dosyasında verilen başkaca herhangi bir tedbir kararı bulunup bulunmadığı hususunun müdürlüğe bildirilmesinin talep edildiğini, bu talep üzerine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından hazırlanan 20.06.2019 tarihli cevabi yazıda; ‘02/02/2018 tarihli ara kararda %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbire karar verilmiş ise de verilen süre içerisinde teminat yatırılmadığından ihtiyati tedbir kararı uygulanmamış olup gereği rica olunur’ denilerek tedbir kararının uygulanmadığı ifade edilmişse de söz konusu dosyada dilekçe ekinde de belirtilen Hakim … e-imzalı 24.04.2018 tarihli teminatın gereğinin yerine getirilmesine ilişkin havale mevcut olduğunu, Yani taraflarınca tedbir maksadının gereğinin yerine getirilebilmesi için sunulan teminat mektubunun dosyaya kabul edildiğini, söz konusu teminat mektubunun süresinde olmadığına veya başka bir sebeple geçersiz olduğuna ilişkin bir red kararının taraflarına sunulmadığını, alacaklı vekilinin de bu konuda süresinde herhangi bir itirazı olmadığını, mahkemenin önce ihtiyati tedbir kararının icrasının yerine getirilmesi amacı ile 24/04/2018 tarihinde talep üzerine İstanbul 18. Asliye İcra Dairesine üst yazı ile bildirdiğini, 19/06/2019 tarihinde dosyaya müvekkili şirket adına yüklü miktarda para girince resen süre içerisinde teminat yatırılmadığından ihtiyati tedbir kararının uygulanmamış olduğunun belirtildiğini, Yukarıda belirtilenler ve dava dosyasından anlaşılacağı üzere İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1001 Esas numaralı dosyasında verilen ara kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, daha önceden verilen ihtiyati tedbir kararı çerçevesinde ve aynı sebeplerle yeni ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hiçbir hukuki engel olmadığını, dilekçe ekinde gönderilen bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi güç sonuçlar doğacağını, Dosyada önceki ihtiyati tedbir kararının icrası için verilmiş … Bankasına ait 24.04.2019 tarihli … Muhaberat nolu teminat mektubunun teminat fonksiyonu kalmadığından tarafına iadesine karar verilmesi gerekirken 04/07/2019 tarihli ara karar da teminatın iadesinin reddine ilişkin kararda yukarıda bahsedilen durumlar nedeni ile haksız ve hukuka aykırı olduğunu, mevcut dava dosyası artık borçlu olmadıklarının tespiti ve 315.806,00 TL’nin istirdadına dönüştüğünü, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 04/07/2019 tarihli ara kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, dosyada mevcut delil durumu, alacaklı tarafından 24/04/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının icrasına süresinde herhangi bir itirazının olmaması, menfi tespit davasının hali hazırda 315.806,00 TL’sinin istirdat davasına dönüşmüş olması, daha önceden ihtiyati tedbir kararının verilmiş olması ve ihtiyati tedbir kararının verilmesinden sonra dosyada borçlu olmadığımızın yaklaşık delil durumu (bilirkişi raporuna göre), davalı ve karşı davacının bilirkişi raporundan sonra dosyayı sürüncemede bırakmak amacı ile yeni belirsiz dava açmasının aşikar oluşu, müvekkili şirketin hakkını elde edilebilmesi amacı ile telafisi güç zararlar doğuracak olması da göz önünde bulundurularak; İ.İ.K. 72/3.maddesi gereğince vezneye girecek paranın ödenmemesi amacıyla teminat mektubunun güncel tarihli olarak sunulabilmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dosyada önceki ihtiyati tedbir kararının icrası için verilmiş …Bankasına ait 24.04.2019 tarihli TDMZ18-49582-1 Muhaberat nolu teminat mektubunun teminat fonksiyonu kalmadığından taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1001 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Mahkemece, 02/02/2018 tarihli ara kararla tedbir talebinin kabulüne, teminat karşılığında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmiştir.HMK 393/1 maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının verildiği tarihten itibaren 1 hafta içinde talep edilmesi aksi halde tedbir kararının kendiliğinden kalkacağı hüküm altına alınmıştır.Talep eden davacı karar tarihinden itibaren 1 hafta içinde teminatı yatırarak ihtiyati tedbir kararını uygulatmadığı için tedbir kararı kendiliğinden kalkmıştır.Bunun üzerine davacı verdiği dilekçe ile yeniden ihtiyati tedbir verilmesini talep etmiş, mahkemece dosyanın geldiği aşama, bilirkişi incelemesi aşamasında olması, dosya aslının bilirkişi incelemesi için talimat mahkemesinde oluşu, tedbir talebinin dosya aslı ve bilirkişi raporu incelendikten sonra değerlendirilmesi gereği nedeniyle talebin bu aşamada reddine karar verilmiştir.HMK’nın 389. Maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, mahkemece ilk talep üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmiş, süresinde ihtiyati tedbirirn uygulanması talep edilmediğinden tedbir kendiliğinden kalkmıştır. Bundan sonra durum ve şartların değişmesi halinde yeniden ihtiyati tedbir kararı talep edilebileceği gibi, mahkemede talep halinde tedbir kararı verebileceği gibi tedbiri değiştirebilecektir. Davacı da yeniden tedbir talep etmiştir.Mahkeme HMK 389. Maddesine göre ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini incelemek zorundadır. Gerekçede belirtildiği üzere dosyada delillerin toplanması (tahkikat) aşamasına geçilmiş olup, bilirkişi incelemesi yapılması için dosya talimat mahkemesine gönderilmiştir.Mahkemece bu aşamada tedbir kararı verilebilmesi için dosya aslının ve bilirkişi raporunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Kaldı ki davacı durum ve şartların değiştiğinden bahisle yeniden tedbir talep edebilecektir. Mahkeme de gerekçesinde bu hususlara değinmiş ve şimdilik kaydı ile tedbirin reddine karar vermiştir.Sonuç itibariyle, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.TL’nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/01/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.