Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1886 E. 2021/967 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1886 Esas
KARAR NO : 2021/967 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2019
NUMARASI: 2018/451 Esas 2019/758 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile,davacı şirketin uluslararası araç taşıma işi yaptığını, taraflar arasında mailleşme yoluyla yazılı anlaşma sağlandığını, yapılan yazılı anlaşma gereğince 9 adet kamyonun Ankara’dan teslim alındığını, 10/11/2017 tarihinde Yunanistan gümrüğünce araç başı 307-Euro Dozvola ve Kamyonlardaki eksik belge nedeniyle araç başı 100-Euro ceza olmak üzere Dozvola+Cezalar 3.663-Euro Yunanistan Gümrüğüne davacı tarafından ödendiğini, söz konusu ödemelerin davalı tarafa derhal bildirildiğini ve davalı tarafın aynı gün içinde davacı hesabına 3.663 Euro havale ettiğini, araçların yurt dışına taşınması işinin gerçekleştirildiğini, e-faturalar düzenlendiğini, ödemelerin büyük kısmının yapıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığında tereddüt olmadığını, davalının söz konusu anlaşma ve taşınmalar nedeniyle toplamda 20.163-Euro ve 450 TL borçlu olduğunu, davalı tarafın 10/11/2017 tarihinde 3.663 Euro, 23/11/2017 tarihinde 12.837 Euro ödeme yaptığını, cari hesaptan kalan 3.663 Euro+450,00 TL ‘nin ödenmediğini, bunun üzerine davacının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve temelsiz olarak icra takibine itiraz etmiş olduğunu ve takibin durduğunu belirterek davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz haksız ve kötüniyetli yapıldığı için %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkiline ait 9 adet damperli kamyonun, Ankara’dan Arnavutluk’a götürülmesi işini yaptığını, davacının araçlara kendi sürücülerini verdiğini, araçların yürütülerek Arnavutluk’a götürüldüğünü bedelinin 1,650.00 l-UR olduğunu, karşılıklı elektronik posta yazışmaları ile saklanan anlaşmayla, belirlenen ücretin içerisinde, deneyimli şoförler yol geçiş ücretleri, transit aktarma gümrük işlemleri, tır karnesi/T1, sınır geçiş işlemleri, Arnavutluk giriş dozvolası, mazot ve yağ, şoför seyahat masraflarının dahil olduğunu, tarafların anlaşması üzerine müvekkili şirketin 01/11/2017 tarihinde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğüne başvurarak araçların yurt çıkışı izinlerinin ve Yunanistan transit geçiş belgesi verilmesinin istendiğini, bakanlığın 06/11/2017 tarihinde verdiği cevapta, araçların geçici ihraç kapsamında 20/03/2018 tarihine kadar İpsala Gümrük Md. den yurt dışına çıkışınaU-Net Otomasyon sistemi üzerinden iznin düzenlendiğini bildirdiğini, İpsala kapısından, işlemlerin yaptırılması ve bu arada dozvolanın da alınması için davacı şirketin elemanı … vekaletname verildiğini, bu vekaletnamede yazılı yetkilerle davacı şirketin elemanının İpsala Gümrük Kapısından bedeli kendisi tarafından ödenmek üzere alması gerekli olduğunu, alınacak bu belgenin kamyonların teslim edileceği tüm güzergah boyunca geçerli olduğunu, davacı firmanın yazılı anlaşma gereği gibi işini yapmadığını ve İpsala Gümrük kapsından Türkiye-Arnavutluk transit geçiş izin dozvola almadan, kamyonları Yunanistan’a soktuğunu, Yunanistan makamlarınca araç başı 100 Euro dozvola ücreti istenildiğini, bu bedelin müvekkili şirketten talebin haksız olduğunu, ipsala kapıdan belge alınmış ise bu belgenin Arnavutluk’a kadar geçerli olması gerektiğini, ipsala gümrük kapısından dozvola alınmamış veya alınmış ise de kaybedilmiş ya da herhangi bir nedenle Yunan makamlarına ibraz edilmemiş olması nedeniyle yeniden ödenmek zorunda kalındığını, davacının kusuru neticesinde yapılan ödemeden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağının son derece açık olduğunu, Yunanistan makamlarınca araç başı uygulanan 307,20 Euro cezanın da müvekkiline yansıtılmayacağını, kamyonların Yunanistan Gümrük kapısında depolarında bulunan mazot miktarını doğru olarak beyan etmek zorunda olduğunu, beyan olunan mazot tutarı doğru değilse ya da Yunanistan makamlarının kabul ettiği miktardan farklı ise kamyon başı ceza uygulandığını, davacı şirketin taşıma işini gereği gibi yerine getirmediği, doğru miktarda mazot bulundurmadığı ya da doğru beyanda bulunmadığı için davacının kusuru neticesinde uygulanan cezanın müvekkiline yansıtılmasının yasal olmadığını belirterek davanın reddini asıl alacağın %20 si kadar kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 19/06/2019 tarih ve 2018/451 Esas – 2019/758 Karar sayılı kararında;”….İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkaya bağlı dava olmakla takibin faturaya dayalı alacak için yapıldığı, tarafların tacir olduğu ve davacı arafından ticari defterlere dayanılmış olması nedeni ile taraf kayıtları üzerinde mali müşavir marifeti ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş,inceleme günü her iki tarafa da meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek bildirilmiş, davacı tarafından defterler sunulduğu halde davalının defter ve belgelerini sunmadığı anlaşılmıştır.Davacı defterlerinin TTK 64 ve devamı ile 82-83 maddeleri ve V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı lehine HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, davaacı defterlerinde davacının davalıdan 3.663 Euro alacaklı olduğu, alacağın dayanağının Yunanistan gümrüğünve kesilen cezaya ilişkin olduğu, davacı tarafından davalıya ait taşımacılığın gerçekleştirildiği,taşıma konusunda uzman bilirkişi tarafından verilen raporda ülkemiz ile ikili anlaşmaların sözkonusu olduğu ülkeler ve protokoller gereğince taşımanın bir kotaya bağlandığı, bu kotaların TIR geçiş belgesi … oarak adlandırılan özel izin belgeleri ile yapılacağı,davalıya ait 9 adet kamyonun Ankaradan Arnavutluka araç sürücüleri tarafından götürülmesinin kararlaştırıldığı, bu hususun taraflar arasındaki mail yazışmaları ile belirlendiği, davacının 1.650 Euro karşılığı götürülmesi işini üstlendiği ve işin davacı tarafından ifa edildiği, davacı alacağına dayanak faturaların davacı kayıtlarında bulunduğu, ancak davalı tarafından defter ve belge ibraz edilmemesi halinde HMK 222/2 anlamında açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve kayıtların birbirini doğruladığı defterlerin aksinin diğer tarafın aynı şartlara uygun defterleri ile buna karşı durabileceği,davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan 3.663,Euro alacaklı olduğu, ticari defterlerin delil niteliğinin mahkememizce değerlendirilmesinden , davalının meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen defterlerini sunmadığı, davalı tarafından defterlerin ibraz edilmesi halinde taraf kayıtlarının delil niteliğinin tartışılacağı,davalı tarafından ticari defterlerin sunulmadığı hallerde kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olunduğu, engel olduğu sonucun varylığını kabul etmiş sayılacağı, davalı da tacir olduğundan ve ticari defter tutmak zorunda olduğundan belgenin elinde olmadığına ilişkin HMK 220/3 maddesi gereğince yemin etmesine gerek bulunmadığı anlaşılmakla davacının davalıdan 3.663,00 Euro ve bilirkişi tarafından Kamu bankalarınca 1 yıllık mevduata uygulanan faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre 6,02 Euro işmeliş faiz olmak üzere alacaklı olduğu toplam 3.669,02 Euro üzerinden itirazın iptali ile, davalı tarafından inkar edilen asıl alacak 3.663,00 Euro fatura alacağı olup likit olduğundan davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar edilen bu miktarın takip tarihi itibarı ile TL karşılığının % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, 1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının İst. And. …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 3.663,00 EURO asıl alacak 6,02 işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.669,02 EURO karşılığının fiili ödeme tarihindeki TL üzerinden itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 3.663,00 EURO ya kamu bankalarının 1 yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, 2-Davalının inkar edilen asıl alacak 3.663,00 EURO nun takip tarihindeki TL karşılığı 16.996,32 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 3-Kabule göre alınması gerekli 1.276,06 TL harçtan peşin alınan 321,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 954,56 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.895,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden redde göre 2019 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Taraflar arasındaki uyuşmazlık “Denizcilik, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığından alınan transit geçiş izninin varlığı halinde; Yunanistan makamlarına ayrıca dozvola ödenmesinin gerekip gerekmediği” noktasında toplandığını, Çünkü, Bakanlıktan alınan belgeye transit geçiş belgesidir ve tüm ücretler ödendikten sonra Bakanlıkça tanzim edilerek verilmekte olduğunu, Dolayısıyla davacı şirket, yasal bir zorunluluk yok iken, işini iyi bilmemesi ve takip etmemesi sonucu, belki de Yunan makamlarının talebi üzerine, gerekli özeni göstermeden, itiraz dahi etmeden ve hatta müvekkiline dahi bildirmeden dozvola ödemesi yapıldığını, bu bedelin müvekkiline yansıtılması mümkün olmadığını, Bu hususun ilgili bakanlıktan sorulması ve konunun hukuken aydınlatılması gerektirmekte olduğunu, Mahkeme bu konuda bakanlığa yazmamış ve uyuşmazlığı bilirkişi raporu ile çözdüğünü, bilirkişi incelemesinde bu hususa hiç değinilmemiş, dozvola ödenmesinin gerekip gerekmediği tartışılmadığını, Diğer yandan, asla kabul etmek anlamına gelmemek üzere, gerekçeli kararda taraflar arasında sözleşme olmamasına rağmen, mail yazışmalarına dayanılarak karar verildiği belirtilmiş olmasına rağmen, dosya içerisinde de bulunan mail yazışmalarının hiç birisinde; Yunanistan dozvolasının ödeneceğine ilişkin yazışma olmadığını, sadece Arnavutluk dozvolasının ödeneceğine dair hüküm vardır ki, bu husus da müvekkili tarafından yerine getirildiğini, Davacının nakliye için görevlendirdiği kişilerin gerekli bilgi ve donanıma sahip olmamaları yani davacının kusuru neticesinde ödenmek zorunda kalınan dozvola bedelinin müvekkilinden tahsili yönünde hüküm kurulması eksik ve hatalı inceleme sonucu olmuştur.Bir diğer çok önemli kon ise, nakliye anında ödenen cezanın hangi gerekçeyle müvekkiline yansıtıldığı hususu olduğu, şöyle ki, ceza, nakliye sırasında, davacının görevlendirdiği kişinin kusuru neticesinde düzenlendiğini, bu kusurun müvekkiline atfı ve müvekkilinin ödemesi gerektiği kabulü son derece hatalı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, Bakanlıkça tanzim edilen “transit geçiş belgesine” rağmen, Yunanistan makamlarına “dozvola” ödenmesinin gerekip gerekmediği hususunda “Denizcilik, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığına yazılması ve gelecek cevaba göre dosyanın yeniden konusunda Uzman bilirkişilere teslimi ile uyuşmazlık konusunda rapor alınmasına, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/451 Esas, 2019/758 K. Sayılı 19.06.2019 tarihli kararının kaldırılarak davanın reddine, yargılama giderleri ile vekillik ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkeme tarafından müvekkili şirket aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkeme 19.06.2019 tarihli ilamında 3.663,00 EURO asıl alacak ve 6,02 EURO faiz olmak üzere toplam 3.669,02 EURO’luk kısım için Davanın KABULÜNE, fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE karar verilmiş olup, müvekkili şirket aleyhine 2.725,00 TL vekalet ücreti hükmedildiğini, Avukatlık Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesi uyarınca müvekkil şirket aleyhine hükmedilen vekalet ücreti reddedilen miktarı geçemeyeceğini, Müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılması gerektiğini, (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 07.02.2017 tarihli 2017/7296 E. Ve 2017/1656 K. sayılı ilamı, 22. Hukuk Dairesi emsal nitelikte 28/09/2017 tarihli 2017/38415 E. Ve 2017/19756 K. sayılı ilamı)Hem kanun hükmü hem yukarıda bahsi geçen Yargıtay içtihatları uyarınca Yerel Mahkeme tarafından müvekkili şirket aleyhine hükmedilen vekalet ücreti usul ve yasaya aykırı olup, Yerel Mahkeme kararının bu yönüyle hukuka aykırı olup, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde hükmün bu yönüyle kaldırılması için istinaf kanunu yoluna başvurduklarını, ayrıca kararın icrasının istinaf incelemesi sonuna kadar durdurulmasını talep ettiklerini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının İst. And. …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 3.663,00 EURO asıl alacak 6,02 işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.669,02 EURO karşılığının fiili ödeme tarihindeki TL üzerinden itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 3.663,00 EURO ya kamu bankalarının 1 yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri incelendiğinde;Davalı taraf istinaf dilekçesinde, davalı şirket tarafından, Denizcilik, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığından transit geçiş izni alındığı bu geçiş izninin varlığı halinde Yunanistan makamlarına ayrıca dozvola ödenmesi zorunluluğu bulunmadığını ileri sürerek Yunanistan Gümrüğü’nde ödenen dozvolanın ödenmesinde davacı şirketin kusuru bulunduğunu ileri sürmüştür.Somut olayda, davalı tarafa ait 9 adet damperli kamyonun, Ankara’dan Arnavutluk’a kadar sürülerek götürülmesi işini, elektronik posta yoluyla kurulan icap ve kabule dayalı sözleşme şartları uyarınca davacı tarafın yaptığı, bu kapsamda davalıya ait araçlara davacı tarafın araç başına 1.650,00 EURO karşılığında kendi şöförlerini tahsis ettiği, davacının davalıya karşı üstlendiği 9 aracın davacının şöförleri tarafından sürülerek Ankara’dan Arnavutluk’a götürülmesi işini ifa ettiği çekişmesizdir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından alınan geçici ihraç kaydıyla çıkış yapmış olan taşıtların Yunanistan makamlarına ayrıca dozvola ödenmesinin gerekip gerekmediği, mahkemece verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır.Davacı tarafından davalıya gönderilen 1/11/2017 tarihli mail de fiyata dahil olan hizmetlerin belirtildiği, Arnavutluk giriş dozvolası fiyata dahil olduğu halde Yunanistan Giriş dozvolasının fiyata dahil olduğuna yönelik bir beyanın olmadığı tesbit edilmiştir.Davalı tarafından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına verilen 01/11/2017 tarihli dilekçe ile, marka,model ve plakaları yazılı araçlarına 20/03/2018 tarihine kadar yurt dışı çıkış izinlerinin verilmesi ayrıca Yunanistan Makamlarınca geçiş belgesi ibrazı Yunanistan Transit geçiş belgesi verilmesini talep etmiştir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca davalı adına düzenlenen 06/11/2017 tarihli cevabi yazı ile, geçici ihraç kapsamında yurt dışına çıkışına U-Net otomasyon sistemi üzerinden 20/03/2018 tarihine kadar izin düzenlendiği belirtilmiş olup Yunanistan makamlarına ayrıca dozvola ödenmesinin gerekip gerekmeyeceği yönünde bir açıklaya yapılmadığı tesbit edilmiştir.Dava konusu olayda, Kamyonların Geçici ihracatı söz konusu olduğu için, kamyonların yurt dışı çıkış izinleri davalının alması gerekmektedir. Davacı şirket şoförleri Türkiye’nin İpsala Sınır kapısını geçip, 10.11.2017 tarihinde Yunanistan Gümrüğüne girdiklerinde, davalının Yunanistan dozvola bedellerini ödemediği tesbit edilmiş ve Yunan Gümrük görevlileri 9 adet kamyon için araç başı 100-EURO dozvola bedeli ile araç başına 307,20-EURO ceza kesmişlerdir.Davacı tarafından davalı adına 27/11/2017 tarihli dozvolo ve ceza yansıtması açıklamalı 3.663,00 EURO bedelli 1 adet e fatura düzenleyerek sistemden gönderdiği, davalınında 09/12/2017 tarihli iade faturası düzenleyerek faturanın davacıya e fatura olarak gönderildiği tesbit edilmiştir.Dosyada mübrez mail yazışmasında da açıkça belirtildiği üzere davacı şirketin teklif etmiş olduğu bedel kapsamında Arnavutluk giriş dozvolası fiyata dahil olup, Yunanistan dozvolası fiyata dahil değildir. Davalı tarafın, Denizcilik, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığından transit geçiş izni alındığı bu geçiş izninin varlığı halinde Yunanistan makamlarına ayrıca dozvola ödenmesi zorunluluğu bulunmadığı, Yunanistan Gümrüğü’nde ödenen dozvolanın ödenmesinde davacı şirketin kusuru bulunduğununa yönelik savunmasını ispatlayamadığı tesbit edilmiştir.Yunan Gümrük görevlilerinin 9 adet kamyon için araç başı 100-EURO dozvola bedeli ile araç başına 307,20-EURO ceza kestikleri ve kesilen dozvola bedeli ile cezaların davacı arafından davalı adına düzenlenen fatura ile talep edildiği, bu faturanın davalı tarafından davacıya iade edildiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Alacak miktarı mahkemece usule uygun şekilde tespit edilmiştir.Davalı tarafından bilirkişi raporuna yönelik verdiği itirazlarını içerir beyan dilekçesi ile, bakanlığa yazılan 01.11.2017 tarihli yazı ile Bakanlığın 06.11.2017 tarihli transit geçiş izne ilişkin cevabi yazısı da eklenmek suretiyle, Yunanistan makamlarına dozvola ödenmesinin gerekip gerekmediği konusunun sorulması, akabinde gelecek cevabi yazı ile birlikte bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmesini talep ettiği halde mahkemece bu yönde olumlu/olumsuz bir karar verilmediği tesbit edilmiştir. HMK’nın 146.maddesine göre hakim delillerden davanın yeterince aydınlandığı kanaatine varırsa tahkikatı bitirebilir. Bu hükümle birlikte yukarıda belirtilen tesbitler ve ilk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde ; mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor içeriğindeki tespitler de gözetilerek, mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davalı vekilinin istinaf sebepleri ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve değerlendirilmesine göre yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin istinaf sebebi incelendiğinde,Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesi gereğince hükmedilen vekalet ücreti kabul ya da reddedilen miktarı geçemez. Somut olayda, dava itirazın iptali davası olup dava değeri 3.720,54 EURO (dava tarihi olan 17/04/2018 tarihli kura göre 1 EURO 5,060 TL. Olup 3.720,54×5,060=18.825,93 TL.)’dur.Mahkemece 3.669,02 EURO yönünden davanın kısmen kabulüne ve 51,52 EURO yönünden davanın reddine karar verildiği, dava tarihindeki kura göre ret edilen miktarın 260,69 TL. olup, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT. 13/2 maddesi gereğince davalı lehine bu tutarın vekalet ücreti olarak hüküm altına alınması gerekirken davalı lehine 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamış ve davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür.Sonuç itibariyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılması ve davalı lehine taktir edilen vekalet ücreti yönünden dairemizce yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A) Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B) Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2019 tarih ve 2018/451 Esas 2019/758 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; 1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının İst. And. 10. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 3.663,00 EURO asıl alacak 6,02 işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.669,02 EURO karşılığının fiili ödeme tarihindeki TL üzerinden itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 3.663,00 EURO ya kamu bankalarının 1 yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, 2-Davalının inkar edilen asıl alacak 3.663,00 EURO nun takip tarihindeki TL karşılığı 16.996,32 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.268,19.TL harçtan peşin alınan 321,50.TL harcın mahsubu ile bakiye 946,69.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-Davacı tarafından yatırılan 321,50.TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen 35,90.TL başvurma harcı, 1.725,50.TL tebligat, yazı ve bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 1.761,40.TL yargılama giderinin haklılık oranına göre (%99 kabul) hesap ve takdir olunan 1.743,78.TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 260,69.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Bakiye gider avansa varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30’ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 11-Davacı tarafından yatırılan 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 12-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.268,19.TL harçtan istinaf eden davalı tarafından yatırılan 320,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 948,19.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 13-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 14-Davacı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 40,50.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 161,30.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 15-Bakiye gider avansa varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 16-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/06/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.