Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1901 E. 2021/1286 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1901
KARAR NO: 2021/1286
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatı İle )
TARİHİ: 10/12/2018
DOSYA NUMARASI: 2015/196 Esas – 2018/482 Karar
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket ile imzaladığı 19/11/2008 tarihli iş akdi kapsamında aylık 11.000,00 USD üzerinden dört ay süre ile Malta bayraklı … gemisinde kaptan olarak işe başladığını, ancak daha sonra herhangi bir haklı neden olmadan 12/01/2009 tarihinde işten çıkarıldığını, müvekkilinin davalıdan 24.220,00 USD alacağının bulunduğunu, müvekkilinin bu şekilde iş akdine son verilmesinin Uluslararası Denizcilik Kuralları ile TTK ve İş Kanununa aykırı olduğunu, zira müvekkilinin hiçbir kusurlu davranışı olmadığı gibi gemi ve mala karşı herhangi bir zarar ve ziyana da sebebiyet vermediğini, davalı tarafın cevabi ihtarnamesinde de müvekkilinin kusuruna ilişkin hiçbir belge gösterilmediğini belirterek, haksız ve mesnetsiz olarak işine son verilen müvekkilinin 19/11/2008 tarihli kontrat kapsamında bakiye 24.220,00 USD ücret alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. …vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili tarafından istihdam edildiği gemide mesleki yetersizliğinden dolayı yani İngilizcesinin yetersiz olması nedeniyle taahhüt ettiği edimi gereği gibi yerine getiremediğini, gemi içerisinde gerekli olan iletişim ve koordinasyonu sağlayamadığını, buna rağmen iş akdinin feshedilmeyerek ITF Sözleşmesinin 18.maddesinin 5.klozuna istinaden … isimli bir başka gemide vasıflarına uygun olarak istihdam edilmesi olanağının tanındığını, davacının da bu teklifi kabul ettiğini, böylece tarafların davacının … isimli gemide çalışması konusunda mutabık kaldıklarını, ancak davacının hiçbir gerekçe göstermeksizin … gemisine katılmadığını, bu hususun kendisinin bizzat başvurduğu ITF tarafından da teyid edildiğini, dolayısıyla iş sözleşmesinin davacı tarafından herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın sözleşmeye aykırı olarak feshedildiğini, davacının … gemisine katılmayarak transfer için bir takım masrafların yapılmasına, bu kapsamda 15.000,00 USD zarara sebebiyet verdiğini, bu nedenle açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/12/2018 tarih ve 2015/196 Esas – 2018/482 Karar sayılı kararı ile; “….Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre, davacının davalı gemi donatanı … Ltd Co ile akdettiği 19/11/2008 tarihli iş akdi ile davacının gemi kaptanı sıfatıyla dört aylık süre için … isimli gemide istihdam edilmesinin kabul edildiği, iş akdine göre davalı …’nun işveren sıfatına haiz olduğu, diğer davalı … AŞ ‘nin ise davacının çalıştığı gemi ile ilgili olarak ITF ile toplu iş sözleşmesi imzalaması ve geminin klas sertifikasında işleten olarak gösterilmesi nedeniyle işleten sıfatıyla davacı gemi adamının ücret alacağından dolayı donatan ile birlikte sorumluluğunun bulunduğu, davalı tarafça davacının yabancı dilinin yetersiz olması nedeniyle kendisine … isimli başka bir gemide istihdam edilmesinin teklif edildiği, teklifi kabul etmesine rağmen davacının söz konusu gemiye katılmadığı, dolayısıyla iş akdini davacının sonlandırdığı ileri sürülmüş ise de, … isimli geminin equasis kayıtlarına göre bu geminin aynı donatana ait olmadığı ve taraflararasında imzalanan iş sözleşmesinde de davacı gemi adamının istihdam edileceği geminin açıkça … olarak gösterildiği, sözleşmede davalı donatana başka bir gemiye transfer hakkının da tanınmadığı, davacının İngilizce dil bilgisinin yetersiz olduğuna ilişkin davadışı … şirketi tarafından … firmasına gönderilen e mail dışında bir delil bulunmadığı gibi İngilizcesi yetersiz olan kaptanın neden başka bir gemide istihdamına yönelik çaba harcandığının da anlaşılamaması nedeniyle iş akdinin işveren tarafından haksız şekilde feshedildiği kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamında; iş sözleşmesinde aylık ücretin 11.000,00 Dolar olarak tespit edildiği, davalı vekilinin beyanına göre iş akdinin 13/01/2009 tarihinde sona erdiği, son ücret ödemesinin ise 03/02/2009 tarihinde “Aralık 2008 açıklamasıyla” yapıldığı, bu durumda davacının fiilen çalıştığı hizmet süresinin 19/11/2008 – 12/01/2009 tarihleri arasında 1 ay 23 gün sürdüğü, iş sözleşmesinin 4 ay gibi belirli bir süre için bağıtlandırıldığından bakiye sözleşme süresi olan 2 ay 7 gün için istenebilecek ücretin 24.567,00 Amerikan Doları olduğu anlaşılmış olup, davacı tarafça 24.220,00 Amerikan Doları talep edilmesi nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereğince çalışılmayan sözleşme süresine ilişkin ücret alacağının 24.220,00 USD olarak kabulü gerektiği değerlendirilmiştir. Yabancı bayraklı gemilerde çalışan gemi adamlarının iş akdinden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklara TBK ‘nun 393 ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK ‘nun 325. maddesine göre, belirli süreli iş sözleşmesinde işçinin iş sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirilmesi gerektiği, davacının bakiye sözleşme süresi içerisinde sigortalı bir işte çalışmadığı SGK kayıtlarından anlaşılmış olup, 66 günlük bakiye süre içerisinde yabancı bayraklı başka bir gemide istihdam edildiği de ispatlanamadığından başka bir işten gelir elde ettiğinin söylenemeyeceği, bu durumda iş sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği harcamalar yönünden Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre takdiren % 35 oranında indirime gidilebileceği, buna göre % 35 oranında indirim yapıldığında bilirkişi raporlarıyla da tespit edildiği üzere davacının isteyebileceği bakiye ücret alacağının 15.743,00 USD olduğu kanaatine varılmış olduğundan açıklanan tüm bu nedenlerle davanın 15.743,00 USD üzerinden kısmen kabulü ile bu tutarın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek Dolar faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 15.743,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek Dolar faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
TASHİH ŞERHİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 11/06/2019 tarihli Tashih Şerhi ile; ” MK ‘nun 304 maddesi hükmü gereğince, karardaki yazı ve hesap hatalarının mahkemece re’sen düzeltilebileceği belirtilmiş olmakla, davacı vekili tarafından verilen 22/05/2019 ve 11/06/2019 tarihli dilekçeleri ile; Davalı ünvanının kararda belirtildiği gibi … AŞ olmadığını, doğrusunun ..’ya İZAFETEN KENDİ ADINA ASALETEN … ANONİM ŞİRKETİ olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği ibi Limited Şirketi değil anonim Şirket olduğuna dair Ticaret Sicil gazetesi sunuş olmakla bu hususun tashihen düzeltilmesini talep etmiş, olmakla, dosya ele alındı incelendi. ” gerekçeleri ile; ” Mahkememizin 2015/196 Esas, 2018/482 karar 10/12/2018 tarihli kararın karar başlığında, davalı ünvanının” …’ya İZAFETEN KENDİ ADINA ASALETEN … A.Ş “yazılması suretiyle TASHİHİNE, İşbu kararın mahkememiz kararının eki sayılmasına, ” karar verilmiş, bu karar taraflara tebliğ edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu iş sözleşmesinin davacı gemi adamı … ile … Ltd. Co. arasında imzalanmış olup …’in işbu sözleşmenin ne tarafı ne de kurulmasında aracı olmadığını, müvekkili şirketin kendi iç ilişkileri gereği … adına iş sözleşmesi de dahil olmak üzere hiçbir şekilde sözleşme yapma yetkisi bulunmadığını, bu nedenle mahkemenin, müvekkilinin, davalı … ile birlikte bakiye sözleşme süresine konu alacaktan sorumlu olduğu yönündeki kabulünün hukuka aykırı olduğunu, Yine müvekkili şirketin, 6102 sayılı TTK m. 105/2 kapsamında …’in davayı takip etme yetkisine sahip kanuni temsilcisi yani acentesi de olmadığını, bu hususun dosyada mübrez bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin … gemisinin gemi işletme müteahhidi diğer bir deyişle ticari işleteni de olmadığını, gemi işletme müteahhidi olabilmek için donatandan tamamen bağımsız bir şekilde geminin kendi ad ve hesabına işletilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin donatandan bağımsız bir şekilde geminin ticari işletmesini kendi ad ve hesabına yürütmesi gibi bir durumunun söz konusu olmadığını, eğer aksi bir durum söz konusu olsa idi, dosyada mübrez iş adamı sözleşmesinin donatan … yerine müvekkili şirket tarafından işveren sıfatı ile akdedilmiş olacağını, mahkemece bu hususlar değerlendirilmeden müvekkilinin donatan … ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkil şirketin … gemisinin sadece teknik işletilmesi ile iştigal ettiğini, donatan … ile davacı gemi adamı … arasındaki belirli süreli iş sözleşmesine göre 3. kişi konumunda olduğunu, … ile müvekkili şirket arasında ilişki kurulmasının tek sebebinin müvekkili şirketin … gemisinin teknik işleteni olması olduğunu, teknik işleten ve ticari işleten kavramlarının ticari hayatta oturmuş kavramlar olup hukuken yeterli derecede açık bir düzenleme bulunmaması nedeni ile mahkemeler nezdinde karışıklık yaratabildiğini, donatanla arasında kurulan sözleşme gereği müvekkili şirketin, … adlı geminin Uluslararası Emniyetli Yönetim (ISM) Kodu gereği emniyetli yönetiminin sağlanmasından sorumlu olduğunu, yani müvekkili şirketin sorumluluğunun ISM Kodu gereğince gemilerin uluslararası kurallara uygunluğunu sağlamak için geminin sörveylerini, bakımını ve benzeri ihtiyaçlarını donatan adına gerçekleştirmekle sınırlı olup, hiçbir şekilde gemiyi kendi ad ve hesabına ticari olarak işletmesi durumunun söz konusu olmadığını, Donatan ile müvekkili şirket arasındaki sözleşme gereği müvekkili şirketin sağladığı hizmetlerden doğan tüm masraflardan gemi adamı maaşları da dahil olmak üzere donatanın sorumlu olduğunu, … gemisinin sadece teknik işletmesi ile yetkilendirilen müvekkili şirketin sanki geminin ticari işletmecisiymiş gibi değerlendirilerek yetkisi dâhilinde bile olmayan gemi adamı maaşlarından sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağını, Mahkeme kararında, gemiye ait klas sertifikasında … A.Ş.’ nin işleten olarak gösterildiği dolayısıyla da bu şirketin geminin işleteni olup işbu davada husumet ehliyetinin bulunduğu belirtilmiş ise de, müvekkili şirketin … gemisinin teknik işletmesi ile iştigal ettiğini, Klas belgesinde “işletmeci” olarak gösterilmesinin gemiyi kendi ad ve hesabına işlettiğini göstermediğini, müvekkili şirkete bu kapsamda herhangi bir sorumluluk da yüklemediğini, sadece müvekkili şirketin geminin teknik yönetimi çerçevesinde geminin belirli bir klas mensubu olması için sağlanması gereken teknik hizmetlerden sorumlu bulunması nedeniyle klas belgesinde adının geçtiğini, Kabul mahiyetinde olmamak kaydı ile, belirli süreli iş sözleşmesinin müvekkili şirket veya donatan tarafından değil davacı gemi adamı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, davacının … gemisinde İngilizce dilinin yetersizliği dolayısıyla iletişim ve koordinasyonla ilgili problem yaşadığını ve bu durumun çarterer tarafından da defalarca dile getirildiğini, bu hususun dosyada mübrez dava dışı 3. kişi olan çarterer … A.S. tarafından müvekkili şirkete gönderilen e-mail yazışmalarında da belirtildiğini, ancak bu hususun mahkeme tarafından yeterli delil olarak nitelendirilmediğini, kendileri tarafından davaya sunulan yazılı delillere itibar edilmediğini ve mahkemece, bilirkişi raporunu aynen tekrarlamak sureti ile müvekkili şirketin sorumluluğuna hükmedildiğini,
Müvekkili şirketin, her ne kadar davacı gemi adamı taahhüt ettiği edimini İngilizce yetersizliği dolayısı ile yerine getirememiş olsa da kendisini mağdur etmemek ve belirli süreli iş sözleşmesine uygun davranılmasını sağlamak adına tamamen iyi niyet çerçevesinde hareket ederek kendisine yine donatana ait İngilizce yeterliliğinin daha az gerekli olduğu … isimli bir gemide eş şartlarda istihdam edilmesinin önerildiğini ve bu hususa davacının muvafakat ettiğini, bunun üzerine davacı gemi adamının … adlı gemiye katılması için Gavle’de otele yerleştirildiğini, seyahati için uçak bileti alındığını ve geri kalan tüm masrafları da karşılanmış olmasına rağmen kendisi tarafından herhangi bir sebep gösterilmeden gemiye katılmaktan imtina edildiğini, bu hususun dosyaya mübrez olan …’ın … gemisine katılması amacıyla yapılan uçak bileti rezervasyonu ile de kanıtlandığını, hal bu olmasına rağmen davacı gemi adamının kötü niyetle hareket ederek yapılan masraflara karşın gemiye katılmadığını, hem donatana ve müvekkili şirkete karşı işbu davayı ikame ettiğini, Gemi adamının başka bir gemiye transfer edilmesinin donatanın taraf olduğu dosyada da mübrez ITF toplu iş sözleşmesinin 18. maddesinin 5. klozuna istinaden yapıldığını, işbu kloza göre “Eğer sözleşme süresi içinde şirket denizciyi aynı donatan ve işletmeciye ait olan başka bir gemiye (…) aynı rütbe ve maaş ve şartlar ile transfer ederse ve ikinci gemi aynı ya da benzer ticaret ile uğraşıyorsa bu bir fesih sebebi kabul edilmeyecektir. Bu transfer sırasında kazançlarda veya haklarda bir kayıp olmayacak ve şirket söz konusu transfer sırasında tüm masraf ve giderlerden sorumlu olacaktır.” şeklinde belirttiğini, davacı gemi adamının … gemisine katılması için gerekli işlemlerin yapıldığının ITF Türkiye Temsilciliğinin de bilgisi dahilinde olduğunu, mahkemece ITF Türkiye Temsilciliği’ne müzekkere yazılarak bu hususun sorulması şeklindeki taleplerinin inceleme konusu edilmeden veya herhangi bir gerekçe gösterilmeden reddedilerek hüküm kurulduğunu, Gemi adamının başka bir gemiye transferi Toplu İş Sözleşmesi ile de öngörülmüş olmasına rağmen davacının kötü niyetle hareket ederek ne … isimli gemiye katıldığını, ne de sözleşmenin devamı için bir beyanda bulunduğunu, ayrıca dosyada ITF arasında 10.11.2008 tarihinde Toplu İş Sözleşmesi yapıldığına ilişkin hiçbir kanıt olmamasına rağmen mahkemenin, müvekkili şirket tarafından ITF ile 10.11.2018 tarihinde toplu iş sözleşmesinin imzalandığı, dolayısıyla da bu şirketin geminin işleteni olup işbu davada husumet ehliyetinin bulunduğu gerekçesi ile davacı gemi adamının ücret alacağından dolayı donatan ile birlikte sorumlu bulunduğuna hükmetmiş olmasının kabulünün mümkün olmadığını, Müvekkili şirketin davacı gemi adamına yapılan ödemeleri, kendi adına değil, donatan … adına ve gelen toplu ödemeleri hem donatana hem de gemi adamlarına kolaylık sağlamak adına dağıtarak yaptığını, Dosyaya mübrez evraklarla müvekkili şirket tarafından davacı …’ın eşi …’e (…) 03.12.2008, 02.01.2009 ve 03.02.2009 tarihlerinde ödeme yaptığının görüldüğünü, ancak müvekkili şirketin 01.01.2009 ila 14.02.2009 tarihleri ile 03.03.2009 ila 31.05.2009 tarihlerine ilişkin … Bankası hesap dökümleri incelendiğinde, müvekkili şirketin belirtilen ödemeleri yapmasının sebebinin iş sözleşmesinden doğan ücret ödeme yükümlülüğü değil donatan … tarafından toplu olarak gönderilen maaş ödemelerinin gemi adamlarına dağıtımını sağlamak olduğunun görüleceğini, bu nedenle bilirkişi raporunda belirtilenin aksine, maaş ödemelerinin müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, müvekkil şirketin sadece maaş dağıtımına aracılık ettiğini, herhangi bir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber, eğer müvekkili şirket maaş ödemelerinden işveren sıfatı ile sorumlu olmuş olsa idi, … tarafından kendi hesabına maaş ödemelerini yapması için toplu ödeme yapılmayacağını ve bu maaş ödemelerinin müvekkili şirketin kendi hesabından direkt olarak yapılacağını, aksinin olağan hayatın akışına aykırı olacağını,
Mahkemenin gerekçeli kararının, bilirkişi raporunu tekrarlamak sureti ile oluşturulduğunu, gerekçeden yoksun olduğunu, ileri sürdükleri hiçbir iddianın veya talebin reddinin gerekçesinin açıklanmadığını, bu hususun da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; yabancı bayraklı gemide kaptan olarak çalışan davacının iş akdinin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle bakiye ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı … AŞ vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava dilekçesi ile dava … Gemisi Donatanına ve İşletene İzafeten … Limited Şirketi aleyhine yöneltilmiş, dava dilekçesinin tebliği üzerine donatan … Ltd vekili tarafından davaya cevap verilmiştir. Mahkemece de belirtildiği üzere, davacı vekilince ibraz edilen 03/06/2016 tarihli dilekçe ekinde tercümesi yaptırılarak ibraz edilen belgelere göre, gemi adamının istihdam edildiği … gemisi ile ilgili olarak … AŞ tarafından ITF ile 10/11/2008 tarihinde toplu iş sözleşmesi imzalandığı, yine gemiye ait klas sertifikasında … AŞ’nin işleten olarak gösterildiği, davacının çalıştığı dönemdeki maaşlarının adı geçen şirket tarafından yatırıldığı ve … AŞ vekilinin istinaf dilekçesindeki “Müvekkili şirketin, her ne kadar davacı gemi adamı taahhüt ettiği edimini İngilizce yetersizliği dolayısı ile yerine getirememiş olsa da kendisini mağdur etmemek ve belirli süreli iş sözleşmesine uygun davranılmasını sağlamak adına tamamen iyi niyet çerçevesinde hareket ederek kendisine yine donatana ait İngilizce yeterliliğinin daha az gerekli olduğu … isimli bir gemide eş şartlarda istihdam edilmesinin önerildiğini ve bu hususa davacının muvafakat ettiğini, bunun üzerine davacı gemi adamının … adlı gemiye katılması için Gavle’de otele yerleştirildiğini, seyahati için uçak bileti alındığını ve geri kalan tüm masrafları da karşılanmış olmasına rağmen kendisi tarafından herhangi bir sebep gösterilmeden gemiye katılmaktan imtina edilmiştir…. Gemi adamının başka bir gemiye transfer edilmesinin donatanın taraf olduğu dosyada da mübrez ITF toplu iş sözleşmesinin 18. maddesinin 5. klozuna istinaden yapıldığını,…” şeklindeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, adı geçen şirketin … gemisinin işleteni olup, davada husumet ehliyetinin bulunduğu, tüm dosya kapsamına göre, davacının belirli süreli iş sözleşmesi süre dolmadan feshedilmiş olup, davalı tarafça feshin haklı sebeplere binaen gerçekleştirildiğinin ispatlanmadığı anlaşılmaktadır. HMK 266 maddesindeki “Mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir…” ve yine HMK 282 maddesindeki “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” yasal düzenlemeleri de gözetildiğinde; İlk Derece Mahkemesince sunulan deliller, bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ışığında kurulan hüküm gerekçesinde … A.Ş. vekilinin istinaf nedenleri de karşılanmış olmakla; yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … A.Ş.’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davalı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.724,94 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 432,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.292,94 TL’nin istinaf konun yoluna başvuran davalı … A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.