Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2251 E. 2019/1611 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2251
KARAR NO : 2019/1611
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2019
DOSYA NUMARASI : 2018/1426 Esas ( Derdest Dava Dosyası )
DAVA: Menfi Tespit
TALEP: İhtiyati Tedbir Kararının Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 14/11/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekil ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı …. A.Ş arasında 05/07/2018 tarihinde açıkça imzasını ve kabul beyanlarını içerir hazır beton sözleşmesi yapıldığını, işbu sözleşme karşılığı müvekkilinin 3 adet çek verdiğini, sözleşme gereği 2000 metreküp beton üzerinde anlaşma sağlandığını, davalı tarafın ödeme şekli olarak çekleri almasına rağmen taahhüt ettiği edimini yerine getirmediğini, davalı tarafa verilen … Bankası İstanbul Sultanbeyli Şubesi … seri nolu 35.000,00 TL bedelli 20/12/2018 vade tarihli keşidecisi … olan ve …Bankası T.A.O İstanbul Şile Şubesi … seri nolu 325.000,00 TL bedelli 25/12/2018 vade tarihli … Ltd Şti hamili … düzenleyicisi ve …’ in cirantası olduğu çekler yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davacının talebi üzerine İlk Derece Mahkemesi’ nin 12/12/2018 tarih ve 2018/1426 Esas sayılı ara karar ile; ” 1.İhtiyati tedbir isteminin KABULÜ ile davaya konu; … Bankası İstanbul Sultanbeyli Şubesi muhataplı … çek nolu 35.000,00 TL bedelli 20/12/2018 keşide tarihli keşidecisi davacı …, lehtarı davalı …San ve Tic A.Ş olan çekin, …Bankası T.A.O İstanbul Şile Şubesi … çek nolu 325.000,00 TL bedelli 25/12/2018 keşide tarihli, keşidecisi …, son cirantası davacı … olan çekin dava konusu miktarın takdiren %25′ i oranında nakdi teminat yatırması veya aynı miktarda kesin ve süresiz muteber bir bankadan teminat mektubu sunması halinde DAVANIN TARAFI DIŞINDAKİ 3. KİŞİLER TARAFINDAN İBRAZ EDİLMESİ HALİ SAKLI KALMAK KAYDI İLE davalılar tarafından ibraz edilmesi halinde MUHATAP BANKA TARAFINDAN ÖDEME YAPILMAMASINA, 2.Davacının İİK 72/2 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava sonuçlanıncaya kadar davaya konu …Bankası İstanbul Sultanbeyli Şubesi muhataplı … çek nolu 35.000,00 TL bedelli 20/12/2018 keşide tarihli keşidecisi davacı …, lehtarı davalı …San ve Tic A.Ş ve … Bankası T.A.O İstanbul Şile Şubesi … çek nolu 325.000,00 TL bedelli 25/12/2018 keşide tarihli, keşidecisi …, son cirantası davacı … olan çekler ile ilgili olarak taraflar arasında açılacak olan icra takibinin TEDBİREN DURDURULMASINA (1 nolu ihtiyati tedbir kararına ilişkin ara kararda bildirilen dava konusu miktarın % 25 i oranında nakdi teminat yatırması veya aynı miktarda kesin ve süresiz muteber bir bankadan teminat mektubu sunması şeklindeki teminata ilişkin koşul işbu tedbir kararı yönünden de geçerlidir. 3.İhtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren 1 hafta içinde talep edilmediği takdirde, tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının İHTARINA 4.Yasal süresi içerisinde kararın uygulanmasının talep edilmesi ve teminata ilişkin ara kararın yerine getirilmesi halinde kararın mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce infaz edilmesine, karardan bir suretin davadan sonra icra takibi başlatıldığının bildirilmesi halinde ilgili icra müdürlüğüne gönderilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı … vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin çelişkili ifadelerle dolu olduğunu, davacı tarafın beyanlarının soyut iddialar olup dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların davacı tarafından ispatı gerektiğini davacı tarafın müvekkiline teslim edilen çekler hakkında ihtiyati tedbir talep ederek yalnızca kendi ticari menfaatlerini düşünerek hareket ettiğini, müvekkiline ciro kabiliyeti olan çeklerin teslim edildiğini ve müvekkilinin bu çekleri ticari işleri nedeni ile üçüncü kişilere ciro ettiğini, mahkemece verilmiş olan tedbir kararı nedeni ile müvekkilinin ticari faaliyetinin zarar göreceğinin açık olduğunu, müvekkili şirket hakkında İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1375 Esas sayılı dosyasından tedbir kararı ve 3 aylık konkordato geçici mühleti verildiğini, müvekkili şirketin konkordato projesi kapsamında faaliyetlerine devam ettiğini, mahkemenin verdiği tedbir kararının müvekkilinin ticari faaliyetlerine zarar verdiğini belirtmiş olmakla mahkemece verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği, bu talebini 10/07/2019 tarihli duruşmasında yinelediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 12/07/2019 tarih ve 2018/1426 Esas sayılı ara kararı ile; ” HMK 389. maddesi; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesini önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü içermektedir. HMK 390/3 maddesi uyarınca; “Tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir. İİK’ nun 72/2 maddesi ; ” icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme talep üzerine alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında icra takibinin durdurulması kapsamında ihtiyati tedbir kararı verebilir….” hükmünü içermektedir. İlgili yasal düzenleme ve dosya kapsamı itibariyle mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönündeki davalı tarafın itirazının reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” Davalı …’nin mahkememizce verilen 12.12.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönündeki talebinin reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Gerekçeli kararın ‘gerekçesizliğine’ itiraz ettiklerini, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının bozularak ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, Yargılama sürecinde elde edilen delillerin tamamının, cevap dilekçelerinde belirtmiş oldukları hususları doğruladığını ve müvekkil yönünden davanın reddedilmesi gerektiğini ortaya çıkardığını, Vergi Dairesinden gelen BA-BS formları ile; davacı ile müvekkil davalı arasında ticari ilişki olmadığı, diğer davalının müvekkil kooperatife borçlu olduğu, yine diğer davalı ile davacı arasında gerçek bir ticari ilişki olduğu hususlarının açıklığa kavuştuğunu, yargılamanın devamında ve 13/09/2019 tarihinde yapılacak bilirkişi incelemesinde de bu hususların bir kez daha doğrulanacağını, Çeklerin temelindeki ticari ilişkinin, kötü niyetli ya da ağır kusurlu olmadığı sürece müvekkil yönünden hiçbir anlamı olmadığı ve davacı tarafından müvekkilin kötü niyeti ya da ağır kusuru ‘yaklaşık olarak ispat edilemediği’ halde, ihtiyati tedbir kararının devam ediyor olmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla; İzah edilen ve re’ sen gözetilecek nedenlerle; İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/1426 Esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’ sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, bedelsizliğe dayalı kambiyo senetlerinden dolayı menfi tespit davasıdır. Uyuşmazlık konusu mahkemece verilen tedbir kararına itiraz üzerine itirazın reddine ilişkin kararın yerinde olup olmadığıdır. Mahkemece taraflarla sınırlı olmak üzere İİK 72/2.maddesine göre teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmiş, itiraz üzerine yasal düzenleme ve dosya kapsamı gerekçe gösterilerek itiraz reddedilmiştir. İstinaf eden, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu öne sürmektedir. Mahkeme itirazı, “yasal düzenleme ve dosya kapsamı” gerekçe göstererek reddetmiştir. Mahkemenin gönderme yaptığı yasal düzenleme İİK’ nın 72. ve ilgili maddeler olup, dosya kapsamı ibaresinin de dosyadaki delillerin ihtiyati tedbir kararı verilmesine uygun olduğu anlamını taşımaktadır. İstinaf eden davalı, davacı ile aralarında ticari bir ilişki olmadığını, kendilerinin diğer davalıdan olan alacakların karşılık söz konusu çekleri aldıklarını, davacının çekleri verdiği diğer davalının edimini yerine getirmemesinin, kendilerini bağlamayacağını, çeklerin sebepten mücerret olduğunu, kendilerinin iyiniyetli olduğunu öne sürmektedir. Dava dilekçesinde iki davalının ortaklarının aynı olduğunu her ikisinin de çekleri takibe koyabileceğini öne sürerek tedbir istenmiştir. Davacının çeklerden birinin keşideceisi, diğerinin cirantası olduğu dava dilekçesinde ifade edilmiştir. Davalılara karşı dava açılmış olması karşısında davanın taraflarıyla sınırlı ihtiyati tedbir kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. Derdest dava içinde tedbir kararı verildiğinden değişen koşulların varlığı halinde her zaman tedbirin kaldırılması yahut değiştirilmesi de istenebilir. Sonuç olarak; asıl yargılamaya bakacak mahkemenin delilleri değerlendirmesine, teminat karşılığı davanın taraflarıyla sınırlı ihtiyati tedbir kararı verilmesine göre, istinaf eden alacaklı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …’ nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/11/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.