Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2269 Esas
KARAR NO : 2019/1618 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/07/2019 ( İhtiyati Haciz Talebinin Reddine İlişkin Karar )
DOSYA NUMARASI : 2019/1086 D. İş – 2019/1112 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 20/11/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Alacaklı vekili ihtiyati haciz talep dilekçesinde özetle; taraflar arasında 26/03/2019 tarihinde Alım Satım Sözleşmesi imzalandığını, karşı tarafın müvekkili şirket lehine 35.000,00 TL bedelli senet düzenlediğini, karşı tarafın sözleşmeyle yüklendiği yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde vadeye bakılmaksızın müvekkilinin teminatı nakde çevirebileceğinin belirlendiğini, ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olduğunu ve bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadığını, karşı tarafın kaçma, mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimallerinden şüphelendiklerini beyanla 18.634,79 TL’lik alacağa yeter miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 25/07/2019 tarih ve 2019/1086 D. İş – 2019/1112 Karar sayılı İhtiyati Haciz Talebinin Reddine İlişkin Kararı ile; ” … Her ne kadar vadesi gelmemiş senede dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de; aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafın muayyen yerleşim yerini terk ettiğine veya mallarını gizlemeye veya hileli işlemlerde bulunduğuna dair soyut beyan dışında dosyaya bir belge ve delil sunulmadığından yaklaşık ispat kuralı gereği alacaklının vadesi gelmemiş alacağına ilişkin iddiasına dair ihtiyati haczi gerektirecek yeterli kanaat oluşmadığından talebin reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1- İhtiyati haciz talebinin reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Alacağın vadesinin geldiğini, mahkemenin vadesi gelmemiş alacağına dair ihtiyati haczi gerektirecek yeterli kanaat oluşmadığından talebin reddine dair kararının dilekçeleri okunmadan verildiği kanaatinde olduklarını, Taraflar arasında 26.03.2019 tarihinde Alım Satım sözleşmesi imzalanmış olup müvekkilin borçluya sattığı ürünler karşılığında borçlunun ödeme yükümlülüğünün mevcut olduğunu, borçlunun müvekkilden satın aldığı 18.634,79TL ürün bedelini ödemediğini, borcun vadesinin ürünleri satın aldığında doğduğunu, alacağın vadesinin geldiğini, Borcun vadesinin geldiğini ve sözleşme kapsamında borçlunun müvekkile teslim ettiği senedin vadesinin gelmediğini, Yerel Mahkemenin bu iki hususu tasnif edemediğini, borcun vadesi gelmediğinden dolayı ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair kararın hukuka aykırı olduğunu, İlgili sözleşmenin 9. maddesi olan Teminatlar kısmında açıkça; ….’nın başta ödeme yükümlülüğü olmak üzere sözleşmeyle yüklendiği yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde vadeye bakılmaksızın müvekkilin teminatı nakde çevirebileceğinin belirlendiğini, Borçlunun imzaladığı alım satım sözleşmesinin taraflar arasındaki ilişki ve borcun varlığı açısından ispata yeterli olduğunu, Müvekkilinin alacağının hiçbir teminatı bulunmadığını ve davalının aleyhine birçok icra takibi başlatıldığı, işyerini tasfiye etme hazırlıklarında olduğu ve borçtan kurtulmak kastı ile mevcudunu eksiltmek için işlemler yaptığı istihbaratı alındığını, aksi halde müvekkilin hala ticaret yaptığı ….’ ya karşı icra takibi başlatarak ihtiyati haciz talep etmesinde hiçbir fayda olmayacağını, Netice olarak; rehinle temin edilmemiş senede dayanan para borcunun alacaklısı konumundaki müvekkilinin aynı zamanda borçlunun kaçması, mal kaçırması, adres değişikliği yapması ihtimallerinden de şüphelendiğini, bu sebeplerden dolayı Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zarureti hasıl olduğunu, Yerel mahkemenin vadesi gelmemiş alacağına ilişkin iddiasına dair ihtiyati haczi gerektirecek yeterli kanaat oluşmadığından ihtiyati haciz taleplerini reddetmesinin kanuna ve usule aykırı olup kaldırılmasının gerektiğini, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/1086 D. İş sayılı dosyada 25/07/2019 tarihli kararı ile vermiş olduğu ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, İhtiyati haciz istemine ilişkindir.Mahkemece, İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 2004 Sayılı İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.)Somut talep incelendiğinde, talebe konu alacağın taraflar arasında imzalanan 2019 tarihli sözleşme uyarınca satılan ürün bedelinin ödenmemesi üzerine cari hesaba dayalı olduğu, sözleşme ekinde, faturalar, tebliğ belgesi ve sevk irsaliyelerinin bulunmadığı, borçlu tarafından devralındığı iddia edilen alacak ile ilgili her hangi bir belge sunulmadığı, sunulan ve sözleşmenin 9 maddesine göre de teminat senedi olduğu anlaşılan 31/12/2019 vade tarihli bononun vade tarihinin gelmediği, sunulan belgelerin alacağın varlığını yaklaşık ispata yeterli olmadığı, yargılamayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. Buna göre; ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar usul ve yasaya uygun olmakla talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden ihtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı ihtiyati haciz talep eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/11/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.