Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2102 Esas
KARAR NO : 2019/1536 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/640 D.iş 2019/640 Karar
TARİH: 19/06/2019
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 06/11/2019
İlk derece mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili bankanın 09.04.2019 tarihi itibariyle muaccel ve teminatsız olan ve hesap kat ihtarı itibariyle; 22.528.433,56 TL ve 1.394.807,27 TL olmak üzere toplam 23.923.240,83 TL borcun tahsilini teminen davalı/borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, Genel Kredi Sözleşmelerinin 30. maddesinin ve müvekkili bankanın güven kurumu olduğunun dikkate alınarak ihtiyati haciz talebinin teminatsız olarak kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 16/04/2019 tarihli kararı ile; 1- … A.Ş’nin istem tarihinden önce … A.Ş ile birleştiği ve Ticaret Sicilden kaydının terkin edildiği, tüzel kişiliğinin sona erdiği, tüzel kişiliği sona ermiş bir şirketin taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla …A.Ş yönünden ihtiyati haciz isteminin reddine, 2-… A.Ş. ve … yönünden 23.923.240,83 TL alacağının tahsilinin ifasının temini bakımından vaki isteği İİK’nun 257.maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alınmış bulunduğundan adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarını, İİK’nun da muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, 3-… Tic. Ltd. Şti için 22.528.433,56 TL + 250.000,00 TL olmak üzere toplam 22.778.433,56 TL alacağının tahsilinin ifasının temini bakımından vaki isteği İİK’nun 257.maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alınmış bulunduğundan adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarını, İİK’nun da muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, 4-… Tic. Ltd. Şti., … ve … yönünden ise 22.528.433,56 TL alacağının tahsilinin ifasının temini bakımından vaki isteği İİK’nun 257.maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alınmış bulunduğundan adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarını, İİK’nun da muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, 5-Kalan istemler yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesi ile; alacaklı tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesine süresi içerisinde itiraz edildiğini, kat ihtarnamelerinin yasanın aradığı koşullara uygun olmadığını, alacağın miktarı ve varlığının yargılamayı gerektirdiğini, ihtiyati haciz kararına ve icra takibine konu edilen şekil ve bedellerde herhangi bir borcu bulunmadığını, bu itibarla borca, faize, imzaya ve ferilerine itiraz ettiklerini, İİK 257. Maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 19/06/2019 tarih 2019/640 D.iş 2019/640 Karar sayılı Ek kararında;”2004 sayılı İİKnun 265. maddesinde “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.” hükmü bulunmakta olup, yine İİK 265’inci maddesinde itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. İtiraz edenler tarafından esasa yönelik yapılan itirazların, itirazların mahiyeti gereği İİK’nun 265. Maddesinde belirtilen itirazlardan olmaması ayrıca itiraz edilen bazı hususların ihtiyati haciz kararı alınırken mahkemece dikkate alındığı ve bu nedenle kısmi olarak istemin kabul edildiği …” gerekçesiyle;İtirazların İİK’nun 265. Maddesinde yazılan itirazlardan bulunmaması sebebiyle itirazların reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile; Müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair verilen işbu istinaf incelemesine konu davada Mahkemenin gerekçeli kararın taraflarına tebliğ edilmediğini, Yerel Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hakkaniyete ve kanuna aykırı olduğundan ve eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğinden istinaf incelemesi sonunda kaldırılmasını talep ettiklerini, İhtiyati haciz kararının gerekçesi olan İİK.257 maddesinde belirtilen şartlar gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz kararı yerinde olmayıp, kararın kaldırılması gerektiğini, Müvekkillerine usulüne uygun ve geçmiş dönemlere ilişkin hesap özeti tebliğ edilmeden süresinden önce erken hesap kat ihtarnamesi gönderildiği, gönderilen hesap kat ihtarnamesine de taraflarınca süresi içerisinde itiraz edildiğini, Ayrıca, talep konusu alacağın mahiyeti, miktarı, faiz vs. diğer ferilerine karşı noter aracılığıyla yukarıda da belirtildiği üzere itiraz edilmiş olduğundan, alacağın miktarı ve varlığı yargılamayı gerektirir nitelikte olduğunu, Müvekkillerinin ihtiyati haciz kararına ve icra takibine konu edilen şekil ve bedellerde herhangi bir borcu bulunmadığını, Müvekkilleri açısından İİK 257. maddedeki İhtiyati haciz verilme sebepleri oluşmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 19/06/2019 tarihli kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararının da kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/640 D.iş 2019/640 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep genel kredi sözleşmesi gereğince asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerden kaynaklanan borcun hesap kat ihtarına rağmen ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ve müteselsil kefiller hakkında İİK 257. maddesi gereğince verilen ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir.Alacaklı vekili asıl borçlu şirkete genel kredi sözleşmeleri gereğince kredi kullandırıldığını, diğer borçluların müteselsil kefil olduklarını, borçlular tarafından kredi şartları ihlal edildiği için kredi hesaplarının kat edilerek, borçlulara kat ihtarı ve borçlarının ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, ihtarnamelerin borçlulara tebliğ edildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, alacaklarının teminat altına alınmadığını belirterek borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece alacaklı vekilinin talebi üzerine teminat karşılığında verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlular vekilinin itirazı üzerine istinafa konu itirazın reddine dair karar verilmiştir. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı yasanın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının borç ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.)Somut olayda, asıl borçlu … A.Ş. ile alacaklı banka arasında muhtelif genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, diğer borçluların kredi sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladıkları, asıl borçluya kullandırılan kredi hesaplarının kat edilerek kat ihtarının asıl borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Genel kredi sözleşmelerinin 20 ve 21. maddelerinde hesabın kat edilmesi ile alacağın muaccel hale geleceği düzenlenmiştir. Buna göre kredi hesaplarının alacaklı banka tarafından kat edilmesi ile alacak muaccel hale gelmiştir. Dosyaya sunulan belgelerden, alacağın varlığı ve muacceliyeti yaklaşık olarak ispatlandığından ve borcun rehinle temin edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığından İİK 257. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz şartları oluşmuştur.İhtiyati haciz kararına itiraz İİK 265 maddesinde düzenlenmiştir. İİK 265/1 maddesine göre borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilecektir. Maddede öngörülen itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup maddede öngörülün sebepler dışında ihtiyati haciz kararına itiraz mümkün değildir.Borçluların ihtiyati haciz kararına karşı vermiş olduğu itiraz dilekçesinde ve duruşmada belirtiği itiraz sebepleri İİK 265/1 maddesinde öngörülen itiraz sebeplerinden değildir. Bu nedenle borçlular vekilinin itirazının reddine dair mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçluların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/11/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.