Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1941 E. 2020/333 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1941
KARAR NO: 2020/333
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2019
DOSYA NUMARASI: 2018/1090 Esas – 2019/396 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, Aydın ili Efeler ilçesinde telefon alım ve satımı ile tamiri konusunda faaliyet gösteren bir esnaf olduğunu, 10.07.2018 tarih ve … gönderi kodlu fatura ile 10.07.2018 tarih ve … nolu fatura ve … nolu sevk irsaliyesi ile iki adet Apple marka iPhone X 64 GB model cep telefonunu … Ltd. Şti.’ye teslim edilmek üzere davalı kargoya teslim ettiğini, ürünün alıcısına teslim edilmediğini öğrendiğini ve derhal davalı ile iletişime geçtiğini, yapılan araştırma neticesinde de kargonun şubede alıcı firma kaşesi ile başvuru yapan bir kişiye teslim edildiğinin öğrenildiğini, davalı firmanın bu kargoyu adreste teslim etmek yerine şubede teslim ettiğini, benzer şirket bilgileri ile alıcıya ait olmayan bir kaşe kullanılmak sureti ile müvekkilinin alıcısına gönderdiği kargonun başka kişilerce teslim alınmasından dolayı müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek davalı firmanın kusuru ile taşıma sorumluluğunda olan kargonun teslim edilmemesi nedeniyle oluşan (fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile ilk aşamda) 13.200 TL maddi zararın tazmini ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından 10.07.2018 tarihinde … firmasına gönderilmek üzere 1 adet kargonun teslim alındığını, taşıması sağlıklı bir şekilde yapılan kargonun varış birimine ulaştırıldığını ve alıcı firma kaşesi ile kargoyu almaya gelen şahsın kargo bilgilerini eksiksiz olarak vererek ve teslim nüshasına imza atarak kargoyu teslim aldığını, müvekkil şirketin somut vakıada kusuru bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 29/04/2019 tarih ve 2018/1090 Esas – 2019/396 Karar sayılı kararı ile; ” Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanunun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir. Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması ve tarafların tacir olmaları gerekir. 6502 Sayılı Kanun’ un 3. maddesine göre tüketici işlemi, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmeleri de dahil olmak üzere mesleki ve ticari amaçla hareket etmeyen tüketicilerce kurulan her türlü sözleşme ve işlemi kapsar. Kanun koyucu aynı kanunun 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” diyerek kanunun uygulanma alanını daha da genişletmiştir. Aynı kanunun 73. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalarda doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu düzenlemesi yer almıştır. Somut olayda, anılan yasa hükümleri gereğince esnaf olan davacının davalıya karşı açtığı davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu kanısı ile 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından görev nedeni ile reddi” gerektiği gerekçeleri ile; “Davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının işbu davadaki tazminat talebinin kaynağının ” taşıma işi ” olduğunu, taşıma işlerinin 6102 sayılı TTK 4. kitabında özel olarak düzenlendiğini, söz konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak taşıma hükümlerinin uygulanacağını, TTK 4. maddesi gereği kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan davaların ” mutlak ticari davalar ” olduğunu, taşıma hukukundan kaynaklanan ihtilafların mutlak surette ticari oldukları kabul edildiğinden görevli mahkemenin yasa ve Yargıtay kararları uyarınca Ticaret Mahkemeleri olduğunu ( Yargıtay 11. HD 5.10.1999 tarih 1999/005782 E ve 1999/007900 K, Yargıtay 11 HD 2001/5389 E ve 2001/8349 K ve 30.10.2001, Yargıtay 11 HD 2008/ 5221 E – 2009/9788 K ve 29.09.2009 tarih ); Anayasa’ nın 37. maddesine göre ” Hiç Kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz ” Görev kamu düzeninden olup re’sen nazara alınacağını, bu nedenle Tüketici Mahkemesi’nin uyuşmazlıkta kendisini görevli addederek esasa dair karar vermesinin hukuka aykırı olacağından kararın iptali gerektiğini beyanla; Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak görevli Mahkeme olan Ticaret Mahkemeleri’nde yargılamanın devamına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taşımadan kaynaklı zararın tazmini davasıdır. Taşıma, TTK’ nın taşıma işleri başlıklı 4. kitabında 850 ile 930 maddeleri arasında düzenlenmiştir. TTK’nın 4. maddesine göre, TTK’ da öngörülen hususlardan doğan davalar mutlak ticari davadır. 5. maddeye göre aksine düzenleme bulunmadıkça Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Anılan, TTK’ nın 5. maddesinde ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin kuralın istisnası 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ un 73. maddesinde düzenlenmiş olup, 1 fıkrasına göre Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. Buna göre bir işlemin tüketici işlemi sayılarak 6502 sayılı kanun 73/1 maddesine göre Tüketici Mahkemelerinin görevine girmesi için işlemin taraflarından birinin tüketici olması gerekir. Oysa somut olayda, davacı esnaf, davalı ise tacir olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın taraflarından hiç biri tüketici olmayıp, taşımadan kaynaklanması nedeniyle mutlak ticari dava niteliğinde olan davada TTK 4 ve 5. maddeleri gereğince Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevsizlik kararı vermesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının HMK’ nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın görevli ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 29/04/2019 tarih ve 2018/1090 Esas – 2019/396 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 3-İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında sarf edilen istinaf kanun yoluna başvurma harcı 121,30 TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 23,50 TL olmak üzere; toplam 144,8 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2020 tarihinde HMK 353/1-a3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.