Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2289 E. 2019/1822 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2289 Esas
KARAR NO : 2019/1822 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH 14/05/2019
DOSYA NUMARA: 2018/1096 Esas – 2019/461 Karar
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu keşidecisi … San. Ve Tic.Ltd.Şti. olan … A.Ş. Ostim Şube Müdürlüğüne ait … numaralı 20.10.2018 keşide tarihli 35.000,00 TL bedelli çekin haksız olarak uhdesinde bulunduran davalıdan istirdadı ile müvekkilinin haklı hamil olduğunun tespiti ile davalı tarafından çek bedelinin haksız olarak tahsilini engellemek amacıyla dava sonuna kadar İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası icra veznesine yatacak olan paraların davalıya ödenmemesine ve davalı tarafça açılan icra takibinin durdurulmasına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, davacının iddiaları müvekkile karşı ileri sürülemeyceğinden davanın reddinin gerektiğini,Çeki süresinde ibraz edip ödenmediğini tesbit ettiren hamil, cirantalara, keşideciye ve diğer çek sorumlularına karşı müracaat hakkını kullanabileceğini,Davacı tarafın iddialarının bir kısmı çekin rızası hilafına elden çıktığına ilişkin olsa da bu durum alacaklının alacağını temin etmesine engel bir durumun olmadığını savunarak, davanın reddine, aynı zamanda davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilerek, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 14/05/2019 tarih 2018/1096 Esas – 2019/461 Karar sayılı kararında;”…Tüm Dosya kapsamı dikkate alınarak;Davacı tarafça açılan ve takip edilmeyen davanın takipsiz bırakılma tarihinden itibaren 3 aylık süre zarfında davanın yenilenmediği anlaşılmış olmakla davanın açılmamış sayılması yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir…”gerekçesi ile;1-Davacının davasını işlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 ay içinde yenilemediği anlaşıldığından DAVANIN 6100 Sayılı Kanunun 150.md/5 f UYARINCA AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verdiğini, ancak davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine aykırı olarak tam vekâlet ücreti takdir edildiğini, Asgari Avukatlık Ücret tarifesinin İkinci Kısım İkinci Bölüm’de Asliye Hukuk Mahkemeleri için 2.725-TL vekâlet ücretinin düzenlendiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7. madde gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması halinde tarifedeki ücretin yarısına hükmedilmesinin gerektiğini, tarifenin 7. maddesi gereği davalı lehine 2.725/2 = 1.362,50-TL. vekalet ücreti takdir edilmesinin gerektiğini,İlk Derece Mahkemesinin Avukatlık Asgari Ücret tarifesine aykırı olarak verilen vekalet ücreti miktarına dair hükmün kaldırılmasının gerektiğini,İstinaf talebine konu İlk Derece Mahkeme ilamı, davalı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyasından takibe konulduğunu, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesinin vekalet ücretine dair hükmün kaldırılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, çek istirdadı davasıdır.Mahkemece, davanın 6100 Sayılı Kanunun 150.md/5 f uyarınca açılmamış sayılmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, Mahkemece davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı noktasındadır.HMK’nın 331/3 maddesinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderlerinin davacıya yükletileceği, 323/1-ğ bendinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama giderleri içinde olduğu, 332/1 maddesinde yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedileceği düzenlenmiştir.AAÜT.nin Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret başlıklı 7/1.maddesine göre: Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.Tarifenin 2. Kısmının 2. bölümünde yazılı Av. ücreti maktu olup karar tarihi itibariyle 2.725,00 TL’ dir. Dava, ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce işlemden kaldırılmış ve işlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 ay içinde yenilenmediğinden davanın 6100 Sayılı Kanunun 150.md/5f uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Tarifeye göre açılmamış sayılmasına karar verilen davada Av. ücreti, ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce verilmişse hükmedilecek Av. Ücretinin 1/2.sidir. Bununla beraber Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.maddesine göre: Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Tarifenin 13/1.maddesi açıkça açılmamış sayılmasına kararını da içeren kararlarda hükmedilecek vekalet ücretinin maktu ücretin altında kalamayacağını hükme bağlamıştır. Davalıya hükmedilecek Av. ücreti dava değerine göre 4.200,00 TL’ dir. Bunun 1/2 si 2.100,00 TL’dir. Bununla beraber bu tutar tarifenin 13/1 maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinin altında kalamayacağından davalı lehine 2.725,00 TL. maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi yerinde olup, davacının istinafı da yerinde değildir. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/12/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.