Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2181 E. 2021/1604 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2181
KARAR NO: 2021/1604
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2019
DOSYA NUMARASI: 2017/603 Esas – 2019/188 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sonucu, davalı şirketin 31 adet ödenmemiş fatura borcunun bulunduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça, davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/03/2019 tarih ve 2017/603 Esas – 2019/188 Karar sayılı kararı ile; ” ….Davacı, icra takibine konu faturalarda yazılı malların davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise cevap dilekçesi sunmayarak akdi ilişkiyi, borcu ve faturaların kendisine teslimini inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının ve faturanın davalıya teslim edildiğinin ispat yükü davacı taraftadır. Bu kapsamda davacı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu fatura ve irsaliye evraklarının altında teslim alan imzasının bulunduğu, imzalı irsaliyeli faturaların bulunduğu tespitini içeren bilirkişi raporu davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafça yasal süresi içerisinde ve duruşmada teslim alan imzalarına ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamda mal tesliminin ispatlandığı kabul edilmiştir. Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın davasının kabulü ile, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına ve asıl alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın kabulü ile, Davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, 2-Alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20’si (23.333,144 TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından hukuki değerlendirmede hataya düşüldüğünü ve itirazlarını dosyaya sunmuş olmalarına rağmen mahkeme kararında bilirkişi raporundaki hatalı değerlendirmenin aynen kabul edildiğini, taleple bağlılık ilkesinin, HMK 26. maddeye göre yargılamaya hâkim olan ilkelerden biri olduğunu, davacı tarafça Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … nolu icra takibinde faiz olarak yasal faiz talep edildiğini, bilirkişinin, iskonto avans faizi olarak takip sonrası dönem için talepte bulunulabileceği değerlendirmesinin hatalı olduğunu, davacının takip talebinde % 9.75 faiz talep ettiğini, bundan başkaca da bir oran belirtmediğini, bu nedenle mahkemece avans faizine hükmedilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça icra takip talebinde, 116.665,72 TL asıl alacağın, takip tarihinden itibaren işleyecek (yıllık) %9,75 avans faizi, icra harç ve masrafları, vekalet ücreti ile birlikte ödenmesinin talep edildiği; bilirkişi raporunda, davacının takip öncesi dönem için faiz talep etmediği, bu nedenle takip sonrasında asıl ana para alacağı için 3095 s.k. m.2/2 kapsamında iskonto avans faiz talebinin yerinde olduğu belirtilmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davalı vekilince davacının takip talebinde yasal faiz talep ettiği, mahkemenin taleple bağlılık kuralına aykırı olarak avans faizine hükmettiği ileri sürülmüş ise de, yukarıda belirtildiği üzere davacı tarafça, asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, tarafların tacir, işin ticari iş olması ve temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması nedeniyle mahkemece takipten sonraki dönem için asıl alacak yönünden talep gibi avans faizine hükmedilmesi yerinde olmakla birlikte, talebe göre icra takibinde %9,75 oranının aşılmaması gerektiği anlaşılmakla, hüküm talep edilebilecek faiz oranı yönünden dairemizce düzeltilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2019 tarih ve 2017/603 Esas – 2019/188 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurularak; Davanın KABULÜ İLE, Davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75’i aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, 2-Alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20’si (23.333,144 TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 7.969,44 TL karar ve ilam harcından 1.409,03 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.560,41 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.033,24 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 1.409,03 TL peşin harç ve 4,60.TL vekalet harcının toplamı: 1.445,03 TL ile ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında sarf edildiği anlaşılan 1.590,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 7-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 1.992,36 TL ( 1.924,11.TL + 68,25.TL ) istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 9-İstinaf aşamasında davalı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,5 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş- dönüş gideri olmak üzere; toplam 152,8 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/11/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.