Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1872 E. 2019/1340 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1872 Esas
KARAR NO : 2019/1340 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1231 Esas
TARİH : 12/11/2018
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/10/2019
İlk derece mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; kapatılan … Tic. A.Ş. vekili tarafından alacaklı olarak toplamda 48.000,00.TL bedelli 4 bono için takip yapıldığı, alacağın tahsilinin mümkün olmadığı, icra takibinin konusunun 48.000,00.TL bono miktarı ile 387,00.TL protesto masrafı ve bundan doğan faizler olduğu ve TTK 732. maddesi gereği borçlu olan … tarafından ödenmesi gerektiğinden, hazine hesabına ödeme yapması için 05/12/2017 tarihli ödeme yazısı gönderildiği, herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4 adet bono toplamı olan 48.000,00.TL’nin ödeme tarihinden itibaren 4 adet bonoya ilişkin 387,93.TL protesto masrafının protestonun çekildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalı adına kayıtlı taşınmazların dava sırasında el değiştirmesinin ve telafisi imkansız sonuçların ortaya çıkmasının önlenmesi amacıyla davalıya ait tapu kayıtları üzerine karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 12/11/2018 tarih 2018/1231 Esas sayılı ara kararında;”Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir(HMK m. 390/2). Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır(HMK m. 390/3). Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, talep konusu hakkında, yapılan inceleme sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; üzerine tedbir konulması talep edilen mal varlığı değerlerinin dava konusu olmaması ve bu nedenle uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değerleri hakkında tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı, ihtiyati haciz ise HMK 389 vd. Maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirin özel bir türü olmamasına rağmen geniş anlamda bir tedbir türü olmakla birlikte her ikisininde farklı hukuki müesseseler oldukları, kaldı ki tasarruf ilkesi(HMK m. 24/1), taraflarca getirilme ilkesi((HMK m. 25/1) ve taleple bağlılık ilkesi(HMK m. 26/1) gereğince talep eden tarafın açık bir talebi bulunmadığından ihtiyati haczin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı …” gerekçesi ile, İhtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile;Tedbir talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davalı adına kayıtlı taşınmazların dava sırasında el değiştirmesini ve telafisi imkansız sonuçların ortaya çıkmasını önlemek amacıyla davalıya ait tapu kayıtları üzerine karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, Mahkemece davalının mal varlığının araştırılmadığını, huzurdaki davada tedbir için Kanunda aranılan şartların mevcut olup tedbir gerekirken talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 12/11/2018 tarihli ara kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davalıya ait tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1231 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bonoya dayalı alacak davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.Davacı, davalıdan bonoya dayalı alacakları olduğunu, davalı adına kayıtlı taşınmazların el değiştirmesi halinde telafisi imkansız sonuçların ortaya çıkmasının önlenmesi için karar kesinleşene kadar taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.HMK’nın 389/1 maddesine göre ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Davacının tedbir uygulanmasını talep ettiği davalı adına kayıtlı taşınmazlar davada uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Davacının talebi açıkça ihtiyati tedbir olup mahkemece tedbir talebinin aynı gerekçe ile reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davacı harçtan muaf olduğundan ve yatırılan harç bulunmadığından, istinaf harçları yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/10/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.