Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2305 E. 2019/1720 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2305 Esas
KARAR NO : 2019/1720 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/635 D.iş 2019/666 Karar
TARİH : 10/06/2019
DAVA : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 04/12/2019
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla genel kredi sözleşmesine istinaden borçlulara toplamda 692.558,61 TL borçlarını ödemeleri için ihtar gönderildiğini, borcun ödenmediğini belirterek, müvekkili bankanın alacağını teminen borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 16/04/2019 tarihli kararı ile; Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, toplam 692.558,61 TL alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 103.883,79 TL. Teminat karşılığında İİK. ‘nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesi ile; müvekkillerinden … ve … Edirne’de ikamet ettiğini, diğer müvekkili şirketin merkezinin de Edirne olduğunu, yetkili mahkemenin Edirne Asliye Hukuk Mahkemesi olup yetki itirazında bulunduklarını, alacaklı banka tarafından kredi hesabının 22.03.2019 tarihinde kat edildiğini, 3. Taksit vadesi yani 90 günlük süre dolmadan alacaklı yan tarafından 11.04.2019 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, bankanın kredinin kalan kısmını geri isteme hakkı bulunsa da müvekkillerinin ihtiyati haciz kararına sebep teşkil edecek herhangi bir eylem ya da işlemi bulunmadığını, müvekkilleri hakkında herhangi bir icra takibi olmadığını, alacaklı bankanın ihtiyati haciz kararı uygulaması ile tüm ticari işlerini durdurduğunu, müvekkillerine ait araç ve tapu kayıtları üzerinde başkaca haciz bulunmadığını, müvekkil şirketin halen ticari hayatına devam ettiğini, ihtiyati haciz kararı ile müvekkilinin ticari faaliyetleri durmuş, maddi olarak çok zor duruma düşmüş, ödeme güçlüğü içine girdiğini, itirazlarının süresinde olduğunu, esas takibe ilişkin ödeme emrinin taraflarına 07/05/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, itirazın süresinde yapıldığını, bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/06/2019 tarih 2019/635 D.iş 2019/666 Karar sayılı ek kararında;”Talep; mahkememizin 16/04/2019 tarih, 2019/635 D.iş, 2019/666 karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkememizce; ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin talebinin murafaalı olarak görülmesine karar verilmiş ve murafaa günü taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; itiraz eden vekilinin itiraza konu ettiği hususlar esasa ilişkin olup, ihtiyati hacze itiraz sebeblerinden olmadığı, esasa ilişkin davada tartışılmasının gerektiği …” gerekçesi ile:İİK’nun 265 maddesine uymayan ve yerinde görülmeyen ihtiyati hacze itirazın reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile;Müvekkillerinin bankaya olan borçları sebebiyle ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından da işbu talebin kabulüne karar verildiğini, İhtiyati haciz kararına yaptıkları itirazın ilk derece mahkemesi tarafından itiraza konu edilen hususların esasa ilişkin olduğu, ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden olmadığı, esasa ilişkin davada tartışılması gerektiği gerekçesi ile reddedildiğini,İhtiyati hacze itiraz dilekçelerinde itiraz sebepleri olarak müvekkillerinin ihtiyati hacze sebep teşkil edecek herhangi bir eylem ve işlemlerinin bulunmadığını belirtiklerini, müvekkillerinin iş yerinin açık olduğunu ve ticari faaliyetlerine devam ettiğini, Müvekkilleri üzerine kayıtlı araç ve tapular mevcut olup, mal kaçırma gibi bir hazırlık içinde olmadığını, bu sebeplerin mahkemece esasa dair kabul edilmesinin mümkün olmadığını, İhtiyati haczin amacının borçlunun mal kaçırmasını önleyerek alacağın tahsilinde yaşanabilecek güçlüğü ortadan kaldırmak olduğunu, yani karşı yan bankanın sadece alacaklı olduğunu belirtmesinin ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli olmadığını, borçlunun yukarıda belirtilen eylem ve işlemlerde bulunması gerektiğini, Söz konusu ihtiyati haciz kararı ile müvekkillerinin ticari faaliyetlerinin durduğunu, ödeme güçlüğü içerisine düştüklerini, Menfaatler dengesi ve hakkaniyet açısından kanun ne kadar alacaklının alacağını tahsil etmesini koruyorsa aynı şekilde borçlunun da menfaatlerini ve haklarını gözetmeli, ticari faaliyetine devam edebilmesini sağlaması gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkillerinin haklarına halel geldiğini, karşı yan alacağını tahsil edecek diye yıllardır ticari faaliyette bulunan işyerinin zor duruma sokulduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, itirazın kabulüne, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/635 D.iş 2019/666 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağa dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir.İhtiyati haciz koşulları İİK’ nın 257. maddesinde belirtilmiştir. Bunun için vadesi gelmiş bir para alacağı olmalı ve alacak rehinle temin edilmemiş olmalıdır. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir.İİK 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak belirtilmiştir. Buna göre borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, yetkiye ve teminata karşı itiraz edebilecektir.Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden tarafından asıl borçlu şirkete genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandırılmış olup diğer borçlular kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaamışlardır. Talep eden banka tarafından kredi hesabı kat edilerek borçlulara kat ihtarnamesi gönderilmiş, borcun ödenmesi ihtar edilmiştir. Buna rağmen borcun ödenmediğinden bahisle ihtiyati haciz talep edilmiştir.Kredi hesabının kat edilmesi ile kredi borcu muaccel hale gelmiştir, keşide edilen ihtarname ile borcun ödenmesi için 24 saat süre verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler istinaf başvurularında, borçlarının olmadığını, muaccel hale gelmediğini veya rehinle teminat altına alındığını belirtmemişler, İİK 257/2. fıkrasında düzenlenen vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz sebeplerinin olayda gerçekleşmediğine ilişkin itiraz etmişlerdir. Oysa olayda muaccel bir para borcuna karşılık ihtiyati haciz talebi söz konusu olup, alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispata yeterli deliller sunulmuş olduğundan ihtiyati haciz kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur.İhtiyati hacze itiraz edenlerin yetki itirazı dışındaki itirazları İİK 265. maddede sınırlı olarak sayılan itiraz sebeplerinden değildir. Bu nedenle, mahkemenin itirazın reddine dair kararı usul ve yasaya uygun olmakla ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/12/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.