Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1818 E. 2021/1161 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1818 Esas
KARAR NO: 2021/1161 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2013/610 Esas – 2018/431 Karar
TARİH: 25/04/2018
ASIL DAVADA
DAVA: Tazminat
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2013/357 E 2013/541 K SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Tazminat
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2014/1109 E 2015/772 K SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili firmanın kiracısı olduğu adreste toz deterjan üretimi yaptığını, davalı firmanın ise müvekkili firmanın üretim yaptığı fabrikanın hemen bitişiğinde boya, vernik imalathanesi olarak faaliyet gösterdiğini, davalı firmada 14/09/2011 tarihinde büyük çaplı yangın meydana geldiğini, ortak duvarın yıkılması sonucunda müvekkili işyerine yangının sıçradığını, işyeri ve tesiste meydana gelen hasar nedeniyle yaklaşık 3 ay faaliyetin durdurulmak zorunda kalındığını, üretim yapamadığı gibi kiracı olduğu fabrika binasına aylık 4.000 TL kira ve çalıştırdığı 9 kişilik personelinde maaşını cebinden ödediğini, tespit dosyasıyla meydana gelen hasarların tespit edildiğini, davalı şirketin sigorta şirketi olan … SİGORTA A.Ş tarafından müvekkiline 54.000 TL ödeme yapıldığını, davalının ise tüm zararın karşılanacağına dair beyanına karşılık yalnızca 5.000 TL ödeme yaptığını, müvekkili iş yerinin 3 ay faaliyetsiz kalması nedeniyle siparişlerin iptal edilip sözleşmeleri fesh etmek zorunda kaldığını, hammadde ve ambalajların tamamının zarar görüp kullanılamaz olduğunu iddia ederek, alacağın tam ve kesin olarak belirlenemediğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Maddesi uyarınca bina, tesis, emtia, sabit giderler, müşteri portfoyü kaybı, ticari kazanç kaybı, kar kaybı ve yangın nedeniyle diğer tüm zararlara karşılık 250.000 TL’nin 14/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait kimya fabrikasının tamamının yandığını, yangının davacıya ait fabrika binasının çatısına ve kule kısmına sirayet ettiğini, başka bir yere sirayet etmediğini, yangın sonrasında müvekkilinin davalı şirket yetkilileri ile hasarın tazmini konusunda görüştüğünü, davacı tarafın çok fahiş hasar bedeli talep ettiğini, hasara uğramamış şirket envanterinde bulunmayan bazı mal ve emtianın hasar gördüğünün iddia edilmesinin haksız olduğunu, haksız taleplerinin rededildiğini, davacı tarafa 5.000 TL ödeme yaptıklarını, yapılan ödemenin çatının yenilenmesiyle ilgili olduğunu, ayrıca davacı tarafa sigorta şirketincede ödeme yapıldığını, davacının zararının karşılandığını savunarak haksız davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2013/357 E 2013/541 K SAYILI DOSYASINDA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete … nolu sigorta poliçesi ile sigortalı … Ltd Şti ye ait iş yerinde 01/09/2011 tarihinde davalı … A.Ş. …’ a ait iş yerinde çıkan yangının sirayeti ile hasar meydana geldiğini, kaza sonrasında düzenlenen yangın raporu ile Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/76 D.İş sayılı dosyasında mevcut bilirkişi raporu, ifade tutanakları, ekspertiz raporu ile de olayın tespit edildiğini, iş bu kaza sebebiyle müvekkili şirket sigortalısına, davalının kusur oranına isabet eden 5.819,00 TL ödendiğini tüm ihtarlara rağmen davalı tarafından herhangi bir ödemenin müvekkili şirkete yapılmadığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 5.819,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 08/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2014/1109 E 2015/772 K SAYILI DOSYASINDA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine Makine Kırılması sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … Ltd şirketine ait iş yerinde 14/09/2011 tarihinde davalı şirketi ait iş yerinde çıkan yangının sirayeti ile hasar meydana geldiğini, kaza sonrasında tespit yaptırılarak bilirkişi raporu alındığını ve müvekkili şirket sigortalısına davalının kusur oranına isabet eden 77.400,00 TL’nin ödendiğini, bu meblağın 38.520,00 TL’sinin davalının sigorta şirketi tarafından karşılandığını, geriye kalan 38.880,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davalarda davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 14/09/2011 tarihinde müvekkiline ait Kimya fabrikasının yandığını, bu yangının bitişik binada bulunan deterjan üretim işi ile iştigal eden … Kimya şirketinin kule kısmına sirayet ettiğini, kule kısmının kısmen hasara uğradığını, bu kuleninde davacı sigorta şirketince sigortalandığının doğru olduğunu, bunun haricinde sigortalı şirkette önemli bir hasarın meydana gelmediğini, …nın açtığı davanın Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/222 E. Sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davanın Haki Kimyaya ihbar edilmesi gerektiğini, yangının sirayet ettiği kulenin dış cephe izolasyon kısmının hasar gördüğünü iç kısmında herhangi bir hasarın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/04/2018 tarih 2013/610 Esas – 2018/431 Karar sayılı kararında; ” Asıl dava hukuki niteliği itibariyle davalı iş yerinde çıkan yangın sonucu meydana gelen zarar nedeniyle tazminat talebine, birleşen davalar ise davalının iş yerinde meydana gelen yangın nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği bedelin rücuen tazmini talebine ilişkindir. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında 14/09/2011 tarihinde davalıya ait boya, vernik imalathanesinde yangın çıktığı, yangının davacı işyerine sirayet ettiği, 23:00 sıralarında söndürüldüğü, davadan önce davalının davacıya 5.000 TL dava dışı … SİGORTA AŞ’nin ise 54.000 TL’yi ödediği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; Davacının kiraca olarak kullandığı işyerine sirayet eden yangın sonucu meydana gelen hasarın nelerden ibaret olduğu, davacının ödeme talebinde bulunmuş olduğu zarar kalemlerinin yerinde olup olmadığı, hasarın kaç gün içerisinde giderilebileceği şeklinde tespit edilmiştir. Tarafların delilleri toplanarak, mahallinde keşif yapılmak suretiyle dosya üzerinde Kimya Mühendisi, İnşaat Mühendisi, Elektrik-Elektronik Mühendisi, Makina Mühendisi ve Mali Müşavir bilirkişilerden oluşturulan heyete inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi kök raporu ve birleşen dosyalar ve itirazların değerlendirilmesi için bilirkişi heyeti ek raporu tanzim ettirilmiştir. Bilirkişi heyeti incelemesei soncunda; Üretim tesisinde yangından etkilenen ekipman ve teçhizatların emniyet, ilim, fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde çalışır duruma getirilmesi için gerekli olan onarım bedelinin; KDV hariç olarak 244.650,00 TL olduğu, ancak davacının KDV alacağından bahsedebilmesi için öncelikle; hüküm altına alınacak alacak tutarına bağlı olarak davalı şirketin fatura düzenlemesi ve ardından bu faturada KDV tutarının asıl alacağın %18’i olarak hesaplanması gerektiği ve bu şekilde asıl alacak tutarına eklenecek KDV’yi de davalı şirketten talep edebileceği, … Ltd. Şti. işyerinde hasar gören ve yangın sıcaklığında bozunarak ya da yangın söndürme suları etkisinde kalarak atık durumuna geldikleri ve kimyasal açıdan kendi işletmesinde geri kazan imlan olanağının bulunmayacak biçimde hasarlanan hammadde, yarı ürün, son ürün ve ambalaj maddelerinin: bedellerinin KDV hariç olarak 50.531,36 TL ancak davacının KDV alacağından bahsedebilmesi için öncelikle; hüküm altına alınacak alacak tutarına bağlı olarak davalı şirketin fatura düzenlemesi ve ardından bu faturada KDV tutarının asıl alacağın %18’i olarak hesaplanması gerektiği ve bu şekilde asıl alacak tutarına eklenecek KDV’yi de davalı şirketten talep edebileceği, buna göre, davacının 244.650,00 TL + 50.531,36 TL olmak üzere 295.181,36 TL asıl alacak talep edebileceği, ancak taleple bağlılık ilkesi gereği 250.000,00 TL talep edebileceği, TCMB verilerinden 14.09.2011 olay tarihinden itibaren avans faizi oranı %15,00 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 295.181,36 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren % 15,00 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, Birleşen İstanbul Andaolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/357 E sayılı dosyası yönünden; …Ltd. Şti.’nde bulunan finansal kiralama yoluyla işyerinde davalı … bünyesinde 14.09.2011 tarihinde meydana gelen yangın esnasında hasar gören “otomasyon sistemi 2009 model” makinesinde, meydana gelen hasar için … hasar no ile açılan hasar dosyası kapsamında 08.02.2012 taihinde kiralayan finansal … A.Ş.’ye hasar bedeli olarak 5.819,00 TL ödendiği ancak, bu nedenle davacı sigorta şirketinin …’dan ödediği bedeli talep edebileceği, ancak dava harca esas değeri olarak 5.814,00 TL açıldığından olarak talepte bulunulduğu, Davacı taraf 08.02.2012 ödeme tarihinden itibaren şimdilik 5.814,00 TL TCMB verilerinden 08.02.2012 ödeme tarihinden itibaren avans faizi oranı %17,75 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 5.814,00 TL asıl alacağına ödeme tarihinden itibaren % 17,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, Birleşen İstanbul Andaolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1109 E sayılı dosyası yönünden; …Ltd. Şti.’nin işyerinde davalı … bünyesinde 14.09.2011 tarihinde meydana gelen yangın esnasında hasar gören “kurutma kulesinde” (Toz Deterjan Ünitesi Yangın Hasarı) meydana gelen hasar için … hasar no ile açılan hasar dosyası kapsamında 77.400,00 TL hasar tespit edildiği ve sigortalısı …’ya ödeme yapıldığı, davalının … Sigorta şirketinden yapılan 38.520,00 TL tahsilat sonrasında geriye 38.880,00 TL’nin (Dava Esas Değeridir) davalı …’dan ödediği bedeli ödeme tarihinden itibaren talep edebileceği, ödeme tarihini önem arz ettiğinden davacının ödeme dekontunu Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak üzere dosyaya ibraz etmesi gerektiği, TCMB verilerinden (Ödeme tarihi dava dilekçesinde belirtilmemiştir) ödeme tarihinden itibaren avans faizi oranı ile başlayarak, davacının belirlenen 38.880,00 TL asıl alacağına ödeme tarihinden itibaren avans faiz oranı ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği tespitlerine yer verilmiştir. Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;davanın TBK 49 maddesi gereğince açılan haksız fiilden kaynaklandığı, kusurlu ve hukuka aykırı bir şekilde başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, TBK 50-51 maddeleri gereğince zarar ve kusurun ispatı ve tazminatın miktarı yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı … A.Ş de 14.09.2011 tarihinde yangının meyana geldiği ve yangının meydana gelmesinde davalının aşırı ısı yüklenmesi sebebi ile davalının kusurlu olduğu, yangın sebebi ile davacıya ait işyerinde meydana gelen hasar nedeni ile yapılan bilirkişi incelemesi ve raporlarına göre davacının zararının 295.181,36 Tl olduğu ancak davacı vekili tarafından 22.11.2017 tarihli celsede taleplerini 202.762,65 TL olarak sınırladığı anlaşılmakla bu miktarın yangın tarihinden iibaren 14.09.2011 itibaren işleyecek taraflar tacir olduğundan avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği, Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 4. ATM 2013/357 E. Sayılı dosyasında davacı … Sigorta tarafından kendi sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tazminatının talep edildiği, yapılan bilirkişi incelemesine göre davacı sigortanın kendi sigortalısına 08.02.2012 tarihinde 5.819,00 TL ödendiği, sigortalısı ile davacı arasında … nolu sigorta poliçesi bulunduğu riskin poliçe tarihi içinde gerçekleştiği, davacı tarafından yapılan ödemenin bilirkişiler tarafından verilen rapora göre makul ve maruf olduğu, taleple bağlı kalınarak 5.814,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren (08.02.2012) işleyecek taraflar tacir olmakla avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … Sigortaya ödenmesi gerektiği, Birleşen İstanbul Anadolu 6. ATM 2014/1109 E. Sayılı dosyasında davacı … Sigortanın kendi sigortalısına ödediği bedelin TTK 1472 maddesi gereğince rücuen tazmininin talep edildiği, yangın esnasında sigortalısına ait kurutma kulesinde toz deterjan ünitesinde hasar meydana geldiği, hasarın 77.400,00 TL olarak tespit edildiği, ve davalının sigortalısı tarafından bu hasar bedelinin 38.520,00 TL sinin ödendiği bakiye 38.880,00 TL nin asıl davanın davacısı olan sigortalsına 23.12.2011 tarihinde ödendiği, ödenen bedelin bilirkişi raporları ile makul ve maruf olduğunun belirlendiği bu miktarın ödeme tarihinden itibaren ( 23.12.2011 ) taraflar tacir olmakla 3095 S.Y 2/2 mardesi gereğince avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, A)Asıl davanın Kısmen kabülü ile ; Talep ile bağlı kalınarak 202.762,65 TL’nin 14/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödemesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, B)Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul Anadolu 4. ATM 2013/357 esas sayılı dosyasında 5.814,00 TL’nin ödeme tarihi olan 08/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ibirlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, C)Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul Anadolu 6. ATM 2014/1109 esas sayılı dosyasında 38.880,00 TL’nin ödeme tarihi olan 23/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … Sigorta A.Ş. ‘ye ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Davalı vekili, mahkemece verilen kısa karardan sonra süresi içinde istinaf süre tutum dilekçesi vererek birleşen davalar yönünden kararı istinaf ettiklerini, gerekçeli kararın taraflarına tebliğinden sonra istinaf sebep ve gerekçelerini belirtir dilekçeyi sunacaklarını belirtmiş, ancak gerekçeli kararın tebliğ edilmesine rağmen süresi içinde her hangi bir istinaf sebep ve gerekçesi belirtir dilekçe vermemiştir. (Asıl dava davacısı ile davalı vekilleri sundukları dilekçe ile asıl dava yönünden karşılıklı olarak istinaftan feragat ettiklerini belirtmişlerdir.)
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, haksız fiilden kaynaklı alacak davasıdır. Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri, davalının iş yerinde meydana gelen yangının asıl dava davacısının iş yerine sirayet etmesi nedeniyle iş yerinde zarar meydana geldiğini, birleşen dava davacısının sigorta poliçesi kapsamında sigortalılarına hasar bedeli ödemesi yaptığını, zarardan davalının sorumlu olduğunu belirterek asıl davada davacı iş yerinde meydana gelen zararın, birleşen davalarda asıl dava davacısı iş yerinde yangın nedeniyle meydana gelen zarar nedeniyle sigortalı mallarda oluşan hasar bedelinin sigorta kapsamında sigortalıya ödenmesi nedeniyle rucüen tahsilini talep etmişler, mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili birleşen davalar yönünden, süresinde istinaf süre tutum dilekçesi vermiş, istinaf sebep ve gerekçelerini, gerekçeli kararın tebliğinden sonra sunacaklarını beyan etmiş, ancak gerekçeli kararın tebliğine rağmen süresinde her hangi bir gerekçeli istinaf dilekçesi sunmamıştır. Süre tutum dilekçesinde de istinaf sebep ve gerekçeleri belirtmemiştir. HMK’nın 342/3 maddesine göre istinafa başvuran istinaf dilekçesinde her hangi bir başvuru sebebi ve gerekçe belirtmez ise istinaf incelemesi kamu düzenine yönelik olarak yapılacaktır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde her hangi bir istinaf gerekçesi belirtmediğinden istinaf yoluna başvurulan birleşen davalarda verilen kararlar HMK’nın 342/3 ve 355 maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık yönünden incelenmiş olup, verilen kararlarda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin birleşen davalar yönünden yaptığı istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde kamu düzeni yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin birleşen davalar yönünden istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 397,15 1-Birleşen davada davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstanbul Anadolu 6.ATM 2014/1109 E. Sayılı Birleşen dava yönünden karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.655,89.TL istinaf karar harcından, birleşen davada davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 663,97.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.991,92.TL’nin birleşen davada davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstanbul Anadolu 4.ATM 2013/357 E. Sayılı Birleşen dava yönünden karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 397,15.TL istinaf karar harcından, birleşen davada davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 99,28.TL harcın mahsubu ile bakiye 297,87.TL’nin birleşen davada davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/09/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.