Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1902 E. 2019/1798 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1902 Esas
KARAR NO : 2019/1798 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/377 Esas 2019/37 Karar
TARİH: 30/01/2019
DAVA: Menfi Tespit (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/12/2019
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; yükleteni …, alıcısı ile … olan 1.298 adet tren rayı profili 14/06/2014 tarihli konişmento uyarınca müvekkilininin donatanı olduğu … isimli gemi ile İspanya’nın Gijon Limanından Hopa Limanına taşındığını, taşımaya ilişkin müvekkili tarafından tanzim edilen 168.774,34 ABD Doları tutarındaki navlun faturası konişmentonun tanziminden itibaren en geç 5 iş günü içinde ödenmesi gerekirken yapılan taleplere rağmen ödenmediğini, Hopa Asliye Hukuk Mahkemesine müracaatla navlun mukavelesinden doğan tüm alacaklar için yük üzerine ihtiyati tedbir yoluyla hapis hakkı tanınması kararı alındığını, Hopa İcra Müdürlüğüne başvurularak hapis hakkı defteri tanzim edilmesi sağlandığını, hapis hakkının devamı için de 20/08/2014 tarihinde borçlular aleyhinde aynı dosya tahtında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davalı tarafın taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe yaptığı itiraz nedeniyle takibin durduğunu beyanla Hopa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası nezdinde başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve 332.476,96 ABD Doları karşılığı 721.608,00 TL tutarındaki alacakları talebi gibi tahsiline, alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 1 nolu davalı vekili cevap dilekçesi ile; görev ve yetki itirazlarının bulunduğunu, itirazın iptali davasına konu icra takibinin açılmamış sayılmasına karar verildiğini, dava dilekçesinin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, 2 numaralı davalının müvekkilinin acentesi olmadığını, yabancı davacının yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, HMK 166. maddesi vd. maddeleri uyarınca derdest davanın önce açılmış olan 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/438 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, dava konusu alacağın hak düşümüne uğradığını, davacı şirketin müvekkilinden talepte bulunmasının mümkün olmadığını savunarak, haksız davanın reddine, birleştirme taleplerinin kabulüne, davacının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/01/2019 tarih 2018/377 Esas 2019/37 Karar sayılı kararında;”Dava; deniz navlunu, demuraj ve boşaltma hizmeti ücretlerinden oluşan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali davasıdır.Davacı, dava konusu olan Hopa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında … isimli gemi ile İspanya’nın Gijon Limanından Hopa Limanına yapılan taşımadan kaynaklanan navlun ve demuraj alacağının tahsili için davalılar aleyhine icra takibi başlatmış olup, Hopa İcra Hukuk Mahkemesinin 18/08/2015 tarihli 2015/37 esas ve 2015/35 karar sayılı kararı ile icra takibinin açılmamış sayılmasına karar verilerek, söz konusu karar Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 25/09/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava, Hopa İcra Müdürlüğünün 2014/760 esas sayılı icra takibine itirazın iptali davası olup, takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle davalı … hakkındaki davada konusuz kalmıştır. Davanın konusuz kaldığı durumda yargılama masrafı ile vekalet ücreti ile ilgili olarak tarafların sorumluluğunun davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre belirlenmesi gerekmektedir. Mahkememizin 2015/438 esas ve 2018/375 karar sayılı dosyasında aynı icra takibinden dolayı açılan menfi tespit davasında davacı … gemisi donatanının navlun ve demuraj alacağından dolayı … karşı sorumlu olmadığına karar verilmiş olduğundan, eldeki dosyada da … gemisi donatanının navlun ve demuraj alacağı nedeniyle icra takibi başlatıp, itirazın iptali davası açmakta haklı olmadığı kanaatine varıldığından, davalı…lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.Diğer davalı … hakkındaki dava ise taraflarca takip edilmediğinden 10/10/2018 tarihinde işlemden kaldırılmış olup, bu tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmediğinden bu davalı hakkındaki davanın HMK ‘nun 150/5.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, diğer davalı Euro-Asian hakkında açılan dava yönünden ise yukarıda açıklanan nedenlerle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir…” gerekçesi ile; 1-Davalı … hakkındaki davanın HMK ‘nun 150/5. maddesine göre AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Davalı Euro – Asian hakkında açılan dava yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, karar verilmiş ve karara karşı 1 nolu davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile;Davanın konusunun davacının Hopa İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptaline yönelik itirazın iptali davası olduğu, Davacı tarafın 06/11/2015 tarihli dava dilekçesinden de görüldüğü üzere dava değeri 332.476,96 USD olup harca esas değeri 721.608,00.TL olduğu, davacı taraftan bu harca esas değer uyarınca dava harcı tahsil edildiği, Yargılama sırasında davanın İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/438 Esas numaralı menfi tespit davası ile birleştirilmesine karar verildiği, ancak yerel mahkemenin 10/10/2018 tarihli duruşmasında 2015/438 Esas numaralı menfi tespit davası ile birleşen işbu itirazın iptali davasında (yeni esası 2018/377) esas davalı … olarak itirazın iptali davasını takip ettiklerinden,Birleşen davada 2 numaralı davalı … Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın taraflarca takip edilmemesi nedeniyle HMK Md. 150 uyarınca işlemden kaldırımasına karar verildiği, Müvekkili 1 numaralı davalı …. hakkındaki davayı takip etmeleri nedeniyle bu davanın 2015/438 Esas numaralı menfi tespit davasından tefrik edilmesine karar verildiği ve dava tefrik edilerek 2018/337 yeni esası üzerinden devam edilmesine karar verildiğini, Yerel mahkeme gerekçeli kararının ikinci sayfasının 4. paragrafında ”Eldeki dava, Hopa İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine itirazın iptali davası olup, takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle davalı … hakkındaki dava konusuz kalmıştır. Davanın konusuz kaldığı durumda yargılama masrafı ile vekalet ücreti ile ilgili olarak tarafların sorumluluğunun davanın açıldığı tarihteki haklılık oranına göre belirlenmesi gerekmektedir ” şeklinde gerçekçi bir görüş bildirdiği, Ancak Yerel Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm kısmında itirazın iptali davası harca esas değeri 721.608,00.TL olmasına rağmen, maktu vekalet ücretine hükmedildiği, haksız icra takibi nedeniyle İİK 67. madde uyarınca talep ettikleri kötü niyet tazminatı talebi ile ilgili karar verilmediğini, Kanuni vekalet ücreti davanın harca esas değeri üzerinden hesaplanmakta olup buna göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Yerel mahkeme gerekçesi ”Eldeki dava,Hopa İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine itirazın iptali davası olup, takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle davalı … hakkındaki dava konusuz kalmıştır”. açıklaması ele alınırsa ”davanın konusuz kalması” davacının sorunu olduğu gibi haksız bir icra takibine muhatap olduklarının en büyük karinesi olduğunu, Dava dosyası içine sunulan Hopa İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/37 Esas 2015/35 Karar ve 18/08/2015 tarihli kararından görüldüğü üzere işbu itirazın iptali davasının dayanağı olan icra takibinin davacı tarafın icra dosyasının yasal süre içinde yetkili icra dairesine gönderilmesini talep etmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, Hopa İcra Hukuk Mahkemesi’nin bu kararının kesinleşmesinden sonra bu davanın birleştiği 2015/438 Esas numaralı davanın 08/11/2017 tarihli duruşmasında menfi tespit ve itirazın iptali davalarındaki talepler ile ilgili bilirkişi raporu alınmasına karar verildiğini, İşbu itirazın iptali davasının daha önce birleştiği mahkemenin 2015/438 Esas numaralı menfi tespit davasına sunulan bilirkişi raporunda itirazın iptali talebi ile ilgili olarak davalı … donatanının müvekkilinden alacaklı olmadığının tespit edildiğini, Yukarıdaki açıklamalardan görüldüğü üzere işbu 2018/377 Esas (Önceki Esas No 2015/585 Esas) numaralı itirazın iptali davasında davacının alacak talebi esas yönünden incelendiği, düzenlenen bilirkişi raporunda ve yerel mahkemece yapılan tahkikatta davacının müvekkilinden alacak talep edemeyeceği yani itirazın iptali talebinin haksız olduğu, bu durumun davanın birleştiği 2015/438 Esas numaralı kararı ile sabit olduğunu, İtirazın iptali davasındaki savunmalarının tamamen ispatlanmış olup, davacının itirazın iptali talebinde haksız olduğunun mahkemece tespit edildiğini, HMK 331.maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde belirtildiğini, Davaya cevapları ile İİK 67. maddesi uyarınca davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesinin talep edildiğini, bu talep hakkında karar verilmediğini,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti ve kötüniyet tazminatı yönünden kaldırılmasına, nispi vekalet ücretine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/377 Esas 2019/37 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; deniz navlunu, demuraj ve boşaltma hizmeti ücretlerinden oluşan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali davasıdır.Anılan dava önce mahkemenin 2015/438 E. nolu menfi tespit davası ile birleştirilmiş, daha sonra 2015/438 E. sayılı davada 10/10/2018 tarihli duruşmada verilen ara kararla tefrik edilerek şimdiki esasını almıştır.Mahkemece 30/01/2019 tarih ve 2018/377 E., 2019/37 K. nolu kararla davalı … hakkındaki davanın HMK 150/5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davalı Euro-Asian (1 nolu davalı) hakkında açılan dava yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, 1 nolu davalı … lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.Öncelikle, tefrikle söz konusu esasa kaydedilen iş bu dava itirazın iptali davasıdır. Mahkeme gerekçeli kararının başlık kısmında davanın Menfi tespit davası olduğunun yazılı olması yerinde düzeltilebilecek maddi hatadan kaynaklandığından bu konu istinaf sebebi yapılmamıştır.Konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlarda vekalet ücretinin ne şekilde tespit edileceği karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesinde gösterilmiştir.1 nolu davalı süresinde verdiği cevap dilekçesi ile kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur. Mahkemece davalının bu talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Her ne kadar tavzih dilekçesi üzerine verilen ek kararda kötüniyet tazminatına karar verilmesi taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, söz konusu karar tavzih talebinin reddine ilişkin olup, mahkemece davalının tavzih talepleri haklı olarak reddedilmiştir. Bu tavzih talebinin reddi kararının gerekçeli karar veya ona ek olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Mahkemece istinafa başvuran davalının kötüniyet tazminatı konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.HMK’nın 297/2 maddesine göre mahkemenin tarafların taleplerinin her biri hakkında karar vereceği düzenlenmiş olup, yine 297/1-c. fıkrasına göre gerekçe yazılması zorunlu bulunmaktadır. HMK’nın 297. maddesine uygun olarak verilmeyen kararın istinaf aşamasında denetlenmesine imkan bulunmamaktadır. HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde tarafların davanın esası ile gösterdikleri delillerin toplanmadan veya deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olmasını inceleme yapılmadan kararın kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesi sebeplerinden saymıştır. Tarafların taleplerinin biri hakkında her hangi bir karar verilmemesi halini de bu madde kapsamında değerlendirmek gerekecektir.Bu nedenle mahkemece istinafa başvuran davalının kötü niyet tazminatı konusunda olumlu veya olumsuz her hangi bir karar verilmemiş olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeden kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve kötüniyet tazminatı konusunda bir karar verilmek üzere dosyanın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı … istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2019 tarih ve 2018/377 Esas – 2019/37 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen istinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10.TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı toplamı 78,10.TL olmak üzere toplam 176,20.TL’ nin davacıdan alınarak istinaf eden davalıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/12/2019 tarihinde HMK’nun 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.