Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2232 E. 2019/1698 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2232 Esas
KARAR NO : 2019/1698 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019 Tarihli Duruşma Ara Kararı
NUMARA : 2018/763 Esas
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİH: 27/11/2019
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/763 Esas 19/09/2019 tarihli duruşma 1 nolu ara kararında; “Davalı vekili tarafından celse arası teminat olarak kabulüne karar verilmesi istenilen draft (taslak) teminat mektupları uyarınca ve bağlı şirketler yönünden gerekli araştırmalar yapılıp dosyada teskere cevapları mevcut olmakla davalı vekilinin sunulan draftlar yönünden teminatın kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik taleplerin reddine,” dair ara kararına karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Talep, bankacılık sisteminin kötüye kullanılarak usulsüz şekilde davalı hesabına aktarılan paranın aynen iadesi davasında verilen ihtiyati tedbir talebinin HMK’nın 395 maddesine göre teminat karşılığında kaldırılması talebine ilişkindir.Dava açılmadan önce davacı vekilinin talebi üzerine davaya konu mevduat hesabı üzerine ihtiyati tedbir konulmuş, davalının tedbire itirazı üzerine mahkemece itirazın reddine karar verilmiş, mahkemenin kararının istinaf edilmesi üzerine dairemizce 20/02/2019 tarih ve 2019/88 E., 2019/258 K. sayılı kararla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Bu defa davalı vekili teminat karşılığında tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, celse arasında teminat olarak sunduğu teminat mektubunu düzenleyen bankanın Türkiye’de bulunmadığı, şube veya temsilciliğinin bulunmadığı BDDK yazısından anlaşılmakla talebi kabul edilmemiş, bunun üzerine davalı vekili teminat karşılığında tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, teminat olarak taslak teminat mektubu sunarak kabulü halinde aslını sunacaklarını belirtmiş, davalının taslak olarak sunduğu teminat mektubu mahkemece araştırılmış talebi 19/09/2019 tarihli duruşma ara kararı ile reddedilmiştir. Davalı vekili mahkemece verilen bu ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 341/1. maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlar “ilk derece mahkemesince verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilen kararlar” olarak belirtilmiştir. İhtiyati tedbir kararının düzenlendiği HMK’nın 391/3 maddesinde ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurulabileceği, ihtiyati tedbire itirazın düzenlendiği HMK’nın 394/5 fıkrasında da ihtiyati tedbire itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Teminat karşılığında İhtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması HMK’nın 395. maddesinde düzenlenmiş olup, 1. fıkrasında aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilenin veya ihtiyati tedbir kararı uygulananın, mahkemece kabul edilecek teminatı göstermesi halinde, mahkemenin duruma göre tedbiri değiştirebileceği ve kaldırabileceği düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin 2. fıkrasında teminatın tutarının 87. maddeye göre tayin edileceği, 3. fıkrasında itiraza ilişkin 394. maddenin 3 ve 4. fıkralarının uygulanacağı düzenlenmiştir. Söz konusu yasal düzenlemeler gözetildiğinde, teminat karşılığında tedbir kararının değiştirilmesinin veya kaldırılmasının istenebileceği, mahkemece bu konuda verilecek kararlara karşı itiraz edilebileceği düzenlenmiş olup, teminat karşılığında tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talepleri üzerine verilen kararlara karşı istinafa başvurulacağına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Aksine 395. maddenin 3. fıkrası ile itiraz hususunda 394. maddenin 3 ve 4. maddelerine yollama yapılmış olup, 394. maddede tedbire itiraz üzerine verilecek kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğine dair 5. fıkraya yollama yapılmamıştır. Bundan da kanun koyucunun teminat karşılığında tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talepleri üzerine verilecek kararlara karşı sadece itiraz yolunu öngördüğü, bu kararlara karşı istinafa başvurulmasına imkan vermediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkeme ara kararı istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığından, davalı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK 346. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvuru dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 346, 352/1. maddeleri gereğince REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcın istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/11/2019 tarihinde HMK’nun 352, 362/1-f maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.