Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2047
KARAR NO : 2019/1437
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2019 (İhtiyati Hacze İtirazların Reddine İlişkin Ek Karar)
DOSYA NUMARASI : 2019/181 D. İş – 2019/207 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
TALEP:İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Kararın Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 16/10/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Alacaklı vekili ihtiyati haciz talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin sunulan bono nedeni ile alacaklı olduğunu, alacağın vadesinde ödenmediğini, bütün talep ve ihtarlarına rağmen borçların ödenmediğini, borçluların kaçma ihtimali olduğunu, borçlular hakkında yapılacak icra takibi için ihtiyati haciz talep ettiğini beyanla, borçlunun mal varlığı değerleri hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekilinin talebi üzerine İlk Derece Mahkemesi’ nin 22/02/2019 tarihli kararı ile; ” … sunulan deliller, talep dilekçesi ekinde sunulan yukarıda vasıfları yazılı belge(ler), iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; talebe konu alacağın muaccel olduğu ve İ.İ.K. nun 257. maddesindeki şartların gerçekleştiği anlaşılmakla talebin kabulüne … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KABULÜ İLE; yukarıda isimleri yazılı borçluların yedinde veya üçüncü şahıslarda bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile diğer hak ve alacaklarının borca yeter miktarı üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 2-İhtiyati haciz isteyen tarafından 6100 sayılı HMK’nın 87. maddesi gereğince takdiren kabul edilen alacak miktarının yüzde on beş’i oranında nakdi teminat yatırılmasına veya aynı miktarda kesin ve müddetsiz muteber banka teminat mektubunun dosyaya sunulmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, borçlular vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. Borçlular vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; senedin kambiyo vasfını taşımadığı, arkasına yazılan “Senet teminat amaçlıdır. Üçüncü kişilere devir ve ciro edilemez” yazılı kısım kesilmek, tutar ve vade kısımları müvekkilinin bilgisi dışında doldurulmuş olduğunu ve nihayetinde de mevcut ve muaccel bir borç olmamasına rağmen senedin işleme konulduğunu ve icra takibi yapıldığını, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını belirterek takip açısından yetkili mahkemenin tacir olan tarafların senet metninde de belirttiği üzere münhasıran olan İstanbul İcra Müdürlüğü veya İstanbul Mahkemeleri olduğunu belirterek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, ayrıca tahrifat ve sahtelik itirazları doğrultusunda ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 17/04/2019 tarih ve 2019/181 D. İş – 2019/207 Karar sayılı Ek Kararı ile; ” … Alacaklı …’ nın ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak mahkememizce 22.02.2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı verilmiş ve borçlular hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatılmıştır. İİK 265. maddesinde “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminat miktarına huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. ” hükmü yer almaktadır. İtiraz edenin itirazları senedin niteliği ve senette tahrifat yapıldığına ilişkindir. Bu itirazların genel yetkili mahkemede açılacak davada değerlendirilmesi gerekir. Bu itirazlar İİK nun 265. maddesinde sayılan nedenlerden olmadığından itirazın reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-Mahkememizin ihtiyati haciz kararına yönelik yapılan itirazın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz kararını veren Anadolu 3. İHM. 2019/245 E. sayılı dosyasında da yapılan itirazda ileri sürüldüğü üzere, anılan ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemece verildiğini, takip açısından yetkili mahkemenin tacir olan tarafların senet metninde de belirttiği üzere münhasıran olan İstanbul İcra Müdürlüğü veya İstanbul Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple öncelikle yetkisizlik kararı verilerek ihtiyati haciz kararının geri alınması gerektiğini, emsal bir karar olarak Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2016/3701 K. 2016/19168 T. 20.09.2016 kararının ekte ibraz edildiğini, Hali hazırda müvekkilin alacaklı olduğunu idda eden tarafa İİK. md. 257 gereği aranılacak temel şart olan muaccel olmuş ve takibe konu edilebilecek her hangi bir borcu olmadığını, İİK. md. 257/2 de aranılan şartların da mevcut olmadığını, müvekkilin yıllardır aynı iş yerinde mobilya imalatı ile iştigal etmekte olup, halihazırda da tüm ekipman ve araçlarının ilgili adreste olup, haciz zaptı ile de bu durumun sabit olduğunu, Alacaklı olduğunu iddia eden tarafın müvekkil işletmeden, Kartal …. Noterliği aracılığı ile tanzim edilen 15.02.2018 tarih ve…. yevmiye numaralı pay devri sözleşmesi ile ayrıldığını, kendisi ve işletmesinin kefili olduğu, … A.Ş. Altıyol Şubesi’ nden müvekkil işletme adına kullanılan kredilere teminat olması kaydı ile senedin koçan kısmının arkasına şerh düşülmek ve imzalanmak kaydı ile takibe konu senedin vade ve miktara ilişkin boş olarak, tanzim ve teslim edildiğini, anılan senedin arkasına ” Senet teminat amaçlıdır. Üçüncü kişilere devir ve ciro edilemez ” ibaresinin müvekkil tarafından yazılarak imzalandığını ve imzanın altına da çizgi çekildiğini, icra dairesinde kasaya alınan senet incelendiğinde senedin koçan kısmı olan yerin “ödeyecek” yazısına kadar kesildiği ve bu hali ile icra takibi ile ihtiyati hacze konu edildiğinin anlaşıldığını, Anılan senedin pay devri sözleşmesine eklenen ve arşivlerinde bulunan ön ve arka yüzünü gösterir suretini dilekçeleri ekinde sunduklarını, takibe konu edilen senedin bu hali ile … tarafından tahrif edildiğinin sabit olduğunu, senet hakkında açıkça sahtelik iddiasında bulunduklarını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 207 gereğince senet metninde keşide tarihinden sonra yapılan değişikliklerin, keşideci tarafından imzalanmak suretiyle onaylanmasının zaruri olduğunu, aksi durumda senedin geçersiz sayıldığını, Mevcut olayda takibe konu edilen senedin kambiyo vasfı taşımayan ve tahrif edilerek, keşidecinin rızası ve bilgisi haricinde kötü niyetli olarak, doldurulmuş sahte bir evrak olduğunu, öyle ki alacak iddiasını ileri süren şahsın, akrabalıklar ve diğer ailesel saiklerle kendisine duyulan güveni, adeta kötüye kullanarak, malen kaydı ile tanzim edilen teminat senedine 1..000.000,00-TL gibi bir rakamı ekleyerek müvekkil işletmeyi adeta iflas ettirmek amaçlı, kötü niyetli olarak işlemler yapmakta olduğunu, alacaklının bir an için alacak iddiası kabul edilse dahi -borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla- müvekkil işletme ile nasıl bir ticaret yaptığını veya nasıl bu kadar alacaklı olduğuna dair belgelerini ibraz etmesinin mümkün olmadığını, müvekkil işletme ile sona eren pay sahipliği dışında bir ticari veya hukuki ilişkisi de mevcut olmadığını, Açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları – özelikle haksız takip ve ihtiyati hacizden kaynaklı tüm tazmin talepleri – saklı kalmak kaydıyla YETKİYE VE BORCA itirazları doğrultusunda ihtiyati hacze itirazlarının reddi kararının kaldırılarak, istinaf incelemesi neticesinde ihtiyati haczin kaldırılması ve takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla; Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile Yerel Mahkemece tesis edilen ret kararının kaldırılarak, istinaf incelemesi neticesinde şimdilik; Yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın durdurularak ihtiyati haciz kararının geri alınmasına, Nihayetinde de tahrifat ve sahtelik itirazları, borca itirazları doğrultusunda ihtiyati haciz talebinin koşulları da mevcut olmadığından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’ sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. İhtiyati haciz kararı verilen bono örneğine göre keşideci, ….Ltd şti, kefil ise … olup, lehdar …, senet bedeli 1 milyon, düzenleme tarihi 16/02/2018, vade ise 16/08/2018 dir. Lehdar keşideci ve kefile karşı ihtiyati haciz istemektedir. Borçlu itiraz edenler, senedin teminat senedi olduğunu ve alacaklının ortağı olduğu şirketin … kullandığı krediye karşı teminat olarak verildiğini, bedel ve vade kısmının boş olduğunu, öne sürmekte aynı zamanda yetki yönünden de itiraz etmektedir. Senedin arkasında teminat içindir kısmının kesildiğini öne süren borçlular senet aslının incelenmesini istemekte ve senet hakkında sahtelik iddiasında bulunmuş, senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığını öne sürmüşlerdir. İhtiyati hacze konu senedin ön yüzünde boş olan kısımların anlaşmaya aykırı doldurulduğu ve senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddialar ancak menfi tespit davasında değerlendirilebilir. Talep borçluların ikametgahlarının bulunduğu yer mahkemesine yapılmış ve karar alınmıştır. Bonoda İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğuna dair kaydın, HMK’nın 17.maddesine göre geçerliliği için tacirler arasında yapılması gerekir. Lehdar … tacir olduğuna dair bir bilgi ve belge bulunmadığından bu istinaf nedeni yerinde değildir. Borçlular senedin … olan borca istinaden teminat olarak verildiğini öne sürerek bu konuda bir kısım kredi ve kefalet belgeleri sunmuşlarsa da, borçluların itirazları ancak menfi tespit davasına konu olabilecek nitelik arz etmektedir. İİK’nın 265.maddesine uygun itiraz nedenleri bulunmamaktadır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için dayanılan belgenin kambiyo senedi olmasının da şart olmadığı, İİK’ nın 257/1. maddesindeki koşulların oluştuğu ve itiraz nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçluların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına; yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden borçlular üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/10/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.