Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1917 E. 2019/1293 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1917
KARAR NO : 2019/1293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019 ( İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Karar )
DOSYA NUMARASI: 2018/4858 D. İş – 2018/7783 Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
TALEP :İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Kararın Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 02/10/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Alacaklı vekili ihtiyati haciz talep dilekçesinde özetle; Borçlular tarafından müvekkilinin alacağına ilişkin … Bankası’nın, 31/09/2017 keşide tarihli 150.000,00-TL bedelli 1 adet çek verildiğini, çekin vadesinde ödenmediğini İİK daki şartların oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Borçlular vekilince 17/10/2017 tarihli dilekçe ile, müvekkili ile … arasında 01.05.2017 tarihinde g.menkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, söz konusu çekin iş bu sözleşmeye istinaden verildiğini, karşı tarafın sözleşmesel edimlerini yerine getirmediğini müvekkilinin de sözleşmeyi feshettiğini ancak alacaklı tarafın haksız şekilde çek ile ilgili ihtiyati haciz kararı aldığını, karşı tarafın kötü niyetli olarak ve teminatı az yatırmak için kısmi ihtiyati haciz talep ettiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, zarar görenin müvekkili olduğunu, bunun yanında menfi tespit ile birlikte zararların tazmini için İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde dava açtıklarını, açılan davada ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edildiğini, müvekkilinin borcu bulunmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından borçluların dilekçesi üzerine; itirazın incelenmesi için duruşma açılarak yapılan duruşma neticesinde ihtiyati hacze itiraz eden/borçlunun “çekin bedelsiz kaldığına” yönelik itirazının açıldığı belirtilen menfi tespit dosyasında incelenebileceği değerlendirildiğinden ihtiyati hacze itiraz edenin taleplerinin yerinde bulunmadığı görülmekle; 30/10/2017 tarihli Ek Karar ile talebin reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’ nin 2018/717 E. ve 2018/625 K. sayılı ilamı ile “..mahkemece ihtiyati hacze konu alacağın esası hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılarak şayet böyle bir dava açılmış ise ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın bu mahkemece değerlendirilmesi gerektiği..” belirtilerek İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ek karar kaldırılmış ve dosya mahkemesine gönderilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi tarafından verilen karar üzerine Yerel Mahkemece dosya yeniden ele alınarak yapılan duruşmada ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/1058 E. sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasının halen derdest olduğu ve görevsizlik kararı verilmesinin talep edildiği, mahkemece bu kez İhtiyati haciz kararına itiraz hakkında karar verilmesi için dosyanın İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/1058 Esas sayılı dosyasına gönderilmesine karar verilmiştir. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yapılan yargılama neticesinde 13/12/2018 tarihli 2017/1058 E. ve 2018/1250 K. Sayılı ilamı ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmış, Mahkemece, gönderilen ihtiyati hacze itiraz ile ilgili değişik iş dosyasında ise 03/05/2019 tarihli ara karar ile ” ..her ne kadar ihtiyati haciz kararı alındıktan sonra hacze konu alacak yönünden dava açılmışsa, itirazın, davanın görüldüğü mahkemede karara bağlanması gerekli ise de bu düzenlemelerin ihtiyati hacze konu olan alacak hususunda olduğu, mahkememizdeki davada alacaklı …’ın taraf olmadığı, … leh veya aleyhine açılan bir dava söz konusu olmadığı için mahkememizin ihtiyati haciz kararı verilmesinde ya da itirazında görevinin bulunmadığı; …’ın çekte yetkili hamil olduğu ve çeki elinde bulunduran son ciranta olduğu ancak esasa ilişkin davada akdi ilişkiye dayalı olarak akdi ilişki içersinde bulunan taraflar yönünden açılan bir davanın söz konusu olduğu ve bu nedenle ihtiyati hacze itirazı görmekle görevli mahkemenin ihtiyati haciz kararını veren İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu değerlendirilerek dosyanın iadesine” karar verildiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine dosya yeniden kendisine gönderilen İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan duruşma ve değerlendirme sonucunda:
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 25/06/2019 tarih ve 2018/4858 D. İş – 2018/7783 Karar sayılı Ek Kararı ile; ” … İncelenen tüm dosya kapsamına göre; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/158 E. ve 2018/1250 K. Sayılı görevsizlik ilamına konu davanın akdi ilişkiye dayalı olarak akdi ilişki içersinde bulunan taraflar yönünden açılan bir dava olduğu, ihtiyati haciz talep eden alacaklı …’ın çekte yetkili hamil olduğu ve çeki elinde bulunduran son ciranta olduğu, anılan davada taraf olmadığı, bu nedenle … leh veya aleyhine açılan bir dava söz konusu olmadığı için ihtiyati haciz kararına itiraz hakkında görevli mahkemenin mahkememiz olduğu, ihtiyati haciz kararına itiraz nedenlerinin şekli ve sınırlı olarak İİK.nun 265.maddesinde düzenlendiği, ihtiyati hacze itiraz eden/borçlunun “çekin bedelsiz kaldığına” yönelik itirazının ancak bu hususta ihtiyati haciz alacaklısına karşı açılacak bir menfi tespit dosyasında incelenebileceği değerlendirildiğinden ihtiyati hacze itiraz edenin taleplerinin yerinde bulunmadığı… gerekçeleri ile; “İtiraz eden tarafından yapılan itiraz sebepleri; İİK 265/1 md.sinde ihtiyati hacze itiraz nedeni olarak gösterilen sebeplerden olmadığından itirazın reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, borçlular vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil … ile …’ ın eşi olan … arasında 01.05.2017 yılında Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi yapılmış olup bu sözleşmede müvekkili …’ın tanık sıfatıyla imzası bulunduğunu, müvekkili … sözleşmenin tarafı olmadığından herhangi bir borç altına da girmediğini, davalıların kötü niyetli olduğunu, müvekkili ile yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin kendilerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmeyerek sözleşmenin feshedilmesine sebep olduklarını, sonrasında Çekmeköy Tapu Müdürlüğünde yaptıkları araştırmalarla söz konusu gayrimenkulün malikinin … değil başka biri olduğunu öğrendiklerini, yani … kendisine ait olmayan bir gayrimenkulü müvekkiline devretmeyi vaad ettiğini, bir kimsenin hakkından fazlasını devredemeyeceği temel kuralı gereği … amacının gayrimenkulü devretmek değil müvekkilinden haksız olarak bu parayı tahsil etmek olduğunu, bu konuyla ilgili olarak savcılığa suç duyurusu hazırlamış olduklarını, müvekkilinin ticari hayatının büyük tehdit altında olduğunu, … kötü niyetli olduğunu, tüm hususları zaten bilip gerçek durumu müvekkilinden saklayan … müvekkilinin durumu öğrenmesiyle çekleri tahsil etmeye çalıştığını, hatta müvekkilinin yasal yollara başvurması durumunda bu tahsilatı kendi adına yapamayacağını bildiği için çeklerin arka yüzündeki kendi ismini karalayarak eşi …’ ın ismini yazdığını ve sanki çekin ona ciro yoluyla geçmiş gibi göstermeye çalışarak takibi eşi adına başlattığını, buna ilişkin davalarının halen sürmekte olduğunu, Yerel Mahkemenin ek kararının aksine gibi ihtiyati hacze ilişkin itirazlarının kanunun öngördüğü şartlar dahilinde yapıldığını, dilekçelerinde ihtiyati hacze ilişkin verilen teminata itiraz ettiklerinin açıkça belirtildiğini, alacaklı tarafından 04/10/2017 tarihinde başvurularak, ihtiyati haciz talep edildiğini, ancak 150.000 TL’ lik çek için talep ettikleri ihtiyati hacze bakıldığında, ihtiyati haciz dilekçelerinde dava değeri olarak 30.000 TL gösterdiklerini, dava değerini düşük göstererek, teminatı da böylelikle az ödemeyi düşünerek hareket ettiklerini, aynı zamanda 30.000 TL için açtıkları ihtiyati haciz değişik iş dosyası için, Yerel Mahkemeden aldıkları ihtiyati haciz kararı doğrultusunda, 150.000 TL’ lik çeki icra takibine koyduklarını, Yerel Mahkemeyi yanıltmaya çalışan karşı tarafın kötü niyetli olduğunu, karşı tarafın İstanbul …. İcra Müdürlüğü’ nden takip başlatması üzerine söz konusu takibe karşı İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk Mahkemesi’ ne itirazlarını sunduklarını, bu itirazları neticesinde Mahkemece “İleride telafisi imkansız zararlar meydana gelmemesi için bu aşamada, tedbir talebinin kabulü ile takibin teminatsız olarak davacı borçlu yönünden durdurulmasına” denilmek suretiyle söz konusu takibin durdurulmasına karar verildiğini, hal böyle olmakla beraber karşı tarafın hala ihtiyati haciz kararını kullanarak hak elde etmeye ve müvekkilini zarara uğratmaya çalıştığını, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/4969 D. İş – 2017/4762 Karar numaralı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararında alacak miktarı olarak 30.000 TL gösterildiğini, ancak 10/10/2017 tarihli haciz tutanağına bakıldığında alacak miktarının 150.000 TL olarak gösterildiği ve bu alacak miktarından ihtiyati haciz yapıldığının görülmekte olduğunu, bunun bir hukuksuzluk olduğunu, karşı tarafın hukuku dolanmak sureti ile haksız menfaat elde etmeye çalıştığını, yine teminatı az yatırabilmek amacı ile alacak miktarını düşük gösterdiğini, ancak ihtiyati haczin 30.000 TL’ den değil 150.000 TL üzerinden yapıldığını, teminata ilişkin itirazlarını Mahkemeye sunmuş olmalarına rağmen ek kararda bu hususun göz ardı edildiğini ve itirazlarının reddine karar verildiğini; Yerel Mahkemenin 2018/4858 D. İş – 2018/7783 K. numaralı 25/06/2019 tarihli ek kararını karşı yasal süresi içerisinde istinaf ettiklerini beyanla; gereğinin yapılmasını talep ettiğini beyan etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. İstinafa konu karar, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine talebin reddine yönelik 25/06/2019 tarihli ek karardır. … vekilinin talebi üzerine Anadolu 5 ATM’ nin 06/10/2017 Tarih ve 2017/4969 D.İş E-2017/4762 K sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir….. A.Ş ve … vekilinin itirazı üzerine 28/11/2017 tarihli ek karar ile itirazın reddine karar verilmiştir.Kararın istinafı üzerine dairemizin 04/04/2018 tarih ve 2018/267 D-2018/280 K sayılı kararı ile dosyada borçlulardan …’ın vekaleti bulunmadığı gerekçesiyle dosya geri çevrilmiş, daha sonra dairimizin 27/06/2018 tarih ve 2018/717 D. 2018/625 K. Sayılı kararı ile itirazın açılmış bulunan menfi tespit davasında görülmesi gerektiği gerekçesiyle itirazın reddine ilişkin ek karar kaldırılmıştır. Kaldırma kararı üzerin İ.A 5 ATM’ nin 180/09/2018 Tarih ve 2018/4858 D.İş 2018/7783 K sayılı ek kararı ile itiraz eden tarafından İ.A. 7 ATM’nin 2017/1058 E sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı itirazın o mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı verilen İ.A 7 ATM’nin 2017/1058 E sayılı dosyasında 13/12/2018 tarihi ve 2018/1250 K. Sayılı karar ile görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İ.A. 7 ATM’ nin 2017/1058 E sayılı dosyasında 03/05/2018 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararında alacaklı talep edenin … olduğu, İA 7ATM’nin dosyasında ise …’ın taraf olmadığı belirtilerek dosyanın İA 5 ATM’ye iadesine karar verilmiştir. Nihai olarak İ A 5 ATM 25/06/2018 tarih ve 2018/4858 D.İş 2018/7783 K sayılı ek karar ile itiraz nedenlerinin İİK’nın 265.maddesinde yazılı olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir. İhtiyati haczin Keşidecisi … Tic A.Ş , lehdarı … olan 31/09/2017 tarihli 150.000,00 TL bedelli muhatabı … Bankası Üsküdar şubesi olan … no.lu çeke istinaden verildiği anlaşılmaktadır. Çekin arkasında …, … ciroları bulunmaktadır. Altında karalanmış bir yer ve altında … adı soyadı ve imzası En son 02 Ekim 2017 tarihinde karşılığının olmadığına dair muhatap adına … Bankası …. Güneşli şubesinin kaşesinin ve imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. İstinaf nedeni olarak çekin, …’ ın eşi … ile 01/05/2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden verildiği, sözleşmede diğer tarafın edimini yerine getirmediği, sözleşmenin feshedildiği ve Anadolu 7 ATM’ de 2017/1058 E sayılı dosyasında dava açıldığı, alacak miktarının 30.000,00 TL gösterildiği belirtilerek borçlu olunmadığı, ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşmadığı öne sürülmektedir. Kambiyo senetleri arasında yer alan çek, sebepten mücerret olup, senedin temsil ettiği hak senede sıkı sıkıya bağlıdır. İhtiyati hacze itiraz edenler, çekin verilmesine yol açan temel ilişkideki edimin yerine getirilmediğini öne sürerek ihtiyati hacze itiraz etmektedirler. Çekin arkasındaki ciro silsilesinde …, yer almamaktadır. İİK’ nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. İtiraz ve istinaf edenlerin itiraz nedenleri İİK’nın 265.maddesinde yazılı itiraz nedenlerinden olmayıp, ancak menfi tespit davasında tartışılacak nitelikte olmalarına göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu ve istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/10/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.