Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2298 E. 2021/1757 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2298 Esas
KARAR NO: 2021/1757 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/9 Esas – 2019/664 Karar
TARİH: 19/06/2019
DAVA: Şirketin Feshi
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin %25’şer oranında ortakları olduklarını, şirketin en son genel kurulu 01/11/2012 yılında yapılmış olup bu tarihten üç sene sonra genel kurulun ve imza sirkülerinin yenilenmesinin gerekmekte olduğunu, ancak davalıların genel kurullara katılmaması ve tamamen imzalardan imtina etmeleri nedeniyle hiçbir şekilde genel kurulun yapılamadığını, bu nedenle şu an şirket imza yetkilisinin de bulunmadığını, şirketin tüm ortaklarının kardeş olduğunu ve hepsinin birbirleriyle husumetlerinin ve davalarının olduğunu, bu nedenle 6102 sayılı TTK’nın 530. maddesi gereği şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmesi talebiyle mahkemeye başvurma gereğinin doğduğunu ileri sürerek, kârdan pay alma hakları saklı kalmak kaydıyla şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmesine ve bu durum düzeltilemezse mahkemece kanuni gereklerin yerine getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar … ve … vekili, yasal sürede davaya cevap vermemiştir.Davalı şirketi en son temsile yetkili olanların davacı ve davalı konumunda olmaları nedeniyle şirketi temsil etmek üzere kayyım atanmış, kayyım tarafından davanın esasına ilişkin beyanda bulunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 19/06/2019 tarih ve 2018/9 Esas 2019/664 Karar sayılı Kararı ile; ” Davacılar ile davalıların aynı zamanda davalı şirketi temsile yetkili kişiler oldukları anlaşıldığından bu davada şirketi temsil etmek üzere kayyım tayin edilmiştir. Yasanın aradığı koşulların mevcut olduğu kabul edilerek davalı şirketin son yönetim kurulu üyelerinin duruşmada hazır olmaları için davetiye tebliğ edilmiş, katılan …, … ve …’ya şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmek, şirketin genel kurulunu yapıp yönetim kurulunu oluşturmak üzere TTK 530/1 maddesi uyarınca 3 aylık süre verilerek süre sonunda şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmemesi halinde fesih kararı verilebileceği bildirilmiş ancak sonuç alınamamıştır. Bunun üzerine aynı görev şirket için tayin olunan kayyıma verilmiş kayyım sunduğu 13/02/2019 tarihli rapor ile ortakların toplantıya katılmaması nedeniyle toplantının yapılamadığını, şirket organlarının oluşturulamadığını bildirmiştir. TTK 530 maddesinde öngörülen tüm işlemler yapıldığı halde davalı şirketin durumu kanuna uygun hale getirilemediğinden davanın şirket yönünden kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verilmiş, fesih, tasfiye istemli davalar ancak şirket aleyhine açılabileceğinden davalı ortaklar aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın davalı şirket yönünden kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …Tasfiye memuru olarak re’sen …’ın atanmasına, 2-Davanın davalı şahıslar yönünden pasif husumet yokluğundan reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalılar … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; 14/11/2018 tarihli celse … numaralı ara kararı uyarınca TTK 530/1 madde gereğinin yerine getirilmediğini, TTK 530/1 gereği usulüne uygun bir davet olmadığından kayyum raporunun yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna ilişkin beyanlarında da bu hususlar dile getirilmişse de mahkemece kayyuma yeniden süre verilmediğini, rapor ekinde taraflara gönderilen davet mektuplarının posta çıktılarının mahkemeye sunulduğunu, davet mektupları müvekkillerine tebliğ edilemediğini ve iade edildiğini, kayyum tarafından gönderilen davet mektuplarından haberdar olamayan müvekkillerinin toplantıya iştirak edemediklerini, kayyumun tebliğ edilmeyen bir davet mektubunu gerekçe göstererek şirketin davalı ortaklarının yapıcı bir tavır sergilemediğinden sebeple şirketin organlarının oluşturulmadığını ileri sürdüğü bir rapor düzenlediğini, kayyumun nihai hedefinin şirket ortaklarına ulaşarak genel kurulun toplanmasını sağlamak olması gerektiğini, TTK 531 vd. hükümlere göre tarafların menfaatlerine ilişkin denge gözetilirken, şirketin feshinin son çare olarak değerlendirilmesi ve şirketteki temel işleyiş bozukluklarının ortadan kaldırılarak şirketin devamlılığının sağlanmasının amaç edinilmiş olduğunu, müvekkillerinin şirketin feshi gibi ağır sonuçlar doğuran yolun tercih edilmesinden önce, şirketin mevcut organsızlığından kurtulması ve yeniden şirket yönetimini tesis etmek üzere Kadıköy … Noterliği ’nin … yevmiye numaralı ve 04.09.2018 tarihli ihtarnamesiyle davacılara davet gönderdiklerini, bu davete rağmen şirket organlarının tesisi için iştirakte bulunulmadığını belirterek, hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, anonim şirket genel kurulunun toplanamaması ve şirketin organsız kalması nedeniyle TTK 530.m. uyarınca şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmesi, aksi halde şirketin feshi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı şirket hakkındaki davanın kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine, davalılar … ve … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalılar … ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalılar … ve … hakkındaki dava pasif husumet yokluğundan reddedilmiş ise de, adı geçen davalıların davalı şirket hakkında verilen kararı istinaf etmekte hukuki yararlarının bulunduğu kabul edilmiştir. Davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtlardan davalı şirketin en son genel kurulunun 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olarak 01/10/2012 tarihinde yapıldığı, bu genel kurul toplantısında …ı’nın yönetim kurulu başkanlığına, … ile davacılar ve davalıların yönetim kurulu üyeliğine 3 yıl süreyle seçildikleri, yönetim kurulunun 05/11/2012 tarih 4 sayılı kararı ile de şirketin … ve … tarafından müştereken atacakları imza ile temsile yetkili olduklarının kararlaştırıldığı, bu tarih sonrasında davalı şirketin 01/12/2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile ölüm nedeniyle …’nın yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılmasına, onun yerine atama yapılmamasına karar verildiği, 05/12/2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile şirketi 1 yıl süre ile … ve …’nın müşterek imza ile temsile yetkili olmalarının kararlaştırıldığı, şirket merkezi değişikliğine ilişkin 10/09/2015 tarihli kararından sonra karar alınmadığı, tarafların babaları olan …’nın bu davadan önce 24/11/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere şirketin yönetim kurulunun süresi 05/12/2015 tarihi itibariyle dolmuş olup yönetim kurulunun bu tarihten itibaren ancak makul bir süre daha görevli olduğu kabul edilebilir, yine tarafların kabulünde olduğu üzere aralarındaki husumet nedeniyle genel kurul toplanamamaktadır. İlk derece mahkemesince davalı şirketin son yönetim kurulu üyelerine duruşmada hazır olmaları için davetiye tebliğ edilmiş, katılan …, … ve …’ya şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmek, şirketin genel kurulunu yapıp yönetim kurulunu oluşturmak üzere TTK 530/1 maddesi uyarınca 3 aylık süre verilerek süre sonunda şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmemesi halinde fesih kararı verilebileceği bildirilmiş, ancak sonuç alınamamıştır. Bunun üzerine aynı görev şirket için tayin olunan kayyıma verilmiş, kayyım da sunduğu 13/02/2019 tarihli rapor ile ortakların toplantıya katılmaması nedeniyle toplantının yapılamadığını, şirket organlarının oluşturulamadığını bildirmiştir. Davalı şahıslarca kayyım tarafından gönderilen davetiyenin kendilerine tebliğ edilemediği, davetten haberdar olmadıkları için toplantıya iştirak edemedikleri ileri sürülmüş ise de, esasında mahkemece TTK 530/1 m. uyarınca yönetim kuruluna yetki ve süre verilmesi yeterli olup, kaldı ki kayyıma da bu yönde yetki verildiğini bildikleri halde kayyımla irtibata geçerek toplantı gününü öğrenip toplantıya iştirak edebilecekken bu yönde girişimde bulunmayan ve dosyada mevcut vekaletnamelerinde bildirdikleri adreslerden dahi kendilerine ulaşılamayan davalıların bu yöndeki savunmaları haklı görülmemiştir. Bu durumda TTK 530/1 m. uyarınca uzun süreden beri yetkili yönetim kurulu bulunmayan ve genel kurulu toplanamayan şirketin feshi koşullarının oluştuğu, dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.