Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2243 E. 2019/1570 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2243 Esas
KARAR NO : 2019/1570 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2019 ( İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Karar )
DOSYA NUMARASI : 2019/676 D. İş Esas – 2019/676 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
TALEP:İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Kararın Kaldırılması
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Alacaklı vekili ihtiyati haciz talep dilekçesinde özetle; müvekkil ile borçlu arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, borçlu tarafından sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediğini ve bu nedenle kredi hesaplarının kat edildiğini, kredi hesaplarından kaynaklanan alacaklarının ödenmesi amacı ile noter aracılığı ile borçluya ihtarname gönderildiğini, ancak gönderilen ihtarnameye rağmen borçlu tarafından bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacı ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra kovuşturmasına başlanmış ise de borçlunun kaçma teşebbüsü içerisinde bulunduğunu ve takibin henüz kesinleşmediğini beyanla; sundukları evraklara binaen 191.549,67 TL alacağın tahsili amacı ile borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi için gerekli kararın verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebi üzerine İlk Derece Mahkemesi’ nin 22/04/2019 tarihli ihtiyati haciz kararı ile; ” Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan (191.549,67)-TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat da alınmış bulunduğundan adı geçen borçlu; 1- … 2- … Malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, İHTİYATEN HACZİNE, İleride haksız çıkacak tarafa tahmil edilmek üzere alacaklı lehine (606,00 -TL) vekalet ücreti tayinine, Karar suretinin infazı için İstanbul Adalet Komisyonu Başkanlığının 20/06/2017 tarih ve 2017/13532 muh sayılı yazısı gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına gönderilmesine ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, borçlular vekili tarafından itiraz dilekçesi sunulmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesi ile; Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Karar gereği işlem yapılmadan ihtiyati haciz kararı alındığından bahisle ihtiyati haciz sebeplerinin usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasıyla ihtiyati haciz kararına itiraz ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 11/06/2019 tarih ve 2019/676 D. İş Esas- 2019/676 Karar sayılı Ek Kararı ile; ” … Kredi Garanti Fonu tarafından teminat verilmiş olsa da borçlunun borcu, müteselsil kefilin de kefaletinin ortadan kalkmadığı, bu bağlamda ihtiyati haciz kararı alınmasına yasal bir engel bulunmadığının anlaşıldığı … ” gerekçeleri ile; ” 1-Mahkememizin 22/04/2019 tarih ve 2019/676 Değişik İş Esas 2019/676 Karar sayılı ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz kararının, borçlu temerrüde düşürülmeden verildiğini, İhtiyati haciz talebine konu borç miktarıyla hiçbir alakası olmayan belgeler sunularak borçlunun mal kaçırma kastı olduğunun iddia edildiğini, ihtiyati haciz talep eden tarafından sunulan sözleşmelerde yazılı meblağların tamamen gerçek dışı olduğunu, bankanın amacının alacak tutarıyla hiçbir ilgisi olmayan eski ve biten kredilerle müvekkili mal kaçırma kastı varmış gibi göstermek olduğunu, İhtiyati hacze konu ve Kredi Garanti Fonundan teminatlı olan kredi tutarının 215.000,00 TL olduğunu, bu kredi sözleşmesinin banka tarafından ihtiyati haciz dosyasına sunulmadığını, mahkemenin de hiçbir inceleme yapmadan ihtiyati haciz kararı verdiğini, İhtiyati hacze konu borcun, … A.Ş. tarafından teminat altına alınmış olup, mer’ i mevzuat gereği müvekkillere yapılandırma hakkı kullandırılmadan takip işlemlerine başlanamayacağını, İtirazlarının gerekçesiz bir karar ile reddedildiğini, banka tarafından yapılandırma hakkı kullandırılmadan borcun tahsili amacı ile herhangi bir işlem yapılamayacağını, banka tarafından öncelikle müvekkile yapılandırma için noter kanalı ile yapılandırmaya davet mektubu yollanması gerektiğini, müvekkillere yapılandırma hakkı tanınmadan uygulanan ihtiyati haciz işleminin kararname ile getirilen yapılandırma imkanını anlamsız hale getirmekte olduğunu, yapılandırma olmadan zaten borcun takibe düşme şartlarının henüz oluşmadığını, esas takibe geçme imkanı olmayan bir alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, İhtiyati haciz kararı ile başlatılan İstanbul …. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı icra dosyasında kendileri tarafından esas takibe de itiraz edilmiş olup, bu sebeple alacaklının artık itirazın iptali davası açmak ve kararname gereği müvekkillere yapılandırma hakkını kullandırtmak zorunda olduğunu, hal böyle iken ihtiyati haciz kararının devam etmesi ve dava sonuçlanıncaya kadar müvekkillerin mallarının hacizli olarak kalmasının müvekkillerin haksız yere mağdur olmasına sebep olacağını, bu sebeple İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/676 D. İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati hacze itirazın reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati hacze itirazın reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Alacaklı Banka vekili, …’ın asıl borçlu …’in müteselsil kefil olduğu, genel kredi sözleşmesi ile asıl borçluya kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmediğini belirterek, borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece, borçlular hakkında ihtiyati haciz koşullarının oluştuğundan 22/04/2019 tarihli kararı ile; borçlular … ve … hakkında İhtiyati Haciz kararı verildiği, karara borçluların itirazı üzerine Mahkemenin 11/06/2019 tarih ve 2019/676 Değişik İş Esas 2019/676 D.İş Karar sayılı ek kararı ile ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın REDDİNE karar verildiği ve verilen karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu, dosya kapsamına göre ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı, bu bağlamda mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının ve bu karara karşı itiraz üzerine verilen kararın dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktalarındadır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için ihtiyati haciz talep eden tarafın sunduğu ve alacağın varlığına dayanak yapılan delillerden mahkemenin İİK 257.maddesindeki koşulların oluştuğuna İİK 258 ve HMK 390/3.maddesi uyarınca yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde kanaat edinmesi gerekmektedir. Yargıtay 19.H.D.nin 18/04/2017 T ve 22016/9486 E-2017/3106 K. Sayılı kararına göre: “İİK’ nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır.” İİK’nın 265/1. maddesi uyarınca borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil; müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için; borçlunun ifada gecikmesiyle, ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Buna göre, borçlunun ifada gecikmesi tek başına yeterli olmayıp ifada gecikmiş olan borçluya ihtar gönderilmesi ve bunun da sonuçsuz kalması gerekmektedir. Ancak borçlunun ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması halinde, diğer şartların aranmasına gerek yoktur. Ayrıca Kanunda, müteselsil kefile ihtar çekilmesi şartı aranmamaktadır. Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. İİK’nın 68/b maddesinde, “borçlu cari hesap veya kısa, uzun, orta vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığıyla göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur, yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır” düzenlemesi bulunmakta olup, kat ihtarının ilgili maddede belirtilen adrese tebliğe çıkarılması yeterli kabul edilmiştir. (Yargıtay 11. HD 2012/18477 E., 2013/16879 K.)Kredi Garanti Kurumlarına hazine desteği sağlanmasına ilişkin kararın 6(1) maddesinde temerrüt sonrası takip işlemlerinin kredi verenlerce sürdürüleceği,(8)Kurum;…, temerrüt, tazmin, kanuni takip, tahsilat ve diğer hususlara ilişkin prensip ve uygulamaları temel bankacılık uygulamaları ile uyumlu olmak kaydıyla belirlemeye yetkilidir. Kredi verenler, Kurumun onayını almak suretiyle, bu Karar kapsamında sağlanan kredilerden doğan alacaklar ile ilgili olarak takibe konu teminatların rayiç değerlerinden veya icra yoluyla satışından, alacakların kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceğinin ve zararın giderek daha fazla artacağının anlaşılması halinde ya da tahsil kabiliyetini artırabilmek amacıyla Kurum tarafından tazmin edilen tutardan iskonto yapılmaması kaydıyla,…………değişiklik yapmak, gerektiğinde yapılan protokole bağlı olarak kanuni takibi sözleşme süresince durdurmak veya neticesiz bırakmak, teminatlar ya da sonradan icra marifetiyle edinilen varlıklar üzerinde muhafaza tedbirinin uygulanıp uygulanmamasına karar vermek ile mevzuat çerçevesinde tahsil kabiliyetini artırmaya yönelik her türlü uygulamayı yapmaya yetkilidir.Yukarıda yazılanlardan anlaşıldığı üzere ;KGF teminatı yeterli olmayan işletmelere kefalet vermek suretiyle kredi alınmasını sağlayan bir sistem olup ;bankaların tazmin talebi kanuni takibe geçilmesi halinde yerine getirildiğinden alacaklı bankanın ihtiyati haciz isteminde hukuki yararının mevcut olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda, Alacaklı banka tarafından Beşiktaş … Noterliği’nin 28/03/2019 tarih ve … yevmiye nolu kat ihtarı ile hesabın kat edildiği, asıl borçluya ve kefile ihtiyati hacze konu kredi borcuna ilişkin olarak, sözleşmedeki adreslerine kat ihtarı tebliğe çıkarıldığı, kat ihtarının kefile tebliğ edildiği, ve asıl borçluya çıkartılan tebligatın bilâ tebliğ döndüğü, GKS. 62 maddesine göre, Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur, yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır” düzenlemesi bulunmakta olup, kat ihtarının belirtilen adrese tebliğe çıkarılması yeterli kabul edilmiştir,buna göre asıl borçluya tebligatın yapılmış olduğu, İİK’ nın 68/b maddesi uyarınca borcun muaccel hale geldiği, ihtarın sonuçsuz kaldığı ve TBK’nın 586. maddesine göre, müteselsil kefilin takip edilebileceği, İİK 257/1 madde kapsamında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK 257/2 maddesindeki koşulların gerekmediği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın sağlanmasının yeterli olduğu ve dosyada da bu gereğin karşılandığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden dosya içeriğine ve hukuka uygun olup muterizler vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan muterizler vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 Maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçluların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30.’ar TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40’ar TL istinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına; yatırılan harçların hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden borçlular üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/11/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.