Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1881 E. 2019/1292 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1881
KARAR NO : 2019/1292
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatı İle )
TARİHİ : 05/07/2019 ( Ek Karar )
DOSYA NUMARASI: 2019/47 D. İş – 2015/59 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 02/10/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili 14/03/2019 tarihli talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin tedarikçi … Ltd. ve … firmaları ile anlaşarak toplam 9.000 metrik ton ağırlığındaki soda yükünü satın aldığını ve karşılığında 1.701.000 USD bedelinde bir ödeme yaptığını, yükün yaklaşık 5.440,62 metrik tonunun satılmak üzere … ve … Ltd. şirketleri ile anlaşıldığını, söz konusu yükün brüt ağırlığının 2.818.438 kg olan kısmının … Ltd şirketine 736.441,39 USD karşılığında, geri kalan 2.636.962 kg olan kısmının ise de … şirketine 641.666,56 USD karşılığında satılmasının kararlaştırıldığını, yükün taşındığı … isimli geminin Şile’de karaya vurduğunu, ihtiyati haciz isteyen firmanın taşıtanı olduğu bu yükün taşınabilmesi halinde kazanacağı toplam bedelin 1.378.107,95-USD’ye baliğ olduğunu, taşıtan olan müvekkilinin söz konusu toplam 5.440,62 metrik tondan oluşan yükün Rusya’nın Novorosisk Limanı’ndan brüt ağırlığı 2.818.438 kg olan kısmının Ambarlı Limanı’na, 2.636.962 kg olan kısmının ise Mısır’ ın Damietta Limanı’na taşınması hususunda … ile anlaşıldığını, ancak söz konusu geminin 19.12.2018 tarihinde İstanbul Şile açıklarında karaya oturduğunu, taşınması konusunda anlaşılan yükün tamamının zayi olduğunu, söz konusu yükün kurtarılabilmesi için donatanla görüşmeler yapıldığını, bu çerçevede kurtarma işlemleri için gemi donatanına 100.000,00 USD bedelinde daha ödeme yapıldığını, taşıma sözleşmesi ile gemi donatanına 183.000,00-USD navlun ücreti ödenmesinin kararlaştırıldığını, zayi olan yük karşısında donatanın navluna hak kazanamayacağını, bu çerçevede gemi donatanına ödenen navlun bedelinin de müvekkile geri ödenebilmesi bakımından teminat altına alınması gerektiğini, söz konusu taşımaya ilişkin olarak yükün taşınması hususunda gemi donatanı ile anlaşan taşıtan konumundaki müvekkilinin konşimentoda belirtilen yükleticilerden yüke ilişkin tüm taleplerinin temlik alındığını, müvekkilinin yük ilgilisi sıfatına haiz olup zayi olan yük bedelini, bu çerçevede yapılan harcamaları ve muhtemel masrafları gemi donatanından talep etme hakkına sahip olduğunu, gemi donatanına çok defa taleplerin belirtildiğini, ancak gemi donatanı tarafından hiçbir teminat sağlanmadığını belirterek şimdilik 1.378.107,95 USD tutarındaki yük bedeli, 100.000,00-USD yükün kurtarılması için yapılan masraflar, 183.000,00-USD hak kazanılmayan navlun ücreti şeklindeki alacak kalemlerinin teminat altına alınması bakımından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik … IMO nolu, Komorlar bayraklı … isimli geminin 1.661.107,95 USD bedelindeki alacağın teminat altına alınması için ihtiyaten haczini talep etmiştir. Alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebi üzerine İlk Derece Mahkemesi’ nin 05/04/2019 tarihli ihtiyati haciz kararı ile; Talep eden firma tarafnıdan 2.636.962 kg soda yüküne ilişkin üç adet konişmento aslı ve bu yükün yükleticisi ve göndereni olan … Ltd firmasının temliknamesinden dolayı bu yükün 641.666,56 USD fatura bedeli ile taşıyıcıya ödenen 183.000,00 USD navlun bedelin hakkında ihtiyati haciz verme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle:” 1-İhtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜ ile 824.666,56 USD alacağın güvence altına alınması için … IMO numaralı Comoros Bayraklı … isimli geminin İHTİYATEN HACZİNE, fazla talebin reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, karşı taraf vekili tarafından itiraz dilekçeleri sunulmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden vekili dilekçesinde özetle; aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen “…” gemi vasfını kaybettiğini, TTK kapsamında gemi niteliğine haiz olmadığını, müvekkilinin teknik işleteni olduğu “…” gemisinin 19.12.2018 tarihinde saat 09.03 sularında Şile Karaburun sahilinde kötü ve ağır hava koşulları neticesinde karaya oturmak suretiyle gemi vasfını kaybettiğini, Şile Liman Başkanlığınca düzenlemiş 22.04.2019 tarihli müzekkere tahtında geminin yüzdürülmesinin mümkün olmadığı ve gemi vasfını yitirmiş enkaz niteliğinde olduğunun ifade edildiğini, TTK’nın 931.maddesi kapsamında gemi vasfını kaybetmiş olan … ile ilgili olarak Deniz Ticareti Hukuku’na ilişkin hükümlerin uygulama bulması hukuka ve yasaya açıkça aykırılık teşkil ettiğini, ihtiyati haciz şartlarının yerine gelmediğini, ihtiyati haciz kararında karşı tarafın “… ” olarak gösterildiğini, müvekkilinin teknik işleteni olduğu … gemisinin karaya oturma anındaki donatanı Marshall Adalarında mukim … olup “…” 08.01.2019 tarihinde …. Şirketine hurda olarak satıldığını ve 10.01.2019 tarihinde imzalanan devir teslim protokolü ile teslim edildiğini, ihtiyati haciz talep eden tarafından iddia edilen deniz alacağı bir gemi alacağı niteliğinde olmadığını, dolayısıyla gemiyi takip eden bir alacak niteliğinde olmayıp iyiniyetli 3.kişilere karşı ileri sürülemez nitelikte ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı vermeyeceğini, ihtiyati haciz kararı incelendiğinde ihtiyati haciz talep eden tarafın afaki zarar kalemleri beyan ettiği, bu nedenle ispatına dair yeterli delil sunamadığının görüldüğünü, ihtiyati haciz talep eden taraf dilekçesinde 1.378.107,95 USD tutarındaki yük bedelinin, 100.000,00 USD bedelindeki kurtarma masraflarının ve 183.000,00 USD tutarındaki navlun ücretinin teminat altına alınması bakımından … gemisi üzerinde ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, mahkemece 05.04.2019 tarihli kararı ile ihtiyati haciz talep edenin talebinin kısmen kabulüne karar verilerek, talep eden tarafça … şirketine satılan 2.636.962kg yüke ilişkin 641.666,56 USD fatura bedeli ile taşıyıcıya ödenen 183.000,00 USD navlun bedeli olarak toplam 824.666,56.-USD üzerinden hüküm kurulduğunu, 824.666,56,-USD bedel açıkça hukuka aykırı nitelikte olup kabul edilebilmesi mümkün olmadığını, ihtiyati haciz talep eden taraf dilekçesinde ödendiğini iddia ettiği 183.000 USD navlun bedelinden bahsettiği ve iş bu ödemeye ilişkin fatura ibraz ettiğini, bu husus göz ardı edilerek eksik inceleme neticesinde ihtiyati haciz tutarına dahil edildiğini, ihtiyati haciz tutarına dahil edilen ihtiyati haciz talep eden tarafça … şirketine satılan 2.636.962kg yüke ilişkin 641.666,56 USD bedel yükün gerçek değeri değil ihtiyati haciz talep edenin belirlediği satış tutarı olduğunu, taşımaya konu soda yükünün bir bölümü Haydarpaşa Limanına indirildiğini, diğer bölümünün halihazırda … üzerinde bulunduğunu, “…” gemisinin 19.12.2018 tarihinde Şile Karaburun mevkiinde kötü ve ağır hava koşulları sebebiyle demir almaya çalışırken sürüklenmeye başladığını ve tüm manevra ve makine yönlendirmelerine rağmen sürüklenmenin önüne geçilemediğini, geminin kaptanı tarafından kurtarma talebinde bulunulmuşsa da kötü ve ağır hava koşulları sebebiyle kurtarma römorkörleri gemiye ulaşamadığını beyanla ihtiyati haciz kararına karşı itirazlarının kabulü ile … IMO numaralı M/V … üzerine koyulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan teminatın arttırılması ile ayrıca yabancılık teminatı yatırmasına, mahkeme aksi kanaatte ise ihtiyati hacze konu edilen zarar miktarının azaltılması ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili itiraza beyan dilekçesinde; … gemisinin 19.12.2018 tarihinde karaya oturduğunu, o tarihten bu yana kurtarma çalışmaları devam ettiğini, TTK 931.madde hükmüne göre yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her aracın gemi sayıldığını, söz konusu özelliklerin geçici bir süre bulunmuyor olması geminin gemi vasfını değiştirmeyeceğini, kurtarma çalışmaları devam ettiğinden, geminin tamamen zıya olduğundan bahsedilemeyeceğini, karşı tarafça sunulan dilekçeden söz konusu belgelerin karaya oturma hadisesinden hemen sonra düzenlenen belgeler olduğu anlaşıldığını, ancak sonrasında ilgili liman başkanlıkları ile yapılan görüşmelerde donatanın geminin kurtarılabilir durumda olduğu kanaatinde olduğu, bu nedenle ek incelemeler talep ettiği ve kurtarma işlemlerinin devam ettiğinin şifahen öğrenildiğini, her halükarda bir geminin üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesi, ancak talep anında geminin sicilden terkin edilmiş olması halinde mümkün olmayacağını, … gemisi sicilden terkin edilmediğinden gemi vasfını yitirdiği iddialarının dikkate alınmayacağını, … gemisi üzerinde ihtiyati haciz talep edilirken geminin donatanı karşı taraf olarak gösterildiğini, … geminin donatanı olmadığını iddia ediyorsa, mülkiyetin değiştiğine dair iddiaların kendisi ile ilgili olmaması gerektiğini, ancak …, kötüniyetli bir şekilde mülkiyetin değiştiği iddialarını ortaya koyduğunu, … donatan adına hareket ettiği ve yöneltilecek taleplerden de sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, kurtarma çalışmalarına ilişkin satışın gerçekleştiğinin iddia olunduğu 08.01.2019 tarihinden sonra 30.01.2019 tarihinde düzenlenen “Mutabakat Anlaşması”nda … donatan olarak belirtildiği, bu belgenin … tarafından imzalandığını, karşı tarafın da kabul ettiği üzere karaya oturma anında kayıtlı malik olan …, karşı tarafça satış gerçekleştirildiğinin iddia edildiği 08.01.2019 tarihinden sonra yapılan yazışmalar ile … gemisinin kendi gemileri olduğunu açıkça belirtmekte olduğu, söz konusu geminin kurtarma çalışmaları için yapılan bu yazışmalarda ”Prole Shipping” imzasını kullandığını, karşı tarafça ileri sürülen mülkiyet değişikliği iddiasının muvazaalı olduğu, geminin satıldığının iddia olunduğu tarihten sonra dahi tüm yazışmaların … tarafından yapıldığını, gemini satın aldığı iddia olunan şirketin adının hiçbir yerde geçmediğini, bu çerçevede karaya oturma anındaki donatan ile ihtiyati haciz anındaki donatanın aynı olduğu izah edilemeyeceğini, karşı tarafın ödenmenin Trans Okyanus’a yapılmasını talep ettiği söz konusu bedelin, karşı tarafla müvekkili arasında imzalanan kira sözleşmesinde kararlaştırılan 183.000 USD olduğunu, taraflarınca sunulan swiftler ile ortaya konulduğu üzere tam olarak bu bedelin söz konusu firmaya gönderildiğini, müvekkili tedarikçi firmalardan satın aldığı ve bedelini ödediği 9.000 metrik ton yükün yaklaşık 5.440,62 metrik tonunu satmak üzere … ve … Ltd. şirketleri ile anlaştığını, söz konusu yükün, brüt ağırlığı 2.818.438 kg olan kısmının … Ltd şirketine 736.441,39 USD karşılığında, geri kalan 2.636.962 kg olan kısmının ise de … şirketine 641.666,56 USD karşılığında satılması kararlaştırıldığını, dolayısıyla müvekkili tarafından bu çerçevede talepte bulunulduğu ve mahkeme tarafından da mahrum kalınan kazanç göz önüne alınarak hüküm ittihaz edildiğini beyanla ihtiyati hacze itirazın reddine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik TTK m. 1358/2 hükmü çerçevesinde mahkemenin 824.666,56-USD bedel üzerinden verdiği 05.04.2019 tarihli ihtiyati haciz kararının miktar bakımından değiştirilmesini talep ederek, ihtiyati haciz kararında belirlenen bedelin talepleri doğrultusunda artırılarak … IMO nolu, Komorlar bayraklı … isimli geminin 1.661.107,95 USD bedel üzerinden ihtiyaten haczedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatı İle ) verilen 05/07/2019 tarih ve 2019/47 D. İş – 2015/59 Karar sayılı Ek Karar ile; ” …
Geminin sahiplik durumunun tespitinde en geçerli delilin equasis kaydı olduğu, ihtiyati haciz konusu … gemisinin equasis kaydındaki bilgilere göre malikinin ve işleteninin aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … olduğu, geminin karaya oturma tarihinden sonraki satış iddiasının ise equasis kaydına yansıtılmadığı, bu nedenle equasis kaydındaki bilgilerin esas alınması gerektiği, kaldı ki talep eden tarafça söz konusu satışın muvazaalı olduğunun da ileri sürüldüğü, geminin sicil kaydı devam ettiğinden hukuken gemi vasfının yitirdiğinin söylenemeyeceği, karaya oturma hadisesinin kötü hava şartları yani mücbir sebep nedeniyle meydana geldiğinin şu aşamada kesin olarak anlaşılamadığı, bu çerçevede donatanın sorumsuzluğunun ancak yargılama neticesinde ortaya çıkacak bir durum olduğu, yükün kullanılamaz hale geldiğinin mahkememizin 2019/78 d.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı, dolayısıyla yükün zayi olmasından dolayı talep eden yük ilgilisinin zarara uğradığının yaklaşık ispat kuralları ile ispatlandığı, yük zararından dolayı TTK’nun 1352 ve 1369.maddelerine göre ihtiyati haciz hakkının doğduğu, dosya kapsamına göre zayi olan yükten dolayı davacının zararının fatura tutarı olan 641.666,56 USD olarak gözüktüğü, bu değerlendirmelere göre zayi olan yük zararından dolayı mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olduğu, navlun bedelinin ise dava dışı … Ticaret A.Ş’ye ödendiği anlaşıldığından, navlun konusundaki ihtiyati haciz kararına ilişkin itirazın yerinde olduğu kanaatine varılarak, … gemisinin Karadeniz’de karaya oturma hadisesinin taşıyanın sorumluluğunu ortadan kaldıran kötü hava şartlarına bağlı olarak meydana gelme ihtimali de gözönüne alınarak bu aşamada tarafların hak ve menfaat dengesi gözetilerek teminat tutarının 200.000 USD’ye yükseltilmek suretiyle söz konusu teminat yatırıldığı takdirde 641.666,56 USD yük bedeli üzerinden … IMO numaralı Comoras Bayraklı … gemisi üzerine konulan ihtiyati haciz kararının devamına, navlun bedeline ilişkin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile;
” 1-İhtiyati haciz kararına itirazın KISMEN KABULÜNE, teminat tutarının 200.000 USD’ ye yükseltilerek söz konusu teminatın ihtiyati haciz talep eden tarafça 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması halinde 641.666,56 USD yük bedeli üzerinden … IMO numaralı Comoros Bayraklı … gemisi üzerine konulan ihtiyati haciz kararının devamına, aksi takdirde yük bedeli yönünden gemi üzerine konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, Navlun bedeli üzerine konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, … ” karar verilmiş ve verilen ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili ile ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının akabinde yükün zayi olup olmadığına ilişkin karşı tarafça yapılan itirazlar ve talepleri doğrultusunda Uzakyol Kaptanı ve Kimya Mühendisi Bilirkişiler tarafından gerek gemi üzerinde bulunan yük gerekse Haydarpaşa Limanı’na limbo edilen yük üzerinde yerinde incelemeler yapıldığını ve 25.06.2019 tarihli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/78 D. İş sayılı dosyası tahtında tanzim edilen raporda yükün tamamının zayi olduğu ve kullanılamayacak durumda olduğunun tespitinin yapıldığını, İşbu rapora binaen İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ihtiyati haciz dosyası tahtında yapılan itirazın kısmen kabulüyle teminat tutarının 200.000,00.-USD bedele yükseltilmesi şartına bağlı olarak 641.666,56.-USD yük bedeli üzerine konulan ihtiyati haciz kararının aynen muhafazasına karar verildiğini, ayrıca müvekkili tarafından ödenen 183.000,00.-USD navlun bedeli bakımından ise uygulanan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiğini, Müvekkilinin ödemiş olduğu navlun ücretine ilişkin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının müvekkilinin katlanmış olduğu külfetleri çok daha ağırlaştıracağını, Müvekkilinin 14.12.2018 tarihinde Charterparty üzerinde kararlaştırılmış olan navlun ücretini ödemiş olduğu sabit olmakla beraber ödemiş olduğu navlun bedeline mukabil olarak hiçbir maddi/manevi yarar görmediğini, tam aksine yükün tamamının zayi olmasından ötürü yükün ilgililerine karşı edimini yerine getirmediğini, Müvekkilinin uğramış olduğu zarar dava dosyasına sunulan ödeme belgeleriyle delillendirilmiş olup 17. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ödemesi yapılmış olan 183.000,00.-USD navlun bedeli üzerine konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına itiraz ettiklerini beyanla; (EK1: 183.000,00 USD değerindeki navlun bedelinin müvekkil tarafından ödendiğini gösterir ödeme belgesi) (EK2: Navlun ücretinin 183.000,00 USD olarak kararlaştırıldığını gösterir karşı tarafla müvekkilimiz arasında imzalanan Charterparty) EK3: Taraflar arasında imzalanan ve … tarafından aracı olarak tanındığını gösteren 29.01.2019 tarihli Kurtarma Anlaşması) Yerel Mahkeme tarafından müvekkilinin ödemesini yapmış olduğunu iddia ettiği 183.000,00-USD‘ lik navlun bedeline ilişkin kaldırılan ihtiyati haciz kararının yeniden tesis edilmesine, Yerel Mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararında belirlenen 641.666,56.-USD bedelin talepleri doğrultusunda arttırılarak …nolu Komorlar bayraklı … isimli geminin 824.666,56.-USD bedel üzerinden ihtiyaten haczedilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK’nın Deniz Ticareti başlıklı 5. kitabındaki ilgili maddeler ve İİK madde 265 uyarınca, aşağıda açıklanan sebeplere istinaden İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazlarını tamamen kabul etmesi gerekir iken 05.07.2019 tarihli ek kararı çerçevesinde itirazın kısmen kabulüne ve 641.666,56.-USD alacak üzerinden müvekkilinin teknik işleteni olduğu … IMO numaralı M/V … üzerinde ihtiyati haciz kararının devamına ilişkin olarak verdiği kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … Gemi Vasfını yitirdiğini, TTK kapsamında gemi niteliğine haiz olmadığını, Gemi üzerinde ihtiyati haciz kurulabilmesi için bir deniz alacağının mevcut olması, üzerinde ihtiyati haciz kurulabilecek bir geminin mevcut olması, alacaklı tarafından teminat gösterilmesi ve ihtiyati haczi tamamlayan merasimin yerine getirilmesi gerektiğini, ancak somut olayda aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen “…” nın gemi vasfını kaybetmiş olup, TTK kapsamında gemi niteliğine haiz olmadığını, TTK’ nın 931. maddesi kapsamında gemi vasfını kaybetmiş olan … gemisi ile ilgili olarak Deniz Ticareti Hukuku’na ilişkin hükümlerin uygulama bulmasının hukuka ve yasaya açıkça aykırılık teşkil etmekte olduğunu, gemi üzerinde ihtiyati haciz kurulabilmesi ön şartının, üzerinde ihtiyati haciz kurulabilecek bir geminin mevcut olması olduğunu, ancak gerek Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü gerekse ilgili Liman başkanlıkları tarafından yapılan incelemeler ve değerlendirmelerin …’nın gemi vasfını ihtiyati haciz talep tarihinden önce kaybetmiş olduğunu açıkça ispatlar nitelikte olduğunu, dolayısı ile ihtiyati haciz şartlarının yerine gelmemiş olduğunun aşikar olduğunu, M/V …’ nın herhangi bir bayrak devletinin siciline kayıtlı olmamakla birlikte müvekkili …’ nin M/V …’NIN MALİKİ olmadığını, M/V … İLE TAŞINAN VE İHTİYATİ HACZE KONU YÜK BEDELİnin gerçeği yansıtmadığını, ihtiyati haciz talep eden tarafın iddia ettiği zararının gerçek bir zarar olmaması göz önüne alındığında Yerel Mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararına itirazlarının yük bedeli açısından reddi yönündeki kararın açıkça usul ve yasaya aykırı nitelikte olduğunu, İhtiyati haciz talep eden tarafın alacağının gemi üzerinde kanuni rehin hakkı vermediğini, İhtiyati haciz talep eden tarafından iddia edilen deniz alacağının bir gemi alacağı niteliğinde olmadığını, dolayısı ile gemiyi takip eden bir alacak niteliğinde olmayıp iyiniyetli 3. kişilere karşı ileri sürülemez nitelikte olduğunu ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı vermeyeceğini, tüm bu hususlar çerçevesinde geminin halihazırdaki malikinin 10.01.2019 tarihi itibari ile …. olduğu göz önüne alındığında … gemisi ile ilgili olarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin açıkça hukuk ve yasaya aykırılık teşkil etmekte olduğunu, Zira Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2013/6705 Esas – 2013/11007 Karar sayılı kararı ile Deniz alacaklarının gemiyi takip etmediği ve iyi niyetli 3. kişilere karşı kanuni rehin hakkı vermediğinin açıkça ifade edilmekte olduğunu, karara bakıldığında özetle; Bir geminin eski malikinin fiili hakimiyetinde ve mülkiyetinde iken yükü hasara uğramış olan davacı yanın mahkemeye başvurarak gemi üzerindeki ihtiyati haciz kararı aldırması, bunun akabinde geminin yeni malikinin yapmış olduğu ihtiyati hacze itirazın değerlendirilmesi ve yerel mahkemece itirazın kabul edilerek ihtiyati haczin kaldırılması hususlarının değerlendirildiğini, işbu değerlendirme neticesinde ihtiyati haczin kaldırılması kararının onandığını beyanla; (EK 7: İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/9008 E. 2018/2060 K. sayılı Kararı)(Ek 8: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2013/6705 Esas – 2013/11007 Karar sayılı kararı) İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/47 D. İş – 2019/59 K. sayılı dosyası tahtında verilen 05.07.2019 tarihli kararının istinaf incelemesi neticesinde düzeltilerek, talepleri doğrultusunda ihtiyati hacze itirazlarının tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Uyuşmazlık konusu, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı üzerine itiraz sonucu verilen kararın dosya içeriğine, yasa ve usule uygun olup olmadığı noktalarındadır. Aleyhine İhtiyati haciz kararı verilen … firmasının istinaf nedenleri açısından yapılan değerlendirme sonucunda:Üzerine ihtiyati haciz kararı verilen … gemisinin gemi vasfını kaybettiği bu itibarla üzerine ihtiyati haciz konulamayacağı öne sürülmüştür. … gemisinin 19/12/2018 tarihinde karaya oturduğu sabittir. Geminin vasattan kırıldığı ve gemide birçok hasar olduğu dosyada bulunan survey raporları dahil belgelerden anlaşılmaktadır. Bununla beraber geminin sicil kaydının devam ettiği, hurdaya çıkarılmadığı, hatta üçüncü bir şahsa satıldığının öne sürüldüğü anlaşılmakla gemi üzerine ihtiyati haciz konulamayacağı yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir. İhtiyati hacze itiraz eden, ihtiyati haciz tarihinde geminin maliki olmadığını bu yüzden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini öne sürmektedir. … IMO numaralı Natalie gemisinin daha önce Kaptan … adıyla aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen firmaya ait olduğu, geminin 30 Eylül 2018 tarihinde … satıldığı öne sürülmüştür. Mahkeme Equasis kaydını esas alarak ihtiyati hazce itirazın kısmen reddetmiştir. … internet sitesi üzerinden ulaşılabilen ve kayıtlı ticari gemiler hakkında bilgiler sunan ve dosyada bir örneği de bulunan ve son güncellemenin 02/01/2019 tarihinde yapıldığı bildirilen equasis kaydına göre; … firması geminin hem sahibi hem de ticari yöneticisidir. … firması equasis kaydının güncel bilgiler sunmadığına dair belgeler sunmuştur. Geminin 29/10/2018 tarihinde … (Marshall adaları) ye satıldığı Komorlar Birliği denizcilik idaresinin geçici tescil belgesinde açıklanmaktadır. Dosyada bulunan 15/12/2018 tarihli bill of lading belgelerinde carrier name olarak … görünmektedir. Geminin Comores adaları siciline kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. … firması ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde teknik işleten olduklarını kabul etmiştir. Geminin 10/01/2019 tarihinde … tarafından … firmasına satılıp devredildiğine dair adi yazılı devir teslim protokolü bulunmaktadır. Bunların dışında 29 Ocak 2019 tarihli mutabakat anlaşması başlıklı bir belge … Ltd. Şti ile gemi donatanı olarak … arasında düzenlenmiştir. Bu belgenin Natalie gemisinin kurtarma operasyonunda yapılacaklar konusunda bir anlaşma olduğu görülmektedir. Bu belgenin İngilizce orijinalinde tarafların imzası bulunmaktadır. Tüm bu belgelerden, geminin … firması adına kayıtlı olmasına rağmen Equasis kaydının … üzerinde bulunduğu, … firmasının teknik işleteni olduğunu kabul ettiği … gemisiyle ilgili olarak kazadan sonra 29/01/2019 tarihli mutabakat belgesine gemi donatanı olarak imza attığı, İngilizce orijinal belgede bu durumun vessel owner olarak belirtildiği anlaşılmakla … aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinde usule aykırı bir durum bulunmamaktadır. … firmasının … firmasına karşı 03/05/2019 tarihinde Londra’da tahkime başvurduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Taşınan ve ihtiyati hacze konu yük bedelinin gerçeği yansıtmadığı öne sürülmüştür. Mahkemenin kabulüne esas aldığı miktar ve tutar, konişmentolara ve belgelere dayanmaktadır. Bu nedenle bu istinaf nedeni de yerinde değildir. Alacağın gemi üzerinde kanuni rehin hakkı vermediği öne sürülmüştür. İhtiyati haciz isteyen, gemide taşınan ve hasarlanan yüklerden dolayı (temlik belgesi ve konişmentoları ibraz ederek) ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Hasarlanan yükden dolayı oluşan zarar TTK 13521-/h maddesinde deniz alacağı olarak kabul edilmiştir. TTK 1320.maddesinde ise gemi alacaklıları düzenlenmiştir. …, gemi üzerinde kanuni rehin hakkı olduğunu iddia etmemiştir. Sadece ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Açıklanan nedenlerle bu istinaf nedeni de yerinde değildir. İhtiyati haciz isteyen … firmasının istinaf nedenleri açısından yapılan değerlendirmede:Mahkemece ihtiyati hacze itiraz üzerine navlun ücretine ilişkin kısmın kaldırılmasının yerinde olmadığı öne sürülmüştür. … firması navlun ücretini …adlı bir firmaya ödemiş olup bu belgeyle sabittir. Mahkeme bu nedenle ilk başta verdiği ihtiyati haciz kararını kaldırmıştır. … firmasına ödenen navlun bedelinden dolayı … donatanı olduğu kabul edilen gemi üzerine ihtiyati haciz konulması yerinde olmadığından, mahkemece daha sonra itiraz üzerine navlun bedeli yönünden ihtiyati haciz kararını kaldırmış olması usul ve yasaya uygun olup, alacaklı … firmasının istinaf nedeni yerinde değildir. Sonuç olarak; alacaklı firma vekilinin sunduğu belgeler doğrultusunda aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … donatanı olduğu kabul edilen … IMO no.lu Natalie gemisi üzerine ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluştuğu, mahkemenin ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verdiği kararın dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında usulünce karşılandığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30′ ar TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40′ ar TL istinaf karar harcı istinaf talep edenler tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- İhtiyati haciz talep eden … tarafından 02/05/2019 tarihli Sayman Mutemedi Alındısı makbuzu ( AB2019-Sıra ve Özel No: … ) ile fazlaca yatırılan 121,30TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ihtiyati haciz talep eden tarafa iadesine, 5- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/10/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.