Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2180 E. 2019/1716 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA : 2019/2180 Esas
KARAR NO : 2019/1716 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/440 D.iş 2019/440 Karar
TARİH: 09/09/2019
DAVA: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİH: 04/12/2019
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin borçlulardan 1.417.170.TL alacağı karşılığında tüm borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 31/05/2019 tarihli kararı ile; İhtiyati haciz isteyenin, borçlular hakkındaki talebinin %15 teminatla kabulü ile; İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince yukarıda yazılı alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesi ile; 31/05/2019 ihtiyati haciz kararının İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla infaz edildiği, esas takibe yedi günlük süre içinde geçilmediğinden ihtiyati haciz kararının düştüğünü, ihtiyati haciz kararına ve icra takibine konu edilen şekil ve bedellerde herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu itibarla borca, faize imzaya ve ferilerine itiraz ettiği, İİK. 257 maddedeki ihtiyati haciz verilme sebeplerinin oluşmadığından bahisle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/09/2019 tarih 2019/440 D.iş 2019/440 Karar sayılı ek kararında;”İİK’nun 265/1. maddesinde “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” düzenlemesi getirilmiştir.İhtiyati haciz talebi üzerine mahkememize ibraz edilen senet aslı ve ekinde sunulan vekaletname tetkik edilmiş yasal koşullarının oluştuğu kanaati ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir.İİK’nun 265/1 maddesi gereğince itiraz üzerine mahkememizce yalnızca ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itirazlar yönünden kısıtlı inceleme imkanı bulunmaktadır. Mahkememizce itiraza konu icra dosyası Uyap’tan celp edilmiş ve incelenmiştir.İtiraz eden tarafından alacağın rehinle temin edildiği itirazı yönünden, kredi borcunun rehinle temin edildiği ileri sürülmüş ise de, ihtiyati haciz kararına dayanak alacağın kredi borcu değil senede bağlanmış mücerret borç ikrarı olduğu ayrıca İİK 167/1 maddesindeki “Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senete müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir” düzenlemesi göz önünde bulundurularak itiraz yerinde görülmemiştir. Alacağın muaccel olmadığı itirazı yönünden ise, senedin vadesi olan 27/05/2019 tarihi geçtiği halde ödenmediği, 31/05/2019 tarihinde alacaklı tarafından ibraz edilmiş olması nedeniyle anılan itiraz da yerinde görülmemiştir.Sair itirazlar yönünden ise, İİK 265/1 maddesi kapsamında kalmaması, anılan hüküm gereğince, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine mahkememizin sayılan sebeplere hasren, sınırlı inceleme yapabileceği, sair itiraz sebeplerin alacağın esasına ilişkin bir yargılamanın konusu olabileceği …” gerekçesi ile;Yerinde görülmeyen itirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile;İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İhtiyati haciz talep eden karşı tarafça esas takibe 7 günlük yasal sürede geçilmediğinden ve İİK 261. maddesi gereğince 10 günlük süre içerisinde kararın infazı istenmediğinden ihtiyati haciz kararının düştüğünü, İhtiyati haciz kararı kendiliğinden düşmüş olmakla birlikte, herhangi bir hükmü kalmayan ihtiyati haciz kararının infazının istenemeyeceğini, (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14.01.2014 Tarih 2013/34148 E. 2014/375 K. Sayılı Kararı)İİK. 257. maddesi 1. fıkrası gereğince, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için iki şart gerektiğini, birincisinin alacağın rehinle temin edilmemiş olması olduğunu, alacaklı banka tarafından kullandırılan kredilerin teminatlandırıldığını, İkinci şartın ise borcun muaccel hale gelmiş olması olduğunu, alacaklı vekilinin talebine dayanak olarak sunduğu noter ihtarnamelerine süresi içinde, itiraz edilmiş olup, muaccel hale gelmiş bir borç olmadığını, Bu itibarla, ihtiyati haciz kararının gerekçesi olan İİK. 257 maddesinde belirtilen şartlar gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz kararı yerinde olmayıp, kararın kaldırılması gerektiğini, Müvekkilline usulüne uygun ve geçmiş dönemlere ilişkin hesap özeti tebliğ edilmeden süresinden önce erken hesap kat ihtarnamesi gönderilmiş, gönderilen hesap kat ihtarnamesine de süresi içerisinde itiraz edildiğini, Ayrıca, talep konusu alacağın mahiyeti, miktarı, faiz vs. diğer ferilerine karşı noter aracılığıyla yukarıda da belirtildiği üzere itiraz edilmiş olduğundan, alacağın miktarı ve varlığının yargılamayı gerektirir nitelikte olduğunu, müvekkilleri tarafından yapılan ödemelerin belirtilmediği/dikkate alınmadığını, bu husus banka kayıtlarında da mevcut olduğunu, Müvekkillerinin ihtiyati haciz kararına ve icra takibine konu edilen şekil ve bedellerde herhangi bir borcu bulunmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/440 D.iş 2019/440 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bonoya dayalı alacağın tahsili için verilen ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı, bonoya dayalı alacağın ödenmediğinden bahisle, keşideci ve müteselsil kefil olan borçlular hakkında ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Bu karara karşı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlular vekili tarafından, esas takibe 7 günlük yasal sürede geçilmediği bu nedenle ihtiyati haciz kararının düştüğü, alacağın rehinle teminat altına alındığı, alacağın muaccel hale gelmediği bu nedenle İİK 257. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı yönünde itiraz edilmiş, yapılan duruşma sonunda mahkemece itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı itiraz edenler vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İİK 261/1 maddesinde “Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar” ve,264/1 maddesinde “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur.” hükümleri düzenlenmiştir.İncelenen dosya ve takip dosyası içeriğinden, alacaklının talebi üzerine mahkemece 31/05/2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, alacaklı vekilinin söz konusu ihtiyati haciz kararı ile aynı gün icra dairesine müracaatla ihtiyati haciz kararının uygulanmasını talep ettiği, bunun üzerine icra dairesince borçluların takbis sistemi üzerinden mal varlığı araştırması yapıldığı, tespit edilen taşınmazları üzerine kayden haciz konulması için müzekkere yazıldığı, 3. şahıslardaki alacakları yönünden İİK 89/1 maddesine göre haciz ihbarnameleri gönderildiği, yapılan haciz işlemlerinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belgenin dosya içinde bulunmadığı, alacaklı vekili tarafından 11/06/2019 tarihinde esas takibe geçildiği anlaşılmıştır. Buna göre ihtiyati haciz kararının İİK 261/1 maddesinde öngörülen süre içinde infazının talep edildiği ve İİK 264/1 maddesinde öngörülen süre içinde esas takibe geçildiği anlaşılmıştır. İstinafa başvuran borçluların bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.İhtiyati haciz talebi bonoya dayalı olarak verilmiş olup, dayanak bonoda alacağın rehinle teminat altına alındığına ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. İtiraz edenler de bonoya dayalı alacağın rehinle teminat altına alındığına ilişkin bir belge sunmamışlardır. Ayrıca ihtiyati haciz talebi bonoya dayalı olarak verilmiş olup, İİK 167. maddesinde alacağı kambiyo senedine dayalı olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine dayalı takip yoluna başvurabileceği düzenlenmiş olup, itiraz edenlerin bu yöne ilişkin itirazları yerinde değildir. Dayanak bononun ödeme tarihi 27.05.2019 olup, ihtiyati haciz talep tarihi (29/05/2019) itibarıyla bononun ödeme tarihi geçmiştir. Bu nedenle alacağın muaccel olmadığı yönündeki itiraz da yerinde değildir. İtiraz edenlerin diğer itirazları İİK 265. maddede sınırlı olarak sayılan itiraz sebeplerinden olmayıp, mahkemece itirazın reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/12/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.