Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1960 E. 2019/1385 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1960 Esas
KARAR NO : 2019/1385 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 27/06/2019 ( Ek Karar)
DOSYA NUMARASI: 2019/362 D.İş – 2019/362 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 16/10/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşı taraf …’ın müvekkiline 17.08.2018 tanzim, 20.02.2019 vade tarihli 110.000 USD miktarlı senet tanzim edildiğini, dava tarihi itibariyle 584.529 TL olduğunu senedin vadesinini geçtiğini ancak, borçlu tarafın müvekkiline hiçbir ödemenin yapılmadığını, borçlunun mal kaçırma ve ülke değiştirme ihtimalinin de bulunduğunu, bu nedenle uygun görülecek teminat karşılığı borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi ile menkullerin muhafazası için ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiği, bu talep üzerine ilk derece mahkemesinin 25/02/2019 tarihli kararı ile; ” alacaklının borçlulardan alacağı olan 584.100-TL (110.000 USD) alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat da alınmış bulunduğundan adı geçen borçlu; … Malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, İHTİYATEN HACZİNE, İleride haksız çıkacak tarafa tahmil edilmek üzere alacaklı lehine (606,00 -TL) vekalet ücreti tayinine,” karar verdiği anlaşılmıştır. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … vekili Av. … 05/03/2019 teslim tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın kaptan olduğunu talep eden şirkette işçi olarak çalıştığını, dava konusu senedin işe alım sürecinde kendisine baskı ile bir kısım geçerlilik unsuru boş tutularak imzalatıldığını, müvekkilinin Kadıköy …. Noterliği 15.02.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile iş akdini sonlandıracağını bildirdiğini ve işe giriş esnasında imzalamış olduğu boş senedin iadesini talep ettiğini, talep eden şirketin senedi iade etmediğini ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, talep eden şirket ile müvekkili arasında yalnızca işçi-işveren ilişkili mevcut olduğunu ve senede ilişkin herhangi bir borç dayanağı bulunmadığını, teminat amaçlı alınan senedin borç dayanağı olmadığından bu sebeple Mahkememizce verilen 25.02.2019 tarih 2019/362 D.İş 2019/362 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını ve talep eden vekili tarafından yatırılan teminatın iadesine muvafakat edilmediğinden karşı taraf ödenmemesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 27/06/2019 tarih ve 2019/362 D.İş Esas- 2019/362 D. İş Karar sayılı ek kararında;”…İhtiyati hacze itiraz eden vekili 27/06/2019 tarihli duruşmada ihtiyati haczin dayanağı olan bono nedeniyle işçilik alacağı olduğu için İstanbul 24. İş Mahkemesi 2019/213 dosyasında menfi tespit davası açtıklarını bildirmiştir.6100 sayılı HMK 397/4 maddesi: “İhtiyati tedbir dosyası asıl dava dosyasının eki sayılı” hükmü içermektedir. İstanbul 24. İş Mahkemesi 2019/213Esas sayılı dava dosyasında borca itiraz eden vekili aynı itirazlarla Menfi tespit davası açmıştır.İhtiyati hacze itirazın İstanbul 24. İş Mahkemesi 2019/213 Esas sayılı dava dosyasında değerlendirilmesi yasa gereğidir. Bu nedenle şağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş Mahkememiz dosyasının İstanbul 24. İş Mahkemesi 2019/213 Esas sayılı dosyasına gönderilmesine karar verilmiştir…”gerekçesi ile;”HMK 397/4 mad gereğince Mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararına karşı itirazın değerlendirilmesi asıl menfi tespit davasının açıldığı mahkemece yapılması gerektiğinden esası bu şeklide kapatılmasına dava dosyasının görevli İstanbul 24. İş Mahkemesi 2019/213 dosyasına gönderilmesine,” karar verilmiş ve karara karşı İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Usule ilişkinİhtiyati tedbir kurumuna ilişkin HMK 397 hükmünün karara dayanak gösterilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haciz ve buna karşı gerçekleştirilen itirazın 2004 sayılı İİK kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda şüphenin olmadığını, ( Yargıtay 6 HD 2012/17237 E. 2013/828 K. 24/01/2013 T.)Haciz kararına itirazın 05/03/2019 tarihinde gerçekleştirildiği, menfi tespit davasının 27/03/2019 tarihinde ikame edildiği, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin buna ilişkin itirazı incelemeye de görevli olduğunun açık olduğunu, ihtiyati hacze itiraz tarihinde açılan bir menfi tespit davasının bulunmadığını, İİK’ nın 265. maddesi kapsamında ilk derece mahkemesi incelemeye görevli olduğunu, ( Yargıtay 19 HD 2015/1680 E. 2015/4050 K. 23/03/2015 T. – İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12 HD 2019/208 E. 2019/235 K. 21/02/2019 T.)Alacaklı İhtiyati haciz kararından sonra icra takibine başlansa bile, (m.264) ihtiyati haciz kararına itirazı inceleme görevi, ihtiyati haciz kararını verdiği mahkemeye ait olduğunu, İcra mahkemesinin böyle bir görevinin olmadığını, Esasa ilişkinBorçlunun, senedin kambiyo niteliğine ilişkin itirazları yersiz olduğunu ve ihtiyati haciz yargılamasında ileri sürülmelerinin kanunen mümkün olmadığını, ( İİK 265)Borçlunun dilekçesinde yer alan itiraz gerekçelerinden hiçbirinin İİK 265. Maddesi kapsamına girmediğini, ihtiyati haciz yargılamasında ileri sürülmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenle t-üm itirazlarının reddi ile ihtiyati haczin devamına karar verilmesinin gerektiğini, ( Yargıtay 11 HD 2014/10085 E. 2014/13773 K. 15/09/2014 T. – Yargıtay 11 HD 2017/4486 E. 2017/6081 K. 13/11/2017 T. )Borçlunun ihtiyati haczin şartlarının ve sebeplerine yönelik itirazlarının yersiz olduğunu, ihtiyatı haciz kararının kanuna ve hukuka uygun olduğunu, ( İİK 265)İhtiyatı haciz kararına dayanak bono tam ve gerekli tüm yasal unsurlara haiz olduğunu ve ihtiyati haciz başvurusunun yapıldığı tarihte bononun vadesinin geçtiğini, bu nedenle muaccel bir borç için ihtiyati haciz kararının verildiğinin açık olduğunu,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati hacze itiraz hakkında karar verilmek üzere tekrardan İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine/ ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin borçlu üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığıdır. Alacaklı … .’nin talebi üzerine İstanbul 15 Asliye Ticaret Mahkemesi 25/02/2019 tarih ve 2019/362 D.İş Esas- 2019/362 D. İş Karar sayılı kararı ile; İİK. 257/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Karşı taraf borçlunun itirazı üzerine İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 27/06/2019 tarih ve 2019/362 D.İş Esas- 2019/362 D. İş Karar sayılı ek kararı ile;” İstanbul 24. İş Mahkemesi 2019/213Esas sayılı dava dosyasında borca itiraz eden vekili aynı itirazlarla Menfi tespit davası açmıştır. İhtiyati hacze itirazın İstanbul 24. İş Mahkemesi 2019/213 Esas sayılı dava dosyasında değerlendirilmesi yasa gereğidir. Bu nedenle HMK 397/4 mad gereğince Mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararına karşı itirazın değerlendirilmesi asıl menfi tespit davasının açıldığı mahkemece yapılması gerektiğinden esasın bu şeklide kapatılmasına, dava dosyasının görevli İstanbul 24. İş Mahkemesi 2019/213 dosyasına gönderilmesine karar verilmiş ve karara karşı İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İtiraz eden borçlu tarafından esas davanın İstanbul 24 İş Mahkemesi’nde dava açılmadan önce 01/03/2019 tarihinde İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğu, arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşmama tutanağının düzenlenmesi üzerine 27/03/2019 tarihinde dava açıldığı,7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3 maddesinde 5 madde kapsamında açılacak davalar bakımından zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulması zorunlu dava şartı olarak düzenlendiği, borçlunun, itirazından önce açılması gereken davanın bir ön şartı olarak arabuluculuğa başvurduğu, itirazın ise zorunlu arabulucuğa başvuru tarihinden sonra 05/03/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.İhtiyati hacze itiraz tarihinden önce dava şartının yerine getirilmesi için zonunlu arabuluculuğa başvurulduğu görülmekle; ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olmakla karşı taraf alacaklı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Sonuç olarak, dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına karşı vaki istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı istinaf talep eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/10/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.