Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1807 E. 2019/1824 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1807
KARAR NO : 2019/1824
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2019
DOSYA NUMARASI : 2018/1239 Esas – 2019/554 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilim, terkin edilen ve ihyası talep edilen … San. Tic. Ltd.Şti. isimli şirkette işçi olarak çalıştığını, ancak çalıştığı süre boyunca sigortasının yapılmadığını, 2006 yılında Bakırköy 20. İş Mahkemesi’ nde 2018/174 esas sayılı dosya ile hizmet tespiti davasında ihya davası için süre ve yetki verildiğini belirterek re’sen terkin olunan … San. Tic. Ltd.Şti. nin ihyası ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket yetkilisi olarak kanuni yükümlülüklerini yerine getirerek hukuka uygun biçimde şirketin tasfiyesini sonuçlandırdığını, şirket tasfiye sürecinin ilan edildiği tarihinden önce şirket aleyhine başlatılmış bir icra takibinin de mevcut olmadığını, davacı yanın talepleri açısından şirketin sorumlu tutulmasını gerektirebilecek durum olmadığından, ticaret sicilindeki terkin kaydının kaldırılması isteminde bulunamayacağından davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/05/2019 tarih ve 2018/1239 Esas – 2019/554 Karar sayılı kararında; ” … Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen takip dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; Davaya, 6102 sayılı TTK’ nın 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Kooperatiflerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez. Somut uyuşmazlıkta; davacının Bakırköy 20. İş Mahkemesi’ nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan şirketin geçici 7. Madde uyarınca sicilden resen terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2′ nci maddesi uyarınca eski temsilci …’un tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar …” gerekçesi ile, “1-Davacının davasının KABULÜ İLE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’ nin Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2018/174 Esas sayılı hizmet tespiti davasına esas olmak üzere İHYASINA ve ek tasfiye için yeniden TESCİLİNE, Bu işlemleri yapması için tasfiye memuru olarak …’ un tasfiye memuru olarak atanmasına ve bu hususun tescil ve ilanına, 2-Davanın niteliği gereği, davalı yasal hasım konumunda bulunduğundan davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, … ” karar verilmiş verilen karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı müvekkil …’ un, şirket yetkilisi olarak kanuni yükümlülüklerini yerine getirerek hukuka uygun biçimde şirketin tasfiyesini sonuçlandırdığını, davacının iddia ettiği gibi tasfiye için eksik bırakılan bir husus kalmadığını, davacının sunmuş olduğu deliller ile davasını ispat edemediğini, her ne kadar gerekçeli kararda şirket tasfiyesinin eksik ve hatalı olduğundan bahsedilmişse de hata ve eksikliğin ne olduğuna dair somut bir delil bulunmadığından açıkça ne olduğunun yazılamadığını, Tasfiye edilen … San. Tic. Ltd. Şti.’ nin dosyaya sunulan 20/05/2014 tarih ve 8572 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’ nde yapılan ilanda da bahsedildiği gibi tasfiye kararının 13/03/2013 tarihinde tescil edildiğini ve alacaklılara çağrı ilanlarının (11/04/2013 tarih ve … ) (18/04/2013 tarih ve … ) (25/04/2013 tarih ve … ) sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazeteleri’ nde yayınlandığını, tasfiye ile ilgili herhangi bir eksiklik ya da usulsüzlük olsaydı Ticaret Sicil Memurluğu’ nca tasfiyenin de mümkün olmadığını, Şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesinin ilan edildiği tarihinden önce şirket aleyhine başlatılmış bir icra takibi de mevcut olmadığını, buna göre davacı yanın şirketin sorumlu tutulmasını gerektirebilecek bir durum olmadığından ticaret sicilindeki terkin kaydının kaldırılması isteminde bulunamayacağını, tasfiyenin 2013 tarihinde başlamış olduğunu, davacının bu tarihte şirket kayıtlarında alacaklı gözükmediği gibi tasfiye sürecinde iken de ilana rağmen bildirimde bulunulmadığını, ihyayı gerektirecek bir durum olmadığını belirterek; a)Yerel Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının kaldırılarak, delillerin yeniden değerlendirilerek yargılama yapılması için dosyanın iadesine, b)Tasfiyenin ihyasını gerektirecek bir eksiklik ve hatanın bulunamamış olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava TTK 547. maddesine dayanan ek tasfiye amacıyla yeniden tescil davasıdır. Davacı tarafından açılan dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 643.maddesi yollamasıyla aynı kanunun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir. Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Somut olayda davacı ile ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu, açılıp devam eden İş Mahkemesi’ ndeki dosyanın görülüp sonuçlandırılması için terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.) TTK 547 maddesi kapsamında açılan davada ise zamanaşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir. Bu itibarla davalı vekilinin istinaf nedeni yerinde değildir.İlk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı tasfiye memuru üzerinde bırakılmasına,5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 18/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.