Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/251 E. 2019/1612 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/251
KARAR NO : 2019/1612
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2018
DOSYA NUMARASI: 2018/680 Esas – 2018/1264 Karar
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
KARAR TARİHİ : 14/11/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hamili olduğu … Bankası’ na ait 14/03/2018 vadeli 25.000,00 TL bedelli … seri nolu ve 23/03/2018 vadeli 24.000,00 TL bedelli … seri nolu 28/03/2018 vadeli 26.000,00 TL bedelli … seri nolu çeklerin müvekkilinin iradesi dışında kaybolduğunu zayi karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 10/12/2018 tarih ve 2018/680 Esas – 2018/1264 Karar sayılı kararı ile;
” TTK 757 maddesi gereğince iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nden muhatabın poliçeyi ödemekten men edilmesini isteyebilir. Bu durumda zayi kararı verilmesinin amacı muhatabın poliçeyi ödemesinin men edilmesidir. Somut olayda dava konusu çeklerin muhatap bankaya ibraz edildiği ve karşılığının bulunmadığının tespit edildiği göz önüne alındığından muhatabın poliçeyi ödemekten men edilmesi söz konusu olamayacağından talebin reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; “-Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkil şirketin, ticari faaliyet içerisinde bulunduğu ve keşidecisi …San. ve Tic.Ltd. Şti.’ nden 14.03.2018 vadeli 25.000,00-TL tutarlı, 23.03.2018 vadeli 24.000,00-TL bedelli, 28.03.2018 vadeli 26.000,00-TL bedelli çekler alarak piyasada kullandığını, davaya konu çeklerin vade günleri geldiğinde en son ciranta … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından bankaya ibraz edilerek karşılığı olmadığının tespit edildiğini ve geriye ciro yoluyla müvekkilin çekleri iade aldığını, Müvekkil şirketin sigortalı çalışanı …’ ün, iade alınan davaya konu çekleri kaybetmiş olup kaybettikten sonra kolluk güçlerine giderek bildirimde bulunduğunu, bu nedenle çek iptali davası açıldığını, Yerel Mahkemece TTK madde 762 gereği ticaret sicil gazetesinde birer hafta ara ile ilan yaptırmak üzere verilen süre içerisinde ilan yapılmış olup çek hamilinin ortaya çıkmadığını, Davaya konu çeklerin, müvekkil şirket hamil iken kaybolup, yapılan ilana rağmen çek hamilinin ortaya çıkmamasına rağmen Yerel Mahkemenin davanın reddine karar verdiğini, her ne kadar dava konusu çekler muhatap bankaya ibraz edilip karşılığının bulunmadığı tespit edilmiş ise de çeklerin kötü niyetli 3. kişilerin eline geçmesi halinde müvekkil şirketin icra tehdidi altına olacağından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla; Bölge Adliye Mahkemesi’ nin resen gözeteceği diğer nedenlerle, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/680 E. 2018/1264 K. sayılı 10.12.2018 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava zayi nedeniyle kambiyo senedinin (çekler) iptali davasıdır. Mahkeme çeklerin ibraz edildiğini, muhatabın ödemekten men edilemeyeceğini belirterek davayı reddetmiştir. Davacı, dava konusu çeklerde lehdardır. Davacı, çeklerin hamilinin çekleri bankaya ibrazından sonra karşılıksız çıkması üzerine elden kendilerine iade ettiğini, sonra da kaybedildiğini öne sürerek iptal talep etmektedir. Zayi nedeniyle iptalin amacı, hak sahibinin çek borçlusu (keşideciye) rücu edebilmesidir. Yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilen çek kambiyo senedi vasfını korumaktadır. Tedavülü sona erip ibraz edilen ve muhtelif ciro görmüş olan çeklerde ciro silsilesi içinde yer alan cirantalardan birinin keşideciye ve kendisinden önce gelen cirantaya başvurabilmesi için geriye dönüş cirosuna gerek yoktur. Ciro silsilesi içinde yer alan ve çeki elinde bulunduran cirantanın yetkili hamil sayılması gerekir. TTK’nın 651/2. maddesinde senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, zayi olması halinde senedin iptalini mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiştir. Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Somut olayda davacı tarafından, dava konusu çekin ciro edilerek tedavül edildiği, ancak çekin karşılıksız çıkması nedeniyle davacıya iade edildiği, böylece çeklerin aynı zamanda lehdarı olan hamil sıfatıyla talepte bulunan elinde bulunduğu sırada kaybedildiği ileri sürülmüş ve anılan çeklerin fotokopileri de mahkemeye sunulmuştur. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulmasını yeterli saymak gereklidir. Özellikle talepte bulunanın lehdar olduğu düşünüldüğünde, aksinin kabulü ile hamilin daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Bunun dışında dava sırasında yapılan ilanlar sonucunda, hak sahipleri ortaya çıkmamıştır. Hak sahiplerinin daha sonra ortaya çıkması durumunda hasımlı olarak açılacak bir dava ile, çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Açıklanan nedenlerle, TTK’nın 818/1-s maddesi uyarınca uygulanması gerekli TTK’nın 759/2. ve 760. maddeleri hükmü de gözetilerek, somut uyuşmazlık yönünden sunulan mevcut delillerin yeterli sayılması, çeklerin lehdarı hamilin geriye cirosu aranmayarak, yetkili hamil olduğu ve aktif dava ehliyetinin bulunduğu, böylece TTK.nın 757 vd. maddelerinde öngörülen işbu davayı açmasında yasal bir engelin bulunmadığı kabul edilmelidir. (Yargıtay 11. HD’nin 2012/9229 E., 2013/7541 K.)Eldeki davada ilanlar yapılmış, başvuru olmamıştır. Dosyada çek fotokopileri bulunmaktadır. Çeklerin ibraz sonrası karşılıksız çıkması üzerine geri ciroyla lehdara iade edildiği ve sonrasında zayi olduğu, zayi nedeniyle iptal koşullarının oluştuğu anlaşılmakla Yerel Mahkeme kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak dava konusu üç adet çekin iptaline karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 10/12/2018 tarih ve 2018/680 Esas – 2018/1264 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1-Davanın KABULÜNE, Dava konusu …Bankası Bahçelievler Şubesine ait, keşidecileri … San. ve Tic. Ltd. Şti. olan, – 14/03/2018 keşide tarihli, … seri nolu ve 25.000 TL bedelli, – 23/03/2018 keşide tarihli, … seri nolu ve 24.000 TL bedelli, – 28/03/2018 keşide tarihli, … seri nolu ve 26.000 TL bedelli 3 adet çekin 6102 sayılı TTK’ nın 818/1-s maddesinin yollamasıyla TTK’ nın 764/1. maddesi uyarınca ZAYİ NEDENİYLE İPTALLERİNE, İLK DERECE YÖNÜNDEN: 2-Alınması gerekli 44,40 TL peşin harçtan davacı tarafça dava açılırken yatırılan 35,90 TL’ nin mahsubu ile bakiye 8,5 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 121,30 TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL karar harcının davacıya iadesine, 5-İstinaf yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı bulunması halinde davacı tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince davacı tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/11/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.