Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2130 E. 2019/1541 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2130
KARAR NO : 2019/1541
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 16/07/2019 ( Ek Karar)
DOSYA NUMARASI: 2018/1092 D.İş – 2018/1128 Karar
DAVA : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 06/11/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Talep eden Alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; baliğ olan alacaklarının tahsilini teminen borçluların Menkul, Gayrimenkul, 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyati haciz kararının verilmesini talep ettiği; bu talep üzerine ilk derece mahkemesinin 02/10/2018 tarihli kararı ile; borçlulardan alacağı olan 355.000,00 -TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat (%15) mukabilinde adı geçen borçlular: Yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, İHTİYATEN HACZİNE,” karar verdiği anlaşılmıştır. İhtiyati hacze itiraz eden … vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili … 16/01/2013 tarihinde … Sanayi Ticaret Limited Şirketi (Eski Unvan: … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi)’ne %25 hissedarlık payı ile ortak olduğunu, 02/05/2014 tarihinde … Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile davacı … Bank arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve müvekkilinin sözleşmeyi müteselsil kefil başlığı altında firma ortağı unvanı ile imzaladığını, 26/05/2015 tarihinde müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldığını ve tüm hisselerini … isimli kişiye devrettiğini, … Bank ile … Şirketi arasında 22/03/2017 tarihinde yeni bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, yeni Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, 14/08/2018 tarihinde … Bank tarafından … Şirketi’nin merkez adresine haksız olarak müvekkili aleyhine ihtarname gönderildiğini, … Bank tarafından 29/08/2018 tarihinde müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ilamsız icra takibinin sebebi olarak 13/08/2018 vadeli Rotatif Krediler gösterildiğini, ilamsız icra takibinin ekine alacağın dayanağı olarak müvekkilinin imzası bulunmayan 22/03/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi eklendiğini, icra takip dosyasının haricen öğrenilmesi ile birlikte aynı gün içinde icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, … Bank tarafından icra takibi talebi ekine konulan Genel Kredi Sözleşmesi ile mahkemeye sunulan Genel Kredi Sözleşmesinin farklı olduğunu belirterek, yetkisiz mahkeme tarafından verilmiş olması sebebiyle usul yönünden kaldırılmasını, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve teminat mektubu üzerine HMK madde 389. vd. hükümleri gereği uygulanan hacizler sebebiyle oluşan zararların tazmini de göz önüne alınarak ihtiyati tedbir konularak, alacaklı tarafa iade edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 16/07/2019 tarih ve 2018/1092 D.İş Esas- 2018/1128 Karar sayılı ek kararında;”…Mahkememizce ihtiyati haciz talebine dayanak genel kredi sözleşmesi asıllarının dosyaya sunulması için alacaklı vekiline süre verilmiş, alacaklı vekilince 02/05/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi aslı dosyaya sunulmuştur. Bu sözleşmede asıl borçlunun … San. Tic Ltd. Şti olduğu, genel kredi sözleşmesini, … Tic. A.Ş, … ve … müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşme ve kefalet limitinin 1.500.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır. Alacaklı vekilince ihtiyati haciz talebine dayanak gösterilen ilamsız takibin 02/05/2017 tarihli sözleşmeye dayanmadığı, 23/03/2017 tarihli sözleşmeye dayandığı, bu sözleşme aslının ise verilen süreye rağmen dosyaya sunulmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar borçlulardan … yönünden mahkememizin yetkisine itirazda bulunulmuş ise de ihtiyati haciz talebinde bulunulurken dayanılan sözleşmenin 6.2 maddesi ile İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili kılındığı mahkememizin yetkili bulunduğu anlaşılmıştır. Buna karşılık, yukarıda belirtildiği üzere, ihtiyati haciz talep dilekçesinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibi ile borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin henüz kesinleşmediği belirtilerek İİK’nun 257 maddesi kapsamında ihtiyati haciz talep edilmiş, takibin kesinleşmediğine ilişkin derkenar da göz önüne alınarak talep kabul edilmiş ise de, icra dosyasının celbedilerek incelenmesinde takibin dayanağı olan, dolayısıyla ihtiyati haciz talebinin de dayanağı olması gerektiği anlaşılan 23/03/2017 tarihli sözleşme aslının dosyaya sunulmadığı görülmüştür. İİK’nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere itiraz edebilir. Somut olayda takibin ve ihtiyati haciz talebinin dayandığı sözleşme ile ihtiyati haciz talep edilirken dosyaya sunulan sözleşmenin farklı oldukları, mahkememizce 02/05/2014 tarihli sözleşme esas alınarak karar verildiği, oysa ilamsız icra takibine başlandıktan sonra ileri sürülen ihtiyati haciz talebinin asıl dayanağının 23/03/2017 tarihli sözleşme olduğu, bu sözleşme aslının dosyaya hiç sunulmadığı, borçlular vekilinin ihtiyati haczin dayandığı sebebe yönelik itirazın bu nedenle yerinde olduğu anlaşılmış…”gerekçesi ile; 1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin itirazının kabulü ile mahkememizin 2018/1092 D.iş esas 2018/1128 D.iş Karar sayılı 02/10/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; … ve … vekilleri aracılığı yapılan ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, bu itirazların yerinde olmadığını, Borçlulara gönderilen ihtarnameye süresinde itiraz edilmediğini, borçlu …’ ın 2015 yılında dava dışı … Sanayi Ticaret Limited Şirketi ortaklığından ayrıldığını ve bu sebeple borçtan sorumlu olmayacağının beyan edilmiş ise de, borçlu … ortaklık sebebi ile değil, Türk Borçlar Kanunu müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, borçlu …’ın kefaletten istifa ettiğine dair bir ihtarı bildirimin müvekkili bankaya olmadığını, kefaletten istifa etmediği sürece kefalet limiti kadar borç sorumluluğunun devam ettiğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E .sayılı dosyası ile mahkeme ihtiyati haciz kararı verilen dosya evraklarının aynı olduğunu, ihtiyati haciz kararı alınırken …’ın sorumluluğu olan sözleme, ihtarname, ve tüm evrakların sunulduğunu, borçlular hakkında İhtiyati haciz kararının alınabildiğini, bu nedenle dosyaya evrak sunulmadığı şeklindeki kararın yerinde olmadığını, Yerel Mahkeme talebi ile ihtiyati haciz kararı alınan dosyaya karar aşamasında borçlu … imzalı Genel Kredi Sözlemesinin aslı üst yazı ile sunulduğunu, Banka Kredi alacakları cari hesaplar olması birbirini izleyen hesaplar olması sebebi ile borçlu müteselsil kefilin hiç bir bildirim yapmayarak ortaklıktan ayrılmasının kefalettin sonra erdiren sebep olmadığının açık olduğunu, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi 16/07/2019 tarihli kararın bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine mahkemece itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması yönünde verilen ek kararın yasa ve usule, dosya içeriğine uygun olup olmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz talep eden banka vekili, Yerel Mahkeme talebi ile ihtiyati haciz kararı alınan dosyaya karar aşamasında borçlu … imzalı Genel Kredi Sözlemesinin aslının üst yazı ile sunulduğunu, banka Kredi alacakları cari hesaplar olması birbirini izleyen hesaplar olması sebebi ile borçlu müteselsil kefilin hiç bir bildirim yapmayarak ortaklıktan ayrılmasının kefalettin sonra erdiren sebep olmadığının açık olduğunu, ileri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi 16/07/2019 tarihli kararın bozulmasını talep etmiştir. Alacaklı banka ile kredi sözleşmesi imzalayan …San. Tic. LTD. ŞTİ. arasındaki birden fazla genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi hesaplarının alacaklı banka tarafından Üsküdar … Noterliği’ nin 14/08//2018 tarih ve … yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesiyle kesildiği ve ihtarın kredi borçlusu ve kefillerin sözleşmedeki adreslerine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Alacaklının talebi 355.000,00 TL nakit alacak olup Mahkemece itiraz eden borçlu yönünden 355.000,00 TL. üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden banka ile asıl borçlu arasında birden fazla genel kredi sözleşmesi akdedildiği, talep eden tarafından kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmediği gerekçesiyle hesabın kat edilerek, kat ihtarının asıl borçlu ile kefillere tebliğe çıkartıldığı ve asıl borçlunun sözleşmedeki adresine çıkartılan işbu ihtarın tebliğ edildiğinin noter evraklarından anlaşılması karşısında, kat ihtarının ayrıca kefillere tebliği şartı aranmayacağından, asıl borçluya tebliğe rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle muteriz kefil yönünden TBK.’ nın 586. maddesindeki koşulların oluştuğunun kabulü gerekecektir. İİK’ nın ihtiyati haciz koşullarını düzenleyen 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğinin hükme bağlandığı, muaccel alacaklar için İİK’nın 257/2 maddesi şartlarının gerçekleşmesinin gerekmediği, Borçlunun itirazına göre, muteriz borçlunun kefil olduğu sözleşme nedeniyle verilen kredi borcu kapatılmış olup, ihtiyati hacizde istenilen miktarın ise ikinci kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğununu belirttiği,bankaca çekilen kat ihtarında borcun hangi sözleşme nedeniyle çekilen krediden kaynaklı olduğunun belirtilmediği, bankanın kat ihtarında belirttiği 13/08/2018 tarihli hesap özetinin dosya içerisinde olmadığı, talep dilekçesinde aynı alacakla ilgili borçlular hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleşmediğinin belirtildiği, dosya arasında sureti bulunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı banka tarafından borçlular …, …, … Ticaret A.Ş. Hakkında 29/08/2018 tarihinde toplam:409.689,40 TL.lik ilamsız icra takibinde bulunulduğu, borcun sebebi olarak 253.035,28 TL. Rotatif vade tarihi 13/08/2018, 85.000,00 TL. Rotatif vade tarihi 13/08/2018, 60.000,00 TL. Rotatif vade tarihi 13/08/2018, 661,80 TL. Masraf vade tarihi 13/08/2018 olarak gösterildiği ve takip talebine 22/03/2017 tarihli GKS. Nin ilk ve son sayfasının fotokopisinin eklendiği, eklenen sözleşme fotokopisi incelendiğinde;alacaklı banka ile borçlu …San. Tic. LTD. ŞTİ. arasında 22/03/2017 tarihinde imzalandığı,kredi limitinin 4.000.000,00 TL. Olduğu, …, …Ticaret A.Ş.’nin sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları ve muteriz …’ın, müteselsil kefil olarak imzasının olmadığı görülmüştür. Alacaklı vekilince … nolu ve 02/05/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi aslı dosyaya sunulmuştur. Bu sözleşme incelendiğinde; alacaklı bankanın Fındıkzade Şubesi ile … San. Tic Ltd. Şti. Arasında 02/05/2014 tarihinde imzalandığı, genel kredi sözleşmesini, … Tic. A.Ş, … müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşme ve kefalet limitinin 1.500.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır. Dosya arasında kat ihtarında belirtilen 13/08/2018 tarihli hesap özetinin olmadığı, alacaklı vekilinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takip talebine 22/03/2017 tarihli GKS. nin ilk ve son sayfasının fotokopisinin eklediği, eklenen sözleşme fotokopisi incelendiğinde;alacaklı banka ile borçlu … San. Tic. LTD. ŞTİ. Arasında 22/03/2017 tarihinde imzalandığı,kredi limitinin 4.000.000,00 TL. Olduğu, …, …Ticaret A.Ş.’nin sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları ve muteriz …’ın, müteselsil kefil olarak imzasının olmadığı , sözleşmeler arasında bağlantının tespit edilemediği, TTK 89 vd. maddelerine uygun bir cari hesabın varlığına ilişkin delil sunulmaması karşısında, yaklaşık ispat şartının ibraz edilen belgelerle gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince itirazın kabulüne ve ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik verilen ek kararı, dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olmakla beraber, dosya kapsamına göre ihtiyati haciz kararına sadece borçlulardan …ın itiraz ettiği halde mahkemece bu borçlu yönünden değil tamamı hakkında ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı, ek karar başlığında itiraz edenler olarak her iki borçlu isminin yazılı olduğu,mahkeme kararı bu yönüyle hatalı olup alacaklı karşı taraf vekilinin istinaf talebi kısmen yerinde görülmüştür. Sonuç olarak; alacaklının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İstanbul 6 Asliye Ticaret Mahkemesi kararının HMK 353/1-b2.maddesi uyarınca kaldırılarak, Dairemizce aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 16/07/2019 tarih ve 2018/1092 D.İş Esas- 2018/1128 Karar sayılı İhtiyati Hacze İtirazın Kabulüne İlişkin Ek Kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce düzeltilerek yeniden hüküm kurulmasına, 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu …’ ın itirazının kabulü ile; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 02/10/2018 tarih ve 2018/1092 D. İş Esas- 2018/1128 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının borçlulardan … yönünden KALDIRILMASINA, 2-Borçlu … yönünden; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 02/10/2018 tarih ve 2018/1092 D. İş Esas – 2018/1128 Karar sayılı ihtiyati haciz kararı geçerliliğini devam ettirdiğinden, yeniden ihtiyati haciz hükmü kurulmasına yer olmadığına, İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından sarf edilen 70,00 TL yargılama giderinin ihtiyati haciz talep eden alacaklıdan alınarak ihtiyati hacze itiraz eden …’ a verilmesine, 4-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Karar tarihi itibariyle ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekili yararına AAÜT 2.kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre takdir olunan 750,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edenden alınarak itiraz eden borçlu …’ a verilmesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL karar harcının itiraz edene iadesine, 7-Alacaklı tarafından 14/10/2019 tarih ve Seri No: … – Sıra/Özel No:… nolu Sayman Mutemedi Alındısı makbuzu ile mükerrer yatırıldığı anlaşılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde alacaklıya iadesine, 8-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 13,5 TL posta masrafı olmak üzere; toplam 134,8 TL’ nin borçlu …’ dan alınarak ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine, 9-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 10- Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/11/2019 tarihinde İİK.265/son ve HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.