Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2330 E. 2019/1903 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2330 Esas
KARAR NO : 2019/1903 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 05/04/2019
DOSYA NUMARASI: 2018/827 Esas – 2019/305 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ 25/12/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının haksız ve mesnetsiz bir şekilde davacı şirket ile imzaladığı sözleşmeye aykırı davranması sebebi ile sözleşmenin feshinin tespitine; 6100 Sayılı Kanun’un 107.maddesi gereğince davacı şirketiği uğradığı zarar miktarı tam olarak belirlenemediğinden toplanacak delillere göre belirlenebilir olduğunda artırılmak üzere şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL cezai şartın davalıdan alınarak davacıya verilmesine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı şirket davacıdan işbu satış ağında pazarlamak üzere bilgisayar sipariş etmiş olup ödemelerin bir kısmının gerçekleştirildiğini; davalı şirketinin borçlarını ifa edememesinde hesaplarına el konulması sebebi ile sorumluluğu bulunmadığını; davaya cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya verilmesini; talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 05/04/2019 tarih ve 2018/827 Esas – 2019/305 Karar sayılı kararında;”…Mahkeme huzurunda yapılan sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, aralarındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlığı ya da şüpheli bir durumu sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda karşılıklı fedakarlıkta bulunmak suretiyle gerçekleştirmiş oldukları bir işlemdir. Mahkeme dışında yapılan sulh sözleşmesi, mahkemeye verilmek ve onun tarafından. duruşma tutanagına geçirilmekle, mahkeme huzurunda yapılan sulhe dönüşür. Mahkeme huzurunda yapılan sulh davayı kendiliginden sona erdirir, mahkemenin, bu sonucun elde edilebilmesi için, sulhten sonra onu esas alarak aynca bir hüküm vermesine gerek yoktur. Mahkeme, sadece davanın konusuz kaldıgım tespit ve tevsik etmekle yetinecektir.Taraflar, yargılama sırasında muhakeme dışı sulh sözleşmesi düzenlemiş ve mahkememizden Hmk. madde 315 gereği sulhe göre karar verilmesini talep etmiş ise de mahkememizce sulh sözleşmesine göre karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek 05/04/2019 tarihli tensip tutanağı ile karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmaması adına bu hususa değinilmekle yetinilmiştir. Davacı vekilince 03/04/2019 tarihinde, davalı vekilince 04/04/2019 tarihinde mahkememize sunulan sulh sözleşmesinin 3. maddesine göre; taraflarca mutabık olunduğu üzere “ADG tarafından 07.03.2018 tarihli Satış Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 08.03.2018 günlü Ek Tedarik Sözleşmesi uyarınca tedarik edilen ve DETAY’a teslim edilmeyen 10.000 adet bilgisayarın mülkiyetinin ADG’ye devredilmesi” ile “ADG’nin uğramış olduğu zararın tazmini kapsamında ADG nezdinde bulunan 2.000.000,00- USD’nin ADG’nin mülkiyetinde olduğu” hususlarında hüküm kurulması talep edilmiş ise de yukarıda açıklanan gerekçe ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir…”gerekçesi ile;1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sulh protokolü nedeniyle son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mezkur dosyada taraflar arasında yapılan görüşmeler neticesinde sulh sözleşmesi imzalanmış ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 315/1 uyarınca mahkemeden sulhe göre karar verilmesi talep edildiğini,Ancak 05.04.2019 tarihli kararda “Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sulh protokolü nedeniyle son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde kararın verildiğini, bu sebeple istinaf kanun yoluna başvurma zarureti hasıl olduğunu, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sulhe göre karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasıdır.Mahkemece, davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sulh protokolü nedeniyle son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili uyap sisteminden gönderdiği 03/04/2019 tarihli dilekçe ile; tarafların sulh olduğu ve HMK. 315/1 maddesi gereği sulh sözleşmesine göre karar verilmesini talep edip dilekçe ekinde taraflar arasında düzenlenen 01/04/2019 tarihli sulh sözleşmesini gönderdiği görülmüştür.Dosyaya ibraz edilen 01/04/2019 tarihli sulh sözleşmesinde;” 1-Taraflar arasında imzalanan 07.03.2018 tarihli Satış Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 08.03.2018 günlü ek Tedarik Sözleşmesi’ni imzaladıklarını kabul etmektedir. 2- DETAY; ADG’ nin 08.03.2018 günlü Ek Tedarik Sözleşmesi münderecatında belirtilen 50.000 adet bilgisayarın üretimi için anlaşmalar imzaladığını, imzalanan bu anlaşmalarda üretim fiyatının adet miktarı ile orantılı olduğunu, DETAY’ın ürünleri teslim almaması/alamaması ve yeni üretim için ödeme yapamaması sebebi ile ADG’ nin zarara uğradığını kabul etmektedir. 3- DETAY ile ADG arasında yapılan görüşmeler neticesinde 07.03.2018 tarihli Satış Sözleşmesi’nin 3.10 ve 3.11 maddelerinde belirtilen hükümleri ile Mahkemeniz nezdinde açılan davada ADG tarafından talep edilen zararın tazmini çerçevesinde aşağıda belirtilen şekilde anlaşmaya varmışlardır. ADG tarafından 07.03.2018 tarihli Satış Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 08.03.2018 günlü Ek Tedarik Sözleşmesi uyarınca tedarik edilen ve DETAY’a teslim edilmeyen/edilemeyen 10.000 adet bilgisayarın mülkiyetinin ADG’ye devredilmesini taraflar kabul, beyan ve taahhüt etmektedir.ADG’ nin uğramış olduğu zararın tazmini kapsamında ADG nezdinde bulunan 2.000.000,00. -USD’nin ADG’nin mülkiyetinde olduğunu taraflar kabul, beyan ve taahhüt etmektedir. 4- İşbu sözleşmenin 3. maddesine istinaden oluşturulan sulh sözleşmesinin belirtilen yükümlülükleri tarafından ifa etmesi sonrasında imzalanan sulh sözleşmesi İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/827 E. sayılı dosyası’na taraflardan biri ve/veya her ikisi tarafından sunulacak olup mahkemeden HMK 315/1 gereği mahkemeden sulhe göre bir karar verilmesini talep etmeyi taraflar kabul, beyan ve taahhüt etmektedir. 5-Taraflar; işbu sözleşmede belirtilen konu ile ilgili yine işbu sözleşmedeki hükümleri yerine getirdikleri takdirde birbirlerinden herhangi bir vekalet ücreti, yargılama gideri de dahil olmak üzere hiçbir ad altında bir ücret talep etmeyeceklerini, birbirlerini gayrikabili rücu olarak ibra ettiklerini, imza tarihi itibariyle aralarında hiçbir hukuki ihtilaf kalmadığını ve bütün hukuki işlemlerinde birbirlerini ibra ettiklerini kabul, beyan ve taahhüt etmektedir. 6-İhtilaf halinde İstanbul Anadolu Mahkeme ve İcra Müdürlükleri yetkili olduğunu kabul, beyan ve taahhüt etmektedir. 7- İki sayfa ve yedi maddeden ibaret Sözleşme, iradelerine uygunluğunu belirten Taraflarca 01.04.2019 tarihinde imzalanmıştır,” şeklinde yazılarak taraf vekillerince imzalandığı görülmüştür.Taraf vekillerinin dosyada mübrez vekaletnamelerinde sulh yetkilerinin bulunduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin talebi ve ibraz edilen sulh sözleşmesinin 4 maddesi gereği HMK 315/1 maddesine göre karar verilmesi gerektiği ve tarafların taleplerinin de bu yönde olduğu halde talep dışında yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.Sulh Sözleşmesinde tarafların birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmeyeceklerini kararlaştırdıkları halde, karar ve ilam harcının hangi tarafca ödeneceğinin kararlaştırılmadığı anlaşılmıştır. Karar ve ilam harcının hangi tarafça ödeneceği kararlaştırılmadığından HMK 326 maddesi uyarınca Sulh Sözleşmesi içeriği dikkate alınarak belirlenen karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsiline karar vermek gerekmiştir.Sulh sözleşmesi uyarınca kurulan hükmün niteliği dikkate alınarak, Sulh Sözleşmesine konu 10.000 adet bilgisayar bedelinin taraflarca imzalanmış ek sözleşmedeki kararlaştırdıkları toplam bedel üzerinden hesaplanarak 2.050.000,00.USD olarak belirlenmiştir. Ayrıca taraflarca zarar bedeli olarak kararlaştırılan 2.000.000.00 USD harca esas dava konusu değer olarak belirlenmek sureti ile toplam 4.050.000,00 USD üzerinden dava tarihindeki Merkez Bankası efektif satış bedeli üzerinde hesaplanmak sureti ile 19.118.025,00. TL üzerinden Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca ilk duruşmadan sonra sulh olduğu gözetilerek 2/3 oranında hesaplamak sureti ile karar ve ilam harcı tespit edilmiştir.Sonuç olarak; yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak dairemizce HMK 315/1 maddesi gereği yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2019 tarih ve 2018/827 Esas, 2019/305 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, esas hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, 01/04/2019 tarihli sulh protokolü nedeniyle son bulması nedeniyle 6100 Sayılı HMK.nın 315/1 maddesi uyarınca;01/04/2019 tarihli sulh protokolünün 3.cü maddesi gereğince; “davacı tarafından 07.03.2018 tarihli Satış Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 08.03.2018 günlü Ek Tedarik Sözleşmesi uyarınca tedarik edilen ve davalıya teslim edilmeyen/edilemeyen 10.000 adet bilgisayarın mülkiyetinin davacıya devredilmesine,Davacının uğramış olduğu zararın tazmini kapsamında davacı nezdinde bulunan 2.000.000,00.-USD’nin davacının mülkiyetinde olduğunun tespitine,İLK DERECE YÖNÜNDEN: 2-Harçlar Kanunu 22. Madde uyarınca alınması gereken 870.634,85. TLharçtan peşin alınan 1.793,14.TL harcın mahsubu ile bakiye 868.841,71.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Taraflar sulh protokolüne göre karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini belirttiklerinden, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, taraflar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4- Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN : 5-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 6-Davalı tarafından sarf edilen istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 7-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 25/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.