Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2409 E. 2019/1764 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2409 Esas
KARAR NO : 2019/1764 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 21/08/2019
DOSYA NUMARASI: 2018/950 ( Derdest Dava Dosyası)
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili 08/08/2019 tarihli dilekçesinde özetle; dosyada davalılar lehine görüş bildirip tarafsızlığı zedeleyen 8. Ticaret Başkanını reddi hakim ettiklerini dosyadan el çektirilmesine, nöbetçi hakimce işin önemine binaen telafisi imkansız durumlara yol açan haksız hacizlerin durdurulması kapsamında hatalı ara karardan rücü edilmesine, mahkemenin teminat karşılığı verilen ve sadece çek ödemeden men olmayıp tedbir kararı olan kararın uygulanmasının sağlanmasına ve kötü niyetli davalı … Paşalı’nın elinde olduğu yapılan hacizlerle anlaşılan çeklerin mahkemenin tedbir kararı üzerine … Balıkesir Sanayi şubesine yazılan 17.8.2018 tarihli talimat yazılarının d bendi gereği …. ve Temsilcisi olduğu kendi şirketi ne muhtıra yazılarak çek asılları ile mahkemeye müracaatının sağlanmasına davalı … ve kötü niyetle ticari ilişkiye dayanmaksızın ciro ile çekleri devrettiği şahsi şirketi … Tic. Ltd. Şti.nin ticari defterleri nin davanın selameti için dosya içine alınmasının sağlanmasına, Ümraniye vergi dairesine müzekkere yazılarak davalı … ve kötü niyetle ticari ilişkiye dayanmaksızın ciro ile çekleri devrettiği şahsi şirketi ….Tic. Ltd. Şti.nin davaya konu ve icraya konulan çekler e ilişkin gelir beyanının ve ödediği vergi makbuzlarının istenmesine, iyi niyetli 3. Kişi olmayan davalılar ve asli müdahil hakkında mahkemenin tedbir kararının uygulanmasını teminen icra takipleri ve hacizlerin acilen önlenmesine dair gerekli işlemlerin yapılmasını, şirketi ara kararının taraflara tebliğine ve bu kararın baştan sona hatalı olması sebebi ile kaldırılmasına, esas hakkında mahkemece verilmiş olan tedbir kararının uygulamasında tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanmasına ; Bam’ dan tedbire itiraz eden davalı ve müdahil şirketi aleyhine kesin olarak red edilen ihtiyati tedbir kararının yorum ve hatalı uygulamalara mahal bırakmayacak şekilde ; müvekkillerinin haklarını temınatla koruyacak şekilde açıklanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 21/08/2019 tarih ve 2019/950 Esas ( Derdest dava Dosyası) sayılı ara kararında;”…Davacı …. Ticaret Limited Şirketi vekilinin 08/08/2019 tarihli dilekçesi, ve dosya içeriği incelendi. Davacı vekilinin, mahkememizce teminat karşılığı verilen ve sadece çek ödemeden men olmayıp tedbir kararı olan kararın uygulanmasının sağlanmasına ve kötü niyetli davalı … paşalının elinde olduğu yapılan hacizlerle anlaşılan çeklerin mahkemenizin tedbir kararı üzerine … Balıkesir Sanayi şubesine yazılan 17.8.2018 tarihli talimat yazılarının d bendi gereği ahmet paşalı ve temsilcisi olduğu kendi şirketi ne muhtıra yazılarak çek asılları ile mahkemeye müracaatının sağlanmasına yönelik talebinin; Mahkememizin tedbir kararı üzerine bankaya yazılan müzekkerenin ( D bendi ) yazısının, çeklerin tahsil için bankaya ibrazı haline münhasır olup, çekin ödenmek için bankaya ibrazı halinde ödenmemesi söz konusu olup, zaten tedbir kararına istinaden bu doğrultuda bankaya yazının yazıldığı, davalıya veya onun temsil ettiği şirketine çeklerin dosyaya ibraz ettirilmeleri yolunda hukuki bir usulün ve bu konuda davacının bir hukuki yararının bulunmadığı; Davacı vekilinin, Davalı … Kötü niyetle ticari ilişkiye dayanmaksızın ciro ile çekleri devrettiği şahsi şirketi … Tic. Ltd. Şti.nin ticari defterleri nin davamızın selameti için dosya içine alınmasının sağlanması ve Ümraniye vergi dairesine müzekkere yazılarak Davalı … ve Kötü niyetle ticari ilişkiye dayanmaksızın ciro ile çekleri devrettiği şahsi şirketi … Tic. Ltd. Şti.nin Davaya konu ve icraya konulan çekler e ilişkin gelir beyanının ve ödediği vergi makbuzlarının istenmesine yönelik talebinin; Talep konusu … Ticaret Limited Şirketi’nin üçüncü kişi olması, bu kişiye yönelik dava bulunmaması nedeniyle defterlerinin ibrazının talep edilmesi davada taraf olmayan kişi aleyhine delil toplama ve bu yolla davacı yönünde iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğundan; Davacı vekilinin, iyi niyetli 3. kişi olmayan davalılar ve asli müdahil hakkında mahkemenin tedbir kararının uygulanmasını teminen icra takipleri ve hacizlerin acilen önlenmesine dair gerekli işlemlerin yapılmasını saygı ile arz ve talep ederiz. şirketi ara kararının taraflara tebliğine ve bu kararın baştan sona hatalı olması sebebi ile kaldırılması,esas hakkında mahkemenizce verilmiş olan tedbir kararının uygulamasında tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanmasına; bam dan tedbire itiraz eden davalı ve müdahil şirketi aleyhine kesin olarak red edilen ihtiyati tedbir kararının yorum ve gatalı uygulamalara mahal bırakmayacak şekilde ; müvekkillerin haklarını temınatla koruyacak şekilde açıklanmasına karar verilmesine yönelik talebinin; Üçüncü kişiler tarafından, davaya konu çeklere ilişkin olarak yapacakları takip ve hacizlere ilişkin olarak iyi niyetli olmadıkları iddiası ile itiraz ve dava olunabileceği, bu dosyada bu yöndeki taleplerin irdelenmesi konusunda üçüncü kişiye yönelik açılmış bir davanın bulunmadığından taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir…”gerekçesi ile;Davacı vekilinin taleplerinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararının uygulanması ve usulsüz ihtiyati haciz kararı ile bu usulsüz kararın usulsüz infazının önlenmesi talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu usulsüz kararın kaldırılmasının gerektiğini, Dosya davalısı … şahsi vergi kaydı olmayıp sadece kendi adına müvekkili şirkette işçi olarak çalışırken zimmete geçirdiği paraları aktarmak için… San. ve Tic. Ltd. Şti. ni kurduğunu ve tasfiye halinde olan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ i kurduğunu, Ticaret Sic. Gazetesi mahkemenin davalının müvekkili şirketten zimmetine geçirdiği paraları aktarmak için kurduğu bu şirketi iyi niyetli 3. kişi statüsüne sokarak davanındaki tedbirin uygulanmasını engellemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davada müdahillik talebi olduğunu, ekli vergi levhasında 2018 yılı için Maliye’ye hiç beyanname vermeyen, paravan ve hukuku yanıltmak, dolandırmak için kullanılan şirket lehine haciz yapılabileceğine karar verilmesinin hukuki bir ayıp olduğunu ve mahkemenin tarafsızlığına gölge düşüren bir kararın olduğunu, davalının tek başına maliki olduğu …San. ve Tic.Ltd. Şti. vergi levhasında beyan verilmediğini, 8.000.000.00 TL lık çek lehdarı bir şirketin hangi ticari ilişkiye dayalı olarak bu çekleri aldığı vergisel açıdan davalı tarafından belgelenmediğini, mahkeme şaibeli olan bu durumu araştırmadan, soruşturmadan bu paravan şirket ve sahibi lehine karar kurduğunu, Diğer yandan, davacı Balıkesir 1. Asliye Hukuk Hakimliğine müracaatla keza oradan da başka bir çek için ihtiyati haciz karar aldırdığını, bu kararın vaki yasal ve hukuka uygun itirazları üzerine ekli Balıkesir 1. AHM 2019/218 D.İş Dosyası 31.7.2019 tarihinde ihtiyati haczin kaldırılmasına kararının verildiğini, işbu kararın dosyada mübrez olduğunu, İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının gerekçesini aksine, ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebine konu edilebilecek haklar bakımından bir sınırlamanın getirilmediğini, bu yüzden dava konusu çek hakkında verilen ihtiyati tedbir kararından sonra, aynı çekin bankaya ibrazı ve bu çek hakkında müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi ve daha önce verilmiş olan ve istinaftan da geçerek kesinleştiğini, kesinleşen ihtiyati tedbir kararının baypas edilerek yok hükmüne getirilmesinin HMK 389. madde ile düzenlenen ihtiyati tedbir kurumunun düzenleniş amacına aykırı olduğunu, İhtiyati tedbir kararı, karşı yanın uğraması muhtemel bir zarara karşı müvekkilinin yatırdığı teminat karşılığında verildiğini, bu durumda ihtiyati haciz isteyenin zarara uğramaması müvekkilinin yatırdığı teminat ile garanti altına alınmasına rağmen, karşı yanın ısrarla ihtiyati haciz kararı alıp müvekkilinin banka hesaplarına, taşınmaz ve menkullerine taşkın hacizler haciz tatbik etmiş olmasını; ihtiyati haciz isteyenin asıl amacının, savunmada belirttildiği gibi, alacak tahsil etmek değil, müvekkilinin ticari hayatını bitirmek olduğunu, somut bir şekilde isbat edildiğini, verilen usulsüz ihtiyati haciz kararı ile, HMK 389 ile teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı ile koruma altına alınan müvekkilinin hakkını elde etmesinin tamamen imkânsız hâle getirildiğini ve ihtiyati hacze vaki itirazının reddedilmek suretiyle, ihtiyati tedbir kararı baypas edildiğini ve müvekkilinin ticari hayatı ciddi bir şekilde bitirilme noktasına getirildiğini,Tedbirin uygulanmasının temini için mahkemeye muraacatlarına rağmen mahkeme nöbetçi Başkanı çekleri müvekkilinden zorla ve tehditle alıp bulunduran ve 3. kişi olmayan alacaklıya müvekkili Balıkesir Et Entegre Fabrikasında haciz yapmasına zemin sağlayacak şekilde aldığı usulsuz kararla müvekkili şirkete zararın verildiğini, bu kararla müvekkilin 50 milyon TL’ lık tesisin çalıştırılamaz hale getirildiğini, bu hususta Adalet Bakanlığı ve rücuen kararı veren Mahkeme Başkanı hakkında ayrıca müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için tazminat davası ikame edileceğini, haczi uygulatan ilgililer, karşı tarafın avukatı ve icra müdürleri hakkında da davacı tarafından Cumhuriyet Savcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu, İhtiyati Haciz Kararını Veren İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/593 E. 2019/588 K. Sayılı dosyasındaki delillerininde, alacaklının ihtiyati haciz isteyebilecek alacaklı yasal alıcı 3. kişi olmadığını, defterlerinin celbini talep ettik ise de bu mahkeme talebinin itibar etmediğini, Vergi levhasında beyannamesi dahi olmayan bir şirket, hangi ticari ilişkiye dayalı bu çekleri eline geçirdiğini hukuken ve ticareten ispat zorunda olduğunu, Tedbir kararı üzerine Bankaya yazılan talimatla çeki ibraz edenin mahkemeye çekle birlikte müracaatın sağlanmasına yönelik talimatının da yerine getirilmediğini, ( Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/18932 E. 2015/24525 K. Ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/2482 E. 2015/893 Kararı) İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın ve talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. Maddesinde; ” İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir,” hükmü düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesinin 2018/950 Esas sayılı dosyanın 21/08/2019 tarihli ara kararında; ” davacı vekilinin 08/08/2019 tarihli dilekçesindeki taleplerinin reddine,” yönelik ara kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiş ise de; 6100 Sayılı HMK’nın 341, 391/3 ve 394/5 maddelerinde düzenlenen istinafa tabi olmayan kararlardan olduğu, 21/08/2019 tarihli ara kararın esas hüküm ile birlikte istinaf edilebileceği, HMK 393/2 maddesinde tedbir kararının ne şekilde uygulanacağının da düzenlendiği, istinaf edilen ara kararda kanun yolunun yanlış gösterilmesi, kararın istinaf incelemesine tabi olması sonucunu doğurmayacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nun 352. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvuru dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 352/1 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL harç istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/12/2019 tarihinde HMK’nun 352, 362/1-f maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.