Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/244 E. 2020/1366 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/244
KARAR NO: 2020/1366
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2018
DOSYA NUMARASI: 2014/430 Esas – 2018/735 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/11/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete ait … plakalı aracı 14.01.2013 günü gece yarısı park halinde iken yanmaya başladığını ve hasarlandığını, İBB İtfaiye Daire başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporunda, park halinde bulunan aracın elektrik aksanında meydana gelen kısa devre sonucu kablo izolelerinin ve plastik aksamın oluşması ile yanmanın meydana geldiğini belirtildiğini, ayrıca Güngören Emniyet Müdürlüğü tarafından yangın olayıyla ilgili herhangi bir adli vakıa tespit edilmediğinden olay yeri inceleme yapılamadığı ve rapor düzenlenmediğinin belirtildiği, … yetkililerinin araç üzerinde yaptıkları incelemenin yagının sebebini ortaya koyan yeterli bir inceleme olmadığını Bakırköy 2 ATM’nin 2013/110 D.İş dosyasında yapılan tespit sonucu yangının araçtan kaynaklandığının tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araç bedeli olan 211.053,41 TL’nin davalılardan faiziyle tahsiline, aracı kullanamadıklarından dolayı dava tarihine kadar olan 16.604,02 TL’lik zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan … şirket vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu olayda müvekkili şirkete izafe edilebilecek bir kusur söz konusu olmadığı gibi dava konusu araçta üretimden kaynaklanan herhangi bir arıza veya ayıbın bulunmadığını, Bakırköy 2 ATM’nin 2013/110 D. İş dosyasında hazırlanan raporun kendilerine tebliğ edilmediğinden delil niteliği bulunmadığını, talep edilen tazminat miktarı ve faizin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … şirket vekili cevap dilekçesi ile; Bakırköy 2 ATM’nin 2013/110 D. İş sayılı dosyasındaki tespit raporunun yanlış değerlendirmeler içerdiğini, ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmadığından hak düşürücü sürenin dolduğunu, elektrik kontağından veya sair bir nedenle yangına neden olabilecek hiçbir üretim hatası bulunmadığını, dosya kapsamında yangın raporu, tespit raporu ve davacının beyanları arasında yangının çıkış nedenine ilişkin olarak çelişkili ifadeler bulunduğunu, tespit raporunda yangının yakıt ısıtıcısındaki üretim hatasından kaynaklandığı iddianın varsayıma dayalı olduğunu, müvekkili şirket yetkililerince dava konusu araç üzerinde bir inceleme yapılmamış olup, diğer davalı … AŞ tarafından aracın serviste incelendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/07/2018 tarih ve 2014/430 Esas – 2018/735 Karar sayılı kararı ile; ” … Dosya kapsamı ve toplanan deliller, yukarıda ayrıntıları ile açıklanan hüküm kurmaya ve denetlemeye elverişli bulunan bilirkişi heyeti raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu aracın davacı … şirketince davalı … Oto şirketinden 29/08/2012 tarihinde satın alındığı, aracın 14.01.2013 tarihinde gece yarısı park halindeyken yakıt sisteminden kaynaklı arıza neticesi yandığı, bu arızanın da üretim kaynaklı olduğu, aracın gizli ayıplı olduğunu gösterdiği, davacı şirketçe davalı şirkete TBK.md.223/f.2 uyarınca, makul sürede ihbar da bulunulduğu Garanti belgesine göre araç için 2 yıl süreyle garanti verildiği, davanın garanti süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Gizli ayıp halinde alıcı olan davacı şirketin seçimlik hakkı bulunmakta olup , davacı … şirketi TBK 227/1. Fıkra 1. Bendine göre, bu haklardan sözleşmeden dönerek araç bedelinin iadesi hakkını kullanmış, fakat yargılama devam ederken araç bedelini kasko sigorta poliçesi kapsamında … Sigorta Şirketi’nden tahsil ettiği için, Sigorta Şirketi 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca halefiyet ilkesi gereği davacı … şirketinin haklarına halef olmuştur. Araç fatura bedeli 211.053,00TL olup sigorta şirketi aracın sovtajının satışından 139.295,00 TL gelir elde ettiğine göre, gerçek zararı 71.758,00 TL’dir. Davalı … şirketi vekilince, 71.758 TL tutarında tazminat alacağın varlığı kabul edilse bile ayıplı aracı iade etme yükümlülüğü bulunduğu ileri sürülmüşse de, Sigorta Şirketi, aracın yanmasından dolayı, araç bedelini … Şirketine ödemekle alıcının haklarına halef olup, araç ayıplı olduğundan … şirketi aracı iade ederek araç bedelinin tümünü isteme hakkına sahip olduğundan, davacı alıcının haklarına halef olan sigorta şirketinin, davacı alıcının bu araca ödemiş olduğu satım bedeli tutarı olan 211.053,41 TL’nin tamamının göre, aracın sovtajından elde ettiği bedeli düştükten sonra uğradığı zarar olan 71.758 TL’nin tahsilini talep etmesinde bir engel bulunmadığı, bu durum nedeniyle ayıplı aracı davalılara iade etme yükümlülüğü bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Dava konusu aracın kullanılamamasından kaynaklanan zarardan da davalı satıcının sorumlu olduğu, davacı … şirketinin bu husustaki talebinin piyasa rayiçlerine uygun ve belgeli olduğu anlaşıldığından araç kira bedelinin davalı satıcıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafça; davacı tarafın dava açılırken 211.053,00 araç bedelini talep ettiğini, daha sonra sigorta şirketinin aracın sovtajının satışından 139.295,00 TL gelir elde ettiğini beyan ederek 71.758,00 TL tazminat talebinde bulunulduğunu, böylece davacı tarafın 139.295,00.TL’ lik kısımdan feragat etmesi sebebiyle bu kısım yönünden davanın feragat nedeniyle reddi gerektiğini beyan etmişse de, yapılan değerlendirmede, davacı tarafın ayıplı araç bedelinin bir kısmından feragat etmesi söz konusu olmayıp, yukarıda anlatıldığı üzere davacı taraf aracın ayıplı olması nedeniyle araç bedelini talep hakkına sahip olmakla beraber araç bedelinin sigorta şirketince davacıya ödenmesi sonrasında, araç davalıya iade edilmeyip elden çıkarıldığından, sovtaj bedelinin indirilmesinden sonra kalan kısım sigorta şirketince talep edilmiştir. Buna göre davacı tarafın talep ettiği miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı/… hakkında açılan davanın değerlendirilmesinde; TBK 227 maddesinde düzenlenen alım satım sözleşmesinde ayıplı ifaya dayanan taleplerin satıcıya yöneltilebileceğinin düzenlendiği, Yargıtay içtihatlarına göre, alıcıya verilen garanti belgesinde ancak üreticinin imzası varsa onun da sorumlu olacağı, somut olayımızda üretici durumundaki davalı/… tarafından düzenlenmiş ya da imzalanmış bir garanti belgesine sunulmadığı bu nedenle davalı …’ ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği … ” gerekçeleri ile; ” 1- Davalı … hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 2-71.758,00 TL’ nin 08.09.2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ ‘den tahsili ile davacı … AŞ’ye verilmesine, 3-16.602,02 TL ikame bedelinin davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ ‘den alınarak davacı … A.Ş.’ ye verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup dosyanın makine mühendisi, hasar tespit uzamanı ve hukukçu bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edildiğini, bu heyet tarafından teknik herhangi bir inceleme yapılmadığı gibi salt dosya içerisinde yer alan yangın raporunun tekrarı niteliğinde bir rapor oluşturulduğunu, bu yöndeki itirazları neticesinde dosyanın ek rapor alınmak üzere yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi edildiğini, ancak düzenlenen ek raporda da teknik bir inceleme yapılmadığını, eksik ve denetime elverişli olmayan bir rapor düzenlendiğini, Somut uyuşmazlığı aydınlatacak ve tarafların iddialarını karşılayabilecek teknik bilgiye sahip olmayan bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor esas alınarak kurulan yerel mahkeme hükmünün hukuka aykırı olduğunu, Yargılamanın 24.11.2015 tarihli 6. celse duruşmasında dosyanın teknik üniversitelerin otomotiv mühendisliği alanında görevli öğretim üyelerinden oluşan bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesinin talep edildiğini, buna karşın dosyanın hatalı şekilde makine mühendisi bilirkişiye tevdii edildiğini ve neticesinde teknik incelemeye dayanmayan bir rapor oluşturulduğunu, somut uyuşmazlığın teknik bilgi gerektirdiği sabit olup dosyanın otomotiv alanında uzman bilirkişilere tevdi edilmesi gerekirken, yerel mahkemece işbu hususun göz ardı edilerek usul ve yasaya aykırı bir hüküm kurulduğunu, Dava konusu araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığı gibi bahse konu yangının sebebinin de üretimden kaynaklı bir ayıp olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında da her ne kadar yangının araçtaki gizli ayıp sebebiyle meydana geldiği belirtilmişse de, yangının sebebinin tam olarak ortaya konulamadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte yangının araçtaki üretim kaynaklı bir gizli ayıp sebebiyle meydana geldiği düşünülse dahi bilirkişiler tarafından işbu ayıbın ne olduğunun teknik anlamda izah edilemediğini, Hükme esas alınan bilirkişi raporunun, gerek bilirkişi heyetinin uyuşmazlığı aydınlatabilecek teknik yeterliliğe sahip olmamaları, gerekse de araç üzerinde teknik bir inceleme yapılmaksızın otomotiv alanında uzman olmayan kişilerce hızlı ve keyfi bir şekilde düzenlenen yangın raporu esas alınarak oluşturulması sebebiyle hükme esas alınmaya elverişli olmadığını, öte yandan bilirkişi raporunda belirlenen sovtaj bedelinin düşük, fatura bedelinin ise fahiş olarak belirlenmiş olup, anılan raporların bu yönüyle de hatalı olduğunu, Dava konusu somut olay ile davacının ikame araç kiralaması arasında illiyet bağı bulunmadığını, yerel mahkemece araç kiralama bedelinin müvekkilinden tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının aracını yangın sonrası müvekkili şirkete getirdiğini, ancak aracın onarımına muvafakat etmediğini, aracın onarılmamasının davacının seçimi olup yeni araç kiralanması ile müvekkili şirket arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını belirterek, -Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2014/430 E – 2018/735 K sayılı kararının bozulması ve kaldırılması ile açıklanan istinaf sebeplerine göre istinaf incelemesi sonucunda yeni bir karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasından kaynaklanan satış bedelinin iadesi ve ikame araç kiralama bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı … hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, araç bedeli ile ikame araç kiralama bedelinin davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ’den tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ. vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı şirket tarafından, davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ.’den 29/08/2012 tarihinde satın alından aracın, 14.01.2013 tarihinde gece yarısı park halindeyken yandığı, Bakırköy 2 ATM’nin 2013/110 D.İş dosyasında, araç üzerinde yapılan inceleme sonucunda ibraz edilen bilirkişi raporunda; dava konusu araçta hasarı neden olan yangın olayının, sol ön kapı alt hizasında aracın alt kesiminde bulunan yakıt ısıtıcılı fitrede başlayarak, alevli yangın şeklinde geliştiği, aracın elektrik tesisatında herhangi bir kısa devre emaresine rastlanmadığı, yakıp ısıtıcılı filtrenin bulunduğu yer itibari ile harici bir etkinin söz konusu olamayacağı gözününde bulundurulduğunda, yangın olayının üretim kaynaklı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da; dava konusu aracın, yakıt sisteminden kaynaklı arıza neticesi yandığı, taşıtın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği, yargılama sırasında aracın kasko sigortacısı … Sigorta Şirketi tarafından, davacıya 211.053,00 TL olarak araç bedelinin ödendiği, aracın 139.295,00 TL sovtaj bedeli ile yargılama sırasında 3. şahsa satıldığı, satış bedelinin sigorta şirketine ait olduğu, sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapılarak halefiyet ilkesi uyarınca araç bedeline ilişkin bakiye 71.758,00 TL’nin rücuen tahsili için davacı yerine geçilerek talepte bulunulduğu, ikame araç bedelinin tahsili talebi yönünden davacı … şirketi tarafından yargılamaya devam edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı şekilde karar verildiği görülmektedir. Mahkemenin 24/11/2015 tarihli duruşmasında “İstanbul Teknik Üniversitesi ile Yıldız Teknik Üniversitesine ayrı ayrı müzekkerelere yazılarak otomotiv kürsüsünde görev yapan, araç yangını ve termodinamik alanında uzman olan akademisyen bilirkişilerin isim ve adresleri ile telefon numaralarının bildirilmesinin istenmesine” şeklinde ara karar verildiği, ara karara binaen adı geçen üniversitelere ” Otomotiv kürsüsünde görev yapan, araç yangını ve termodinamik alanında uzman akademisyen bilirkişilerin isim, adresleri ile telefon numaralarının tespiti ile …. mahkememize gönderilmesi” şeklinde yazı yazıldığı, bilahare üniversitelerden gelen yazı cevaplarının dosya arasına alındığı, … Oto Servis ve Tic. AŞ.vekilinin de hazır bulunduğu mahkemenin 08/03/2016 tarihli duruşmasında, yazı cevaplarının okunması üzerine taraf vekillerinin müşterek olarak “Gelen bilirkişi isimlerine bir diyeceğimiz yoktur” şeklinde beyanda bulundukları, mahkemece, üç kişilik bilirkişi heyetine İTÜ tarafından isimleri bildirilen 2 bilirkişi dahil edilerek rapor ve ek rapor alındığı görülmekle, yapılan işlemde ve bilirkişi seçiminde usule aykırılık bulunmadığı gibi, davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ. vekilinin, yargılama sırasında isimleri bildirilen bilirkişilere itirazları olmadığını beyan ettiği dikkate alındığında, bu yönde ileri sürülen istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar, yargılama sırasında dava konusu aracın 3. kişiye satılması nedeniyle fiili olarak araç üzerinde inceleme yapılamamış ise de, delil tespiti dosyasında bilirkişinin aracın fotoğraflarını çekiği, gerekli inceleme ve tespitleri yaptığı, mahkemece alınan bilirkişi raporu ve ek raporunun da ayrıntılı, gerekçeli ve karar vermek için yeterli olduğu dikkate alındığında, bu eksikliğin sonuca etkili olmadığı, gerek ilk rapor gerekse ek raporda bilirkişiler tarafından, gerekli teknik inceleme ve irdeleme yapılarak, aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği, Fahiş olduğu ileri sürülen faturanın davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ.’nin bizzat kendisi tarafından tanzim edildiği, sovtaj bedelinin, aracın noterde yapılan satışında gösterilen bedel olup, bilirkişiler tarafından da bu bedelin uygun olduğunun tespit edildiği, tacir olan davacının, aracın yanması nedeniyle başka araç kiralaması hayatın olağan akışına uygun olup, buna ilişkin faturaların da ibraz edildiği dikkate alındığında, davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ.’nin araç kiralama bedelinden de sorumlu tutulmasının usul ve yasaya uygun olduğu, dolayısıyla davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ. vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı … Oto Servis ve Tic. AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş.’nin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş. tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş.’den alınması gereken 6.035,87 TL istinaf karar harcından,istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 1.508,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.526,91 TL’ nin davalı … Oto Servis ve Tic. A.Ş.’ den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 26/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.