Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2456 E. 2019/1769 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2456 Esas
KARAR NO : 2019/1769 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 26/06/2019
DOSYA NUMARASI : 2017/386 Esas – 2019/828 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni le 7.391,52 TL.lik fatura kesildiği, kesilen faturanın 5.738,73 TL.lik kısmında mutabakat sağlandığı ancak borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, borçlu taraf aleyhine bu nedenle takip başlatıldığı, işbu takipten sonra 5.684,34 TL.lik kısmının ödendiği fakat bakiye kısmının ödenmediği belirtilerek yetki itirazının iptali ile itirazın iptali kararı verilmesi ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının belirtmiş olduğu adresin … sitesi … Sk. no: … Eyüp/İstanbul olduğu nazara alındığında İStanbul icra dairelerinin yetkili olduğu, aynı zamanda 5.738,73 TL.lik alacağın tahsili için takip başlatılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı nitekim davalı tarafça 5.684,34 TL.nin ödendiği, bakiye fatura alacağı olan 5.738,73 TL. farkın itirazın iptali davasına konu edilemeyeceğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 26/06/2019 tarih 2017/386 Esas – 2019/828 Karar sayılı kararında; “…Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak birlikte değerlendirildiğinde davacının 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.nın 64/3 maddesi hükümlerine göre açılş ve kapanış tasdikini süresinde yaptırdığı, 05/08/2015 tarih ve … no.lu faturadan kaynaklı 7391,52 TL. alacağının bulunduğu, yapılan ödemeler nedeni ile takip tarihi itibari ile davalı alacağının 5.685,35 TL. olduğu hükme esas alınan bilirkişi raporlarından da anlaşılmaktadır. İşbu nedenle davacının takip tarihi itibariyle 5738,73 TL. Alacağa yönelik başlatmış olduğu takipte haklı olduğu görülmekle bu miktardaki ana para alacağı nazara alınarak itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren temerrüde düşürülmediğinden dolayı faiz talebinin reddine ve davalı tarafça takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infazda göz önünde bulundurulması gerektiği…”gerekçesi ile; ”1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, 2-Davalı tarafça İstanbul ….. İcra Dairesinin …. sayılı takip dosyasında 5.738,73 TL bakiye fatura alacağına yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, 3-Takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmek suretiyle takibin DEVAMINA, 4-Alacağın %20 ‘si olan 1.147,74 TL icra inkar tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, 5-Fazlaya dair istemin REDDİNE, 6-Davalı tarafça takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında göz önünde bulundurulmasına” karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Usule ilişkin Yetki itirazında müvekkilinin haklı olduğunu, Her iki şirket açısından da ortak yetkili mahkemelerin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin olduğunu, bu sebeplerle ilk derece mahkemesince yetki itirazının reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,Esasa ilişkin Bilirkişi raporu ile dava tarihi itibari ile davacının herhangi bir alacağı olmadığının sabit olduğunu,Bilirkişi raporu ve defter incelemelerinden de anlaşılacağı üzere; müvekkilinin takipten sonra ve fakat işbu huzurdaki davanın açılmasından önce ana para borcunun ödendiğini, ancak mahkeme, borcun ödenmiş olmasına rağmen, bu hususun ” İNFAZ AŞAMASINDA GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMASINA” şeklinde müphem bir hükmün kurulduğunu, infaz aşamasında kim tarafından ilgili ödemelerin göz önünde bulundurulacağına dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığını, dava tarihi itibari ile, yetki itirazlarının reddedildiğini varsayarsak sadece icra vekalet ücreti ve takip masrafları borcunun bulunduğunu, bu sebeple davacının alacak miktarının hesaplanarak bu bedel üzerinden davanın kabul edilmesini, kalan bedel dava tarihinden önce ödendiğinden reddine karar verilmesi, kabul edilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini,İcra inkar tazminatı, borcun ödenmemesi amacıyla sürüncemede bırakılması sebebiyle öngörülen bir tazminat olduğunu oysaki ; müvekkilince dava açılmadan önce borcun anaparası ödendiğini, ödenen ve sürüncemede bırakılan alacak için icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, İcra inkar tazminatı, alacağın ödenmemek üzere sürüncemede bırakılması halinde borçludan tahsiline karar verilmesinin gerektiğini, müvekkilinin sürüncemede bırakmadığı dava tarihinden önce ödenen borcundan dolayı %20 icra inkar tazminatına mahkum edildiğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf dilekçesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, itirazın iptali davasıdır. Yetkili icra dairesinde usulüne uygun icra takibi yapılmış olması itirazın iptali davasında dava şartıdır. Mahkemece, Davanın kısmen kabul, kısmen reddine, Davalı tarafça İstanbul …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında 5.738,73 TL bakiye fatura alacağına yönelik yapmış olduğu itirazın iptaline,fazlaya dair istemin reddine, Davalı tarafça takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında göz önünde bulundurulmasına” karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin yetki itirazına yönelik istinaf sebebi incelendiğinde,Davalı/borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine, borca ve borcun nedenine itiraz etmiştir. Mahkemece, HMK 14. maddesinde belirtildiği gibi bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili kılındığı, her ne kadar davacının adresi … sitesi … Sk. No: … Eyüpsultan olarak belirtilmiş ise de takibe konu faturada fabrika adresi olarak … Mah. No: … Kurtköy/Pendik adresi yazılı olduğundan HMK 14 maddesi uyarınca yetki itirazının reddine karar verilmiştir. İİK 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.” hükmü düzenlenmiştir. Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı mal bedeline ilişkin fatura olup dava bu niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkindir. HMK 14/1 Maddesinde belirtildiği gibi bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili kılındığı, her ne kadar davacının adresi … Sitesi … Sk. No: …. Eyüpsultan olarak belirtilmiş ise de takibe konu faturada fabrika adresi olarak … Mah. No: … Kurtköy/Pendik adresi yazılı olduğu ve davacıya ait sicil kaydına göre bu adresin davacının şube adresi olduğu ve işlem şube adına yapıldığından, davalı/borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının HMK 14/1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi yerinde olup davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Davalı vekilinin esasa yönelik istinaf sebebi incelendiğinde;Davacı/alacaklı tarafından davalı/borçluya karşı davaya konu İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyası ile 7.391,52 TL.lik faturadan kaynaklı 5.738,73 TL. fatura bakiye alacağı ve 952,90 TL. işlemiş olmak üzere toplam: 6.691,63 TL. alacağa yönelik 10/03/2017 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, takipden sonra davalı/borçlu tarafından davacıya 20/03/2017 tarihinde 5.685,34 TL.lik ödeme yapıldığı ve itirazın iptali davasının 1.901,01 TL. Alacak+608 TL. İcra dosyası tahsil harcı yönünden açıldığı görülmüştür.İlk Derece Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, takip tarihinde davacının davalıdan 5.738,73 TL. alacaklı olduğu, takip tarihine kadar davalının temerrüde düşürülmediğinden dolayı takipte talep edilen faizin yersiz olduğu ve 2017 yılında 53,38 TL. iade faturası ile cari hesap kalanının 5.685,35 TL.’ye düştüğü ve davalı tarafça banka havalesi ile kapatıldığı belirtilmekle, dava tarihi itibariyle davacının takibe konu faturadan kaynaklı asıl alacak yönünden bir alacağının kalmadığı anlaşılmakla; Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 2015/1811 Esas, 2015/12863 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere bu durumda mahkemece miktar belirtmeksizin davalının takibin fer’ilerine yönelik itirazının iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, dava dilekçesindeki talebi aşarak yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç olarak; yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak dairemizce yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 26/06/2019 tarih ve 2017/386 Esas – 2019/828 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden hüküm kurularak; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE; Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin, takip tarihi ve ödeme tarihi dikkate alınarak takipten sonra işleyecek faiz, vekalet ücreti ve takip giderleri yönünden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-İcra takibinin ferileri yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden ve şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 67,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi gideri ile tebligat/ müzekkere gideri olmak üzere toplam: 1.117,50 TL yargılama giderinin davanın kabul/ red oranına göre 558,75 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı lehine takdir olunan 608,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar yönünden davalı lehine takdir olunan 1.901,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Bakiye gider avansının talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 10-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 100,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 11-Davalı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 42,40 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş gideri toplamı: 163,7 TL.’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-Bakiye gider avansının talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/12/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.