Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1834 E. 2021/1200 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1834
KARAR NO : 2021/1200
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 17.01.2017 tarihinde davalı … Ürünleri Nak.ve Tic.A.Ş.’e ait, diğer davalı …nin Zincirlikuyu petrol istasyonundan 22:14 de 211,65 litre, 22:17 de 18,39 litre olmak üzere 1.085,80 TL tutarında mazot satın aldığını, toplam 230,04 litre mazotun fişlerinin ekte olduğunu, 20.01.2017 tarihinde aracm motorunun stop ettiğini, yardım için gelen ustanın filtredeki yakıtın renginden arızanın yakıttan kaynaklandığını anladığım, durumun petrol istasyonu yetkililerine bildirildiğini, enjektörler ve yakıt pompasının arızalı olması nedeni ile enjektörlerin değiştilip pompanın tamir edildiği, meydana gelen arıza nedeni ile müvekkilinin 13.744.-TL ödeme yaptığını, araçtan alınan numune yakıtın …laboratuvannda 26.01.2017 de yapılan analizinde TS EN 590:2014 standartlarında yer alan özelliklere aykırı olduğunun tespit edildiğini ve testler için 514.-TL ödendiğini, aracın 6 gün çalışamaması nedeni ile İ… Tic.A.Ş. tarafından çalışma karşılığı olan alacağından 7.650.-TL kesinti yapıldığını belirterek, toplam 22.993,80 TL zararının yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, dava konusu aracın Halk Otobüsü olduğunu, davalının istasyondan yakıt almasından dört gün sonra aracın stop ettiğinin belirtildiğini, aracın gün ve gece boyu yol kat etmiş olması nedeni ile bu süre içinde başka yerden de yakıt ikmali yapmış olabileceğini, bu nedenle meydana gelen arızanın diğer davalıdan alınan yakıt kaynaklı olduğu hususunun doğru olmadığını, akaryakıtın satın alındığı tanktan alınan numunelerin temiz ve speclere uygun çıktığını, olaydan sekiz gön sonra araçtan alınan yakıtın standartlara aykırı olduğunun tespit edilmesinin bu yakıtın diğer davalıdan alındığını göstermediğini, akaryakıt istasyonlarının mevzuat gereği gerek petrol tevzi şirketleri, gerekse EPDK tarafından denetlendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ürünleri Paz. Nakl. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aracına 17.01.2017 tarihinde yakıt ikmali gerçekleştirildiğini, yakıt ikmali yapıldığı bu tarihten itibaren izleyen günlerde binlerce litre yakıt ikmali gerçekleştiren müvekkili tarafından diğer müşterilerden hiçbir şikâyet ile karşılaşılmadığını, müvekkilince temin edilen yakıtın satım ve kullanım kriterlerine sahip ve standartlar dâhilinde olduğunu, davacının 17.01.2017 tarihinde satın alınan yakıt sonrası arızanın, günler sonra 20.01.2017 tarihinde meydana geldiğini iddia ettiğini, yanlış ya da ayıplı yakıt temininden kaynaklanan bir arızanın günler sonra meydana gelmesinin olağan hayatın akışına aykırı olduğunu, davacının, iddia ettiği zarar ile temin edilen yakıt arasında hiç bir nedensellik bağı bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 18/02/2019 tarih ve 2017/487 Esas – 2019/129 Karar sayılı kararı ile;
“…Somut olayda, davacının davalı taraftan almış olduğu yakıtın ayıplı olduğunu gösteren bir delil bulunmadığı, yine dava konusu zararların oluşumuna davalı taraftan alınan yakıtın neden olduğuna ilişkin bir delil sunulmadığı, davacının bu iddialarını ispat yükü altında olduğu, dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesinde ve yapılan bilirkişi incelemesinde yakıtın ayıplı olduğu ve zararlara neden olduğu hususunun tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenler ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile;
” 1-Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili ile davalılardan … Vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Mahkemece alınan bilirkişi raporundaki, yakıtta su olsa idi aracın hemen arızalanması gerektiği, arada bir ilişki kurulamayacağı iddialarının bilimsel olmadığı gibi taraflı bir tespit olduğunu, yakıttaki suyun fizik kuralları gereğince dibe çökeceğini, dosyaya sundukları şişe içindeki yakıt ve dibe çökmüş su fotoğrafı ile bilirkişinin hatalı tespitini anlatmaya çalıştıklarını, suyun üste çıkıp pompaya ve araca zarar vermesi için depodaki yakıtın azalması gerektiğini, aracın yakıt alındıktan sonra 18-19 Ocak tam gün, 20 Ocak saat 15:00’e kadar yarım gün çalıştığını, böylece dipteki suyun üste çıkarak aracın teknik aksamına ulaştığını, atış fişlerinden de bu hususun anlaşıldığını,230 lt. yakıt alınarak aracın deposunun doldurulduğunu, depo doldurulduktan sonra aracın yakıt almadan yaklaşık 3 gün çalışabileceğini, arızanın, davalıdan alınan yakıttaki sudan kaynaklandığını, arızanın zaman içinde alınan yakıtlardan oluşabileceğinden bahsedilirken, müvekkilinin ne zamandan beri taşıt tanıma sistemi ile aynı istasyondan yakıt aldığı konusuna bilirkişilerce raporda yer verilmediğini, mahkemenin de taleplerine rağmen bu konuyu araştırmadığını, kendilerinin alınan yakıtı ve nereden alındığını ispatladıkları ve 3 gün sonra yapılan tespiti de dosyaya sundukları halde, bilirkişilerin bu hususa hiç değinmediklerini, Yakıtın aykırı olduğunu tespit eden İntertek firmasının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 05/01/2017 tarihi itibariyle yetkilendirilmiş kuruluş olduğunu,
Gerekçeli kararda, analiz raporu verilen yakıtın, davalı tarafın petrol istasyonundan alınan yakıt olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığının belirtildiğini, oysa ki dosyada aracın arızasından 3 gün önce satın alınan yakıt fişlerinin bulunduğunu, yıllardır aynı istasyondan taşıt tanıma sistemi ile alınan yakıtın başka bir istasyondan alınmasının mümkün olmadığını,
Tanık dinletme taleplerinin, delil listelerinde tanık deliline dayanmış oldukları halde mahkemece ispatın teknik inceleme ile olabileceği gerekçesiyle reddedildiğini, bu şekilde hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, ayrıca mahkemenin bilirkişi raporundaki eksik ve aykırılıklarla ilgili ek rapor taleplerini reddetmeden tahkikatı sonlandırıp sözlü yargılamaya geçmiş olmasının da yine hukuki dinlenilme haklarının ihlali olduğunu,
Aynı ret gerekçesine dayanmasına rağmen AAÜT’nin 3. maddesindeki hükme aykırı şekilde her iki davalı için ayrı ayrı ücreti vekalete hükmedilmesinin de yasa hükmüne aykırı olduğunu belirterek,
İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili istinaf dilekçesinde özetle;
04.12.2017 günlü celsede “…A.Ş.’nin taraf olmaktan çıkarılmasına, davanın …Petrol A.Ş.’ne yöneltilmesine, … A.Ş. yararına HMK 124/3 maddesi uyarınca takdir edilecek vekalet ücretinin esas hükümle birlikte karar altına alınmasına” karar verilmesine rağmen,…A.Ş. yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple gerekçeli karar ile …l A.Ş. bakımından oluşturulan kısa karar arasında çelişki bulunduğunu belirterek, bu yönden kararın kaldırılarak, düzeltilmesini ve …Petrol A.Ş. lehine vekalet ücreti verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, davalı bayi tarafından, davacının aracına konulan yakıtın ayıplı olmasından kaynaklandığı ileri sürülen zararın satıcı bayi ve akaryakıt dağıtım şirketinden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalılardan … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekilince, müvekkilinin 17.01.2017 tarihinde davalı … Ürünleri Nak.ve Tic.A.Ş.’e ait, diğer davalı …nin petrol istasyonundan toplam 230,04 litre 1.085,80 TL tutarında mazot satın aldığı, aracın 20.01.2017 tarihinde motorunun stop ettiği, arızanın davalı taraftan satın aldığı yakıttan kaynaklandığı ileri sürülerek, uğranılan zararın davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği; davalıların, davacının aracına ikmal edilen yakıtın satım ve kullanım kriterlerine sahip ve standartlar dâhilinde olduğu, 17.01.2017 tarihinde satın alınan yakıt sonrası 20.01.2017 tarihinde meydana geldiği iddia edilen arıza ile zarar arasında hiç bir nedensellik bağı bulunmadığı belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece bilirkişilerden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak istinafa konu kararın verildiği görülmektedir. Bilirkişi raporunda belirtildiği ve mahkemece de tespit edildiği üzere, davacı tarafça söz konusu yakıtın 17.01.2017 tarihinde satın alındığı, arızanın 20/01/2017 tarihinde meydana geldiği, üzerinde inceleme yapılan yakıt numunesinin davacı tarafça laboratuvara 25/01/2017 tarihinde teslim edildiği, raporun ise 26/01/2017 tarihli olduğu; dosya kapsamı ile yakıtın ayıplı ve zararın da bu ayıplı yakıttan kayraklandığını sübuta erdirecek delil bulunmadığı, davacı tarafça ibraz edilen analiz raporuna konu yakıtın, davalı tarafın petrol istasyonundan alınan yakıt olduğu ispatlanmadığı gibi numunenin uygun koşullarda ve usulüne uygun olarak alınarak teslim edildiğinin de ispatlanmadığı; dosyadaki belgelere ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, söz konusu iddianın tanık ile ispatının mümkün olmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı vekilinin davanın esasına ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesine göre, ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı tarafça HMK’nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılarak, …ROL A.Ş. yerine …l A.Ş. davaya dahil edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 323/1-ğ bedine göre, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderlerinden olup, aynı yasanın 124/(4) maddesinde “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” düzenlemesi yer almakta ise de, adı geçen şirketler ayrı tüzel kişiliğe sahip olup, hükmün… A.Ş. tarafından değil, ..A.Ş. tarafından istinaf edildiği, …ol A.Ş.’nin,…L A.Ş. adına vekalet ücreti talep etmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından,.A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, davalı …&…Petrol A.Ş.vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A)Davalı …nin istinaf talebinin USULDEN REDDİNE,
B)Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2017 tarih ve 2017/487 Esas – 2019/129 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurularak;
Davanın REDDİNE,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN:
2-Dairemiz karar tarihi itibariyle Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30.TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davalı … Ürn. Paz. Nakl. ve Tic. A.Ş. tarafından sarf edildiği anlaşılan 86,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davalı …Ş. tarafından sarf edildiği anlaşılan 110,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davalılar … ile …rol Ürn. Paz. Nakl.ve Tic. A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
7-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN:
8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
9-Harçlar Kanunu gereğince davalı …Ş. tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
10-Dairemiz karar tarihi itibariyle ve Harçlar Kanunu gereğince davalı …Ş.’den alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 14,9 TL harcın davalı …Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-İstinaf aşamasında davacı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalılar … ile …Ürn. Paz. Nakl. ve Tic. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı …Ş. tarafından istinaf aşamasında sarf edilen giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
13-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
14-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.