Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2219 E. 2019/1569 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2219 Esas
KARAR NO : 2019/1569 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 24/04/2019 ( Ek Karar)
DOSYA NUMARASI : 2018/1512 D. İş – 2018/1471 Karar
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/10/2017 keşide, 20/02/2018 vade tarihli 210.000,00 TL bedelli bir adet bono aslı ile ilgili ihtiyati haciz talep ettiği, bu talep üzerine ilk derece mahkemesinin 20/11/2018 tarihli kararı ile; “İhtiyati haciz talebinin Kabulü ile Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla; (210.000,00.-TL) alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden (31.500,00-TL) teminat karşılığında İİK’nun 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, ” karar verdiği anlaşılmıştır. İhtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; genel yetki kuralları gereğince ihtiyati haciz başvurularında yetkili mahkemenin aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafın ikamatgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, müvekkilinin ikametgah adresinin Üsküdar olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ihtiyati haciz kararı vermek için mahkememizin yetkisi bulunmadığını belirterek iş bu dosyadan verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 24/04/2019 tarih ve 2018/1512D.İş Esas- 2018/1471 Karar sayılı ek kararında;”…Somut olayda ihtiyati hacze dayanak senette ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de senet keşidecisi ve lehdarının tacir olduklarına ilişkin herhangi bir iddia ve delil dosyaya sunulmamıştır. HMK 17. maddesine göre ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yetki sözleşmesi yapabileceklerinden senet keşidecisi ve lehdarı tacir olmadığından senette belirtilen yetki sözleşmesi geçerli değildir.İİK 50. maddesinde para veya teminat borcu için takip konusunda HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağı ve takibe konu akdin yapıldığı yer icra dairesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Buna göre itiraza konu olayda ihtiyati hacze dayanak senedin keşide yeri Üsküdar olduğu, itiraz eden keşidecinin mernis kaydı incelendiğinde ikametgahının da Üsküdar olduğu anlaşıldığından…”gerekçesi ile;
“İhtiyati haciz kararı vermeye yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla ihtiyati hacze itirazın KABULÜNE,Mahkememizin 20/11/2018 tarihli kararı ile borçlu … hakkında verilen ihtiyati haciz kararının mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle KALDIRILMASINA,” karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkilinin borçludan 210.000,00 TL tutarında bonoya dayalı alacağının bulunduğunu, ilk derec mahkemesince ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararının gerekçesinde her ne kadar borçlunun itirazının süresinde olduğu yönünde değerlendirme yapılmış olsa da sadece borçluya gönderilen ödeme emrinden ihtiyati hacizden haberdar olduğunun anlaşılamadığının belirtildiğini; bu konuda herhangi bir araştırmanın yapılmadığını ve kesin bir sonuca varılamadan hükmün kurulduğunu,İcra dosyası kapsamında ödeme emri borçluya 03.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ihtiyati haciz kararı sonucu alacaklının talebiyle ilgili hacizler tapu müdürlüklerince 22.11.2018 tarihinde borçlunun adına kayıtlı taşınmazlara işlendiğini, haciz tesis işlemi, borçlunun ihtiyati hacze itirazından (17.12.2018) öncesinde yapıldığını, borçlunun bu sürede ihtiyati hacizden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borçlu, bu icra dosyası ile ilgili, İstanbul 26. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/886 esas sayılı dosyası kapsamında 08.12.2018 tarihli yetkisizlik şikayetinde bulunduğunu; bu başvuru da borçlunun, dosyanın akıbeti hakkında bilgi sahibi olduğunun gösterdiğini, İstanbul İcra Müdürlüğü’nün yetkisizliği yönünde çıkan karar sonucu icra dosyası talebi doğrultusunda İstanbul Anadolu İcra Tevzi Bürosu’na gönderildiğini, dosyanın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ne…esas sayısı ile kaydının yapıldığını, ihtiyati haciz ile karşılaşması sonucu zaman kazanmak isteyen borçlunun, mahkeme nezdinde her ne kadar ihtiyati hacizden 13.12.2018 tarihinde tebliğ aldığı davet kağıdı vasıtasıyla haberdar olduğunu ve bu vesileyle ihtiyati hacze itirazının süresinde olduğu yönünde bir izlenim olmuşsa da borçlu, senede dayalı borç takibe konulduğu andan itibaren tüm aşamaları yakından takip ettiğini ve gerek yetkisizlik kararından önce gerekse dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderildikten sonra süreci uzatmak adına tüm yollara başvurduğunu, süresinde yapılmayan bu itiraz, yetkisizlik şikayetine konu olduğunu, ardından tekrar kesinleştirildiğini ve satış aşamasına gelmiş olan dosyada icra takip işlemlerini sekteye uğrattığını, bu aşamada mahkemenin ihtiyati haciz kararının kaldırması -yapılan masraflar ve kaybedilen zaman göz önüne alındığında- ihtiyati haczin mahiyetine uygun düşmemekte ve usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmadığını,
Borçlu, -dosyada satışa esas işlemler devam ederken- İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/89 esas sayılı dosyası ile kendisinin şikayeti üzerine verilen yetkisizlik kararı sonucu Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderilen bu dosya hakkında aynı senede dayalı borç için derdest icra takibi yapıldığını bile iddia ettiğini ve bu iddiasını mahkeme dosyası kapsamında yapılan duruşma da dahil olmak üzere ısrarla sürdürdüğünü, borçlunun kısa sürede mahkemenin reddi ile karşılaşan bu başvurusu bile tek başına tüm girişimlerinin bilinçli olarak ve satışa giden dosyada alacaklının önünde bir engel oluşturma amacıyla yaptığını gösterdiğini, Söz konusu icra dosyası İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü esasına kaydedilmeden önce satışa konu taşınmazın imar ve çap durumları ilgili tapu ve kadastro müdürlüklerinden istenildiğini, cevapların dosyaya geldiğini ve ardından dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini, taşınmazlar için söz konusu hacizlerin -satışta usule ilişkin herhangi bir sorun yaşanılmaması adına- yeni esas numarası ile de işlenmesi gerekmiş ve bu doğrultuda tapu müdürlükleri borçlunun taşınmazlarına yeni esas numarası ile haciz işlediğini, ancak dosyaya gelen cevap yazılarında yer alan tapu takyidat kayıtlarında aynı taşınmazlar üzerine … esas sayılı dosyadan konulan haciz şerhinden önce gelmek üzere yakın tarihte başlatıldığı anlaşılan İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 07.01.2019 tarihli hacizlerin işlendiği görüldüğünü, bu haciz işlemi ile de görüldüğü üzere borçlu, alacaklı müvekkilinden mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini, senede dayalı bu borç için icra takibi başlatıldığı andan itibaren borçlu tarafından dosyaya yapılan yetkisizlik şikayeti ve ihtiyati hacze itiraz; dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderildikten sonra yapılan derdestlik şikayeti, devamında satışa konu taşınmaz için yapılan kıymet takdirine itiraz -İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/421 esas sayılı dosyası kapsamında görülen bu dava da şikayetin reddi ile sonuçlanmıştır- şeklinde süregelen tüm bu girişimler dosyadaki işlemlerin uzattığını ve alacaklı müvekkilinin alacağını tahsil etmesi için yaptığı işlemleri zorlaştırdığını, yapılan itiraz nedeniyle ihtiyati haciz kararı için İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi veznesine depo edilen teminatın tarafına iadesi bile henüz gerçekleşmediğini,
Taraflarca ihtilaf halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş olan ihtiyati hacze dayanak senetle ilgili olarak gerekçeli kararda her ne kadar senet keşidecisi veya lehtarının tacir olduklarına ilişkin herhangi bir iddia veya delilin dosyaya sunulmadığı belirtilerek yetki sözleşmesinin geçersizliği yönünde değerlendirme yapılmış olsa da ihtiyati haciz talep eden tarafın bu konuda dosyaya herhangi bir delil veya belge sunulması hususunda tebligatın yapılmadığını, bu hususta mahkemece de herhangi bir araştırma yapılmamış olup bu durum da adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurduğunu, bu sebeplerle de söz konusu kararın kaldırılmasının gerektiğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda yeni bir hükmün tesis edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep, bonoya dayalı ihtiyati haciz talebidir.Mahkemece, 20/11/2018 tarihli kararı ile; “İhtiyati haciz talebinin Kabulüne karar verilmiştir.İhtiyati haciz kararına borçlunun itirazı üzerine mahkemece, 24/04/2019 tarih ve 2018/1512D.İş Esas – 2018/1471 Karar sayılı ek kararı ile;ihtiyati hacze itirazın kabulüne, Mahkemenin 20/11/2018 tarihli kararı ile borçlu … hakkında verilen ihtiyati haciz kararının mahkemenin yetkisizliği nedeniyle kaldırılmasına,” karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati hacze itiraz üzerine mahkemece verilen kararın yasa ve usule, dosya içeriğine uygun olup olmadığı noktasındadır. İİK’ nın 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasanın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. İhtiyati haciz kararı verilen bono örneğine göre keşideci, … , lehdar …, senet bedeli 210.000,00TL., düzenleme tarihi 11/10/2017, vade tarihi ise 20/02/2018′ dir.Lehdar, keşideciye karşı ihtiyati haciz istemektedir. İİK 265. maddesinde borçlunun kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceği düzenlenmiş, 258. maddede de ihtiyati hacze İİK 50. maddeye göre yetkili mahkemece karar verileceği belirtilmiştir. İİK 50. maddede yetki hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümlerine yollamada bulunmuştur.Somut olayda ihtiyati hacze dayanak senette ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de senet keşidecisi ve lehdarının tacir olduklarına ilişkin herhangi bir iddia ve delil dosyaya sunulmamıştır. HMK 17. maddesine göre ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yetki sözleşmesi yapabileceklerinden senet keşidecisi ve lehdarı tacir olmadığından senette belirtilen yetki sözleşmesi geçerli değildir.İİK 50. maddesinde para veya teminat borcu için takip konusunda HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağı ve takibe konu akdin yapıldığı yer icra dairesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Buna göre itiraza konu olayda ihtiyati hacze dayanak senedin keşide yeri Üsküdar olduğu ve ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu görülmekle, mahkemenin ihtiyati hacze itirazın KABULÜNE, Mahkemenin 20/11/2018 tarihli kararı ile borçlu … hakkında verilen ihtiyati haciz kararının mahkemenin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle KALDIRILMASI,kararı usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür.
İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK’nun) 265,I hükmü uyarınca, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Bu kanun hükmü uyarınca yedi günlük ihtiyati hacze itiraz süresi borçlunun huzuruyla haciz yapılmışsa haciz tarihinden, aksi hâlde haciz tutanağının borçluya tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlar.Somut olayda, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası incelendiğinde, icra takibinin 19/11/2018 tarihinde başlatıldığı, 22/11/2018’de borçlunun taşınmazları üzerine ihtiyati haciz şerhi işlendiği, ödeme emrinin 3/12/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 19/12/2018 tarihinde ihtiyati haciz kararına itiraz ettiği görülmüştür. Öte yandan ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgede ihtiyati haciz tutanağının borçluya gönderildiğine dair bir ibareye rastlanılmadığı gibi, dosya kapsamında borçluya icra müdürlüğünce çıkartılan başka bir tebligatında 13/12/2018 tarihinde tebliğ olduğu,bu tebligatın ne için çıkartıldığı, dosya arasındaki tebligat parçasından anlaşılamadığı,İİK.nun 265/1.maddesinde İhtiyati haciz borçlunun huzurunda uygulanmışsa bu tarihten, borçlunun yokluğunda uygulanmışsa haciz tutanağının tebliğinden itibaren (7) günlük süre işlemeye başlayacağı düzenlendiğinden, sürenin tebliğden itibaren başlayacağı açıkça düzendiği, dosya kapsamına göre de haciz tutanağının tebliğine ilişkin belge olmadığından ihtiyati hacze itirazın itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekir (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 16.10.2012 tarihli 2012/11459 E., 2012/15120 K. sayılı emsal kararı).Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden ihtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı ihtiyati haciz talep eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/11/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.