Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1851 E. 2019/1825 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1851
KARAR NO : 2019/1825
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2019
DOSYA NUMARASI : 2019/503 Esas – 2019/664 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … Mah. … Cad. No:… D:… Sultangazi/İstanbul adresinde bulunan işyerinde 08/11/2018 tarihinde hırsızlık olayının gerçekleştiğini, söz konusu adresin müvekkili şirketin fiili idare merkezi olduğunu, hırsızlık olayı ile ilgili kolluk kuvvetlerince tutulan tutanakların mevcut olduğunu, tutanaklarda da iş yerinde büyük hasar ve zararın meydana geldiğinin görüleceğini, söz konusu dönemde şirket sahibi ve müşteki olarak ifadesine başvurulan … kayıp bazı fatura ve belgelerden bahsedildiğini, müvekkilinin hırsızlık olayından önce geçirmiş olduğu ağır trafik kazası nedeniyle hırsızlığın yapıldığı dönemde hangi evrak ve faturaların çalındığı yönünde ayrıntılı olarak beyanda bulunamadığını, müvekkili şirket sahibinin 25-26/06/2019 tarihinde ayrıntılı olarak mali evraklar üzerinde yaptırdığı çalışma sonucu 2016 yılı alış faturaları, irsaliyeleri ve tahsilat makbuzları ile 2017 yılı sevk irsaliyesinden 20 adet, 2017 yılı taşıma irsaliyesinden 10 adet beglelerin ve faturaların çalınmış olduğunun tespit edildiğini beyanla söz konusu fatura ve sair belgelerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/07/2019 tarih ve 2019/503 Esas – 2019/664 Karar sayılı kararında; ” … Dava dilekçesinden açıkça anlaşıldığı üzere hırsızlık olayının 08/11/2018 tarihinde meydana geldiği, ancak davanın 05/07/2019 tarihinde açıldığı, TTK 82/7 maddesinde tacirlerin tutmakla mükellef olduğu defter ve kayıtları nasıl ve nerede muhafaza edeceği ve zayii halinde hangi hallerde mahkemeye başvurulup zayi belgesi istenebileceği açıkça düzenlenmiş olup, TTK 82/7 fıkrasında, defter ve kayıtların ziyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde işletmenin bulunduğu yerin selahiyetli mahkemesine başvurarak, vesika verilmesinin istenebileceği düzenlenmiş olup, yukarıda belirtildiği üzere 08/11/2018 tarihinde hırsızlık olayı meydana gelmiştir. Dolayısıyla basiretli bir tacir olarak TTK 82/7 maddesindeki hak düşürücü süreyi de göz önüne alınarak yasal süre içerisinde mahkemece zayi belgesi verilmesi ile ilgili bir dava açmamış bulunduğundan, dava dilekçesinde belirtilen zayiinin öğrenildiği tarihe itibar etmek mümkün değildir. Davacının 08/11/2018 tarihinde ziyadan haberdar olduğu, ancak davayı 05/07/2019 tarihinde açmış olması nedeniyle TTK 82/7 maddesinde düzenlenen 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açmadığından süresinde açılmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.( Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2010/18 Esas 2010/3514 Karar sayılı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2016/12639 Esas – 2018/4070 Karar sayılı içtihatları ) …” gerekçeleri ile; ” 1-Davacı vekilinin hasımsız olarak açmış olduğu zayi belgesi verilmesi davasının REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle bozulması gerektiğini, Müvekkil şirkete ait … Mah. … Cad. No: … D:… Sultangazi/İST. adresinde 08.11.2018 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini, söz konusu adresin müvekkil şirketin fiili idare merkezi olduğunu, işbu hırsızlık olayına dair ekte kolluk kuvvetleri tarafından tutulan tutanakların da mevcut olduğunu, işbu tutanaklardan iş yerinde büyük hasar ve zarar meydana geldiğinin görüldüğünü, söz konusu dönemde şirket sahibi ve müşteki olarak ifadesine başvurulan … kayıp bazı fatura ve belgelerden bahsetmiş ise de; hırsızlık olayından önce geçirmiş olduğu ağır trafik kazası sonrasında uzun süren tedavisi hali hazırda da devam etmekte olduğundan o dönem ayrıntılı olarak hangi evrak ve faturaların çalındığı yönünde ayrıntılı beyanda da bulunamadığını, şirketin tek sahibi ve çalışanı olduğundan ve uzun süre yaklaşık olarak bir yıl de işe gidememiş olduğunu ve mağduriyetinin de devam ettiğini, kalçasına platin takıldığını halihazırda araç kullanamayıp değnekler yardımı ile yürümekte olduğunu, işbu kaza nedeniyle Küçükçekmece 16. Asliye Ceza(2019/268E) ve 6. Asliye Hukuk (2019/192 E) Mahkemeleri nezdinde devam eden davalarının mevcut olduğunu, Mahkemenin gerekçe yaptığı süresinde açılmamış olma durumunun bir zaruret nedeniyle aşılmış olup söz konusu durumda öğrenme tarihinin Mahkeme tarafından baz alınması gerekirken bu yönde yeterli inceleme ve araştırma yapmadan ret kararı verilmesinin isabetli olmadığını ve verilen mezkur kararın bozulması gerektiğini, Müvekkil şirket sahibi olan … tarafından mali evraklar üzerinde 25-26.06.2019 tarihinde yaptırılan ayrıntılı araştırmada; 2016 yılı alış faturaları, irsaliyeleri ve tahsilat makbuzları ile 2017 sevk irsaliyesinden 20 adet (başlangıç no 228001- bitiş no 229000), 2017 taşıma irsaliyesinden 10 adet (başlangıç no 19251- bitiş no 19750) belgelerin ve faturaların çalınmış olduğunun tespit edildiğini, yine bazı müşteri faturalarının da çalındığını tespit ettiklerini, ancak bu faturaların ayrıntıları bilinmediğinden yazılamadığını, şirket merkezinde meydana gelen hırsızlık nedeni ile dilekçelerinde bildirdikleri faturaların ve belgelerin ( irsaliye ve makbuzların ) çalınmış olduğunu, TTK ilgili maddeleri gereğince fatura ve sair belgelerinin ( irsaliye ve makbuzlar ) zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini taleplerinin reddine dair kararın istinaf incelemesi neticesinde bozulmasına karar verilmesini talep etme zarureti hasıl olduğunu beyanla; Arz edilen sebeplerden ötürü; – Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/503 E – 2019/664 K sayılı kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticari defterlerin zayi olmasından dolayı zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.Davacı, saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgelerinin çalındığını öne sürerek, zayi belgesi verilmesini talep etmiş, mahkemece çalındığı bildirilen tarihe göre süresinde dava açılmadığından talebin reddine karar verilmiştir.TTK’nın 82/7.maddesinde, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğraması halinde zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde zayi belgesi verilmesini talep edebileceği belirtilmiştir. Aynı maddede ayrıca mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını emredeceği belirtilmiştir.Davacı 08/11/2018 tarihinde işyerinde hırsızlık olduğunu öne sürmüşse de buna ilişkin bir delil ve başvuru bulunmamaktadır. Davacı vekili, davacı şirket temsilcisinin geçirdiği bir kazadan dolayı çalınanların tespitini daha sonra yapabildiğini bu nedenle süresinde başvuramadığını öne sürerek ilk defa İstinaf dilekçesinde kaza nedeniyle Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2019/268 E. ve 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nde 2019/192 E sayılı davaların sürdüğünü belirtmiş, öğrenme tarihinin zaruret nedeniyle aşıldığını mahkemenin bunu nazara alınması gerektiğini öne sürmektedir. Davacının zayi belgesinin alınmasına dayanak yaptığı hadise, işyerinin soyulması ve evrakların çalınması hadisesidir. Davacı bu olguya ilişkin hiçbir delil, bilgi ve belge sunmamıştır. Davacı şirketin temsilcisinin kaza geçirmesine ilişkin dosyalar ikincil nitelikte olup, davacının öncelikle ticari evrakının çalındığı iddiasını kanıtlaması gerekir. Davacının hiçbir delil sunmadığı çalınma iddiasında bildirdiği tarih esas alınarak mahkemenin davanın süresinde açılmadığına karar vermiş olması usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince davacı tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/12/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.