Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2504 E. 2020/653 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2504
KARAR NO: 2020/653
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/05/2019
DOSYA NUMARASI: 2018/140 Esas – 2019/560 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin köklü bir şirket olup dünyanın çeşitli ülkelerine ihracat yaptıklarını, alanında kendine özgü ürünleriyle farklılığını ispatladığını, öncü bir firma olduklarını, davalı şirketin tescil hakları müvekkili …’a ait ürünleri internetin ünlü alışveriş siteleri aracılığıyla satışa arz ettiğini, ancak davalı şirketin bu ürünleri satmak veyahut satışa arz etmek yönünden yetkili, bayilik hakkı mevcut veyahut temsil sıfatına haiz bir ticari kişilik olmadığını, davalının şirket politikası gereği belirlenen taban fiyatlarından daha düşük değerlerle ve hukuka aykırı şekilde müvekkili tarafından üretilen ürünleri satışa arzettiğini, işbu haksız rekabetin gerek müvekkiline gerek ticari anlaşma dahilinde olduğu şirketlere ve gerekse müvekkili …’ın bayisi olan şirketlere büyük ticari zararlar verdiğini, bu nedenlerle haksız rekabet olduğunun tespiti ile tekrarının önlenmesi suretiyle haksız rekabetin men’ine ve bu amaçla ihtiyati tedbire hükmolunmasına, maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Markanın tüketilmesi ilkesi gereği üretilen malların piyasaya sürülmesi ile birlikte marka hakkının tüketileceğini ve bu kapsamda piyasaya sunulan ürünlerin ticaretinin herkes tarafından yapılmasının mümkün olduğunu, bu durumun marka hakkında tecavüz oluşturmayacağını, piyasaya sürülen malların ticaretinin serbest olarak yapılmasının esas olduğunu, davacı şirketin ürettiği herhangi bir malın alım satımının yapılması için de davacı taraftan izin alınmasına veya sözleşme yapılmasına gerek olmadığını, davacı tarafın şirket içinde belirlediği perakende satış taban fiyatlarının bağlayıcılığının ancak kendilerini ve sözleşmede madde bulunması halinde aralarında sözleşme bulunan bayilerini kapsadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarih Esas – Karar sayılı kararında; “… Dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davanın haksız rekabetin önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davası olduğu, davacıya ait davaya konu markanın Türk Patent Enstitüsünde tescilli olduğu ve bu ürünlerin bayilik anlaşması olmaksızın satışa arzının haksız rekabet oluşturup oluşturmayacağı hususunun davaya bakmakla görevli Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği …”gerekçesi ile; “1-Davanın HMK 114. Ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, ” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tescil hakları müvekkiline ait olan ürünlerin oluşturulması ve tanıtılması için uzun yıllardır yapılan proje planlamaları ar-ge çalışmaları, reklam, pazarlama ve diğer yatırımlarından ayrıca müvekkilinin tek başına edindiği ticari değerden haksız olarak yararlanılmakta olduğunun açıkça gözüktüğünü, Davalı tarafın, basiretli tacir gibi hareket etmesi gerekirken giriştiği eylemler nedeni ile basiretli ve dürüst tacir ilkelerine aykırı davranarak haksız rekabete sebep olduğunu, davalı tarafın aynı alanda faaliyet göstermesinden dolayı basiretli ve dürüst tacir gibi davranması Ticaret hukuku ilkeleri gereğinde bir zorunluluk olduğunu, iş ahlakı ve kanunların bunu gerektirdiğini, Söz konusu durumun ticari yararın zarara uğratılmaması ve böyle bir tehlikeye maruz kalmayı önleyecek davranışları da içerdiğini, 6102 sayılı yasanın 54/2 maddesinde düzenlendiğini, dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar ve ticari uygulamaların 55. Maddesinde düzenlendiğini, Haksız rekabet eylemine maruz kalan kimseye TTK 56. maddede yer alan hakların tanındığını ( TTK 56/1) Dava konusu vakanın Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanında olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına ve yargılamanın kaldığı yerden devam etmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, Davacı vekili, marka hakkı müvekkili adına tescilli olan ve müvekkili şirket tarafından üretilen ürünlerin davalı tarafça çeşitli internet sitelerinde piyasa fiyatlarının altında fiyatlarla satışa sunulduğunu, bu satışa sunulma eyleminin TTK 54 vd maddelerinde düzenlenen haksız rekabet oluşturduğunu belirterek haksız rekabetin önlenmesine, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Davacının talebi açıkça müvekkili şirket adına tescilli ve üretimi yapılan ürünlerin davalı tarafça ucuz fiyatla satışa arz edilmesinin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile haksız rekabetin önlenmesine ilişkin olup, davaya konu ürünlerin fikri mülkiyetleri çekişme konusu değildir. Haksız rekabet TTK’ nın 54 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, TTK 4. maddesine göre mutlak ticari davadır ve 5. maddeye göre uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Buna göre mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olup davacının istinaf talebi yerindedir. Bu nedenle davacının istinaf talebinin HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, taraf delillerinin toplanarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 27/05/2019 tarih ve 2018/140 Esas – 2019/560 Karar sayılı ilamının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/06/2020 tarihinde HMK’ nun 353/1-a3 maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.