Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/253
KARAR NO : 2019/281
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatı İle )
TARİHİ : 03/12/2018 ( İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Karar )
DOSYA NUMARASI: 2018/95 D. İş – 2018/96 Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
TALEP : İhtiyati Haciz Kararına İtirazın Reddi Kararının Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 27/02/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin gerekçeli ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dava dosyası dairemize gönderilmiş olup incelendi;
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili … Dubai ‘de mukim uluslararası alanda gerek kendisi gerekse de fiili tedarikçileri vasıtası ile gemilere yakıt ve motor yağı ( madeni yağ sağlayan saygın bir şirket olduğunu , müvekkili şirketin işlemlerini zaman zaman dendi, zaman zaman da nam ve hesabına çalışan şirketler / fiili tedarikçiler vasıtası ile gerçekleştirdiğini, ihtiyati haciz talebine konu 8811390 Imo numaralı M/V … isimli geminin müvekkili şirketten yakıt talebi çerçevesinde , müvekkili şirket nam ve hesabına çalışan … limited tarafından yakıtların M/V “…” gemisine 18/07/2018 tarihinde teslim edildiğini, M/V “…” gemisinin mühür ve gemi kaptanı imzası ile hüküm altına alındığını, bunun üzerine müvekkili şirkete tedarik edilen yakıt bedeli ve yakıt tedariki kapsamında verilen acentelik ve liman bekleme ücretine istinaden M/V “…” gemisine / gemi kaptanına gemi sahibine, gemi müdürlerine, operatörlerine, kiralayanlarına, alıcılarına ve hususen donatan … A.Ş ‘ye hitaben 19/07/2018 tarihli … numaralı ve 146.300,58 Usd bedelli faturayı kesmiş olduğunu, akabinde kesilen fatura ve tedarik edilen yakıta ilişkin teslim makbuzunun donatan şirkete gönderildiğini, donatanca yapılan kısmi ödemenin mahsubu ile işbu tarih itibari ile müvekkili şirketin M/V ” …” gemisine sağlanan yakıt dolayısı ile alacağın toplam miktarının 31.700,00 Usd olduğunu belirterek açıklanan nedenlerle, müvekkili şirketin 31.700,00 Usd tutarındaki alacağın faiz ve masrafları ile birlikte tahsilini teminen alacağın TTK ‘nın m. 1352/1 (1) uyarınca deniz alacağı olması sebebiyle TTK m. 1353/4 gereğince Türk Bayraklı , … Imo numaralı ve M/V … isimli geminin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiği, bu talep üzerine Mahkemenin 24/09/2018 tarihli kararı ile; ” 1-Talep edenin talebinin KABULÜ ile 31.700 USD ücret alacağı ile sınırlı olmak üzere 8811390 IMO numaralı Türk bayraklı M/V “…” isimli geminin İHTİYATEN HACZİNE, 2- Türk Ticaret kanununun 1364. Maddesi gereğince “alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren üç iş günü içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki veya geminin bulunduğu yerdeki icra dairesinden kararın infazını istemek zorundadır.” hükmü nazara alındığında kararın infazının karar tarihinden itibaren 3 iş günü içerisinde mahkememiz yargı çevresi veya geminin bulunduğu yerdeki icra dairesince yerine getirilmesine, … ” karar verildiği görülmüştür. İhtiyati Haciz Kararına karşı itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile; ihtiyati haciz kararının takibin başlatıldığı İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2018/32542 E. Sayılı dosyasında müvekkili şirkete 22/10/2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesi ile öğrenildiğini ve ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, talep eden tarafından 146.300,58 USD tutarlı faturanın 31.700 Usd ‘lik kısmının ödenmediğini , talep eden tarafından M/V … adlı gemiye yakıt teslim edildiğini, müvekkili tarafından 114.600,58 USD ödemenin yapıldığını ve borcun sona erdiğini, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak … anlaşmaya hareketleri dolayısıyla ortaya çıkan zarardan alacağının bulunmadığını, borcun sona erdiğine dair belgelerin mahkemeden gizlendiğini ve bu şekilde ihtiyati haciz kararının alındığını belirterek, kanun ve usule aykırı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 03/12/2018 taarihli ek kararı ile; ” … Mahkememizce 24/09/2018 tarihinde M/V … isimli geminin TTK ‘nın 1352, 1362. maddeleri gereğince 31.700 USD alacak ile sınırlı kalmak üzere ihtiyaten haczine karar verildiği ve ihtiyati haciz kararının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile esas takibe geçildiği ve ödeme emrinin tebliği ile 23/10/2018 tarihinde itiraz edildiği, İİK’ nın 265. maddesi gereğince itirazın süresinde yapıldığı , yine aynı madde de ihtiyati haciz kararına itirazın sebeplerinin sayıldığı ve bunların verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere , mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olabileceği belirtilmiş olmakla, her ne kadar ihtiyati hacze itiraz eden borcun sona erdiğini belirtmiş ise de talep eden tarafından dosyaya sunulan tüm yakıt faturaları ve söz konusu faturalara ilişkin yakıtların gemiye teslimine dair belgeler değerlendirilmekle bu durumda kesin ispat koşulunun aranmayıp alacağın varlığı hususunda mahkemede kanaat oluşmasının yeterli olduğu nedenle ihtiyati hacize itirazın İİK’ nın 265. maddesi gereğince reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” İhtiyati hacze itirazın İİK nın 265. maddesi gereğince reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati Haciz Kararına karşı itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin, … tarafından sunulan yakıt faturaları ve söz konusu faturalara ilişkin yakıtların gemiye teslimine dair belgelerle alacağın varlığı hususunda mahkemede kanaat oluştuğundan bahisle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verdiğini, Borcun sona erdiğine dair olan itirazlarının ve delillerinin Yerel Mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, Yerel Mahkeme itirazın reddine dair ek kararında talep eden tarafından dosyaya sunulan faturalar ve yakıt teslim belgelerine dayanarak alacağın yaklaşık olarak ispat edildiğini belirttiğini, Mahkemenin ihtiyati haciz kararında da ihtiyati hacze itirazın reddine dair ek kararında da gerekçelerinin borcun doğumuna ilişkin olduğunu, halbuki ihtiyati hacze itiraz gerekçelerinin borcun sona ermesine dair olup buna dair iddia delillerinin dikkate alınmadığını, İhtiyati hacze itiraz dilekçelerinde, talep eden … taraflar arasındaki anlaşma uyarınca gemi yakıtını tedarik etmediğini, bu nedenle müvekkilin yakıtı ikame olarak satın almak zorunda kaldığı, 31.700 USD müsbet zararının ortaya çıktığı, bu zararın ve … müvekkilden olan alacağının zarar miktarınca takas edildiğinin 17.08.2018 tarihinde … ihbar edildiğinin beyan edildiğini, bu dair ikame yakıt alım faturaları, yazışmalar ve ihtarnamelerin dilekçeye eklendiğini, borç sona erdiğinden verilen ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının talep edildiğini, İİK’ nun 265. maddesine göre borçlunun ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz etme hakkına sahip olduğunu, bu itirazın borcun doğumuna dair olabileceği gibi sona ermesine dair de olabileceğini, talep tarihinde herhangi bir şekilde sona ermiş borcun alacaklısının borcun sona erdiğine dair belgeleri mahkemeden gizleyerek talepte bulunması halinde mahkeme alacağın varlığı hakkında kanaat uyandığını kabul ederek ihtiyati haciz kararı verebilirken, borçlunun borcun sona erdiğine dair savunmasının ve itirazlarının değerlendirilmemesinin açık bir hakkaniyetsizlik ve hukuka aykırılık olduğunu, İİK 265′ in açıkça ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itirazdan bahsettiğinden, borcun sona erdiği savunmasının da ihtiyati haczin dayandığı sebebe yapılan bir itiraz olduğunu, işbu itirazın yargılamaya matuf olarak görülerek değerlendirilmemesinin ayrıca kanuna aykırılık teşkil etmekle birlikte, bahse konu ek kararda itirazın hiçbir şekilde dikkate alınmadığının da görüldüğünü, kendileri tarafından borcun talep tarihinden önce takas yolu ile sona ermiş olduğuna dair yapılan itirazlar ve bu konudaki delillerin Yerel Mahkeme tarafından değerlendirilmeden itiraz reddine karar verildiğini, ret gerekçesinde ihtiyati haciz kararında yer verdiği gerekçenin aynısına yer verdiğini, mahkemenin itiraz dilekçesinde belirttiği vakıaların dikkate alınmadığını beyanla; 1-) İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/95 D. İş sayılı dosyasında verilen 2018/96 K. sayılı 03.12.2018 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, 2-) İhtiyati hacze itirazlarının kabulü ile İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/95 D. İş sayılı dosyasında müvekkile ait M/V … isimli gemi hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Mahkemece, TTK’ un 1352/1. Fıkra(1) bendi kapsamında yakıt alacağı olması nedeniyle deniz alacağı niteliğinde olduğu ve sahibine deniz alacaklısı hakkı verdiği, bu alacaklar, 1353 f. 1 uyarınca ” gemi üzerinde haciz hakkı” ile korunduğu gerekçesiyle gemi üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmiştir. TTK’ nun 1352 inci maddede sayılan bir deniz alacağı olması, ihtiyati haciz sebebi sayılmıştır( 1353/f. 4). Alacaklının, ileri sürdüğü alacağın 1352 inci maddede sayılan deniz alacaklarından olduğu ve parasal değeri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delil gösterilmesi de yeterli bulunmuştur( 1362 f. 1). Dolayısıyla İİK 257 ve devamı hükümlerinde öngörülen ihtiyati haciz rejiminden farklı bir sistem kabul edilmiştir. İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan faturalar arasında yakıt faturası bulunduğu gibi, davacı vekilinin talep dilekçesinde belirttiği üzere, talep konusunun” yakıt bedeli ve yakıt tedariki kapsamında verilen acentelik ve liman bekleme ücretine” istinaden 19/07/2018 tarih ve 146.300 USD tutarında kesilen faturanın ödenmeyen 31.700 USD tutarı üzerinden gemi üzerinde ihtiyati haciz talep edildiği görülmüştür. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme, düzenlenen fatura dikkate alındığında alacağın deniz alacağı olduğu, kesin ispat koşulunun aranmadığı, alacağın varlığı konusunda kanaat oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6102 sayılı TTK’nın 1352/1-s,n bendi gereğince yaktı bedeli ve yakıt tedarik kapsamında verilen acentelik ve liman bekleme ücretine ilişkin alacakların deniz alacağı niteliğinde ve parasal değeri konusunda kanaat uyandıracak yaklaşık delil gösterilmiş olması ve ayrıca gemiler hakkında ihtiyati haczin de aynı Yasa’nın 1350 vd. maddelerinde düzenlenmiş bulunmasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak; itiraz ve istinaf edenin ileri sürdüğü nedenler, İİK’nin 265. maddesindeki itiraz nedenlerden olmadığı gibi, itiraza ilişkin takas- mahsup iddialarının yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin itirazın reddine dair karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 352/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılmış olduğundan; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/02/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.