Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2414 E. 2020/656 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2414
KARAR NO: 2020/656
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2019
DOSYA NUMARASI: 2019/124 Esas – 2019/622 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 18/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile yetkiye itiraz etmiş olduklarını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü olduğunu, müvekkili şirket tarafından İstanbul Anadolu 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/29 Esas sayılı dosyası ile konkordato talepli dava açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa her hangi bir borcu olmadığını, bilirkişi incelemesi gerektiğini belirterek, yetki itirazlarının dikkate alınmasını, haksız, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile davacı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 17/09/2019 tarih ve 2019/124 Esas – 2019/622 Karar sayılı kararında; ” davacının ve davalının adreslerinin Kadıköy/İstanbul olduğu, tebligatların bu adreslerde tamamlandığı görülmüş olup takipte yetkili icra daireleri davalının ve davacının adresleri itibariyle İstanbul Anadolu İcra daireleridir. İlamsız icra takibinin yetkisiz İstanbul icra dairesinde başlatılması nedeniyle davalı borçlu hakkında usulüne uygun yetkili icra dairesinde başlatılmış bir takip bulunmadığından ve bu husus İİK’nın 67. maddesi kapsamında açılacak itirazın iptali davalarında dava şartı olduğundan davanın HMK 114/2 ve 115. mad gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerektiği …”gerekçesi ile, İlamsız icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatılması nedeniyle davalı borçlu hakkında usulüne uygun yetkili icra dairesinde başlatılmış bir takip bulunmadığından ve bu husus İİK’ nın 67. maddesi kapsamında açılacak itirazın iptali davalarında dava şartı olduğundan davanın HMK 114/2 ve 115. mad gereğince dava şartı yokluğundan USULEN REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davalı aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine yetki ve borç yönünden itiraz edilmesi üzerine ilk derece mahkemesi nezdinde itirazın iptali davası ikame edildiğini, ilamsız icra takibinin dayanağı faturalar ve cari hesap dökümü olduğundan takibin yetkili olmayan yerde açılması gerekçe gösterilerek davanın usulden reddedilmesinin hukuka aykırı olup, kararın kaldırılması gerektiğini, Davacı ile davalı arasında mal alım satımından kaynaklı cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalının müvekkilden satın almış olduğu mallar karşılığında çeşitli tarihlerde 28.473,40TL, 6.885,00TL, 290,28 TL, 10.825,32 TL, 36.190,60TL, 300,00TL bedelli e-faturalar düzenlendiğini, işbu faturaların tamamının mahkeme dosyasında derdest olduğunu, Davalı tarafından bir kısım ödeme yapılmışsa da cari hesap dökümünden anlaşılacağı üzere karşı tarafın müvekkili şirkete 11.695,59 TL tutarında borçlu olduğunu, bu doğrultuda alacağın tahsili için başlatılmış olan İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına davalı vekilince itiraz edildiğini ve takibin devamı için öncelikle dava şartı olan arabuluculuk müessesesine başvurulduğunu, fakat karşı tarafça arabuluculuk toplantılarına katılım sağlanmadığından anlaşmanın sağlanamadığını, bu durumu gösterir arabuluculuk tutanağının da sunulduğunu, Faturalar ve gerekli görülür ise tarafların ticari defterleri incelenerek müvekkilin alacaklı olduğunun ve icra dosyasına yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunun ortaya konacağını, Açıklanan ve re’sen gözetilecek hususlar doğrultusunda; Mahkemece verilen 17/09/2019 tarih ve 2019/124 Esas sayılı ilamın yapılacak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, fatura ve açık hesap ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki açık hesap ticari ilişkide faturalar düzenlenerek karşı tarafa tebliğ edildiğini, fatura bedellerinin bir kısmının ödenmediğini, alacaklarının tahsili için yaptıkları takibe davalının haksız itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece takibin yetkisiz icra dairesinde yapılması nedeniyle davalı borçlu hakkında usulüne uygun yetkili icra dairesinde başlatılmış takip bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/2 ve 115. maddeleri gereğince usulden davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İtirazın iptali davasının öncelikle görülme şartı; yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun yapılıp süresinde itiraz ile durmuş bir icra takibinin bulunmasıdır. Süresinde yapılan itiraz ile icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz incelenecektir. İİK 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.” hükmü düzenlenmiştir. İİK 50. maddesi yollaması ile uygulanması gereken HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme ve icra dairesi, davalının yerleşim yerindeki mahkeme ve icra daireleridir. Yine HMK’ nın 10. maddesine göre sözleşmeden doğan dava ve takiplerde sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemeleri ve icra daireleri de yetkili olmaktadır. Davaya konu takip para alacağı olduğundan ve TBK’ nın 89. maddesine göre para alacakları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden buna göre davacı alacaklının yerleşim yeri icra daireleri de yetkili olabilecek ise de somut olayda davacı ve davalının takip tarihi itibarıyla yerleşim yerleri Kadıköy olup buna göre yetkili icra dairesi İstanbul Anadolu icra daireleridir. Davacı taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunduğunu da iddia ve ispat edememiştir. Davaya konu takip ise yetkili olmayan İstanbul İcra dairesinde yapıldığından davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı yerindedir. Davacının istinaf sebepleri yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/06/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.