Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2522 E. 2019/1958 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA : 2019/2522 Esas
KARAR NO : 2019/1958 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/05/2019
NUMARASI : 2018/1069 Esas 2019/544 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/12/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı tarafın müvekkili davacı şirketten mal alımı için sipariş vermiş olduğunu ve verilen siparişin kabul edilerek davalı tarafça talep edilen gıda maddelerinin satımı için davalı şirket ile tarafların anlaşmış olduklarını, taraflar arasında varılan mutabakat çerçevesinde talep edilen emtianın davalı şirket adresine sevk edilmiş olduğunu ve ilgili sevk irsaliyeleri ile davalı tarafa teslim edilmiş olduğunu, davalı şirket tarafından iş bu emtianın faturalarına karşı süresi içerisinde hiçbir itirazın ileri sürülmediğini, davalının ödemesi gereken bedeli tüm taleplere rağmen ödememiş olduğunu, bunun üzerine davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli borçlunun %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemeye hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya karşı süresi içerisinde cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/05/2019 tarih 2018/1069 Esas 2019/544 sayılı kararında; “Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından icra takibine konu fatura içeriğindeki malları davalıya satıp teslim etmesine rağmen davalının fatura bedelini ödemediği iddiasıyla davalı hakkında icra takibi yapıldığı, davalı tarafça özetle faturaya konu malların teslim alınmadığı itirazında bulunulduğu, yapılan bilirkişi incelemesine davalı taraf ticari defter ve belgelerini sunduğu, buna göre davalının ticari defter ve kayıtlarına göre 19787,38 TL borçlu olduğu, davacı tarafça sunulan mutabakata davalının açık itirazı bulunmadığı, davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, imza itirazının da olmadığı değerlendirildiğinde davalının itirazının yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın asıl alacak üzerinden kabulüne itirazın asıl alacak üzerinden iptaline takibin devamına, davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine…”gerekçesi ile, 1-Açılan davanın kısmen kabulü ile,2-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında yapılan takibin devamına, itirazının asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacak üzerinden DEVAMINA, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, 3-19.787,38.TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davacı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından fatura ve cari hesap mutabakatına dayalı alacak sebebi ile ilamsız icra takibi yapıldığı, ancak davalının itirazı üzerine icra takibine vaki itirazın asıl alacak olan 19.787,38-TL üzerinden iptali için işbu davanın açıldığını, Mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, neticede tarafların ticari defter durumuna göre müvekkili şirketin davalıdan 19.787,38-TL alacaklı olduğu tespit edildiği, bunun üzerine mahkemece davanın kısmen kabulüne dair hüküm tesis edildiğini, Buna göre dava dilekçesinde işlemiş faiz yönünden talepleri bulunmamasına, davanın 19.787,38-TL asıl alacak yönünden ikame edilmiş olmasına rağmen mahkemenin aşan bir değerlendirme yaptığı ve işlemiş faiz yönünden talebin reddini belirterek davanın kısmen kabulü şeklinde hüküm kurduğunu, ancak itirazı talebe uygun olarak 19.787,38-TL asıl alacak yönünden iptal ettiğini, Bu yönü ile davanın tümden kabulü gerekir iken; işlemiş faiz yönünden talep bulunmamasına rağmen davanın kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme davacının talebinden fazlasına dair karar veremeyeceğini, bu yönü ile kabul-red oranına göre de davalı vekiline 1.533,98-TL vekalet ücretine hükmedilidiğini, Söz konusu vekalet ücreti müvekkili aleyhine icra takibine konu edildiği ve söz konusu icra takibi ekinde gerekçeli karar taraflarına tebliğ edildiğini, Dava dosyasında itirazın talep gibi asıl alacak yönünden iptaline karar verilmiş olmasına rağmen müvekkili şirket aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı oduğunu, Davanın tümden kabulü gerekirken hatalı şekilde kısmen kabulüne karar verildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının davanın kısmen kabulüne dair kararının aleyhe kısmının kaldırılmasına, talep doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1069 Esas 2019/544 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. İstinaf incelemesine konu uyuşmazlık; istinafa konu kararın talebin aşılmak suretiyle verilip verilmediği, kurulan hükmün dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. Görülen dava itirazın iptali davası olup, davaya konu icra takibinde 19.787,38.TL asıl alacak, 1.553,98.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.341,36.TL alacağın tahsilinin talep edildiği görülmüştür. Davacı taraf davayı açarken dava değeri olarak 19.787,38.TL gösterip bu miktar üzerinden icra dosyasına yatırılan harcın mahsup etmek suretiyle bakiye harç yatırdığı sabittir. Dava dilekçesinde genel bir ibare ile icra takip dosyasına itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Dava dilekçesi metninde özellikle dava konusu edilen asıl alacağa yönelik itirazın iptalini talep ettiğine dair açık beyanı yoktur. Mahkemece gerek tensip zaptı ile gerekse ön inceleme tutanağında davacıya bu konuda herhangi bir açıklama yaptırılmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu değer dava dilekçesinde gösterilen ve harcı yatırılmış olan miktardır. HMK’nın 26.maddesi uyarınca hakim tarafların talep sonuçları ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda dava konusu edilen ve harcı yatırılan miktar icra takibinde talep edilen asıl alacağa ilişkindir. Davacı tarafın işlemiş faize ilişkin talebi yoktur. Mahkemenin davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken, talep ve dava konusu olmayan işlemiş faiz hakkında da hüküm kurması ve bu doğrultuda davalı taraf lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmesi usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Davacı tarafın istinafı kurulan hükmün tamamına yönelik olup, özellikle hüküm altına alınan alacaklardan biri veya birkısmına istinaf yöneltilmemiştir. İstinafın mahiyetine göre kesinlik sınırının alacağın tamamına göre belirlenmesi gerektiğinden, kesinlik sınırının altında kalması söz konusu olamayacağı gibi, istinafa konu ilam HMK’nın 26 ve 297.maddelerine açık aykırılık teşkil ettiğinden, HMK’nın 355.maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık söz konusu olduğundan resen de dikkate alınması gereken bir husustur. Sonut itibariyle; istinafa konu İDM kararı yukarıda açıklanan nedenlerle dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı olduğu tespit edildiğinden, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, İDM’nin kararının HMK 353/1-b2.maddesi uyarınca kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/05/2019 tarih ve 2018/1069 Esas – 2019/544 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; Davanın KABULÜNE,1-Bakırköy…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan takibin asıl alacak olan 19.787,38.TL yönünden İPTALİNE, takibin asıl alacak üzerinden DEVAMINA, 2-Asıl alacak olan 19.787,38.TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.957,48.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Alınması gerekli 1.351,68.TL karar ve ilam harcından davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 231,21.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.120,47-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 231,21.TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 675,50.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,7-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN : 8-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 9-Davacı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 47,90.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 169,20.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 31/12/2019 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy çokluğu ile karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ 02/12/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu (01/01/2019 tarihinden itibaren verilen hükümlerde geçerli olmak üzere ) HMK’ nun 341/4 maddesindeki kesinlik sınırı 4.400,00.TL olarak belirlenmiştir. İstinafa konu edilen davada, davacı tarafından vekalet ücreti yönünden kararın istinaf edildiği, ancak davacı yönünden kararın karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olduğundan, davacı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 352/1 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiğini düşündüğümden, çoğunluğun görüşüne katılmıyor ve muhalif kalıyorum. 31/12/2019