Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1949 E. 2021/1194 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1949 Esas
KARAR NO: 2021/1194 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2016/761 Esas 2018/1108 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile,müvekkili şirketin merkezi İngiltere’de bulunan ve 1985 yılından beri hizmet vermekte olan bir sigorta ve reasürans firması olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta müvekkilinin dava dışı … A.Ş.’nin sigortacısı olduğunu, dava dışı şirketin dünyanın en büyük paketleme şirketlerinden biri olan …-… bünyesinde kurulan bir Türk şirketi olduğunu, faaliyet alanının ise çoğunlukla metalden üretilen kutu ve kapaklar olmak üzere türlü ambalaj malzemelerini kapsadığını, anılan firmanın üretimini üstlenmiş olduğu alüminyum kutu ve kapaklarını dünyaca ünlü firmalara sattığını ve söz konusu kapakların başta kola olmak üzere soğuk meşrubatların kutulanması ve kapaklanması işlemlerinde kullanıldığını, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de bulunan tesislerde üretilmiş olan alüminyum içecek kapaklarının Türkiye’deki alıcılarına ulaştırılmak amacı ile deniz yoluyla taşınarak Mersin Limanı’na getirilmesinin ardından bekletildikleri gümrüklü antrepoda böceklenmeleri, kontamine olmaları sebebi ile müvekkilinin sigortalısının zarara uğradığını, davalı firmanın ithal edilen emtianın gümrük ve ithalat işlemlerini yapmak üzere … tarafından görevlendirildiğini ve ilgili işlemler bakımından müvekkilinin sigortalısına hizmet sağladığını, yurt dışından ithal edilen malların bir bölümünün ithalat işlemleri tamamlanarak Türkiye’deki alıcılarına ulaştırıldığını, bir kısmın ise davalı firmanın antreposunda alıcılarına sonradan teslim edilmek üzere bekletildiğini, ithal edilen mallardan bir kısmının gümrük işlemlerine tabi tutulmadığını, …’ın 21/07/2015 tarihinden itibaren almaya başladığı şikayetler vesilesiyle alıcılarına teslim edilmiş olan malların bir kısmının böceklenmiş, böcek larvalarıyla kaplanmış olduğunu öğrendiğini, ilgili süreci müteakiben …’ın uğradığı zararı sigortacısı olan müvekkili şirketten talep ettiğini ve müvekkilinin sigortalısı ile aralarındaki … numaralı poliçeye istinaden uğramış olunan toplam 783.412,00-USD tutarındaki zararı 21/12/2015 tarihinde giderdiğini, işbu zararın oluşma sebebinin davalı tarafından müvekkilinin sigortalısına ait malların özenle ve gereği gibi saklanmaması, malların böceklenmeye marus bırakılması ve bu hadisenin malın depolandığı davalıya ait antreponun sahip olması gereken özelliklere sahip olmamasından kaynaklandığını belirterek davalının kusuru nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu zarar tutarı olan 783.412,00-USD’nin asıl alacağa 21/12/2015 tarihinden dava tarihine kadar kamu bnakalarınca amerikan dolarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş olan 32.001,84-USD tutarındaki faizin asıl alacağa dava tarihinden fiili ödeme gününe dek kamu bankalarınca amerikan dolarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek olan faizin aynen veya fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu olayda müvekkiline herhangi bir kusur isnat edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili tarafından Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/39 değişik iş sayılı dosyasından talep edilen delil tespiti çerçevesinde yapılan bilirkişi incelemesi ve dava dışı … tarafından Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/45 edğişik iş sayılı dosyasından talep edilen delil tespiti kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi ile müvekkilinin kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, davacı tarafından delil olarak sunulan sörvey raporlarının hukuki bir geçerliliğinin bulunmadığını, dava dışı …’ın kusurunun yanı sıra ihmalinin de bulunduğunu, davacının beyanlarının kötü niyetli olduğıunu ve gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İhbar olunan vekili yazılı beyanları ile, davalı şirketin müvekkili şirkete 3. şahıs mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava dışı … Ltd. Şti. tarafından ithal edilen ambalaj kapaklarının davalı şirkete ait antrepoya tahliyesi sonrasında yapılan kontrollerde emtiada haşere tespit edildiğini, yapılan incelemelerde bu haşerelerin ürünlerle birlikte depoya girdiğinin tespit edildiğini, davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/11/2018 Tarih ve 2016/761 Esas – 2018/1108 Karar sayılı kararında; “….Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda: dava dışı … Ltd. Şti. ile davalı arasında 01/01/2015 tarihli gümrük müşaviri anlaşması akdedildiği, anılan sözleşmenin 1. maddesinde sözleşmenin konusunun “Şirketin yurt dışından satın aldığı eşyaların bulunduğu noktadan şirketin kararı ve organizasyonu paralelinde dış ticaret rejimleri içinde projelendirmeden başlayan ön müsadelerle ilgili izinleri takiben hava, deniz ve kara yolu ile Türkiye’ye getirilmesini sağlamak, eşyaların gümrükten ithalini gerçekleştirerek istenilen yere teslim etmek, taahhüt ve teminatlarını kapatmak” şeklinde düzenlendiği, anılan anlaşma nedeni ile davalının 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 96. maddesindeki gümrük, antrepo rejimi kapsamında eşyanın muhafaza edilmesiyle ilgili yükümlülükleri yerine getirmekten sorumlu olduğu, dava dışı … Ltd. Şti.’nin Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de bulunan tesislerinde üretilmiş alüminyum kutu kapaklarının deniz yolu ile Türkiye’de Mersin Limanı’na getirildiği, söz konusu ürünlerin 29/05/2015-10/06/2015 ve 19/06/2015 tarihlerinde davalıya ait … Mah. … Cad. No:… Toroslar/Mersin adresindeki depoya getirildiği, bilahare ürünlerde böcek, bit ve haşere tespit edildiği, yukarıda özetlenen hükme esas alınan bilirkişi raporundan böcek, bit ve haşerelerin cinsinin Avustralya hamam böceği, oryantal hamam böceği ve kırma biti olduğu, bu türlerin yabancı menşeili olduğu ve paletlerle dışarıdan veya gemi ile taşınma sırasında bulaşıp davalıya ait depoya geldiği, bu durumda davalıya herhangi bir kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığı, dava dışı … Ltd. Şti.’nin zararından sorumlu olmadığı kanaatine varılmakla subut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İstinafa başvuran müvekkilinin İngiltere’ de mukim bir sigorta şirketi olduğunu, dava dışı … şirketinin sigortacısı olduğunu, …, halk arasında “kola kutusu” olarak anılan alüminyum içecek kutularının üstünde bulunan halkalı kapakların imalat ve satışını yapmakta olduğunu, bu kapaklar çok büyük miktarlarda üretilmekte ve tüketilmekte olduğunu, davaya konu kapakların miktarı yaklaşık 45 milyon adet olduğunu, Davaya konu olan kapaklar, …’ in İngiltere ve Suudi Arabistan’ da bulunan fabrikalarında imal edildiği ve Türkiye’ de üretim yapan içecek fabrikalarına teslim edilmek üzere ithal edildiğini, davalı … AŞ, …’ a gümrükleme ve depolama hizmeti vermekte olduğunu, kapaklar konteynerler içinde gemi ile ilk önce Mersin’ e, daha sonra kamyon ile davalının antreposuna nakledildiğini, Kapaklar, antrepodan kesin ithalatı yapılmak suretiyle …’ in başlıca müşterisi olan … şirketinin kutulama fabrikalarına peyderpey sevkedilmeye başlandığını, bir süre sonra … şirketi, kapaklarda böcek larvaları bulunduğunu bildirdiği, bunun üzerine yapılan tetkiklerde, davalının antreposunda bulunan kapakların ambalajlarında ve aralarında çok miktarda böcek, larva ve böcek yumurtası tespit edildiğini, … konuyu sigortacısına bildirdiği, sigortacı eksper tayin ederek, ayrıntılı bir hasar tespiti yaptırmak istediği, ancak bu tespitin yapılacağı günden bir gün önce, davalı … yetkilileri, hem antrepoyu, hem de kapakların üzerinde bulunduğu paletleri ve ambalajları temizlettiklerini, buna rağmen böcek, larva ve yumurtaların tamamı temizlenemediğini, sigorta eksperi tarafından yapılan muayenede bunlar tespit edildiğini, bu tespit sırasında çekilen pek çok fotoğraf ve ayrıca sesli görüntü kayıtları, dava dosyası içinde mevcut olduğunu, sigorta eksperinin raporu da dosyada olduğunu, Dava konusu kapaklar, hem kutunun içinde bulunan içecek ile devamlı temas halinde olduğunu, hem de, insanlar bu kapağı ağızlarına dayamak suretiyle içeceği tüketebilmekte olduklarını, doğrudan kutudan veya bardağa boşaltılarak tüketilen içeceğin içinde böcek ya da larva bulunması ihtimali, göze alınabilecek bir risk değildir. İçeceğin içinden böcek ya da larva çıkması, anında manşetlere taşınacak türden bir haberdir. Bu durumun içecek üreticisi ve …’a vereceği zararın haddi hesabı olmadığını, hal böyle iken, böceklendiği tespit edilen kapakların içecek ambalajında kullanılmasının, ayrıca her bir palette milyonlarcası bulunan kapakların, kutulama öncesinde tek tek temizlenmesinin mümkün olamayacağını, Kapakların kullanılmasının mümkün olamayacağı anlaşılınca, sigorta eksperi, kapakların faturalarını esas alarak bir hasar tespiti yapmış ve tespit edilen hasar tutarı, sigorta poliçesi gereğince, sigortacı tarafından sigortalı …’ e ödenmiştir. Tespit edilen ve ödenen sigorta tazminatı 783.412 ABD Dolar olduğunu, Sigortacı, tazminatı ödemekle, TTK Madde 1472 gereğince sigortalıya halef olduğunu, bu sıfatla, zarardan sorumlu olan antrepo işletmecisi … AŞ’ den zararın tazminini talep ettiğini, olumlu yanıt verilmemesi üzerine bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, Yargılama sırasında dosya bir bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişiler, davacı ile davalının dilekçelerini, ayrıca dava öncesi verilen bilirkişi raporunu tekrar ettikten sonra, hiçbir başkaca gerekçe göstermek ve açıklama dahi yapmak gereğini duymaksızın, davalının kusurunun bulunmadığı sonucuna vardıklarını, Tespit dosyası kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi, depodaki tam ve kapsamlı bir temizlik yapıldıktan SONRA icra edilen keşif üzerine hazırlandığını, başka yerlerde böceğe rastlanmamış olmasının tek sebebi, bunların keşiften bir gün önce temizlenmiş olmasından ibaret olduğunu, nitekim bilirkişiler de keşfin temizlikten sonra yapıldığını belirtmek zorunda kaldıklarını, ancak bu yöndeki itirazlarını hiçbir şekilde değerlendirmediklerini, dikkate almadıklarını, ayrıca keşif davacının gıyabında yapılmış olup, hükme veyahut dava sırasında yapılacak bir bilirkişi incelemesine dayanak teşkil etmesi mümkün olmadığını, Tespit sırasında alınan bilirkişi raporunda, bulunan üç böcek türünün yabancı menşeli olduğu belirtilmekte olduğu, bir böcek türünün menşei bir husus, bulunabileceği yerler ise başka bir husus olduğunu, kökeni belli bir coğrafi bölgede olan böcek türlerinin, başka alanlara ve bölgelere yayılması ve buralarda çoğalması, iklim ve tabiat şartları uygun olduğu takdirde her zaman mümkün olduğu, böcek türleri konusunda yetkinlik sahibi olmayan bilirkişilerin bu yolda görüş beyan etmesi dahi yanlış olduğunu, Antrepoya yani davalıya haşere kontrol hizmeti veren … firması da, haşerelerin yabancı menşeli olduğunu iddia ettiğini, bilirkişilerin, bu firmanın beyanına itibar etmeleri başlı başına bir hatadır, raporu sakatlamakta olduğunu, firmanın bunun dışında bir beyanda bulunması mümkün olmadığını, zira gerçeği söylemeleri, kendi sorumluluklarını da ikrar etmeleri anlamına geleceğini, bu nedenle, böcek türleri konusunda uzman bir akademisyene, bulunan böcek türlerinin Türkiye’ de, özellikle antreponun bulunduğu bölgede rastlanan türlerden olup olmadığı sorularak tespit edilmesi gerektiğini, Haşere istilasına maruz kalan paletler, iki ayrı taşıma ile depoya geldiklerini, bunlardan 105 palet, Suudi Arabistan’ ın Cidde limanında gemiye yüklenen 8 adet konteyner ile, 22 adedi ise İngiltere’ nin Felixstowe limanında başka bir gemiye yüklenen 3 adet konteyner ile taşındıklarını, bu taşımalara ilişkin bütün fatura ve konşimentoların çevirisi dosyaya sunulmuş olup, bilirkişiler tarafından incelenip teyid edilmesi mümkün olan bilgiler olduğu, hangi partiden kaç paletin müşteriye gönderildiği, kaç tane kaldığına ilişkin bilgiler, sigorta ekspertiz raporunda mevcut olduğunu, bilirkişilerin bunu göz ardı ettiği açıkça belli olduğu, zira, birbiri ile tamamen ilgisiz iki ayrı ülkeden, iki ayrı gemi ve toplam 11 adet farklı konteyner ile taşınan paletlerin hepsinde aynı böceklerin bulunmuş olması, ihtimal dahilinde olmadığını, Bu itirazları mahkeme tarafından dikkate alınmadığı, yetersiz inceleme ile verilen, gerekli uzmanları barındırmayan ve yanlış bilirkişi raporu karara esas alındığını, itirazları hakkında hiç bir inceleme yapılmadığı ve cevap verilmemiş olması nedeniyle kararın ortadan kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılmasını talep ettiklerini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; davacının sigortalısına ödediği sigorta bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkin rücuen tazminat davasıdır. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık; davacının sigortalısı olan dava dışı … A.Ş.’nin davalıya ait antrepoda bulunan ürünlerinin böceklenmesi sonucu oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmadığının, sorumlu ise davacı tarafından dava dışı … A.Ş.’ye ödenen sigorta bedelinin hasarla uyumlu olup olmadığının tespiti noktasındadır. Taraf delilleri mahkemece toplanmış, dava tarihinden önce davalı tarafından yaptırılan Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/39 değişik iş sayılı tesbit dosyası ve davacının sigortalı tarafından yaptırılan Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/41 değişik iş sayılı tesbit dosyası getirtilmiş, sigorta poliçesi tüm klozları ile birlikte ibraz edilmiş, mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda uyuşmazlık tesbit edilip bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılıp rapor alınmış, tüm bu deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidildiği tesbit edilmiştir. HMK’nın 146.maddesine göre hakim delillerden davanın yeterince aydınlandığı kanaatine varırsa tahkikatı bitirebilir. Bu hükümle birlikte ilk derece mahkemesince sunulan deliller, tesbit dosyalarından alınan raporlar,mahkemece bilirkişi heyetinden alınan rapor ve ek rapor içeriğindeki tespitler ışığında gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde ; mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin yetersiz inceleme ile karar verildiğine yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. HMK 282 maddesindeki “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir,” yasal düzenlemeleri de gözetildiğinde; İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor içeriğindeki tespitler de gözetildiğinde; davacının sigortalısına ait ürünlerin 29/05/2015-10/06/2015-19/06/2015 tarihlerinde davalıya ait depoya getirildiği, bilirkişilerce izlenen video kayıtlarında böcek, bit ve haşerelerin ürünün depo içerisinde bir yerden diğer yere aktarılırken fark edildiğinin görüldüğü, bunun öncesinde ürün gemiden indirildikten sonra depoya gelmeden direk sevkiyat yapılan 107 adet palet alıcılarına … … depolarına gönderildiği, 21 Temmuz 2015 tarihinden itibaren alıcılara teslim edilmiş olan malların bir kısmının böceklenmiş/böcek larvaları ile kaplanmış olduğu şikayetler üzerine antrepoda bulunan ürünlerin kontrol edilmesinin düşünüldüğü, buna göre davacının dava dilekçesinde yer alan beyanının başlı başına hasarın taşıma esnasında gerçekleştiğinin kabul edilmesi için yeterli olduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, böcek, bit ve haşerelerin cinsinin Avustralya hamam böceği, oryantal hamam böceği ve kırma biti olduğu, bu türlerin yabancı menşeili olduğu ve paletlerle dışarıdan veya gemi ile taşınma sırasında bulaşıp davalıya ait depoya geldiği, bu durumda davalıya herhangi bir kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığı bilirkişilerce tesbit tesbit edilmekle, ilk derece mahkemesince kurulan hüküm gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedenleri de karşılanmış olmakla; ilk derece mahkemesinin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 15/092021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.