Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2472 E. 2020/127 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2472 Esas
KARAR NO: 2020/127 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/116 Esas 2019/11 Karar
TARİH: 09/09/2019
DAVA: Tazminat (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında akdedilen 01.02.2007 tarihli ekipman kira sözleşmesi uyarınca sözleşmeye konu “… model, … ekipman kodlu, … demirbaş nolu kapatma makinesi” , “… model, … ekipman kodlu, … demirbaş nolu manyetik elevatör” ile “… model, … ekipman kodlu, … demirbaş nolu vakum detektörü” nün, müvekkili olan şirkete “… Mah. İzmir … (…) No: … Kemalpaşa/İzmir” adresinde masrafları davalıya ait olmak üzere tam ve hasarsız olarak iadesine (teslimine), sözleşmeye konu makinelerin teslim tarihinde zayi olması durumunda ekipman bedeli olan 41.150,00-EURO’nun davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/09/2019 tarih 2019/116 Esas 2019/11 Karar sayılı kararında; “Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafından davalı aleyhine açılan ekipman kira sözleşmesinden kaynaklı ekipmanların veya bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacı taraf davalı şirket ile aralarındaki ekipman kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle ekipmanların iadesini veya bedelinin iadesini talep etmiştir.Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır. Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir: “MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” 6100 Sayılı HMK’nın 4. maddesinde ise Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde; ” Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler ” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Dava konusu olayda taralar arasındaki ihtilaf davacı ile davalı taraf arasındaki ekipman kira sözleşmesinden kaynaklı olup, taraflar arasındaki ihtilafın kira ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle HMK 4. madde gereğince kira ilişkisinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığa bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olup, bu özel düzenleme gereği davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 4. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği…”gerekçesi ile, 1-Davacı tarafça açılan davanın, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkeme kararının hatalı değerlendirme ile verilmiş olup iş bu kararın kaldırılması gerektiğini, İşbu davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri bulunduğunu, Davanın konusunun her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmakta olup taşınır malın iadesi talepli olduğunu, sözleşme her ne kadar kira sözleşmesi ise de davanın konusu kira alacağı değil, kiralanan taşınırın iadesinin gerekip gerekmediği hususu olduğunu, yani sözleşmesel edimin ifa edilip edilmediğine ilişkin olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın konusu asliye ticaret mahkemesinin görev alanında olduğunu, Yetkili mahkeme Niğde Asliye Hukuk Mahkemesi olup, İstanbul Sulh Hukuk Mahkemelerinin yetkisinin kabul edilemez olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, Niğde Asliye Hukuk Mahkemeleri (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görevli ve yetkili olduğunun tespiti ile yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/116 Esas 2019/11 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle kiralanan taşınırların aynen teslimi olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir. HMK’nın 4. Maddesine göre kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklarda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir. Dava kira ilişkisinden kaynaklandığından uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemeleri görevli olup, mahkemece verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle yerinde olmayan davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/01/2020 tarihinde HMK’ nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.