Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2231 E. 2019/1607 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2231
KARAR NO : 2019/1607
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2019 (İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Karar)
DOSYA NUMARASI : 2019/375 D. İş – 2019/374 Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
TALEP : İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Kararın Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 14/11/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Alacaklı vekili ihtiyati haciz talep dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından, aleyhine ihtiyati haciz kararı talep edilen borçlu doğan … ile akdedilen Genel Kredi Sözleşmesini … müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, asıl borçlu … ile imzalanan kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığını, kefil kredi borçlusu …’ ın bekar olduğunu, bu nedenle eş muvafakati alınmadığını, Borçlu firma ve kefilinin kredi koşullarına uymaması, borcun zamanında ödenmemesi ve temerrüde düşülmesi sebebiyle Ankara …. Noterliğinden 08.04.2019 tarih, … yevmiye numarası ile ihtarname keşide edilerek. 146.651,20.-TL’ nin ödenmesi talep edilmiş ise de halen herhangi bir ödeme yapılmadığını, Borçluların mal kaçırma hazırlığı içinde olduğu istihbar edildiğinden, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, alacaklarının tahsilini teminen borçluların menkul, gayrimenkul malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten hazcini istemek zorunluluğu doğduğunu, Müvekkili bankanın sermayesinin tamamının Hazineye ait olan bir Kamu Bankası olup, Varlık Fonu’na devredildiğini, 6741 sayılı yasanın 8 nci maddesinin 2 nci fıkrasına göre; dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetlerinden muaf olduklarını, bu nedenle ihtiyati haciz kararının teminatsız verilmesi gerektiğini beyanla; Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; şimdilik 146.651,20TL’ lik müvekkili banka alacağının tahsilini teminen borçluların menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine, masraf ve vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekilinin talebi üzerine İlk Derece Mahkemesi’ nin 30/07/2019 tarih ve 2019/375 D.İş – 2019/374 sayılı kararı ile; ” İstemin niteliğine göre, duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dilekçeye ekli olarak sunulan 27/04/2016 düzenlenme tarihli, 1 sözleşme numaralı, 250.000,00 bedelli genel kredi sözleşmesi (talep doğrultusunda 146.651,20TL üzerinden) ve mahiyetindeki diğer belgeler ve evrak kapsamına göre, ihtiyati haciz için aranan İ.İ.K.nun 257. maddesindeki yasal şartların gerçekleştiği … ” gerekçeleri ile;” 1-TALEBİN KABÜLÜNE, 2-İİK’ nun 257/1 maddesi gereğince alacaklının, 146.651,20.-TL alacağının alınabilmesini sağlamak için borçlunun borca yetecek miktardaki menkul, gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 3-6741 Sayılı Kanunun 8. maddesine istinaden teminat alınmasına yer olmadığına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, borçlu … vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. Borçlu … vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin borcu olmadığını, kefaletinin söz konusu olmadığını, takip alacaklısı bankadan kredi almadığı gibi kefil de olmadığını, müteselsil kefaletin olmadığını, kefalet sözleşmesinin şekil şartına uygun olarak düzenlenmediğini, bu nedenle sonuç doğurmadığını beyanla; verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 25/09/2019 tarih ve 2019/375 D. İş – 2019/374 Karar sayılı Ek Kararı ile; ” İtirazda bulunan vekili her ne kadar müvekkilinin borcu olmadığını, kefaletinin söz konusu olmadığını, takip alacaklısı bankadan kredi almadığı gibi kefil de olmadığını, müteselsil kefaletin olmadığını, kefalet sözleşmesinin şekil şartına uygun olarak düzenlenmediğini beyan ederek mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş ise de, dosyaya bir örneği sunulan Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde, tarih ve miktar kısımlarının el yazısıyla yazılmış olduğu ve sözleşmenin aleyhine ihtiyati haciz istenen taraflarca imzalandığı, itiraz olarak imzaya herhangi bir itirazda bulunulmadığı, dolayısıyla imzanın kendilerinden sadır olmuş sayılması gerektiği, sözleşme ve dosya kapsamında göre Kefalet Sözleşmesinin emredici şekil şartlarına uygun olarak gerçekleştiği ve İİK 257′ de belirtilen ihtiyati haciz için gerekli yasal şartların mevcut olduğu … ” gerekçeleri ile; “-İhtiyati hacze yapılan itirazın reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borcu bulunmadığını, müvekkilinin kredi borcu ve kredi borcuna kefaletinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin takip alacaklısı bankadan kredi almadığı gibi kefil de olmadığını, müteselsil kefaletinin de bulunmadığını, müvekkilinin talep konusu alacağın kefalet ya da başka bir şekilde tarafı olmadığını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’ nun 581, 583 ve devam eden maddelerine uygun bir kefalet sözleşmesi de bulunmadığından, müvekkilinin takip konusu kredi ilişkisinden kaynaklanan sorumluluğu bulunmadığını, kefalet sözleşmelerinin TBK 583’ de emredici şekil şartı olarak “nitelikli yazılı şekilde” düzenlenmedikçe hüküm ve sonuç doğurmayacağını, müvekkilini bağlayan bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, ihtiyati haciz talep etmiş bulunan banka alacağa dayanak teşkil eden belge ve kredi sözleşmelerini sunduğunda talep konusu alacağa müvekkilinin kefaleti olmadığının, yasanın amir hükümlerine uygun bir kefalet de bulunmadığının, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığının görüleceğini, dayanak belgelerden ” TBK 583’de emredici şekil şartı olarak “nitelikli yazılı şekilde” bir kefaletin olmadığı görüleceğinden ,müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz talebine dayanak teşkil eden sözleşmelerin incelenmesinden, kanun emredici hükümlerine aykırı olarak ” geçerli bir müteselsil kefaleti ” bulunmayan müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasaya aykırılık teşkil ettiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yasanın aradığı şartların da oluşmadığın, müvekkilinin borçlu olmadığı gibi adresinin de belli olduğunu, mal varlığını da kaçırmasının söz konusu olmadığını, her iki borçlu bakımından icra takibine de itiraz etmiş olduklarını, dava, talep, itiraz ve tazminat haklarını saklı tuttuklarını beyanla; İstinaf başvuru taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin itirazlarının reddine dair kararının kaldırılmasına, ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’ sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen itirazın reddi kararının yerinde olup olmadığıdır. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen …, kendisinin kefaletinin olmadığını, varsa bile bunun geçerli bir kefalet olmadığını öne sürmektedir. Alacaklı ile … arasında 27/04/2016 tarihli 250.000,00 TL lik GKS bulunduğu, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … bu sözleşmede aynı tarihte müteselsil kefil olarak ad soyad yazıp, imza attığı, borcun ödenmemesi üzerine alacaklı banka tarafından 146.651,20 TL üzerinden hesabın kat edildiği, borcun böylelikle muaccel hale geldiği anlaşılmaktadır. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen …’ın itiraz ve istinaf nedenleri İİK’ nın 265.maddesiyle örtüşmemekte olup, ancak bir menfi tespit davasında tartışılabilecek hususlardır. Dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu …’ ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına; yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden borçlu üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/11/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.