Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2310 E. 2020/604 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2310
KARAR NO : 2020/604
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 27/06/2019
DOSYA NUMARASI : 2018/307 Esas – 2019/691 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin, davacı şirkete 11.413,54 TL borcu bulunduğunu, alacağı haciz yolu ile tahsil etmek amacıyla davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün…. Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı tarafın da borcun tümüne ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının işbu itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, alacağın geciktirmeye yönelik olduğunu, takibe karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyetli davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı şirket ile davacı taraf arasında yetkili Mahkeme ve icra Müdürülüğünün İstanbul Mahkemeleri ve İstanbul icra müdürlükleri olacağına dair herhangi bir yetki sözleşmesi bulunmadığını, tacir olan taraflar arasında HMK 17. Ve 18. Maddeleri uyarınca yetki sözleşmesi bulunmadığını, yetkili mahkemenin HMK 6. Maddesi genel yetki kuralları uyarınca davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın açıldığı mahkemenin ve icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğunu, iş bu itirazın iptali davasında Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, takip ve davaya konu emtia ile faturanın davalı tarafa teslim edilmediğini, alacak ile alakalı sevk irsaliyesinin bulunmadığını, davacı tarafın iddia ettiği sevk irsaliyesindeki imzanın davalı şirketin yetkilisine ait olmadığını, davacı tarafın haksız takibe konu ettiği alacak ile ilgili olan fatura ve sevk irsaliyesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle taraflar arasında İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağına dair herhangi bir yetki sözleşmesi veyahut yetki klozu bulunmadığından Yetki itirazının kabulü ile, dava dosyasının Yetkili ve görevli Tekirdağ Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, davacının usul ve yasaya aykırı olup haksız ve yasal dayanaktan da yoksun bulunan davasının reddini, takibinde haksız ve kötüniyetli olan hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/06/2019 tarih ve 2018/307Esas – 2019/691 Karar sayılı kararında; “Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK’ nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazların incelenmesi aşamasına geçilmiştir. İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 11.413,54 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, davacı alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili olduğu belirtilen Tekirdağ İcra dairelerine gönderilmesini talep ettiği, Tekirdağ …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında borçluya ödeme emrinin tebliği ile borçlunun takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, davacı vekilinin İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ettiği tespit edilmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafından İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhine takip başlatıldığı, davalının hem icra dairesinin yetkisine hem de borcun esasına itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, davacı alacaklı vekilince yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetkili olduğu belirtilen Tekirdağ İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep ettiği, dosyanın Tekirdağ …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sırasına kaydının yapıldığı, mahkememizde açılan itirazın iptali davasında İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazının iptaline karar verilmesinin talep edildiği, yetki itirazı kabul edilerek icra dosyası Tekirdağ İcra müdürlüğüne gönderilmiş olması dolayısıyla, İstanbul Anadolu İcra dairesinde davacının artık bir icra takibi bulunmadığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında, usulüne uygun başlatılmış ve derdest bir icra takip dosyasının olması dava şartıdır. İncelenen davada açıklanan sebeplerle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. … ” gerekçesi ile, ”Davanın HMK 114/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan REDDİNE,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel Mahkemenin, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verdiğini, Yerel Mahkeme kararının hatalı olup usul ve yasaya aykırı olduğunu, Genel yetki kuralı gereğince belirlenen genel yetkili mahkemenin yetkisinin (davalının yerleşim yeri) kesin yetki olmadığını, gerek HMK gerekse TBK’ da davalının ikametgahı mahkemesinin yanında, başka yer mahkemelerinin de yetkili kılındığını, TBK m.89 ve HMK m.10 uyarınca bir para borcunun alacaklısının, kendi ikamet adresinde dava açmasında bir usulsüzlük bulunmadığını, Bu durumda, kanun maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, müvekkil şirketin merkezinin bulunduğu yer olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri nezdinde dava açmasında usulsüzlük bulunmadığını, davanın kabulü gerektiğini, (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 2013/11-630 E. 2014/332 K.) İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü yetkisine yapılmış olan itiraz doğrultusunda icra dosyasına itiraz eden davalı/ borçlu tarafından yetkili olduğu bildirilen Tekirdağ İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ise de takibe yeniden yapılan itiraz sonrası müvekkil şirketin merkezinin bulunduğu yer olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri nezdinde itirazın iptali davası açıldığını, Taraflar arasında ticari ilişki mevcut olup bu hususun ihtilaf konusu olmadığı göz önüne alındığında müvekkil şirketin merkez adresinde dava ikame edilmesinde herhangi usulsüzlük bulunmadığını, İstanbul Anadolu Mahkemeleri’ nin bu davayı görmeye yetkili olduğunu, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. dosyası Tekirdağ’a gönderilmek suretiyle Tekirdağ…. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosya numarasını aldığını, dava dilekçesinde her ne kadar İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün… E. dosyasına atıfta bulunulmuş ise de mevcut dosyanın Tekirdağ icra müdürlüğünde yeni bir esas almış olması nedeniyle kastedilenin Tekirdağ …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası olduğunu, bu hususun 21.03.2018 tarihli delil listesinde de yer aldığını, dolayısıyla yetkisizlikle Tekirdağ’ a gönderilmiş olan icra takibine karşı davalı borçlunun itiraz etmiş olduğu hususu göz önüne alındığında davalı ile ticari ilişki içinde olan müvekkil şirketin şirket merkezinin bağlı bulunduğu yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri’ nde itirazın iptali davası açmasında hukuken bir engel bulunmadığını, bu nedenle davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Sonuç olarak davanın yetkili yerde açılmış olup haksız ve hukuki dayanaktan yoksun yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulü amacıyla istinaf yoluna başvurulması zarureti doğduğunu beyanla; Açıklanan nedenlerle; -İstinaf taleplerinin kabulü ile İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/307 E – 2019/691 K sayılı kararının ortadan kaldırılması ile davanın kabulüne, -Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/307 Esas -2019/691 Karar sayılı dosyasında 27.06.2019 tarihli kararı ile İlk Derece Yargılamasının sona erdiğini ve HMK m.114/2 uyarınca davanın dava şartı yokluğu yönünden reddine karar verildiğini, Mahkemece verilmiş bulunan işbu kararın hüküm fıkrasında yeniden yargılama yapmayı gerektirmeksizin düzeltilmesi gereken hatalar mevcut olduğunu, İşbu davanın ilk aşamasından son aşamasına dek gerek Mahkemece değerlendirilen gerekse de davalı taraf vekili olarak ileri sürmüş oldukları iddia olarak davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğu, işbu davada tacir olan taraflar arasında HMK m.17-18 anlamında bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı ve bu anlamda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olmadığı; bu davada yetkili mahkemenin HMK m.6 Genel Yetki Kuralları uyarınca davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemelerinin olduğu hususları olduğunu, Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda son tahlilde; İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhine takip başlatıldığı, davalının bu takipte hem borcun esasına hem de icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, bu yetki itirazını davacı tarafın kabul ettiği ve dosyanın yetkili Tekirdağ İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği, dosyanın Tekirdağ …. İcra Müdürlüğü… Esas sırasına kaydının yapıldığı hususlarının gözetildiğini ve davacı tarafın açmış olduğu işbu itirazın iptali Talepli Davada, derdest ve usulüne uygun bir icra takip dosyasının bulunmasının dava şartı olduğunun belirtildiğini ve icra takip dosyasının Tekirdağ …. İcra Müdürlüğü’ nde bulunması sebebiyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE Kararı verilmiş olduğunu, son tahlilde İlk Derece Mahkemesince verilmiş bulunan USULDEN RET kararının hatalı olup, yukarıdaki açıklamalar ve ilk derece yargılamasının seyri düşünüldüğünde DAVANIN YETKİSİZLİK NEDENİYLE REDDİNE Kararı verilmesi gerektiğini, HMK kuralları uyarınca, kesin olmayan yetki halinde yetki itirazının ilk itirazlardan olup, dava şartı olmadığını, dolayısıyla Mahkemece verilmiş olan işbu kararın hüküm fıkrasında dava şartı yokluğu yönünden davanın usulden reddine ibaresinin hatalı olduğunu ve bu ibarenin yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltme yapmak sureti ile istinaf kanun yolunda düzeltilmesi gerektiğini, aksi takdirde İlk Derece Mahkemesi Kararında belirtilmiş olan dava şartındaki eksiklik davacı tarafça tamamlandığında tekrardan İstanbul Mahkemelerinde dava açılması yahut İcra Müdürlüklerinde icra takibinin başlatılmasının mümkün olacağını ve bu takdirde ilk derece mahkemesinin kararını verme gerekçesi ile çelişen durumların ortaya çıkacağını, yargılama faaliyetinde paradoks kabul edilebilecek bir vaziyet oluşacağını, Açıklamaları dahilinde ve işbu gerekçe ile 27.06.2019 Tarihli İlk Derece Mahkemesi Kararının Hüküm Fıkrasında yeniden yargılama yapılmaksızın talep ve açıklamaları doğrultusunda düzeltme yapılmasını, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde İlk Derece Mahkemesi’ nin vermiş olduğu kararın kaldırılarak, istinaf incelemesi sonucunda talep ve açıklamaları doğrultusunda yeni bir karar verilmesini teminen istinaf kanun yoluna başvuru zorunluluğu hasıl olduğunu beyanla; Arz ve izah edilen nedenlerle; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/307 Esas – 2019/691 Karar sayılı dosyasında 27.06.2019 tarihli kararı ile verilmiş dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine ilişkin kararın hüküm fıkrasındaki bu ibarenin, yeniden yargılama yapılmaksızın ve yapmış oldukları açıklamalar değerlendirilerek davanın yetkisizlik sebebi ile usulden reddine şeklinde düzeltilmesine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde İlk Derece Mahkemesi’ nin vermiş olduğu kararın kaldırılarak, istinaf incelemesi sonucunda talep ve açıklamaları doğrultusunda yeni bir karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, açık hesap ticari ilişkiden kaynaklı bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davanın HMK 114/2. Maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, mahkemece verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. Davacı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde, İlk derece mahkeme dosyası ve kapsamında yer alan icra dosyası nüshasının yapılan tetkikinden;Davacı vekili dava dilekçesinde İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine itirazın iptalini talep ettiği,Davacı vekili mahkemeye ibraz ettiği 21/03/2018 tarihli delil listesinde, icra dosyasının Tekirdağ … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası olduğunu belirttiği,Davacı vekili mahkemeye ibraz ettiği 29/11/2018 tarihli dilekçede, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğünce verilen yetkisizlik kararı üzerine taraflarınca Tekirdağ … İcra Müdürlüğüne gönderilmek suretiyle … Esas numarasını aldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine huzurdaki davanın açıldığını belirtip mahkemece, Tekirdağ … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının istenilmesini talep etmesi üzerine İDM. ce Tekirdağ … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının istenildiği ve uyap kayıtlarının gönderildiği görülmüştür.İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olup davacı vekili herne kadar dava dilekçesinde icra dosyası olarak yetkisizlik kararı verilen icra dosyasını belirtip bu dosyaya yapılan itirazın iptalini talep etmiş ise de, sonradan mahkemeye sunduğu dilekçelerle doğru icra dosya nosunu bildirdiği ve dava dilekçesinde maddi hata yapıldığı görülmüş olup mahkemecede davacı vekilinin talebi üzerine doğru icra dosyası istenildiği ve ilgili icra dosyasınında dosya arasına konulduğu anlaşılmıştır.Davaya konu icra dosyasının Tekirdağ … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası olup yapılan icra takibine davalı- borçlu tarafından borca itiraz edildiği ve icra dairesinin yetkisine yönelik bir itirazda bulunulmadığı ancak davalı borçlu tarafından cevap dilekçesi ile mahkemenin yetkisine dair ilk itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesine konu dosyadaki çözümü gereken konu; itirazın iptali davasının, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yargı çevresi dışında bulunan bir mahkemede açılıp açılamayacağı konusudur. Bu nedenle öncelikle itirazın iptali davasında özel bir yetki şartı kuralı getirilip getirilmediği üzerinde durulması gerekmektedir. Hukukumuzda borçtan kurtulma davası (İİK. m. 69/II, ) menfi tespit ve istirdat davaları (İİK. m. 72/VIII ve İİK. m. 89/III) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş, bu davaların icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiş olmasına karşın, itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında HMK’nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. Usul yasasında da bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. (Yargıtay 3 HD.nin 2016/13218 Esas, 2018/2456 Karar sayılı içtihadı da benzer mahiyettedir.)İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK’nun 116/1-a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. İlk itirazların bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağı hususu ise, aynı yasanın 117/3. maddesinde düzenlenmiş olup, mahkemenin takip edeceği süreç anılan yasanın 164. maddelerinde açıklanmıştır. Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı HMK 116/1-a maddesi uyarınca ilk itirazlardandır. İtirazın iptali davasında, usulüne uygun başlatılmış ve derdest bir icra takip dosyasının olması dava şartı olup yukarıdaki açıklamalar ve tespitlere göre somut itirazın iptali davasında davaya konu icra dosyasının Tekirdağ …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası olup dava şartının gerçekleştiği gözetilmeksizin yukarıdaki gerekçeyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.Sonuç itibariyle, davacının istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının HMK’nin 353/1-a-4. maddesi uyarınca kaldırılmasına, taraf delillerinin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davacının istinaf talebi kabul edildiğinden verilen kararın sonucuna bu aşamada davalının istinaf talebinin incelenmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 27/06/2019 tarih ve 2018/307 Esas – 2019/691 Karar sayılı kararının HMK’ nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Davalının istinaf talebinin verilen kararın sonucuna göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30′ ar TL istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, 44,40’ar TL istinaf karar harçlarının talep halinde yatırana iadesine, 4-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan masrafların kendi uhdelerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/06/2020 tarihinde HMK 353/1-a4 maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi.