Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/234 E. 2020/1329 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/234
KARAR NO: 2020/1329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/82 Esas – 2018/1003 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında tedarik sözleşmesi akdedildiğini, sipariş formları uyannca davalıdan tekstil ürünlerinin sipariş edildiğini ve davalı tarafından siparişe konu ürünlerin üretilerek müvekkili şirkete 02/07/2014 tarih … sıra nolu, 55.196,55 TL bedelli fatura, 08/07/2014 tarih, … sıra nolu, 64.800,00 TL bedelli fatura 09/07/2014 tarih, … nolu, 45.385,17 TL bedelli fatura olmak üzere toplam 165.379,72 TL olan 3 adet fatura mukabilinde teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından bahse konu faturaların bedelline ilişkin davalıya … Bankası’nın … Şubesine ait … çek nolu, 09/01/2015 vade tarihli 38.736,14 TL tutarlı … çek nolu 12.12.2014 vade tarihli 126.570,56 TL tutarlı çek olmak üzere toplam 165.379,72 TL bedelli 2 adet çek verildiğini, müvekkili şirket tarafından verilen çeklerin davalı şirket tarafından arkası cirolu bir şekilde kaybedildiğini, bunun üzerine davalı tarafından gerek müvekkili şirket tarafından verilen 2 adet çek gerekse başkaca şirket tarafından keşide edilen birçok çekin iptal edilmesi İçin Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/316 Esas sayılı dosyası üzerinden çek iptali davası ikame edildiğini, mahkemece çeklerin ödenmemesi konusunda bankaya yazı yazıldığını ve çeklerin iptaline karar verileceğine ilişkin metnin ticaret sicil gazetesinde 3 defa ilan edildiğini, ancak henüz çeklerin iptaline karar verilmediğini, yargılamanın halen devam ettiğini, her ne kadar çekin iptaline ilişkin dava ikame edilmiş ise de müvekkili şirket tarafından çeki elinde bulunduranın çeki kötü niyetli olarak iktisap ettiği veyahut iktisabında ağır kusuru bulunduğu ispat edilmediği sürece müvekkili şirketin çek bedelini çeki elinde bulunduran hamile ifa etmekle mükellef olduğunu, nitekim müvekkili şirket tarafından keşide edilen … Bankası’nın … Şubesine ait … çek nolu, 09.01.2015 vade tarihli; 38.736,14 TL. tutarlı çekin tahsili maksadı ile … Bankası taralından ihtiyati haciz kararı ile müvekkili şirket, … ve diğer cirantalar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile İcra takibi başlatıldığım ve müvekkili şirketin tüm banka hesaplarına ve 17 adet aracına ihtiyaten haciz konulduğunu, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından icra dosyasına borcun 15.04.2015 tarihinde ödendiğini ve tüm hacizlerin fek edildiğini ve icra kasasında bulunan çeki teslim aldığını, müvekkilinin çek bedeli olan 38.736,14 TL.’yi ödemesi gerekirken, icra dosyasına 52.200,00 TL. ödemek zorunda kaldığını, müvekkili tarafından fazla ödenen 13.463,86 TL. tutarındaki miktarın Kartal … Noterliği’nin 07.05.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirketten talep edildiğini, ancak ihtarnamede belirtilen sürede talep edilen bedelin davalı şirket tarafından ödenmediğini, bu nedenle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı taraf aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin merkezinde hırsızlık olayı yaşandığını ve söz konusu hırsızlık olayı ile İlgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/58377 soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, hırsızlık olayı nedeni ile çalınan çeklerin ve davaya konu çekin iptali için müvekkili şirket tarafından Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/316 esas sayılı dosyası ile iptal davası açıldığını, ödemeden men karan alındığını ve yargılama aşamasında şüphelilerden … Bankası A.Ş.’nin şikayete konu çeki mahkemeye sunduğunu, şüphelilerden … Bankası A.Ş. tarafından müvekkili şirket ve diğer cirantalar aleyhine İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/471 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve söz konusu kararın 01/04/2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, dava dışı … Bankası A.Ş. icra takibine geçtikten sonra haciz İşlemlerine başladığını ve …. tarafından 15/04/2015 tarihinde İcra dosyasına konu borcun ödendiğini, söz konusu ödemeyi … Bankası A.Ş.’ nin aldığını, müvekkili şirket tarafından … Bankası A.Ş. ile diğer cirantalara karşı borçlu olunmadığının tespiti ve tahsil edilen paranın iadesi amacı ile İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/407 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, … Bankası A.Ş. ve diğer cirantaların tamamının kötü niyetli olması ve müvekkiline karşı resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık ve hırsızlık suçlarım işlemiş olmaları nedeni ile haklarında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’mn 2016/2660 soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini, müvekkili şirket tarafından davaya konu çek ile ilgili olarak iptal davası açılarak ödemeden men yasağı karan alınmış olması, tahsil edilen çek bedelinin İadesi için dava dışı … Bankası A.Ş. aleyhine dava açılmış olması, çek bedelini haksız ve kötü niyetli olarak tahsil eden … Bankası A.Ş. ve diğer cirantalar hakkında resmi belgede sahtecilik dolandıncılık ve hırsızlık suçlan nedeni ile suç duyurusunda bulunulmuş olması nedeniyle müvekkilinin kusuru olmadığım belirnterek,, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/11/2018 tarih ve 2016/82 Esas – 2018/1003 Karar sayılı kararı ile; ” …. Kambiyo taahhüt mücerrettir. Kambiyo senedi düzenlenmek suretiyle oluşturulan alacak hakkı temel alacak hakkı tamamen bağımsız bir alacak hakkıdır ve bu temel alacak hakkında ayrı olarak devredilir. Kambiyo ilişkisinden alacağın ispatı kambiyo lehtarının bu alacağı alt ilişki ile birlikte ispatlaması gerekir. Senedin ciro yoluyla 3. kişilerin elinde bulunması halinde keşideci ile ilk lehtar arasında ileri sürebilecek olan şahsi def’ilerin 3. kişiye dermeyan edilebilmesi mümkün değildir. Senet ciro görmüşse ve bu suretle iyi niyetli 3. kişinin bulunduğu takdirde bu şahsi def’ilerin ve bu bağlamda temel hukuki ilişkinin yokluğu ya da geçersizliği savunmalarını iyi niyetli 3. kişilere dermeyanı mümkün değildir. TTK. madde 825 ve madde 687 hükümlerine göre hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması koşulunda mücerretlik ilkesinin uygulanamayacağı açıktır ve bu ilke gereği şahsı def’ilerin yönünden lehtar korunmaktadır. Dava konusu olay incelendiğinde davacının kötü niyetli olduğu tespit edilememiş olup davalının itirazının haksız olduğu tespit olunmuştur. 30/01/2018 tarihli bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli … ” olduğu gerekçeleri ile; ” 1-Davanın KABULÜ ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 13.463,86 TL yönünden devamına, 2-Davalının haksız itirazı nedeniyle % 20 icra inkar tazminatı olan 2.692,77 TL.’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu çekin, müvekkil şirketin merkezinde 06.09.2014 tarihinde yaşanan hırsızlık olayı neticesinde çalındığını, hırsızlık olayı nedeni ile çalınan çeklerin ve davaya konu çekin iptali için müvekkili şirket tarafından Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2014/316 E. sayılı dosyası ile iptal davası açıldığını, ödemeden men kararı alındığını ve yargılama aşamasında şüphelilerden … Bankası A.Ş.’nin şikayete konu çeki mahkemeye sunduğunu, akabinde de … Bankası A.Ş.’ nin çeki icra takibine koyarak çek bedelini tahsil ettiğini, … Bankası A.Ş. tarafından paranın tahsil edilmesi üzerine, müvekkil şirketin … Bankası A.Ş. ile diğer cirantalara karşı borçlu olmadığının tespiti ve tahsil edilen paranın iadesi amacı ile İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/407 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, söz konusu davanın halen derdest olduğunu, Çeki, iptal davasının görüldüğü mahkemeye sunan ve ardından da haciz işlemlerine geçerek çek bedelini haksız ve kötü niyetli olarak tahsil eden … Bankası A.Ş. ve diğer cirantaların tamamının kötü niyetli olması ve müvekkile karşı resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık ve hırsızlık suçlarını işlemiş olmaları nedeni ile haklarında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/2660 soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini, Yaşanan hırsızlık olayı nedeni ile mağdur olan tarafın davacı taraf değil, aksine işbu davada davalı konumunda olan müvekkili şirket olduğunu, hırsızlık olayı nedeni ile müvekkili şirketin 1.586,522,97 TL değerinde çekinin çalındığını, davaya konu çekin, bu çeklerden sadece birisi olduğunu, yaşanan bu hırsızlık olayı nedeni ile müvekkil müvekkil şirketin kusuru bulunmadığını, hırsızlık olayının yaşandığı şirket merkezinin 7/24 kamera ile izlendiğini ve güvenlik görevlisi tarafından korunmakta olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin tüm bu tedbirleri almış olmasına rağmen hırsızlık olayının yaşandığını, çekin çalınmasında müvekkili şirketin en ufak bir kusuru dahi bulunmadığını, Çekin, çalınır çalınmaz bu hususun davacı tarafa bildirildiğini, ancak davalı tarafın kusurlu davranarak çek bedelinin ödenmesi için tevdi mahallinin tayini davası açmadığını, davacı taraftan almış oldukları diğer bir çekin de çalındığını, davacı tarafın bu çek ile ilgili olarak tevdi mahalli tayini davası açtığını ve dava sonucunda belirtilen hesaba parayı yatırarak tüm sorumluluktan kurtulduğunu, çek bedelinin icra yolu ile ödenmesindeki tüm kusurun davacı tarafa ait olduğunu, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda bu hususun hiç değerlendirilmediğini, Davaya konu çekin çalınmasından önce ve sonra müvekkili şirket tarafından yapılması gereken tüm hususların yapıldığını, belirtilen hususlar dikkate alındığında, müvekkili şirketin bir kusurunun bulunmadığının açık olduğunu, Mahkemece müvekkili şirket hakkında icra inkar tazminatına da hükmedilmiş ise de, müvekkili şirketin kötü niyetli olmadığını, davaya konu çekin asli, yasal ve meşru hamili olduğunu, çek bedelini tahsil etmesi gerekirken edemediğini, mağdur olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise res’en gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılmış olan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında yapılan tedarik sözleşmesi gereğince davacı tarafça davalı şirketten fatura mukabili satın alınan mallara karşılık davalıya … Bankası’nın … Şubesine ait … çek nolu, 09/01/2015 vade tarihli 38.736,14 TL tutarlı … çek nolu 12.12.2014 vade tarihli 126.570,56 TL tutarlı çek olmak üzere toplam 165.379,72 TL bedelli 2 adet çek verildiği, davacı şirket tarafından davalıya verilen çeklerin davalı şirket merkezinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde çalındığı, davalının Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/316 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığı, mahkemece çeklerin ibrazında ödenmemesi için tedbir kararı verildiği, davacı şirket tarafından keşide edilen … Bankası’nın … Şubesine ait … çek nolu 09.01.2015 vade tarihli 38.736,14 TL. tutarlı çekin tahsili için … Bankası taralından ihtiyati haciz kararı alınarak, davacı şirket, davalı şirket ve diğer cirantalar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılarak, ihtiyati haciz uygulandığı, bunun üzerine davacı şirket tarafından icra dosyasına borcun ödendiği, davalı tarafça, … Bankası A.Ş. ile diğer cirantalara karşı borçlu olunmadığının tespiti istemi ile İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/407 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, yine davalı tarafça Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’mn 2016/2660 soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunduğu, bilahare davacı şirket tarafından fazladan ödenen 13.463,86 TL.’nin davalı tarafça ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757. Maddesinde ” (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir. (2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafça yukarıda belirtilen tedarik sözleşmesi uyarınca davalıya keşide edilerek verilen … çek nolu 09.01.2015 vade tarihli 38.736,14 TL. tutarlı çekin, davalı uhdesinde iken hırsızlık olayı neticesinde elden çıktığı ve davacının çek bedeli olan 38.736,14 TL borcunu, icra takibi neticesinde fer’ileri ile birlikte ödediği tarafların kabulündedir. Kural olarak çek, bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğinin kabulü ve ibrazında ödenmesi gerekir. Senedin ciro yoluyla 3. kişilerin elinde bulunması halinde, keşideci ile ilk lehtar arasında ileri sürebilecek olan şahsi def’iler, 3. kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinden, bir kambiyo senedine yönelik olarak ödemeden men kararı verilmiş olması, o kambiyo senedinin icra takibine konu edilmesine ya da ihtiyati hacze ilişkin işlemlere esas alınmasına engel teşkil etmeyecektir. Bu hali ile, çekin ibrazında ödenmesi gerektiği ve ödemeden men kararı verilmesinin icrai işlemleri durdurmayacağı dikkate alınarak, davacı tarafça TTK’nın 757/2 maddesi uyarınca tevdi mahalli tayin ettirilerek, çek bedelinin tevdii ile borçtan kurtulmak mümkün iken, bu şekilde işlem yapılmayarak, aleyhine icra takibi başlatıldıktan sonra icra dosyasına fazladan ödeme yapıldığı ileri sürülerek, takip nedeniyle fazladan yapılan ödemenin davalıdan tahsilinin talep edilmesi mümkün değildir. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Dosya kapsamı dikkate alındığında, davacının kötüniyetli olarak davalı aleyhine icra takibi başlattığı kabul edilemeyeceğinden, kötüniyet tazminatı şartları oluşmamıştır. Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2018 tarih ve 2016/82 Esas 2018/1003 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, Davanın REDDİNE, 2-Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Alınması gereken 54,40 TL harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 229,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 175,53 TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 4-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edilen 53,4 TL tebligat/ posta giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Bakiye gider avansı bulunduğu takdirde, talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 230,00 TL istinaf karar harcının davalıya iadesine, 9-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 45,00 TL olmak üzere; toplam 143,1 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-Bakiye gider avansı bulunduğu takdirde, talep halinde yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/11/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.