Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2400 E. 2020/651 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2400
KARAR NO: 2020/651
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2019
NUMARASI: 2016/304 Esas 2019/978 Karar
DAVA TÜRÜ: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında açık hesap ticari ilişki bulunduğunu, davalıdan mal satın aldığını, alacağı mallar için avans ödemesi yaptığını, davalının taahhüt ettiği iskontoları uygulamaması, avans olarak ödediği parayı açık hesaba Euro olarak kaydetmesi gerekirken TL olarak kaydetmesi nedeniyle zarara uğradığını, açık hesap ticari ilişkide bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için yaptığı takibe davalının kısmi itirazda bulunduğunu belirterek kısmi itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 18/07/2019 tarih ve 2016/304 Esas – 2019/978 Karar sayılı kararında; ” Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği …”gerekçesi ile, Davanın H.M.K.’ nun 150/5 maddesi uyarınca 06/06/2019 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacı tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tereke temsilcisi vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemede davanın … vekili tarafından açıldığını, …’ın 13/03/2018 tarihinde vefatı sonrasında müteveffanın mirasının en yakın mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiğinin Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2018/649-713 sayılı dosyasından tespit edildiğini, Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/28 Tereke sayılı dosyasının 11/07/2019 tarihli duruşmasında müteveffanın terekesine tasfiye memuru atanmalarına karar verildiğini, anılan tereke dosyasından, müteveffanın mirası en yakın mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiğinden TMK’nın 612. maddesi gereğince iflas usulü ile tasfiye edildiğini, Terekenin iflas usulü ile tasfiye işlemlerine 11/07/2019 tarihinde başlamış olduklarından, müteveffanın tarafı olduğu dosyalarda taraflarına tebligat yapılarak duruşmalara davet edilmeleri gerektiğini, ancak mahkemenin 06/03/2019 tarihli duruşmasında davacı müteveffa yönünden davayı takip eden olmadığından HMK’nın 150. Mad. gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, yerel mahkemenin 18/07/2019 tarihli gerekçeli kararı ile de, 06/06/2019 tarihi itibariyle HMK’ nın 150/5. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, Müteveffanın vekili Av. …’ in dilekçeleri ile vefat ile vekillik görevinin sona erdiği, müteveffanın mirasının en yakın mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiğinden, Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/28 Tereke sayılı dosyasından terekenin tasfiyesine ilişkin davanın devam ettiğinin belirtildiğini, Müteveffanın terekesini temsil etmelerinin, ancak 11/07/2019 tarihinden sonra mümkün olduğundan ve bunun öncesinde müteveffanın terekesini temsile yetkili kimse bulunmamasından dolayı, yerel mahkemenin Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2018/28 tereke sayılı dosyasında terekeye tasfiye memuru atanmasını bekletici mesele sayması ve tereke tasfiye memuru atandıktan sonra memurluklarına duruşma gününü tebliğ etmesi gerektiğini, yerel mahkemece sanki müteveffanın terekesini temsile yetkili kişi var ve davayı takip etmemiş gibi, davanın takipsiz bırakıldığı belirtilerek işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mirasçılar vekili 28/10/2019 tarihli beyan dilekçesi ile; Mahkemece davanın 06/03/2019 günlü duruşmasında taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK’ nın 150. maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, 14.03.2019 tarihinde vermiş oldukları yenileme dilekçesi ile “Esasen müvekkillerim davada taraf değildir. Üçüncü kişi olarak, davada bulunmaktadırlar. Sayın mahkemece taraf olarak değerlendirilip bu sebeple dosya işlemden kaldırılmışsa davanın kaldığı yerden devam etmesini ve Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/28 Tereke dosyasına müzekkere yazılarak tereke tasfiye memuru (kayyum) ile ilgili bilgi alınarak davanın tebliğ edilmesi”nin talep edildiğini, Mahkemece talep nazara alınmayarak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılamanın kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, açık hesap ticari ilişki nedeniyle oluşan alacağın tahsili için yapılan takibe kısmi itirazın iptaline ilişkindir. Dava sırasında davacı asil vefat etmiştir. HMK. 55. maddesinde “Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.” TMK 612. Maddesinde “- En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir.” TMK 625. Maddesinde ” Resmî defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemiyeceği gibi, yeni dava da açılamaz.” hükümleri düzenlenmiştir. Bilindiği üzere dava, subjektif hakkına tecavüz edildiğini iddia eden kimsenin meşru hak ve menfaatlerinin korunması için mahkemeden hukuki koruma istemesidir. Mahkemeden hukuki koruma isteyen kimse de davacıdır. Bunun yanında her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Genel olarak mirasbırakanın alacakları, hakları ve malları mirasçıya geçer. Bu nedenle dava sırasında taraflardan birisi ölürse, istek şahsa bağlı bir hak değilse dava mirasçılar tarafından yürütülür. Dava, devam ederken davacının ölmesi halinde mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan mirasçıların tümünün davayı birlikte yürütmeleri gerektiği HMK’ nın 60. maddesi gereğidir. HMK’ nun 55. maddesine göre de, taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunda belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir.Mirasçılardan bazısı duruşmaya gelmezse, gelen mirasçıya, gelmeyen mirasçıların olurlarının alınması ya da TMK’ nın 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması için süre verilir. Temsilci atanırsa davaya temsilci huzuru ile davaya devam edilir. (Yargıtay 1.HD 2016/16922 E. – 2019/6305 K.) Somut olayda, davacı asilin vefat ettiğinin tespiti üzerine mahkemece 11/04/2018 tarihli duruşmada HMK’ nın 55. maddesine göre mirasçıların mirası kabul ve red süresinin geçmesine kadar davanın ertelenmesine karar verilmiş, celse arasında Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2018/649 E., 2018/713 K. Sayılı mirasın reddine ilişkin kararı dosyaya sunulmuştur. Yine beyanda bulunanlar vekili tarafından aynı dilekçe ile ölen davacı …’ ın terekesinin resmen tasfiyesi ile ilgili Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2018/28 Tereke nosu ile dava açıldığı mahkemeye bildirilmiş, davanın tensip zaptı dilekçeye eklenmiştir. Anılan mahkemece terekenin tasfiye işlemlerinin yapılması için tereke tasfiye memuru olarak … 15/01/2019 tarihinde atanmıştır. Mahkemece davacı asilin terekesinin resmen tasfiyesi talepli dava açılmış olmasına ve terekeye tasfiye memuru atanacak olmasına rağmen, bu davada terekeye tasfiye memuru atanmasına kadar davanın ertelenmesi gerekirken, 06/03/2019 tarihli duruşmada, Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/649 E. 2018/713 K. Sayılı dosyası ile mirasçıların mirası reddettiklerinden bahisle ve duruşmaya katılan davalı vekilinin davayı takip etmeyeceklerine ilişkin beyanı doğrultusunda taraflarca takip edilmediğinden bahisle HMK 150. maddesi ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Yine bu karardan sonra mirası reddeden mirasçılar vekilinin dilekçesi üzerine mahkemece, Bakırköy 2. Sulh Hukuk mahkemesine müzekkere yazarak 2018/28 Tereke dosyasının örneği istenmiş, bu mahkemeden gelen yanıtla terekeye tasfiye memuru atandığı bilgisi üzerine dava dilekçesi ile 06/03/2019 tarihli duruşma tutanağının tereke tasfiye memuruna tebliğine karar verilmiş, söz konusu tebligat 24/06/2019 tarihinde tasfiye memuruna tebliğ edilmiştir. Mahkemece istinafa konu kararda davanın HMK’ nın 150/5 maddesi gereğince 06/06/2019 tarihi itibarıyla açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Buna göre yukarıda yer alan hükümler gereğince, dava sırasında davacının ölmesi halinde HMK’nın 55. maddesine göre mirasın kabul ve reddi için gerekli süre için dava ertelenecektir. Mahkeme de bu doğrultuda karar almış ise de en yakın mirasçılar tarafından reddedilen mirasın resmen tasfiyesi yoluna gidildiği, bu durumda terekeye temsilci atanmasının beklenilmesi gerektiği gözetilmeden 06/03/2019 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmediğinden bahisle davanın HMK 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Bunun sonucu olarak da davanın açılmamış sayılmasına dair mahkeme kararı da hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, davanın tereke temsilcisine usulüne uygun ihbarı ile yeni duruşma gününün tereke temsilcisine ve davalıya tebliği, tarafların duruşmaya gelmesi ve davayı takip edeceklerini bildirmeleri halinde tereke temsilcisi huzuru ile davaya devam olunması, tarafların belirlenen günde mazeret beyan etmeksizin duruşmaya katılmadıkları veya katılıp da davayı takip etmeyeceklerini beyan etmeleri halinde HMK’ nın 150. maddesine göre işlem yapmak olmalıdır. Bu nedenle tereke temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a-5 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı … Terekesi Tasfiye Memuru …’ ın istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 18/07/2019 tarih ve 2016/304 Esas 2019/978 Karar sayılı ilamının HMK’ nın 353/1-a5 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/06/2020 tarihinde HMK’ nın 353/1-a5 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.