Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1792 E. 2021/902 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1792 Esas
KARAR NO: 2021/902 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/945 Esas – 2019/265 Karar
TARİH: 26/03/2019
DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı ile 15.05.2018 tarihinde tanzim edilen 3 ayrı satış sözleşmesi dayalı olarak; 16.05.2018 tanzim tarihli, her biri 10.000,00.TL. tutarlı 49 adet (kırk dokuz adet) senet tanzim edilmiş olup, senetler üzerinde kayıtlı borç tutarı ise satış sözleşmelerinde adı geçen ürünlerin bedeline esas olarak taksitlendirilmiş tutarlar olduğunu, senetler de kayıtlı olan borç kaynağı, satış sözleşmelerinde adı geçen ürünlerin davalı tarafa teslim edildiğini, iade edilmiş olmasına ve senetlerin iade edilmesinin talep edilmesine rağmen, senet asıllarının müvekkile teslim edilmemesi ve müvekkilin yasal işlemler ile ödeme yapmak zorunda bırakılması nedenleriyle, İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosya kapsamında takip konusu 4 adet bono yönünden borçlu olmadığının tespiti ile davalı alacaklının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Davacı ile davalı arasında kiralama ve satım ilişkisini içinde barındıran karma sözleşmeler akdedildiğini, sözleşme ilişkisi içine giren tarafların yerine getirmek zorunda oldukları muhtelif yükümlülükleri olduğunu, söz konusu sözleşmede de görüleceği üzere davacı ile müvekkili arasında dava konusu makinaların kiralanması ve satışı ayrıca müvekkili firmaya ait ürünlerin satışının yapılması amacıyla 15.05.2018 tarihinde sözleşme akdedildiğini ve bu hususta çekişme olmadığını, söz konusu taraflarına iade edilmeyen 1 ADET … MARKA … cihazın, sözleşmede de görüleceği üzere 36 adet bononun ifa uğruna edim karşılığında verildiğini, bunun üzerine söz konusu cihazın davacıya teslim edildiğini ve mülkiyetinin davacıya geçtiğini, davacının ilgili sözleşmeye istinaden edimini belirli vadelerle düzenlenmiş ve imzası ikrar edilmiş bonolar ile yaptığını, davacının zilyet konumunda olduğu cihazları tam ve eksiksiz şekilde iade etmediğini ancak kötü niyetli olarak bunları iade etmiş gibi göstermeye çalıştığını, haksız davanın ve tazminat talebinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/03/2019 tarih 2018/945 Esas – 2019/265 Karar sayılı kararında; ” dava ve takip konusu bonolarda malen kaydı bulunduğu, dolayısıyla bono lehtarı yönünden dava konusu bonoların bir mal satışı dolayısıyla alınan bonolar olduğuna dair ispat kolaylığı sağladığı; davacının, dava dilekçesinde de söz konusu bonoların taraflar arasındaki üç ayrı ürün için düzenlenmiş üç ayrı satış sözleşmesine dayalı olarak verildiğini ileri sürüldüğü, ancak daha sonra bonoların satış sözleşmesi değil kira sözleşmesinden kaynaklı olarak verildiğini ileri sürüldüğü, ancak bu hususta davacının iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı kapsamındaki bu beyanına karşı, davalının açıkça muvafakat etmediği, diğer yandan söz konusu bonoların geçerli bir satış sözleşmesinden kaynaklı olarak teslim edilmekle birlikte bonoların bedelsiz kaldığı yönündeki iddianın yasal ve yeterli delillerle kanıtlanamadığı yapılan bilirkişi incelemesi sonucu anlaşılmış; bu sebeplerden ötürü, davacının iddiasına değil davalının savunmasına itibar etmek gerekeceği kanaatine varılmakla; davacının davalıya dava ve takip konusu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin talep ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir….”gerekçesi ile, Davacının davasının reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Dava konusu sözleşmelerin içeğinin kira sözleşmesi niteliğinde olduğundan iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilmesinin söz konusu olmadığını, Bahse konu bonoların kira bedeli nispetinde periyodik vadelerle tanzim edildiğini sözleşmeye konu ürünlerin 1 adet … , 1 adet … VE 1 adet … olduğunu, Sözleşmelerin başlığının satış sözleşmesi olup muhteviyatının ise kira sözleşmesini içeren karma sözleşme niteliğinde olduğunu, Adı geçen ürünlerden …, 1 adet … müvekkiline teslim edildiğini ancak bir adet … müvekkiline süresinde teslim edilmediğini, Müvekkilinin süresinde teslim edilmeyen söz konusu ürün ile ilgili olarak davalı tarafa 1 adet … adlı ürünün teslim edilmesine yönelik işlemin yapılmamasını, işlem yapılması halinde teslim alınmayacağını ihbar ettiğini, davalı tarafça da teslimata yönelik işlem yapılmadığını, Bahse konu ürünlerin davalı şirket yetkilisi tarafından iade alınmasına rağmen senet asıllarının müvekkiline teslim edilmediğini, söz konusu duruma istinaden senet asıllarının teslimine ilişkin müvekkilinin sözlü bildirimlerden sonuç almaması nedeniyle Beyoğlu …Noterliğince tanzim edilen 04/09/2018 T. Ve … Yevmiye Numaralı İhtarname ile belirtilen senet asıllarının iade edilmesi konusunda ihtarname gönderildiğini, ürünler için iade faturalarının da müvekkili tarafından tanzim edilerek davalılara intikal ettirildiğini ancak davalı tarafın söz konusu iade faturalarını kabul etmediğini, Davalı tarafın iyi niyetten uzak ve haksız kazanca yönelik tutumuna devam ettiğini, ürünlerin iade alınarak söz konusu senetlere dayanak kira ilişkisi sona ermiş olmasına rağmen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyaları ile 20/10/2018 ve 15/11/2018 ödeme tarihli her biri 10.000,00:TL tutarında üç adet senet için yasal takibin başlatıldığını, … ve … ve … cilt bakım ürünlerinni iade edildiğini yazılı olarak ispatlamış olmakla söz konusu ürünler için kira ilişkisinin sona ermiş olduğunun açık olduğunu,
… cihazın da iade edilmek istendiğini ancak söz konusu cihazın davalı tarafın ilgilerince kullanımına esas tüm eklentileri alınmakla birlikte söz konusu ürünlerin kullanımı mümkün olmaz durumda kalacak şekilde tüm eklentilerinin alınmasına rağmen davalı tarafın iyi niyetten uzak tutumu sebebiyle kalan kısmının teslim alınmayarak İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile başlatılan takip dayanağı ile 28/09/2018 tarihinde yapılan fiili haciz işlemi sonucu muhafaza altına alındığını, … adlı ürünün karşılıklı anlaşma ile tesliminin gerçekleşmediği hususunda çekişmenin söz konusu olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, takip dayanağı bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 3 adet satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden müvekkili tarafından her biri 10.000 TL bedelli çeşitli vadeli toplam 49 adet bono imzalanarak davalıya teslim edildiğini, sözleşme konusu mallardan birinin teslim edilmediğini, diğer ikisinin davalıya iade edildiğini, bu mallar karşılığı verilen bonoların taraflarına iade edilmediği gibi davaya konu 4 adedinin takibe konulduğunu belirterek takibe konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Taraflar arasında 15/05/2018 tarihli 3 adet satım/kiralama sözleşmesi imzalandığı, sözleşmelerde satım/kiralama bedeli olarak sözleşmelerde belirtilen bonoların davacı tarafça düzenlenerek davalıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu bonoların davalıya teslim edildiği, sözleşme konusu malların bir kısmının davalıya iade edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davalı da takip konusu bonoların da içinde yer aldığı 49 adet bononun iş bu satım/kiralama sözleşmeleri uyarınca düzenlenerek teslim edildiğini kabul etmektedir. Uyuşmazlık takip konusu bonoların bedelsiz kalıp kalmadığı noktasında çıkmaktadır. Davalı sözleşme konusu … adlı ürünün iade edilmediğini savunmaktadır. Dosyada bilirkişi raporu alınmış, davalı satıcı tarafından düzenlenen fatura bedellerinden davacı alıcı tarafça düzenlenen iade fatura bedellerinin düşülmesi durumunda davacının 61.738,37 TL borcu kalmaktadır. Davaya konu takipte talep edilen asıl alacak miktarı 40.000 TL’dir (takip dayanağı 4 adet her biri 10.000 TL bedelli vadesi gelmiş bono) Davaya konu takip sırasında davacıya ait iş yerinde haciz yapılmış olup haciz tutanağına göre sözleşme konusu … cihaz haczedilmiştir. Sözleşmeye göre bu cihazın bedeli 236.000 TL’dir. Davacı bu cihazı da davalıya iade etmek istediğini, davalının cihazın önemli parçalarını söküp aldığını ancak cihazı teslim almadığını iddia etmesine rağmen bunu ispatlayamamıştır. Buna göre davacının davalıya borcu bulunduğundan ve söz konusu borç takip dayanağı bonolardan fazla olduğundan istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,9 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/06/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.