Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2406 E. 2019/1726 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2406 Esas
KARAR NO : 2019/1726 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 22/07/2019
DOSYA NUMARASI: 2019/1050 D.İş – 2019/1085 Karar
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbire dayanak gösterilen … çek no.lu, 18.05.2019 keşide tarihli, 83.000,00-TL bedelli çek, … çek no.lu, 15.06.2019 keşide tarihli, 83.000,00-TL bedelli çek, … çek no.lu, 20.07.2019 keşide tarihli, 100.000,00-TL bedelli toplam 266.000,00-TL bedelli üç adet çek için, Menfi tespit davasına esas olmak üzere telafisi imkansız zararların yaşanmaması için öncelikle teminatsız olarak, mümkün değil ise mahkemenin tensip buyuracağı bir teminat karşılığında ”ihtiyati haciz/icra takibine konu yapılmaması” için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesinine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 22/07/2019 tarih 2019/1050 D.İş – 2019/1085 Karar sayılı kararında;”…Dosyada mevcut tahsilat makbuzlarına ve dosyadaki verilere göre henüz davacının haklılığını yaklaşık olarak ispata dair delillerinin bulunmamasına ve talep yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir…”gerekçesi ile;İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Keşidecisinin …SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ (V.D. No:…)’nin olduğu;… BANKASI A.Ş. BEŞYÜZEVLER Şubesinin …. IBAN no.lu, … no.lu, hesabından, a. … çek no.lu, 18.05.2019 keşide tarihli, #83.000,00-TL bedelli çek,b. … çek no.lu, 15.06.2019 keşide tarihli, #83.000,00-TL bedelli çek,c. … çek no.lu, 20.07.2019 keşide tarihli, #100.000,00-TL bedelli çek, olmak üzere sırasıyla davalı …A.Ş.’ye 16.01.2018 tarihinde LEHTARI davalı …A.Ş. olarak düzenlenerek çeklerın davalı şirket lehine düzenlenerek aynı gün teslim edildiğini,İşbu Tahsilat Makbuzları’nın alt kısmında “ … adet çek tahsil edilmek kaydı ile nezdimizdeki cari hesabınıza ALACAK olarak kaydedilmiştir.” kaydı imza ile yer aldığını,Dava konusu 3(üç) adet çeke ilişkin; davalı … A.Ş.’nin lehtar olarak teslim aldığı çeklerin karşılığında mal göndermesinin gerektiğini, ancak göndermediğini, bedelsiz kalan işbu 3(üç) adet çeki de iade de etmemesi sonucu müvekkili şirket haksız yere haciz ve icra takibi tehdidi ile karşı karşıya kaldığını, oysa ki bedelsiz kalması halinde müvekkiline çeklerin iadesi gerektiğinin açık olduğunu, Müvekkili ..…A.Ş. ile davalı …..A.Ş. arasında ticaretin devam edeceği düşüncesi ile 16.01.2018 tarihinde seri halinde çeklerin davalıya teslim edilmiş olsa da; verilen çeklerin karşılığında tamamını kapsayacak mal alımı gerçekleşemediğini, son kalan 3(üç) adet dava konusu çeklerin karşılığında mal teslim edilmediğinden önceden yapılan çek ödemelerinin bedelsiz kaldığını, dava konusu çeklerin dava tarihine kadar da müvekkili şirkete geri iade edilmemesiyle; müvekkili Renk Isı … A.Ş. İşbu çeklerin icraya konulmasını, ihtiyati haciz uygulanması tehditi ile karşı karşıya bıraktığını,Müvekkili …. A.Ş.’nin haricen bilgi sahibi olduğu kadarıyla; davalı ….A.Ş. bu süreçte, sabit olacağı üzere davalı …..A.Ş; T.C. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/979 E. Sayılı dosyasından Konkordato talep ettiğini,Bu süreçte müvekkili şirkete hiçbir mal /hizmet ve sair emtia da tesliminin edilmediğini,Davalı … A.Ş.’ye T.C. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 25.02.2019 tarihli kararından itibaren 1 yıl süre ile kesin konkordato mühleti verildiğini, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi 18.0412019 tarih, … sayılı gazetenin 883. sayfasında tescil ve ilan edildiğini, Davalı ….A.Ş.’nin böyle bir sürece girmiş olması nedeni ile müvekkili şirket ile mal alım-satımına dair ticaretleri de durmuş olmasına rağmen, müvekkilinden teslim alınan çeklerin karşılıklı iyiniyetle keşide tarihi olarak belirtilen tarihlerden önce iade edilmesinin beklendiğini, çekler iade edilmediği gibi davalı … A.Ş. tarafından da davalı bankaya rehin olarak kendisine finansman sağlamak için ciro edildiği bilgisi haricen edinildiğini,Müvekkili şirketin kendisi dışında nedenlerle, “bedelsiz kalan çeklerden” dolayı haksız yere zarar görme tehlikesi ile telafisi olmayacak zarara uğrama tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu, Müvekkili …A.Ş., davalı …. A.Ş. ile arasındaki iş ilişkisinde kendi yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen, karşılığını alamamış olması ile bir de ihtiyacı olan mal ve/veya hizmeti başka firmadan almak zorunda kalacakken bir de karşılığını alamadığı çekleri ödemek zorunda kalma ihtimali olmasıyla birlikte ekonomik olarak haksız yere çok büyük sıkıntıya girmesine neden olabileceğini,Müvekkili şirketin haricen yaptığı araştırma gereği dava konusu işbu 3(üç) adet çekin davalı … BANKASI A.Ş. Çukurpazar/İstanbul Şubesi’nde davalı …. A.Ş.’nin teminatları arasında bulunduğunu, bu durumda davalı …. A.Ş. tarafından davalı Banka’ya kendi kredibilitesi için “rehin cirosu” ile verildiğinin tespit edildiğini, Gerek 6762 sayılı gerekse de 6102 sayılı TTK’da poliçe hakkındaki hükümlerden hangilerinin çek hakkında uygulanacağının tek tek sayılmış olup, her ikisinde de poliçe hakkında düzenlenmiş olan eski TTK 601. veya yeni TTK 689. maddelerine atıf yapılmadığı, yani çekin rehin cirosu ile devrinin mümkün olmadığı ve rehin cirosu ile çeke hamil olana çekin bir hak bahşetmeyeceği, çekin rehin cirosu ile devrinin yasak olduğundan hamilin bir hak iddiasında bulunamayacağını; tüm bu nedenlerle davalı; bankaların mal/emtia satan değil kredi kullandıran kuruluşlar oldukları ve kredinin teminatı olmak üzere kredi müşterilerinden ciro yoluyla aldıkları çeklerdeki ciroların da olsa olsa rehin cirosu oldukları ve çekte de rehin cirosunun caiz olmaması sebebi ile ciro silsilesi kopukluğuyla; müvekkili davacının hem davalı …. A.Ş.’ye hiçbir borcunun olmadığını, davalı bankanın yetkili ve meşru hamil olamayacağı için çeklerin iadesine yahut iptaline karar verilmesi için işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu,İlgili çeklerin davalı bankada olduğu banka ile yapılan e-mail yazışmalarının sabit olduğunu, Davalılara karşı açılacak Menfi Tespit davasına dair mevzuattaki yeni düzenleme gereği ticari dava türlerinde öncelikle “Arabuluculuk” başvuru ve görüşmelerinin tamamlanması neticesinde dava açılabileceğinden, şuan 2019/295 dosya no.lu, Çorlu Arabuluculuk Bürosu 2019/71794 başvuru dosya no.lu açılacak menfi tespit davasına esas zorunlu Arabuluculuk görüşme süreci devam ettiğini; işbu Arabuluculuk görüşme sürecinde, müvekkilinin haksız yere geriye dönük bir zarara uğramaması için ihtiyati tedbir talep ettiğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, işbu 3 adet çekin “ödenmemesi” ve ” ihtiyati haciz/icra takibine konu yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep, kambiyo senetlerinden dolayı İİK 72. maddesine göre ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebidir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir.Somut olayda talep eden, talep konusu 3(üç) adet çeke ilişkin; davalı Aktifısı … A.Ş.’nin lehtar olarak teslim aldığı çeklerin karşılığında mal göndermesinin gerektiğini, ancak göndermediğini, bedelsiz kalan işbu 3(üç) adet çeki de iade de etmemesi sonucu talep eden şirketin haksız yere haciz ve icra takibi tehdidi ile karşı karşıya kaldığını, oysa ki bedelsiz kalması halinde çeklerin iadesi gerektiğinden,”ihtiyati haciz/icra takibine konu yapılmaması” için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dosyada mevcut tahsilat makbuzlarına ve dosyadaki verilere göre henüz davacının haklılığını yaklaşık olarak ispata dair delillerinin bulunmamasına ve talep yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Talebin İİK’ nın 72. maddesi kapsamında menfi tespit davası öncesinde ihtiyati tedbir talebi olduğu kabul edilse bile, dosyaya sunulan belgeler davacı tarafça tek taraflı düzenlenmiş belgeler olup, davacı iddiaları yargılamayı gerektirip henüz ispatlanmamıştır. Dosya içine sunulan deliller ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata yeterli değildir. Talebe konu çeklerden kaynaklı talep edenin karşı tarafa borçlu olup olmadığı, talep konusu çeklerin bedelsiz olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirmektedir.Bu nedenle davacı iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden ihtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/12/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.