Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1846 E. 2021/1053 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1846 Esas
KARAR NO : 2021/1053 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2019
NUMARASI : 2016/1178 Esas 2019/383 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin çeşitli tarihlerde davalı tarafa uluslararası taşıma hizmeti sunduğunu, müvekkilinin bu ticari ilişkiden kaynaklanan 2.095,00 Euro’luk bakiye alacağını davalıdan tahsil edemediğini, tahsilini teminen davalı şirket aleyhine icra takibi de başlatıldığını ancak kötü niyetle yapılan itirazla takibin durdurulması üzerine işbu davayı açtıklarını beyan etmekle icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini ve davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafından davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı ancak; davaya konu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde; dosya borcuna mahsuben kesilen faturayı kabul etmediklerini, dilekçesi ekinde bir kısım belgeler sunduğunu bu belgeler doğrultusunda kesilen faturayı ve icra borcunu kabul etmediğini bildirir şekilde itirazlarını sunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 16/04/2019 tarih ve 2016/1178 Esas – 2019/383 Karar sayılı kararında;”…Dosya kapsamındaki tüm delillere göre ; davacının üstlendiği fuar taşımacılığı işini icra ettiği ve sergilenen ürünlerin 4 tanesinin davalı şirket tarafından fuarın hitamında İtalya’da faaliyet gösteren dava dışı M…t SRL ünvanlı bir ithalatçıya satıldığı, davalı şirketin fuar amaçlı geçici ihraç için Erenköy Gümrük Müdürlüğü nezdinde adına tescilli … sayılı gümrük çıkış beyannamesi muhteviyatındaki Jant düzeltme makinelerinden 4 tanesinin … ünvanlı şirkete kesin satışı ile ilgili ihracat işlemlerini de 22.05.2015 tarih 637470 sayılı faturaya kayden peşin ödeme ve CIF teslim şekli ile Erenköy Gümrük Müdürlüğünün 29.05.2015 tarih … sayılı gümrük beyannamesine kayden tamamladığı, davalının bu satışı yani uluslararası fuarda sergilenmek üzere davacıya teslimen onun sorumluluğu altında Türkiye’den İtalya’ya gönderdiği 9 makine içinden 4 tanesinin sergilendikten sonra satıldığını gerekçe göstermek suretiyle davacının 05.04.2016 tarih 795813 sayılı 2.095 EURO bedelli fatura ile talep ettiği ekstra fuar hizmetleri , kat’i ithalat beyanname bedeli ve vergisinden kaynaklandığı öne sürelerek başlatılan icra takibine davalının takibe 4 makinenin kesin satışına ilişkin belgelerle itiraz edip takibi durdurduğu, taraflar arasında davalı şirketin Autopormatec Fuarında sergilenmek üzere davacıya teslimen İtalya’ya gönderdiği , davacının da CMR kapsamında parsiyel yük olarak … plakalı araçla İstanbul/Türkiye – Bologna/İtalya arası taşıma sorumluluğunu üstlendiği, bu taşımaya ilişkin navlun ücreti yönünden taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı , davacının davalı tarafça gönderilen 9 adet makineden 4 tanesinin kesin satış işlemi gerekçe gösterilerek ekstra fuar hizmetleri karşılığı kat’i ithalat beyanname ve vergi bedeli olarak miktarları ayrı ayrı belirtilmeden toplam üzerinden 2.095 EURO luk talep ettiği alacak yönünden davalı adına ilgili fuarda eksra hangi bedelleri ne için ödediğini, davalı ithalatçı konumunda olmadığı halde A.TR li mala ithalat vergi bedeli olarak miktarını belirtmeden davalıdan neden talepte bulunduğunu açıklayan ve buna ilişkin yazılı delillerini sunamamıştır. Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki deliller ile uzman bilirkişilerden alınan rapora göre; davacının icra takibine konu ettiği alacağını faturaya bağlayıp kendi kayıtlarında izlese dahi bu faturanın kapsamında yer alan ancak neler olduğu belirtilmeyen ekstra hizmetlerin ifa edildiği veya kat’i ithalatla ilgili olduğu belirtilen ancak dayanağı bulunmayan harcamalardan davacıya karşı ithalatçı konumunda olmayan davalının sorumlu tutulamayacağı sonucuna ulaşıldığından aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir…”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkeme tarafından verilen davanın reddine ilişkin kararın hatalı olduğunu, Davalı tarafa ait emtialar, müvekkili şirket tarafından farklı zamanlarda taşınarak davalı tarafa müvekkili şirket tarafından taşıma hizmeti verildiğini, her ne kadar mahkeme tarafından aksi hüküm altına alınmış olsa da taraflar arasında söz konusu olan ticari ilişki sebebi ile müvekkili şirketin davalı taraftan 2.095,00 Euro (7.045,28.TL) cari hesap alacağı bulunduğunu, Haklı alacağı tahsil etmek amacıyla müvekkili tarafından davalı taraf aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak ödeme emrini tebliğ alan davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiğinden takip durduğunu, Yerel mahkemeye sunulan delillerden de açıkça anlaşılacağı üzere davalı taraf dava konusu borçtan sorumlu olduğunu, davalı tarafa müvekkili şirket tarafından verilen taşıma hizmeti müvekkili şirketin ticari kayıtlarında sabit olduğu, davalı tarafın yapmış olduğu itirazın, müvekkili şirketin haklı alacağının tahsilini engellemek amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığını, keza müvekkili şirket tarafından yerel mahkemeye sunulan hesap ekstreleri, ticari ilişki ve alacağa ilişkin belgeler, ticari defter ve kayıtlardan davalı tarafın borçlu olduğunun açıkça anlaşılmakta olduğunu, Taraflarına tebliğ olan gerekçeli kararda, yerel mahkeme tarafından hüküm oluşturulurken 23/03/2018 tarihli bilirkişi raporunun esas alındığının belirtildiğini, bu durum müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini, mahkeme tarafından hükme esas oluşturduğu ifade edilen bilirkişi raporu, eksik ve hatalı inceleme neticesinde hazırlanmış olup, söz konusu rapor esas alınarak hüküm kurulması hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bahsi geçen raporda Autopormatec-2015 fuarında davalı adına ekstra hangi bedeller için ne ödendiği ile ilgili herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı belirtilmiş olup, bu tespitlerin hatalı olduğunu, şöyle ki, bu fuarda verilen hizmete ilişkin olarak kesilen fatura numarası … olmakla birlikte, bu fatura İtalya geçici ithalat teminat hizmeti m3 boş kutu depolama hizmeti, satış sebebi ile yükün depoya alınması ve depolama hizmetlerinin bedelini teşkil ettiğini, bu hizmet bedelinin toplamı da 2.095 Euro etiğini, mahkemece de anlaşılacağı üzere eksik inceleme neticesinde hatalı olarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas olma niteliği bulunmadığını, Davalı firma borcunu kabul ettiği, ödeme yapacağı konusunda müvekkili şirketle iletişime geçtiğini, yerel mahkemeye sunulan mail yazışmalarından da davalı firmanın borcu kabul ettiği açıkça anlaşıldığını, davalı firma fuar dönüşünde 8 kap üründen 3’ünü sattığı ve geriye kalan 5 kap ürün için kendisine depolama hizmeti verildiği, müvekkili şirket tarafından davalı firmaya verilen hizmetler ve davalının 2.095 Euro borçlu olduğunun sabit olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı tarafın itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu sabit olduğundan, değerin %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında açık hesap ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Davacı, davalıya taşıma hizmeti verdiklerini, bu hizmet karşılığında davalıdan açık hesap alacakları bulunduğunu, alacağın tahsili için yaptıkları takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.Davacının davalıya taşıma hizmeti verdiği ve taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu sabittir. Uyuşmazlık, bu ticari ilişkide davacının alacaklı olup olmadığı noktasından doğmaktadır.Davacı icra takibinin dayanağını cari hesap alacağı olarak belirtmiş isede alacağın dayanağının 05/04/2016 tarih ve 2.095,00 EURO bedelli fatura oluşturmaktadır. Bu faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğine dair tebliğ belgesinin dosya içerisinde olmadığı tesbit edilmiştir.Fatura içeriğinde, … 2015 kati işlem ekstra bedelleri, kati ithalat beyanname bedeli, kati ithalat vergi bedeli açıklamasının yazılı olduğu tesbit edilmiştir. Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, fatura içeriği malın teslim edildiğinin/hizmetin verildiğinin ispat külfeti davacıya aittir.Davacı istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini bilirkişi raporuna yönelik verdiği itirazlarını içerir beyan dilekçesinde de ileri sürmüş olup mahkemece itirazlar doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmış ve bilirkişi ek raporunda itirazların değerlendirildiği tesbit edilmiştir.Davacı sunduğu fatura içeriği hizmeti davalıya verdiğini kanıtlayamamıştır. Salt fatura düzenlenmesi alacağın varlığını ispata yeterli değildir. HMK’nın 146.maddesine göre hakim delillerden davanın yeterince aydınlandığı kanaatine varırsa tahkikatı bitirebilir. Bu hükümle birlikte yukarıda belirtilen tesbitler ve ilk derece mahkemesince sunulan deliller, bilirkişi rapor ve ek rapor içeriğindeki tespitler ışığında gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde ; mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 14,90.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/07/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.