Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1966 Esas
KARAR NO : 2021/975 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2019
NUMARASI: 2018/620 Esas 2019/300 Karar
DAVANIN KONU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişik gereğince, müvekkil şirket davalı şirket için kapı üretimi ve montajı için ” Kapı İmalat ve Montaj İşleri Yüklenici Sözleşmesi “imzalandığını, bu sözleşme uyarınca yapılan işler karşılığında kesilen fatura bedellerinden 5.029,10 TL’lik kısmın ödemesinin yapılmadığını, ödenmeyen bu bedel için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren anavs faizi yürütülmesine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, sözleşmeye göre işin tamamının 30/07/2012 tarihine kadar teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalının edimini 07/02/2013 tarihine kadar bile tamamını yerine getirmediğini, müvekkilinin sorun yaşadğını ve mağdur olduğunu, buna rağmen davacı tarafından gönderilen fatura bedellerinin ödendiğini, bu nedenlenle davanın reddine, davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 10/04/2019 tarih ve 2018/620 Esas – 2019/300 Karar sayılı kararında;”….Dosya kapsamı, düzenlenen bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davanın kabulü ile, talep ve bağlılık ilkesi gereği davalının İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 5.029,10 TL asıl alacak bakımnından iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlarla devamına, İİK m.67/2 kapsamında 1.005,82 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. …”gerekçesi ile, Davanın KABULÜ İLE,Talep ve bağlılık ilkesi gereği davalının İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 5.029,10 TL asıl alacak bakımnından iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlarla DEVAMINA,İİK m.67/2 kapsamında 1.005,82 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Müvekkili ile davacı arasında müvekkilinin yaptığı … 2. Etap Projesinin “iç kapıları, çelik daire giriş kapıları, mutfak dolapları ve aksesuarları ile ahşap süpürgeliklerinin temini için” 26.03.2012 tarihinde sözleşme imzalandığını, Taraflar arasındaki 26.03.2012 tarihli sözleşmede, davacının “işin tamamını, 30.07.2012 tarihine kadar teslim etmesi gerektiği” açıkça kararlaştırılmış olmasına rağmen davacı taraf bu edimini, müvekkilinden kaynaklı hiçbir neden olmadığı halde, yerine getirmediğini, dosyaya sunmuş oldukları bir kısım “Şantiye Teslim Tutanağı” başlıklı belgeden de anlaşılacağı üzere, bu tutanakların tarihi olan 07.02.2013 tarihinde yani işin teslim edilmesi gereken tarihten 8 ay sonra bile işin tamamı henüz teslim edilmediğini, Davacı tarafın edimini yerine getirmemesi nedeni ile müvekkili ciddi şekilde sorun yaşadığı ve mağdur olduğunu, davacı sözleşme ile üstlendiği işi zamanında bitirmediği için müvekkili de teslim etmesi gereken daireleri sahiplerine sözleşmelerinde belirtilmiş olan sürelerinde teslim edemediğini, bu durum hem ekonomik olarak müvekkiline zarar verdiğini, hem de müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini, Dosyaya sunulan Beyoğlu …Noterliği 20.12.2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile müvekkiline inşaatı zamanında teslim edemediği için arsa sahiplerinden biri tarafından ihtar çekildiği, müvekkili söz konusu şahsın uğradığı zararı giderebilmek adına kendisine 100.000,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, Bütün bunlara rağmen müvekkili şirket, davacı tarafın gönderdiği faturalardaki bedelleri ödediğini, kaldı ki bu faturalarda yapılan işler açık bir şekilde belirtilmediğini, yalnızca kullanılan ham maddeler belirtildiğini, müvekkilinin kendisine gönderilen faturaları ödemesinden yıllar sonra 2017 yılında icra takibi başlatılması haksız ve kötü niyetli olduğunu, hal böyle iken, açılan dava hukuka aykırı bir şekilde kabul edildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddi ile davacı taraf aleyhine icra takibinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili talebiyle yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davanın kabulü ile, talep ve bağlılık ilkesi gereği davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 5.029,10 TL asıl alacak bakımnından iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlarla DEVAMINA, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında davacının satıcı, davalının alıcı olduğu 26/03/2012 tarihli SATIŞ SÖZLEŞMESİ başlıklı sözleşme imzalandığı, sözleşmenin konusunun;” satıcının ürünü alıcıya, sözleşmede belirtilen şartlarda, verilen sürelerde ve belirtilen ödeme koşullarında teslim etmeyi, alıcı da bu ürünü almayı,” kabul ve beyan etmiştir.Dosya arasında bulunan 07/02/2013 ve 14/01/2013 tarihli şantiye teslim tutanağına göre, davacı tarafından teslim edilen ürünlerin herhangi bir çekince konulmadan teslim alındığı tesbit edilmiştir.Mahkemece tarafların ticari defterleri inceletilmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi raporunda;”….Takip ve davaya konu cari hesap alacağını oluşturan fatura ve ödemelerin davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı ve davacı ticari defterlerine görede davacının davalıdan 5.029,10 TL. Alacaklı olduğu,” belirtilmiştir.Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2004/7898 Esas – 2005/2012 Karar sayılı içtihadı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, 6100 Sayılı HMK.’ nın 222 maddesi uyarınca kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı,sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılır. Davalı cevap dilekçesinde borcu olmadığını savunmuştur. Takipte istenen alacağın dayanağı olan faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının kendi ticari defterlerine görede davacıya 5.029,10 TL. borçlu olduğu bilirkişi raporu ile tesbit edilmiş olup davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan borcu ödediğine dair ödeme belgesinin dosyaya sunulmadığı tesbit edilmiştir. Bu durumda ispat külfeti davalı tarafta olup, tüm bu değerlendirmeler ışığında, faturaları ticari defterine kaydetmiş olan davalının ticari defterlerindeki 5.029,00 TL. borcun ödendiğini kanıtlaması gerekmektedir. Davalı tarafından ödeme yapıldığına dair ödeme belgesinin sunulmadığı anlaşılmakla; İlk Derece Mahkemesince sunulan deliller, bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ışığında kurulan hüküm gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davalı vekilinin istinaf sebepleri ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve değerlendirilmesine göre yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 343,54. TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 86,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 257,54.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/06/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.